Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/709 E. 2021/861 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/709
KARAR NO : 2021/861
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/709
KARAR NO : 2021/861

DAVA : Temliknamenin İptali
DAVA TARİHİ : 30/01/2017

KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KAR. YAZ. TAR. : 17/01/2022
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15/11/2018 tarih, …. K. sayılı kararın davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı stinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. HD’sinin 15/10/2019 tarih, 2019/1498 E., 2019/1214 K. sayılı kararıyla, anılan Mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın görevli ve yetkili asliye ticaret mahkemelerinden birisine tevzi edilmesine karar verilerek dosyanın gönderilmesiyle yapılan tevzi sonucunda Mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılan dosyada yapılan incelenmesi sonucunda:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile … Bankası arasında 04/07/1997 tarihli 33538 ve 33532 yevmiye numaralı kredi sözleşmeleri imzalandığını; sözleşmelere istinaden davalı bankadan davalı şirketin kredi kullandığını; müvekkili adına kayıtlı taşınmazın 33536/101640 hissesinin de 26/05/1997 ve 2371/680 yevmiyeli ipotek belgesi ve resmi senetle …’nin kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak … Bankası lehine ipotek tesis edildiğini, borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine banka tarafından Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile borçlu şirket, ipotek borçlusu davacı ve diğer ipotek borçluları aleyhine takip yapıldığını ve borcun tamamen ödenerek bankanın borcu tasfiye ettiğini, 2016 yılında müvekkiline kıymet takdir raporundan sonra icra dosyasının yenilendiğini ve … esas numarası verildiğini, bankanın alacağının 471.525,96 Euro’luk kısmını ve yine ek temlikname ile 199.921,32 Euro’luk kısmını davalı …ne temlik edildiğini ve icra dosyası alacaklısı olarak bu şirketin devam ettiğini, ipotekli taşınmazın satış işlemlerine başlanıldığını, bu temliknamelerin hukuken geçerli olmadığını ve muvazaalı şekilde yapıldığını, temliknamelerin yapıldığı 26/06/2014 ve 14/01/2015 tarihlerinde ortada herhangi bir borcun bulunmadığını, yani geçerli bir alacağın bulunmadığını, yine borçlu şirketin ortağı, yönetim kurulu başkanı ve temsile yetkili … …’nın aynı zamanda temlik alan …nin hakim ortağı, yönetim kurulu başkanı ve temsile yetkili kişi olduğunu, hiçbir mükellefiyeti olmadığı halde başkasına ait borcu ödemesinin hayatın olağan akışına uymadığını, davaya konu temliknamelerin muvazaalı ve geçersiz olarak yapılmış tasarruf işlemleri olup, müvekkilinin elindeki araziyi elinden alma ve mağdur etme amacına yönelik olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı şirketler vekili yanıt dilekçesinde kısaca; açılan davayı kabul etmediklerini, temlik borcunun müvekkili … tarafından ödendiğini ve ödediği tutar kadar bankanın hak ve alacaklarını devir ve temlik edilmesine talep ettiğini; bu talep üzerine davaya konu temliklerin yapıldığını; …’nin ayrı bir tüzel kişiliği olup borcunu ödeyememesi nedeniyle …’nin borcu temlik alarak ödeme yaptığını; davacı ile dava dışı … ve …. ile yaptıkları protokol ile ortaklıklarını tasfiye ederken davacı …’nın davaya konu bu tarla vasıflı taşınmazda bir hak ve alacağının kalmadığını açıkça beyan ettiğini, haksız kazanç iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı banka vekili yanıt dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, aciz vesikası alınması gerektiğini ve bu şekilde bu davanın açılabileceğini, davacının takip borçlusu olup tasarrufun iptalini talep hakkı bulunmadığını, hukuken gerekli şartları taşımayan davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
