Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/602 E. 2021/583 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/602 Esas – 2021/583
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/602 Esas
KARAR NO : 2021/583

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 04/11/2019

KARAR TARİHİ : 27/09/2021
YAZIM TARİHİ : 25/10/2021
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacı şirketin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacı ile 4046 sayılı Yasa uyarınca kamu tüzel kişiliğinin tür değiştirmesi yolu ile kurulduğunu, davalı …’a ait dağıtım sisteminin işletme hakkının 24/07/2006 tarihli İHDS ile davacıya devir edildiğini, devir tarihinden önceki tüm sorumluluğun devir eden davalıya ait olduğunu, dava dışı …’ın TİS den kaynaklanan ve 1998 yılında 7. Derecenin 4. Kademesine intibakı yapılması gerekir iken bu yapılmadığı için zarara uğradığı inancı ile dava açtığını, … İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile davanın kısmenkalulüne karar verildiğini, istinaf isteklerinin kabulü üzerine Samsun BAM 7.Hukuk Dairesinin yerel mahkeme kararının kaldırıp, 7.derecenin 4. Kademesine intibak yapılmaması nedeni ile oluşan ücret farkı alacağının kendilerinden tahsiline karar verdiğini, haklarında … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin başlatıldığını, takip nedeni ile 22.825,10 TL ve Boztepe Vergi Dairesine ise 730,45 TL ve SGK nın isteği üzerine ilgili dönemlere ait aylık hizmet primlerinin ödenmesi istenildiği için 5.597,49 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını belirtip, toplam 27.247,04 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Alacağın zamanaşımına uğradığını, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi sürecinde yeni şirketler kurulup, özelleştirme idaresinin kararı ile davacı şirket ile davalı şirket arasında kısmi bölünme işlemine esas olmak üzere bilançoların hazırlandığını, bilançoda davalı şirkete ait olması gereken borçların açıkça gösterildiğini, diğer borçların davalı şirketin bilançosunda bırakıldığını, İHDS’nin 24/07/2006 tarihinde imzalandığını, 31/03/2006 tarihinde yapılan bilanço düzenlemesine göre geçmişe yönelik borç ve alacakların kimin sorumlu olacağının kesinleştiğini, bu nedenle geçmiş yıllara ilişkin borçların davalıdan talep edilemeyeceğini, Samsun BAM nin kararına konu alacağın zaman aşımı itirazı dikkate alınarak işçinin işten çıkış tarihi olan 29/12/2010 tarihinden sonraki beş yıllık döneme ilişkin taleplerinin hüküm altına alınıp, işletme hakkı devir sözleşmesi nedeni ile kendilerinin sorumlu olduğu döneme ilişkin istemin reddine karar verilmesi nedeni ile yapılan ödemenin rücuen talep edildiğini, ödemelerin işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanması tarihinden sonraki döneme ait olması nedeni ile kendilerinden talep edilemeyeceğini, bir an için sorumlu kabul edilseler dahi kendilerine ihbar işlemi yapılmadığı için sadece ilamda belirtilen asıl alacaktan sorumlu olmaları gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– Şirket pay devri sözleşmesi,
– İşletme hakkı devir sözleşmesi,
– Davacı ödemesinin dayanağı olan Samsun BAM nin …. Karar sayılı dava dosyası ile ilgili kesinleşme şerhini taşıyan karar,
– … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayıl İcra takip dosyası,
-Davacı ödemelerinin tarih ve miktarlarını gösteren kayıtlar,
– Bilirkişi incelemesi yaptıılarak alınan rapor,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında üçüncü kişi için yapılan ödemenin davalıdan geri alınması istemini içermektedir.
Davacı ile davalı arasında 24/07/2006 tarihli “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalanmıştır. Dava dışı çalışan …, 07/07/2008 tarihinde 7.dönem TİS nin 5.maddesi uyarınca 1998 yılında 7.derecenin 4. Kademesine intibakının yapılıp buna göre ücret ödemesi yapılması gerekir iken intibakı yapılmadığı için eksik ödenen iş güçlüğü zararı olarak 5.000,00 TL, eksik ödenen ücret alacağı için 5.000,00 TL, izin ücreti için 2.000,00 TL ve yemek ve sosyal yardım alacağı için 500,00 TL nin davacıdan tahsili amacı ile … İş Mahkemesinde … Esas sayılı davayı açmış, yapılan yargılama sonucu 18/01/2018 Tarih ve …Karar sayı ile, 19/11/2015 dava tarihinden önceki 5 yıllık döneme ilişkin taleplerin zaman aşımına uğramadığı, ancak 19/11/2010 tarihinden sonraki döneme ilişkin taleplerin kabul edilebileceği sonucuna varılıp, ilamda belirtilen 5.196,34 TL iş güçlüğü alacağı farkı alacağı, 9.569,66 TL ücret farkı alacağının davacıdan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Bu karar ile ilgili olarak istinaf yasa yolu talebi üzerine Samsun BAM nin … Karar sayılı kararı ile 9.569,66 TL ücret farkı alacağının davacıdan tahsiline, iş güçlüğü alacağı ile sosyal yardım ve yemek ücretine ilişkin taleplerin reddine KESİN olarak karar verilmiştir.
