Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/644 E. 2021/43 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/642
KARAR NO : 2021/29
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/642
KARAR NO : 2021/29

KÂTİP :

DAVA : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi ve Alacak
DAVA TARİHİ : 26/10/2016
KARAR TAR. : 26/01/2021
KARAR YAZ.T. : 10/02/2021

Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2016/821 esas numarasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda verilen 27/03/2018 tarih ve 2016/821 E., 2018/206 K. sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 05/11/2019 tarih ve … E., … K. sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulüyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına, karar verilmesi sebebiyle Mahkememize yollanan ve yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonunda:

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … …. Noterliği’nin 15/07/2015 tarih ve…yevmiye numaralı sözleşmesiyle, iş ortaklığı kurulduğunu; davacının %49 paylı özel ortak ve davalının ise %51 hisseli pilot ortak olduğunu; tarafların iş ortaklığıyla … İli, … İlçesi, Hükümet Konağı Etrafı ve Cumhuriyet Meydanının Projelendirilmesi Yapım İşi’ni üstlendiklerini; 33.550,00 TL teminatın müvekkilince idareye yatırıldığını, müvekkilinin şantiye şefi olarak 15/07/2015 tarihinde göreve başladığını; davalının, müvekkilinin şantiye şefliğine son verdiğini ve işten uzaklaştırdığını; Ankara….Noterliği’nin 20/05/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin yollandığını, davalının Ankara ….Noterliği’nin 17/06/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cevap verildiğini; bu sebeple, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davacı alacaklarının tespiti ile katılma payı ve ortaklık yapım işine ait yapılan harcamalar için şimdilik 100.000,00 TL ve kâr payı için şimdilik 1.000,00 TL’nin ticarî faiziyle tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; taraflar arasında yapılan … 15. Noterliği’nin 15/07/2015 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesinin, … İli, … İlçesi, Hükümet Konağı Etrafı ve Cumhuriyet Meydanının Projelendirilmesi Yapım İşi’ne ilişkin olduğunu; sözleşmenin 7/2 maddesinde “işin kesin kabulünün yapılması ve ihale makamı ile tüm ilişkilerin sona ermesinden sonra iş ortaklığının mevcutları, alacakları ve borçları tasfiye edilerek sonucun özel ortağın hesaplarına aktarılacağı”nın kararlaştırıldığını; henüz kesin kabulün yapılmamış olduğunu; davacının şantiye şefi olarak işi yürüttüğü dönemde üç iş kalemi için ayıplı imalat gerçekleştirildiğini ve iş sahibinde kesintiye gidildiğini; davacıya şantiye şefi olarak işi yürüttüğü dönemde fiilen yaptığına inanılan masraflar için 35.000,00 TL ödendiğini; ücrete dair talebi için kurumca 7.133,33 TL ödendiğini; davacının iş ortaklığını ilzam ve harcama yetkisi bulunmadığını; iş ortaklığı için yapıldığı ileri sürülen harcama alacağının sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan talebin zamanaşımına uğradığını ve ayrıca henüz kesin kabul yapılmadığından muaccel alacak bulunmadığını, kâr payı talebinin ise fesih haksız olduğundan ve muaccel olmadığından talep edilemeyeceğini ve davanın reddini savunmuştur.