1-Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası,
2-26/06/2014 tarihli 471.525,96 Euro’luk temlikname,
3-14/01/2015 tarihli 199.921,32 Euro’luk ek temlikname,
4-Ticaret sicil kayıtları,
5-Davalı banka yönetim kurulu kararları,
6-Tapu kayıtları,
7-Bilirkişi raporları,
8-Uzman görüşü,
9-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava, yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğundan bahisle iptali ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Davalı … ile … Bankası arasında 04/07/1997 tarihli 33538 ve 33532 yevmiye numaralı kredi sözleşmeleri imzalanmış, iş bu sözleşmelere istinaden kredi kullanılmış, davacı adına kayıtlı taşınmazın 33536/101640 hissesi 26/05/1997 tarih ve 2371/680 yevmiyeli ipotek belgesi ve resmî senetle …’nin kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak … Bankası lehine ipotek tesis edilmiştir. Borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine banka tarafından Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile borçlu şirket, ipotek borçlusu davacı ve diğer ipotek borçluları aleyhine takip yapılmış ve borç tamamen ödenerek bankanın borcu tasfiye edilmiştir. Davacı, bankanın alacağının 471.525,96 Euro’luk kısmının ve yine ek temlikname ile 199.921,32 Euro’luk kısmının davalı …ne temlik edildiğini ve icra dosyası alacaklısı olarak bu şirketin devam ettiğini, ipotekli taşınmazın satış işlemlerine başlanıldığını, öğrenmiştir. Bu kısma kadar olan hususlarda herhangi bir tartışma bulunmamaktadır. Davacı, iş bu temliknamelerin hukuken geçerli olmadığını ve muvazaalı şekilde yapıldığını, temliknamelerin yapıldığı 26/06/2014 ve 14/01/2015 tarihlerinde ortada herhangi bir borcun bulunmadığını, yani geçerli bir alacağın bulunmadığını, yine borçlu şirketin ortağı, yönetim kurulu başkanı ve temsile yetkili … …’nın aynı zamanda temlik alan …nin hakim ortağı, yönetim kurulu başkanı ve temsile yetkili kişi olduğunu, hiçbir mükellefiyeti olmadığı halde başkasına ait borcu ödemesinin hayatın olağan akışına uymadığını, davaya konu temliknamelerin muvazaalı ve geçersiz olarak yapılmış tasarruf işlemleri olup, müvekkilinin elindeki araziyi elinden alma ve mağdur etme amacına yönelik olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır.
Eldeki davada iki talep bulunmaktadır. Bunlar: a)temliknamenin iptali, b)ipoteğin fekkidir. Davacı vekilinin 14/12/2021 tarihli dilekçesinden, temliknamenin iptali davasının tüm davalılara karşı açıldığı, ipoteğin fekki davasının ise davalı bankaya yöneltildiği anlaşılmıştır.
Taşınmaz rehni TMK’nın sınırlı ayni haklar başlıklı ikinci kısmın 2.bölümünde düzenlenmiştir. İpotek taşınmaz rehninin bir türüdür ve bir borcun ödenmesinin taşınmazla teminat altına alınması hukuki ilişkisine dayanır.İpotek taşınmaza taalluk eden ayni haklardandır (Yargıtay HGK’nın 27.11.2002 tarih 2012/823 esas -2002/1020 karar sayılı ilamı). İpoteğin fekki isteminin, temliknamenin iptali davasıyla birlikte açılmış olması, Mahkememizce re’sen dikkate alınması gereken kesin yetkinin incelenmesine engel teşkil etmez. Yargıtay 19.HD’nin yerleşik uygulaması da bu yönde bulunmaktadır. İpoteğin fekki talebi sınırlı ayni hakka ilişkin bir talep olduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesin yetki olduğundan iş bu talebe ait dava temliknamenin iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Bu nedenle eldeki dava yalnızca ‘temliknamenin iptali’ davasıdır.