Mahkeme kararı ile belirlenen ve karşı tarafa ödenmesi gereken miktar dava dışı çalışanın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası nedeni ile davacı tarafından ödeme yapılmış, davacı bu miktarların ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık davacı tarafından yapılan ödemenin davalıdan geri alınmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan “işletme hakkı devir sözleşmesi” hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bu sözleşmenin 7.4 maddesine göre üçüncü kişilerin hak talebinde bulundukları olayın dağıtım faaliyetinden kaynaklanması ve sözleşmenin imzalanması tarihinden önce meydana gelmesi gerekir.
Tazminat istemine konu alacağın İHDS’nin 7.4. Maddesinde öngörülen diğer koşullarıda taşıması halinde iade talebinin kabul edilmesi mümkün olacaktır. İHDS’nin 7.4 maddesinin devam eden hükümlerine göre ; Dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde, bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile 3. kişilere ileri sürülebilecek her türlü bedelin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır, düzenlemesi karşısında mahkeme kararında hüküm altına alınan alacağın hangi döneme ait olup, sorumluluğun kime ait olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı taraf hisse devrinin yapıldığı 28/06/2013 tarihli sözleşme uyarınca bilançonun çıkarıldığını, davacı şirketin bilançoda görünen borçları da devir sözleşmesi ile üstlendiğini belirtmiş ise de ; bu sözleşmenin 9. Maddesine göre işletme hakkı devir sözleşmesi hükümleri ayrık tutulduğu için bilançoda görülen borçlarında davacı tarafından üstlenildiği şeklindeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacı ile davalı arasında 24/07/2006 tarihli “işletme hakkı devir sözleşmesi” imzalanmış olup bu sözleşmenin 7.2 maddesine göre … a hangi hallerde dava açıldığının ihbarının zorunlu olduğu belirtilmiş olup, tazminat talebine konu olayın sözleşmenin bu maddesine göre ihbarının zorunlu olmadığı, bu halde yapılan ödemenin sözleşme hükümlerine göre geri alınması mümkün olan kısmının tamamının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı alacağının zaman aşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de ; uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan İHDS sinden kaynaklanıp 818 Sayılı BK nun 125 ve 6098 Sayılı BK nun 146. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, ödemenin yapıldığı tarih ve dava tarihi dikkate alındığında henüz bu sürenin tamamlanmadığı, taraflar arasında İHDS mevcut olup bu sözleşmeye dayanılarak talepte bulunulduğu için sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceğinden dolayı olayda 2 yıllık zamanaşamı süresinin uygulanmasının mümkün olmadığı kabul edilip itiraz dikkate alınmamıştır.
Davacı tarafından yapılan ödenelerin mahkeme kararı ve icra takibine uygun olup olmadı ve tüm ödemenin davalıdan talep edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi için bilirkişi …’dan 04/12/2020 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişimiz uyuşmazlığı konu alacağın 19/11/2010 tarihi ile davanın açıldığı 19/11/2015 tarihleri aralığı ile ilgili olması ve SGK prim alacağının da aynı döneme ilişkin olması nedeni ile davacının sorumluluğunda olup, talebin reddi gerektiği şeklinde görüş belirtmiştir. Rapora yönelik itiraz üzerine bu kez bilirkişi …’dan 05/05/2021 tarihli asıl rapor ile 10/08/2021 tarihli ek raporlar alınmıştır. Bu bilirkişi de, dava dışı çalışanın intibak işleminin yapılmasına ilişkin talebinin 1998 yılında ret edildiği, Samsun BAM nin kararına konu kabul edilen alacağın 19/11/2010-31/10/2014 dönemine ait ücret alacağı farkına ilişkin olduğu, bu hali ile davacının ödediği ücret farkı alacağı ve SGK ödemelerini aynı gerekçeler ile davalıdan talep edemeyeceği şeklinde görüş bildirmiştir.
Toplanan delilere göre ; Samsun BAM 7.Hukuk Dairesinin kararının 19/11/2010- 31/10/2014 tarihleri arasında ödenmeyen ücret farkı alacağının tahsiline ilişkin olduğu, önceki döneme ilişkin taleplerin zaman aşımı ve ispat edilememe nedeni ile reddine karar verildiği, dava dışı kişinin 1998 tarihinde ret edilen intibak isteği yerine getirilse dahi ödenmediği için mahkeme kararına konu olan alacağın davacı tarafından ödenmesi gereken alacak ve davacının sorumlu olduğu 19/11/2010- 31/10/2015 döneme ilişkin olduğu, bu hali ile davacının ödediği miktarlar ile ilgili sorumluluğunun kendisine ait olması nedeni ile talebin reddi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 465,32 TL’nin mahsubu ile artan 406,02 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.087,06 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2021