DELİLLER :
1-Taraflar arasındaki 30/06/2015 tarihli “İş Ortaklığı Sözleşmesi” ve eki belgeler,
2-… Belediye Başkanlığı ile İş Ortaklığı arasında yapılan sözleşme,
3-Bilirkişi raporu,
4-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Dosyada yer alan 30/06/2015 tarihli “İş Ortaklığı Sözleşmesi” hükümlerine göre: İş ortaklığının, pilot ortak “… İş Mak. ve Yedek İth. İhr. ve San. Tic. Ltd. Şti.” ile özel ortak “…” arasında kurulduğu ve merkezinin “….ANKARA” olduğu; sözleşmenin 3.maddesine göre pilot artığın %51 ve özel ortağın %49 oranında pay sahibi bulundukları; sözleşmenin 4.maddesine göre de işin konusunun, “… … İlçesi, Hükûmet Konağı Etrafı ve Cumhuriyet Meydanının Projelendirilmesi Yapım İşi İnşaatının Yapılması İşi”ne ilişkin olduğu; 5.maddede ortaklığının yönetiminin, “İş ortaklığı sona erinceye kadar … yönetici olarak seçilmiştir. (…) Ortaklığın işlerini yürütmek hususunda ortaklık kaşesi veya unvanı altında vaaz edeceği münferit imzası ile ortaklığı her hususta ve en geniş şekilde temsil ve ilzam edecektir” denildiği; 7. maddesinde “Kâr ve Zararın Dağıtım” başlığında, “İşin kesin kabulünün yapılması ve ihale makamı ile tüm ilişkilerin sona ermesinden sonra iş ortaklığın mevcutları, alacakları ve borçları tasfiye edilerek sonuç özel ortağın hesaplarına aktarılacaktır” denildiği; 12.maddesinde sözleşmenin süresinin, “İş bu ortaklığın süresi 4.maddede yazılı amacın gerçekleşip, vergisel ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile son bulur. Ortaklar oybirliğiyle ortaklığın devamına karar verebilirler” denildiği, belirlenmiştir.
Evrak arasında bulunan “… … İlçesi, Hükümet Konağı Etrafı ve Cumhuriyet Meydanının Projelendirilmesi Yapım İşi”ne ait … ihale kayıt numaralı sözleşmenin “… Belediye Başkanlığı” ile “… inş. Mak. ve Yedek İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti (…) – … (Özel Ortak)” arasında imzalandığı, gözlenmiştir.
Davacı, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istemiş; davalı, zamanaşımı def’i ile birlikte henüz kesin kabulün yapılmadığını ve davanın reddi gerektiğini, savunmuştur.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nundaki düzenlemelere göre:
639. maddesinde;” Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer:
1.-Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle.
2.-Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle.
3.-Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle.
4.-Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle.
5.-Ortaklık için kararlaştırılmış olan sürenin bitmesiyle.
6.-Ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için ya da ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla.
7.-Haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla.
Hükmü getirilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden ve bilirkişiler kurulunun 15/09/2017 tarihli raporlarından; dava konusu olan “… … İlçesi, Hükümet Konağı Etrafı ve Cumhuriyet Meydanının Projelendirilmesi Yapım İşi”ne ait… ihale kayıt numaralı sözleşmenin “… Belediye Başkanlığı” ile “… inş. Mak. ve Yedek İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti (Pilot Ortak) – … (Özel Ortak)” arasında imzalanan 10/07/2015 tarihli sözleşmenin süresinin 150 takvim günü olduğu ve 57 günlük süre uzatımı ile işin bitim tarihinin 06/04/2016 tarihi olduğu; işin geçici kabulünün 06/04/2016 geçici kabul itibar tarihi olarak belirlendiği ve ita amirince geçici kabulün 11/08/2016 tarihinde onaylandığı; geçici kabulde 101.318,26 TL nefaset kesintisinin yapılmış olduğu; dava konusu işin kesin dava tarihi itibariyle kabulünün henüz yapılmamış olduğu; 22/01/2016 tarihine kadar iş ortaklığının şantiye şefliği ve mimarlığının …tarafından yürütüldüğü; bilirkişi görüşüne göre bir kısım ayıplı imalatların iş ortağı mimar …’ün şantiye şefliği ve mimarlık hizmetlerinin yürütüldüğü dönemde olduğu ve adı geçenin kusurlu bulunduğu, anlaşılmıştır.
… Belediye Başkanlığı’na yazılan yazıya verilen 29/11/20917 tarihli yanıt ve ekindeki belgelerden; işin 06/04/2016 tarihinde geçici kabulünün ve 24/11/2017 tarihinde kesin kabulünün yapıldığı, belirlenmiştir.