Davalı … kredi borcunu ödememesi nedeniyle davalı banka Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından borçlu şirket, ipotek borçlusu davacı ve diğer ipotek borçluları aleyhine takip yapmış, iş bu borç davalı … Gıda ve Ambalaj San.ve Tic. A.Ş. tarafından ödenmiştir. Bu ödemeye dayalı olarak davalı banka alacağının 471.525,96 Euro’luk kısmı ile 199.921,32 Euro’luk kısmını ödemeyi yapan davalı …ne temlik etmiştir. Davacı, bu noktada, şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, temliknamelerin hukuken geçerli olmadığını ve muvazaalı şekilde yapıldığını, temliknamelerin yapıldığı 26/06/2014 ve 14/01/2015 tarihlerinde ortada herhangi bir borcun bulunmaması nedeniyle geçerli bir alacağın kalmadığını, iddia etmiştir. Dolayısıyla davacı somut olayda iki nedene dayanmıştır: a)geçerli bir alacağın bulunmadığı ile b)davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğudur.
Davacı vekili 15/11/2018 tarihli oturumda, şirket ile banka arasındaki muvazaadan değil şirketler arasında organik bağ bulunduğundan bahisle yapılan muvazaadan bahsettiğini beyan etmiştir.
Dava konusu temliknameler şöyledir: 1)26/06/2014 tarihli 471.525,96 Euro’luk temlikname, 2)14/01/2015 tarihli 199.921,32 Euro’luk ek temlikname. Her iki temlikname de … Bankası A.Ş. ile … Gıda ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanmıştır. Temliknameler ile Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile bunlara bağlı talimat dosyalarından doğan alacak temlik edilmiştir.
Davacı vekili, Prof. Dr. ….’a ait 18/01/2017 tarihli uzman görüşünü sunmuştur. İş bu uzman görüşü borçlu şirket ile temlik alan şirket arasında organik bağ bulunması nedeniyle muvazaalı bir işlem olup olmadığı yönünde hazırlanmıştır. Kredi borcunun ödenmesiyle asıl borç sona erdiğine ve ortada mevcut bir borç bulunmadığından geçerli bir temlikten söz edilemeyeceğini, yapılan temlikin geçersiz olduğunu; … Şirketinin alacaklıya başkasının borcu için ifade bulunan üçüncü kişi olarak kabul edilmiş olsa bile, ifası ölçüsünde alacaklı bankaya halef olamayacağını savunmuş, organik bağ nedeniyle yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğunu belirtmiştir.
Davalı şirketler vekili Prof. Dr. … …’a ait 19/11/2021 tarihli uzman görüşünü ibraz etmiştir. Bu mütalaada temlikin geçersiz olmadığı, halefiyetin oluştuğu belirtilmiştir.
Tüm deliller toplanmış, taraf vekillerinin iradeleri zabıtlara yansıtılmıştır. Yapılan yargılama sonucu toplanan deliller bir arada değerlendirilmiştir.
Davalı …nin kullanmış olduğu ticari kredinin teminatı olarak davacıya ait taşınmaz ipotek verilmiş; Davalı …nin davalı bankaya olan borcunun icra takibi sırasında diğer davalı … tarafından ödenmesinden ötürü borcun sona erdiği, rehinin kalktığı, bu nedenle … Bankasınca bir kısım alacağın davalı …’ne yapılan temlikinin muvazaalı, usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı bankaca diğer davalı …’ne yapılan temliklerin iptali ile ticari kredinin teminatı olarak verilen davacı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olarak işbu dava açılmıştır. Davada fekki istenen taşınmaza yönelik dava tefrik edildiğinden elde kalan dava ‘temliknamenin iptali’ istemine ilişkindir.
Dava konusu temliknamede taraflar … Bankası A.Ş. ile … Gıda ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’dir.
Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur (TBK m.1). Sözleşmeler taraflar açısından normatif bir alan meydana getirirler ve onları bağlar. Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler (TBK m.26). Dolayısıyla, taraflar, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler dışında (TBK m.27,f.1) sözleşme serbestisi içinde sözleşme düzenleyebilirler. Somut olayda, … Bankası A.Ş. ile … Gıda ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’nin alacağın temlikine ilişkin iradeleri uyuşmakla geçerli bir temlikname kurulmuştur. Yargılama süresimce de temlikname düzenleyenlerce bu yönde bir iddia ileri sürülmemiştir. Borçlu şirketin talebi ile banka yönetim kurulu karar almış, temlikname yapılabileceği belirlenmiştir. Temliknamelerin (sözleşmelerin) irade bozukluğu nedeniyle sakat olduğu sözleşme taraflarınca ileri sürülmemiş, TBK m.27, f.1 gereğince hükümsüzlük hali kanıtlanmamıştır. Kaldı ki, davacı vekili, 15/11/2018 tarihli oturumda, şirket ile banka arasında muvazaaya dayanmadığını kabul etmiştir. Esasen dosyada bankanın muvazaasını gösterir kanıt deliline de rastlanmamıştır.
Alacağın temliki yani devri, bir kişiden bir alacak hakkı olan alacaklının, bu hakkını üçüncü bir kişiye devretmesi ve yeni alacak hakkı sahibi alacaklının bu üçüncü kişi olmasıdır. Belirtmek gerekir ki temliknamenin geçerli olması ile temliknameye dayalı olarak halefiyetin koşullarının bulunup bulunmadığı ayrı hususlardır. Eldeki davada, bankanın muvazaası veya birleşik kastı ileri sürülüp ispatlanmadığından ve dolayısıyla temliknamenin geçerli olmadığını gösterir kanıt sunulmamış olduğundan banka ile temlik alan açısından kurulan temliknamenin iptali isteminde haklılık bulunmamaktadır. Temliknamelerin halefiyet hakkı tanıyıp tanımadığı, organik bağın varlığı ve buna dayalı tüzel kişilik perdesinin aralanması iddiaları ipoteğin fekki davasında irdelenmesi gereken hususlardır.
Davacı vekili, 14/12/2021 tarihli dilekçesinde yaptığı açıklamada, temliknamenin iptali talebini tüm davalılara yöneltmiştir. Şu durumda, … Bankası A.Ş. ile … Gıda ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. arasında muvazaaya dayanmayan ve temliknamelerin iptalini gerektiren hususlar kanıtlanmadığından anılan davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmelidir.
Davalı … temliknamelere taraf değildir. Temliknamelerin iptali talebi, temlikname imzalayanlara yöneltilmelidir. Bu nedenle … yönünden açılan davanın husumet yokluğundan ötürü usulden reddine karar verilmelidir.
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davalılar … Bankası A.Ş. ile … Gıda ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. hakkındaki temliknamelerin iptali davasında:
Davanın reddine,
2.-Davalı … hakkındaki temliknamelerin iptali davasında:
Davalı … Hakkında açılan davanın, pasif husumet ehliyeti yokluğundan dolayı HMK m.114/1-d delaletiyle HMK m.115/2 uyarınca, dava şartı yokluğundan, usulden reddine,

3.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilâm harcın, tamamlama harcı olarak yatırılan 17.451,00 TL+16.664,74 TL+29.090,43 TL harç toplamı 63.206,17 TL harçtan çıkartılarak artan 63.146,87 TL harcın, karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
4.-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5.-Davalı … Bankası A.Ş. tarafından yapılan 150,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, anılan davalıya verilmesine,
6.-Davalı … Tekstil … A.Ş. tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, adı geçen davalıya verilmesine,
7.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılar … Bankası A.Ş. ile … Gıda ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. yararına hesaplanan 112.852,07 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, anılan davalılara verilmesine,

8.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. yararına hesaplanan 5.100,00 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, anılan davalıya verilmesine,

Dair, davacı vekili Av. …, davalı … Gıda ve … vekili Av. …, davalı Kalkınma Bankası vekili Av. …’nun yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 28/12/2021 tarihinde oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Kâtip …
¸ ¸ ¸ ¸