Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/570 E. 2021/763 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/594 Esas
KARAR NO : 2021/765

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçluya Ticari Kredi kullandırıldığını ve KMH hesabı açıldığını, Genel Kredi Sözleşmesinin … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca kullandırılan krediye ait taksitlerin sözleşmeye uygun olarak vadesinde ödenmemesi üzere borçluya ihtarname keşide edildiğini, borçluya gönderilen ihtarnamede belirtilen borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, bu süre içerisinde belirtilen tutar ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağı, kredi hesaplarının kat edilerek bildirilen tüm bakiye borcun, işlemiz faiz, masraf komisyon bilcümle ücretler ile tüm borçların muaccel olacağının bildirildiğini, borçlunun ihtarnameye rağmen ödeme yapmaması üzerine, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı borçtan dolayı Ankara … Müdürlüğünün …Esas dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalının icra dosyasına dilekçe ile başvurarak tüm borca ve fer’ ilerine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğu… Hususları belirtilerek Ankara … Müdürlüğünün … Esas dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlu aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili davalı tarafından Ankara … Müdürlüğü … sayılı dosya alacağına, tüm borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, müvekkili …’in ve … ile davacı arasında kurulduğu belirtilen Genel Kredi Sözleşmesi ve Kefalet Sözleşmesi iptali istenen takibin de dayanağı olmasına rağmen dosyaya sunulmadığını, müvekkili tarafa da bir örneği verilmediğini, bahis edilen sözleşmelerin yasada belirlenmiş şekilde kurulup kurulmadığı, tarihleri, sorumlu olunan tutarları, kefaletin geçerlilik tarihlerinin belirli olmadığını, Sayın mahkemece yaptırılacak incelemelerle, genel kredi ve kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, müvekkil davalının sorumlu olduğu miktarın ne olduğu, asıl borcun ve ferilerinin kefalet süresi içerisinde ödenerek kredinin kapatılmış olduğu, müvekkili davalının kefalete dair bir borcunun kalmadığının görüleceğini, müvekkili davalının imzaladığı sözleşmenin ticari bir kredi sözleşmesi olup olmadığını bilmediğini, kendisine verilen bilgiye göre kefalete konu kredi …’in kendisine ait evini ipotek vererek kullandığı kredi olduğunu, iş bu kredinin alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile asıl borçluya ait ipotekli konutun satılması ile ödendiği…. Hususları belirtilerek iş bu haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmil edilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, banka genel kredi sözleşmesine dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, dava dışı borçlu … ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden borçluya ticari kredi kullandırılarak KMH hesabı açıldığını, davalı borçlu … tarafından genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, krediye ilişkin taksitlerin vadesinde ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçluya ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine Ankara … Müd.’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise, dayanak genel kredi sözleşmesi ile kefalet sözleşmesinin dosyaya sunulmadığının, kendilerine tebliğ edilmediğini, bahsedilen sözleşmelerin yasada belirlenen şekilde kurulup kurulmadığı, tarihleri, sorumlu olunan tutarların, kefaletin geçerlilik tarihlerinin belirli olmadığını, kefilin sorumlu olduğu asıl borç ve ferilerinin kefalet süresi içerisinde ödenerek kapatılmış olduğunun, kefalete ilişkin bir borcun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Ankara … Müd.’nün takibe ve davaya dayanak dosyası nedeniyle davalı kefilin davacı bankaya borçlu olup olmadığı, kefaletin kapsamı, sona erip ermediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, banka kayıtları ile takibe dayanak Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyası dosya kapsamına alınmış, yerinde banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilerek bankacı bilirkişiden rapor düzenlemesi istenilmiştir. Bankacı bilirkişinin dosyaya sunduğu 09/02/2021 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; bir kısım evrakların tamamlanmasından sonra asıl raporun düzenlenebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Eksik belgelerin tamamlanmasından sonra 28/06/2021 tarihinde düzenlenen asıl bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu uyuşmazlık ödenmediği iddia edilen dava dışı asıl borçlu firmaya tahsis edilen 14 adet çekin yasal karşılıksız çek bedelinin , 32922014 n.lu Kredili Ticari mevduat hesabı , 01337TZ000000012184 n.lu taksitli ticari kredi ve 4030 **** **** 9964 n.lu şirket kredi kartından kaynaklanan alacağının tahsili ve 2.030,00 TL depo talebi için kefil davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinden kaynaklandığını, davacı banka ile Dava dışı asıl borçlu firma arasında 12.03.2013 tarihli 78.000,00 TL ve 23.10.2013 tarihli 350.000,00 TL limitli olmak üzere 2 adet Genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı kefilin sadece 12.03.2013 tarihli Genel kredi sözleşmesinde 78.000,00 TL lik kefaletinin bulunduğunun görüldüğünü, bu nedenle davaya konu takipteki alacakların hangi Genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığı da tarafımca irdelendiğini, davacı banka tarafından davalının kefaletinin bulunduğu 12.03.