Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/705 E. 2021/57 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/705 Esas
KARAR NO : 2021/57

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … unvanlı işyeriyle …Ankara adresinde plastik pvc kapı pencere bunların kasa eşik v.b. imalatlarını yaptığını, ayrıca … adresinde faaliyet gösteren … Cam Ayna … ltd. şti.’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari bağ veya para trafiğinin bulunmadığını, davalı ile … Cam Ayna … ltd. şti. arasında akdedilen 10.02.2018 tarihli sözleşmeyle … Cam Ayna … ltd. şti. nin davalının inşaatının pvc doğrama işlerini yüklendiğini, taraflar arasında e-posta yoluyla gerçekleşen ihtarname ve cevaplara göre işin geç teslim edildiğine dair anlaşmazlık olduğunu, sözleşmeyle aynı tarihte 150.000 TL’lik senedin düzenlendiğini, senette bedelin nakden ahz olunduğu belirtildiğini, bu durumda senedin mücerretlik iddiasında bulunulamayacağını, bu tarihte veya daha öncesinde böyle bir para trafiğinin olmadığını, para trafiğine ilişkin olarak davalı defter kayıtlarını kabul ettiklerini, senedin arka yüzüne ‘… parsel inşaat işi için yapılan sözleşme gereği alman teminat senedidir’ açıklaması yazıldığını” iddia ederek, 10.02.2018 tanzim tarihli 150.000 TL bedelli senet nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile takip alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Senedin illetten mücerret olduğunu, davaya konu senedin nakden kaydı mevcut olduğundan, davacının borçlu olmadığını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, ayrıca kambiyo senetlerinin deftere kaydının zorunlu olmadığını, davacı tarafça emsal karar olarak sunulan Yargıtay kararının davacı aleyhine bir karar olduğunu iddia ederek, davanın reddedilmesini takip alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Davacı taraf, davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari bağ bulunmadığını, mal ve hizmet alışverişi yapılmadığını, davalı şirket ile davacının ortağı ve temsilcisi olduğu dava dışı … Cam Ayna… Ltd Şti arasında 10/02/2018 tarihli bir sözleşme bulunduğunu, bu sözleşme ile dava dışı şirketin edimini yerine getirdiğini, ancak işin geç teslimine yönelik anlaşmazlık bulunduğunu, takibe dayanak bononun 10/02/2018 tarihinde tanzim edildiğini, gerçek şahıs olan davacının davalı şirkete bu senet nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürmektedir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan 10/02/2018 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; yüklenicinin … Yapı İnşaat.. Şirketi ile taşeron … Cam Ayna… Şirketi arasında Ankara İli … İlçesi … Ada, …. Parsel İnşaat işi ile ilgili PVC Doğrama, merdiven ve balkon korkuluklar, çelik kapılar, yangın çıkış kapıları, götürü bedel anahtar teslimi yüklenici sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme bedelinin 610.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, ödemenin çek karşılığından 30/10/2017 – 30/11/2017 – 30/12/2017 – 30/01/2018 – 28/02/2018 tarihinde 100.000,00’er TL ve 31/03/2018 tarihinde 110.000,00 TL çek ile ödeneceğinin belirlendiği, sözleşmenin teminat başlıklı 4.maddesinde ise “taşeron sözleşme bedeline göre iş sahibinin belirlemiş olduğu 150.000,00 TL tutarında sözleşme verecektir. İş bitiminde proje şartnamelere uygun yapılmış ise senet iade edilir.” hükmünün yer aldığı görülmüştür.
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı davanın dayanağı olan takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı (davalı) … Yapı İnşaat… Şirketi tarafından borçlu (davacı) … aleyhine 10/02/2018 keşide tarihli, 02/10/2019 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli senede dayalı takip başlatıldığı, dayanak senedin bir örneğinin incelenmesinde; keşideci … tarafından imzalandığı, lehtarın … Yapı İnşaat… Şirketi olduğu, senedin arka yüzünde “Ankara İli … İlçesi, … ada, 4 parsel inşaat işi için yapılan sözleşme gereği alınan teminat senedidir.” ibaresinin yazılı olduğu açıkça görülmüş, bu durumda takibe dayanak bu senedin yukarıda incelenen dosyamız davacısının ortağı ve temsilcisi olduğu anlaşılan dava dışı taşeron şirket tarafından 10/02/2018 tarihli sözleşmeye istinaden iş sahibi … Yapı İnşaat… Şirketi’ne sözleşmenin teminat başlıklı 4.maddesine istinaden verildiği açık olan teminat senedi olduğu yönünde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur.
Mahkememize dava açılmasından önce dosyamız davacısı (borçlu) … tarafından dosyamız davalısı (alacaklı) … Yapı İnşaat… Şirketi’nin aleyhine 21/10/2019 tarihinde ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, mahkememizin … D.iş sırası üzerinden %15 teminat karşılığında takip dosyası kapak hesabı ile belirlenen tutarın icra dosyasına depo edilmesi şartı ile “icra veznesine gelecek paranın takip alacaklısına ödenmesinin İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile yasaklanmasına” ilişkin tedbir kararı verildiği, mahkememize teminatın yatırıldığı, icra dosyasında tedbire yönelik infazen işlem yapıldığı, aynı zamanda yasal sürelerde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, anlaşamamaya ilişkin son tutanağın 02/12/2019 tarihinde düzenlendiği, davacının mahkememizde dava açma tarihinin 13/12/2019 olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında davalı tarafça, bu