Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/618 E. 2021/304 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/618
KARAR NO : 2021/304
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
KAR. YAZ. TAR. : 09/06/2021

Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılan dosyanın yapılan incelenmesi sonucunda:

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … Sağlık Hizmetleri ve Uluslararası Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını; davalıların da müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıklarını; sözleşme gereğince borçlu şirkete kredi kullandırıldığını; borcun tahsili için 05/02/2018 tarihinde muacceliyet ihtarnamesi gönderildiğini; borcun ödenmemesi üzerine … Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile ilâmsız icra takibi yapıldığını; davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu; bu nedenle davalıların yapmış olduğu itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalılar vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; davacının müvekkilleri hakkında başlattığı takibin haksız olduğunu; davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesi gereğince kullanılan kredi borcunun ödendiğini; dava dışı şirketin ve müvekkillerinin bu sözleşme nedeniyle borçlarının kalmadığını; davacının talebinin haksız olduğunu,; bu sebeple, davacının kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER :
1-Genel kredi sözleşmeleri,
2-İhtarname,
3-Banka kayıtları,
4-… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
5-Arabuluculuk tutanakları,
6-Bilirkişi raporu,
7-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava; genel kredi sözleşmesinden doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptaline ilişkindir. (İİK m.67)
… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından; davalı borçlular ve arkadaşları hakkında, 06/09/2019 tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağından dolayı:
4610037581110063 nolu krediden kaynaklanan
306.168,23 TL asıl alacak
41.150,79 TL kat öncesi işlemiş faiz %25,58
1.427,53 TL Kat öncesi işlemiş gecikme faizinin %5 gider vergisi
+ 2.503,96 TL masraf toplamı
351.251,41 TL alacağın tahsili istemiyle ilâmsız icra takibine geçildiği; davalılar/borçlular vekilinin 12/09/2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu; 11/11/2019 tarihi itibariyle açılan mezkûr itirazın iptali davasının süresinde olduğu, görülmektedir.
Davacı Bankanın …Şubesi ile dava dışı … Sağlık Hizmetleri ve Uluslararası Tic. Ltd. Şti. arasında 04/11/2009 tarihli 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı kefiller … ve … … … ile dava dışı …, … ve … Tıbbî Ürünler ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti. bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imza koymuşmardır.
Davacı Bankanın Şaşmaz/Ankara Şubesi ile dava dışı … Sağlık Hizmetleri ve Uluslararası Tic. Ltd. Şti. arasında 27/12/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlenmiş ve bu sözleşmeyle bağlantılı olarak TK2 001324958 numaralı Ticarî Kart Sözleşmesi kapsamında kredi kullandırılmış, dava dışı … ve …. 500.000,00’er TL tutarlarla bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imza koymuşmardır.
Davacı banka vekili, davalı müteselsil kefillerin kredi borcundan sorumlu olduğu iddiasıyla onlar hakkında da ilâmsız icra takibi yapmıştır. Davalı/borçlular vekili savunmalarında; davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesi gereğince kullanılan kredi borcunun ödendiğini, dava dışı şirketin ve müvekkillerinin bu sözleşme nedeniyle borçlarının kalmadığını, ileri sürmüştür.
İhtilâf, davacının icra takip dosyası dayanağı kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalılardan talep edebileceği alacak bulunup bulunmadığı, takip dayanağı genel kredi sözleşmesinde davalıların kefaletinin geçerli olup olmadığı ve geçerli ise sorumlu oldukları miktar, dolayısıyla davacının davalılardan talep edebileceği bir alacak bulunup bulunmadığı varsa tutarı ile tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Taraf vekillerinin iradeleri tutanağa yansıtılmış, tüm deliler toplanmış ve bilirkişi görüşü alınmıştır.
Davacı Banka tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 05/02/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği; 4610-3758111-32 hesaptan kaynaklanan kredi kullandırıldığı, 05/02/2018 tarihi itibariyle kredinin kapatma tutarı olan 321.648,55 TL kredi borcunun ihtarnamenin tebliğinden itibaren ödenmesi için (3 gün) süre verildiği; dava dışı şirkete çıkan ihtarnamenin iade geldiği, davalı …’e çıkanın 09/02/2018 tarihinde tebliğ olunduğu, davalı … …’a gönderilenin ise iade geldiği, izlenmiştir.
Davalılar vekili, hesap kat ihtarına karşı Ankara ….Noterliğinin 16/02/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarını keşide ederek, … Şubesi’nden çekilen kredinin kapatıldığını iddia etmişlerdir.
Bilirkişi Sn. …, 09/04/2021 tarihli raporunda; takip konusu kredinin davacı Bankanın…Şubesi’nce, 27/12/2017 tarihli 600.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesinden sonra kullandırıldığını, saptamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan bütün deliller ve bilirkişinin tespitinden; davalı müteselsil kefiller … ve … …’un sorumluluğu, 04/11/2009 tarihli 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanabilecektir. Bu sözleşmeye dayalı olarak yeni bir kredi verilmesi hâlinde kefiller limit dâhilinde sorumlu tutulabileceklerdir. Dosya kapsamından, bilirkişinin tespitinden; davacı banka tarafından davalıların kefaletlerinin bulunmadığı 27/12/2016 tarihli 600.000,00 TL tutarlı yeni bir genel kredi sözleşmesine dayalı olarak krediler kullandırılmıştır. Davalılar … ve … … …’ın işbu yeni sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile imzaları bulunmamaktadır. 4610-375811-63 nolu hesaptan kullandırılan ihtiyaç kredisi 27/12/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılmış olduğundan imzası bulunmayan davalılar kefil sıfatıyla sorumlu tutulamazlar. Davacı banka vekili, davalıların ilk genel kredi sözleşmesini imzaladıklarını, tarafların bilahare akdedecekleri yeni kredi sözleşmelerinde de bu sözleşme hükümlerinin uygulanacağını kabul etmesi nedeniyle sorumlu olacaklarını iddia etmiş ise de 27/12/2016 tarihli yeni genel kredi sözleşmesinde davalı kefillerin imzası bulunmadığı gibi, eski sözleşmede işbu yeni (27/12/2016 tarihli) sözleşmede tarih ve miktar belirtilerek herhangi bir atıf bulunmadığından davalılar 27/12/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden dolayı sorumlu tutulamaz (Benzer Yargıtay 19.HD’nin, 09/05/2011 tarih, 2010/11945 E., 2011/6293 K. sayılı ilâmı).
Bu sebeple, davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmelidir.
Somut olayda, uyuşmazlık banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalılar yönünden takip haksız ise de ‘kötüniyet’ saptanmadığından, davalıların vaki tazminat istemlerinin reddine karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davanın reddine,
2.-Davalıların, koşulları bulunmayan tazminat istemlerinin reddine,
3.- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken, 59,30 TL maktû karar ve ilâm harcından peşin alınan 4.242,24 TL harcın mahsubu ile artan 4.182,94 TL harcın, karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
4.-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5.-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6.-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına, verilmesine,
7.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılar yararına hesaplanan 33.037,60 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
8.-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13’üncü bendi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmelik’inin 26’ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; Bakanlık bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline, bu konuda, 6183 sayılı Kanuna göre harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,

Dair, davacı vekili Av. …yüzüne karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.