Dava tarihi itibariyle iş ortaklığının kesin kabulünün yapılmamış olması sebebiyle davalı vekilince ileri sürülen zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden ve bilirkişiler kurulunun görüşünden ve …. Belediye Başkanlığı’nın yanıtından ve belgelerden; dava tarihi itibariyle henüz iş ortaklığının kesin kabulünün yapılmamış olduğu ve dolayısıyla 6098 sayılı Yasanın 639. maddesindeki “Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesi” koşulunun dava tarihi itibariyle oluşmadığı sabit olduğundan, adi ortaklığın sona erdiğinden bahsedilemeyeceği için tasfiyesi de mümkün bulunmadığından, erken açılan dava nedeniyle davacının talebi kabul edilmemiştir.
Öte yandan, davacı fesih isteminde bulunmuş ise de:
Dava dilekçesinde vakıa olarak ileri sürdüğü hususların sübut bulmadığı; bilirkişi görüşünden 22/01/2016 tarihine kadar iş ortaklığının şantiye şefliği ve mimarlığının …. tarafından yürütüldüğü ve bir kısım ayıplı imalatların adı geçenin şantiye şefliği ve mimarlık hizmetlerinin yürütüldüğü dönemde olduğu ve kusurlu bulunduğu, anlaşılmakla, iş ortaklığının haklı fesih nedenlerinin sübut bulmadığı kanaatine varılmakla bu istemin de reddi gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, dava tarihi itibariyle henüz üstlenilen işin tamamlanmadığı gözetildiğinde adi ortaklığın sona ermediği; haklı fesih sebebi bulunduğu savının ise usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş idi.
Bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 05/11/2019 tarih ve … E., … K. sayılı kararıyla, istinaf başvurusu kabul edilerek Mahkememiz kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir. İstinaf Mahkemesinin gerekçesi şöyledir: “… Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davaya konu uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, bu haliyle davacının TTK hükümlerine göre, adi ortaklığa konu sözleşmelerde dikkate alınması suretiyle tacir sıfatına haiz olup olmadığının araştırılarak, tacir olması halinde uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi içinde olduğu, tacir sıfatını haiz olmadığında ise uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davanın görülmesi gerekir.
O halde mahkemece, davanın taraflarının tacir olup olmamasına göre uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olması halinde davaya devam edilmesi, değilse Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda, mahkemece; davacının tacir sıfatına haiz olup olmadığı araştırılarak, davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olup olmadığı hususunun belirlenmesi, Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmakla görevli mahkeme olduğunun anlaşılması durumunda görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu deliller toplanmadan hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir…”
Dosya arasında yer alan … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 02/03/2020 tarih (…) sayılı yazısından; davacı …’ün, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün (….) numarasında ‘hakiki şahıs’ olarak kayıtlı olduğu, “…” adresinde “Mimarlık faaliyetleri ve mimari danışmanlık faaliyetleri, ikamet amaçlı olan veya ikamet amaçlı olmayan binaların yeniden düzenlenmesi veya yenilenmesi” iştigal konusunda kaydının bulunduğunun bildirildiği, gözlenmiştir. Dolayısıyla, davacı, gerçek kişi olarak ticaret siciline kayıtlı olup, tacirler arasındaki bu ihtilâfta Mahkememiz görevlidir.
Somut olayda; yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, dava tarihi itibariyle henüz üstlenilen işin tamamlanmadığı gözetildiğinde adi ortaklığın sona ermediği; haklı fesih sebebi bulunduğu savının ise usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davanın reddine,
2.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken; 59,30 TL karar ve ilâm harcından, peşin alınan 1.724,83 TL’nin düşülerek artan 1.665,53 TL harcın, karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4.-Hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının HMK m.333/1 uyarınca davacıya iadesine,
5.-Davalı tarafça yapılan; 45,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
6.-Hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının HMK m.333/1 uyarınca davalıya iadesine,
7.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 13.545,00 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

Dair, davacı vekili Av. …, davalı vekili Av. …’nin yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 26/01/2021 tarihinde oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Kâtip
¸ ¸ ¸¸