hususa itiraz edilerek ihtiyati tedbir kararının yasal süreden sonra dava açılması nedeniyle hükümsüz kaldığının ileri sürüldüğü görülmüştür. Mahkememizce dosyada toplanan deliller kapsamı ile verilen hüküm dikkate alındığında İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca usulünce yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak davacı gerçek kişinin ve davalı şirketin hem de dava dışı … Cam Ayna.. Şirketi’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi …’un dosyaya sunduğu 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı vekilinin huzurdaki davada “10.02.2018 tanzim tarihli 150.000 TL bedelli senet teminat olarak verildiğinden müvekkilinin bu senet nedeniyle borçlu olmadığını” iddia ettiğini, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı … Cam ltd. şti. ile davalı … Yapı ltd. şti. arasında 10.02.2018 tarihinde davalının “Ankara ili … ilçesi … ada 4 parsel inşaatının tüm PVC doğrama işlerinin, merdiven ve balkon korkuluklarının ve tüm çelik kapıların takılması işi”ne ait iş sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin kdv dahil 610.000,00 TL olduğunu, sözleşme bedelinin her biri 100.000 TL olan sıralı vadeli 5 adet çek + 110.000 TL bedelli 1 adet çek ile ödeneceği konusunda anlaşıldığını, sözleşmenin “Teminat” başlıklı 4.maddesinde “taşeron sözleşme bedeline göre İş Sahibinin belirlemiş olduğu 150.000 TL tutarında ticari senet verecektir. İş bitiminde proje şartnamelere uygun yapılmış ise senet iade edilir. ” yazıldığını, dava konusu 150.000 TL bedelli senedin de sözleşme tarihinde (10.02.2018) tanzim edildiğini, senedin arka yüzüne el ürünü ile “Ankara ili … ilçesi … ada 4 parsel inşaat işi için yapılan sözleşme gereği alınan teminat senedidir ” yazıldığını, dosya kapsamı, davacı …’ın (… Ticaret) defterleriyle, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı … Cam ltd. şti. ve davalı … Yapı ltd. şti.’nin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin incelendiğini, dava konusu senedin düzenlendiği 10.02.2018 tarihinde davacı …’ın şahsi vergi kaydının olmadığını, dolayısıyla tacir olmadığını, defter tutmadığını, davacının 2019 yılında vergi kaydının başlatıldığı ve defter tutmaya başladığını, 2019 yılında tutulan defter şeklinin (İşletme defteri / Defter / Beyan ) dava konusu senedi kaydetmeye uygun olmadığını, bununla birlikte davacı …’ın davalı … Yapı şirketiyle herhangi bir şahsi ticari bağının olmadığını, dava konusu senedin davacı …’ın ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı … Cam ltd. şti. ve davalı … Yapı ltd. şti. ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, icra dosyası kapsamı, 10/02/2018 tarihli götürü bedel yüklenici sözleşmesi, bilirkişi incelemesi hep birlikte dikkate alındığında; … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan bononun arka yüzünde açıkça “Ankara İli … İlçesi, … ada, 4 parsel inşaat işi için yapılan sözleşme gereği alınan teminat senedidir.” ibaresinin yazılı bulunduğu, senedin 10/02/2018 tarihli sözleşmeye istinaden teminat senedi olarak verildiğinin açık olduğu, senedi imzalayan keşideci …’ın 10/02/2018 tarihli yüklenici sözleşmesindeki taşeron şirket olan dava dışı … Cam Ayna.. Şirketi’nin ortağı ve temsilcisi olması sebebiyle söz konusu senedi imzalayarak verdiğinin açık olduğu, dosya kapsamında alınan beyanlardan söz konusu sözleşmenin tarafları arasında işin geç teslimine yönelik bir anlaşmazlık bulunduğu, bu anlaşmazlığa istinaden davalı alacaklı şirketin söz konusu teminat senedini takibe koyduğu, söz konusu senedin sözleşmenin tarafları olan şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, dava dışı davacının ortağı ve temsilcisi olduğu, … Cam… Şirketine sözleşmeye istinaden davalı şirket tarafından 100.000,00’er TL bedelli 4 adet çekin verilmiş olduğu açıkça görülmüş, takibe konu teminat senedi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı, senedin teminat senedi olduğu kanaatine varılarak sözleşmenin tarafları arasında davacının beyanına göre varlığı anlaşılan uyuşmazlık nedeniyle söz konusu senedin takibe konulmasında davalının kötüniyetli kabul edilemeyeceği değerlendirilerek davanın kabulü ile kötüniyet tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 10/02/2018 keşide tarihli, 02/10/2019 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli teminat senedi nedeniyle, davalı alacaklıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Yasal şartları oluşmayan ve ispatlanamayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
Mahkememizin ….. D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının davanın açılış tarihi itibariyle HMK 393/1 madde uyarınca hükümsüz kaldığı tespit edilmekle, verilen kararın niteliği gözönünde bulundurularak 22/10/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının aynen devamına, icra veznesine yatırılan paranın takip alacaklısına ödenmesinin İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile yasaklanmasına,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 10.246,50 TL harçtan peşin alınan 2.572,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.674,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 3.698,37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. ….’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/02/2021

Katip …

Hakim …