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı firmaya da 12.03.2013 tarihinde aylık 1.05 faizli 24 ay vadeli 1.588,28 TL taksitli ilk taksit vadesi 17.03.2013 son taksit vadesi 17.02.2015 olacak şekilde 35.000,00 TL tutarında toplam 39.662,22 TL geri ödemeli taksitli ticari kredi kullandırıldığı ve iş bu kredinin kapandığı ( takibe konu da olmadığı), takibe konu; karşılıksız çeklerin nakde dönen tutarlarının , kredili ticari mevduat hesabının ve kredi kartının davalının kefil olduğu 12.03.2013 tarihi ile davalının kefaletinin imzasının bulunmadığı 23.10.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi tarihleri arasında tahsis edildiğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığını, yine takibe konu 01337TZ000000012184 n.lu 23.10.2013 tarihinde kullandırılan 120.000,00 TL lik kredinin de davalının imzasının bulunmadığı 23.10.2013 tarihli Genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığını, bu durumda; davaya konu takipteki kredilerin dava dışı firmaya davalının kefalet imzasının bulunmadığı 23.10.2013 tarihli Genel Kredi sözleşmesine istinaden ve ipotek tesis edilerek kullandırıldığı söylenebileceğinden; Nihai takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davalı kefilin davaya konu kredilerden dolayı sorumluluğunun da olmayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirildiğini, Ancak Mahkemenin aksi kanaate varmasına binaen de ; Davalı kefilin 12.03.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde 78.000,00 TL lik kefaletinin bulunduğu ve Davaya konu olmayan Ankara … Dairesinin 2017/20447 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipteki davacı bankanın ipotekli yeri 160.000,00 TL ye satın alarak takibe konu borca mahsup ettiği göz önünde bulundurularak yapılan hesaplama sonucunda da ; HMK’ya uygun olarak Davacı bankanın Ankara … Dairesinin … esas sayılı dosyası ile 26.04.2019 tarihinde davalı kefil hakkında başlatılan icra takibinde; 78.000,00 TL Asıl alacak ( ipotekle karşılanmayan alacak), 973,44 TL işlemiş temerrüt faizi, 48,67 TL % 5 BSMV, Olmak üzere toplam 79.022,11 TL alacağını , takip tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 78.000,00 TL asıl alacağa yıllık % 24,96 temerrüt faizi ve faizin % 5 nispetinde BSMV ile birlikte talep edilebileceğini, davacının % 20 icra inkar tazminatı talebine ilişkin değerlendirme ve kararın, İİK md.67/ 2 gereğince Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine ulaşıldığını, ayrıca mahkemece anılan dosyanın 14.12.2020 tarihli duruşmasında 1.000,00 TL bilirkişi ücreti takdir edilmiş olmakla, yukarıda belirtildiği üzere dava dışı firmaya kullandırılan 14 ayrı çek, ticari kredili mevduat hesabı, şirket kredi kartı ile ilgili olarak 16 adet takibe konu alacak ile davaya konu olmayan Ankara … Dairesi…. sayılı dosyaya konu alacaklar ile birlikte inceleme ve değerlendirme yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların iddia ve savunmaları, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın, ödenmediği iddia edilen dava dışı asıl borçlu firmaya tahsis edilen 14 adet çekin yasal karşılıksız çek bedelinin, 32922014 n.lu Kredili Ticari mevduat hesabı, 01337TZ000000012184 nolu taksitli ticari kredi ve 4030 **** **** 9964 n.lu şirket kredi kartından kaynaklanan alacağının tahsili ve 2.030,00 TL depo talebi için kefil davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinden kaynaklandığı, davacı banka ile Dava dışı asıl borçlu firma arasında 12.03.2013 tarihli 78.000,00 TL ve 23.10.2013 tarihli 350.000,00 TL limitli olmak üzere 2 adet Genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı kefilin sadece 12.03.2013 tarihli Genel kredi sözleşmesinde 78.000,00 TL lik kefaletinin bulunduğunun görüldüğü, bu nedenle davaya konu takipteki alacakların hangi Genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığının da bankacı bilirkişi tarafından yerinde incelenerek kapsamlarının belirlendiği, davacı banka tarafından davalının kefaletinin bulunduğu 12.03.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı firmaya da 12.03.2013 tarihinde aylık 1.05 faizli 24 ay vadeli 1.588,28 TL taksitli ilk taksit vadesi 17.03.2013 son taksit vadesi 17.02.2015 olacak şekilde 35.000,00 TL tutarında toplam 39.662,22 TL geri ödemeli taksitli ticari kredi kullandırıldığı ve iş bu kredinin kapandığı (takibe konu da olmadığı), takibe konu; karşılıksız çeklerin nakde dönen tutarlarının, kredili ticari mevduat hesabının ve kredi kartının davalının kefil olduğu 12.03.2013 tarihi ile davalının kefaletinin imzasının bulunmadığı 23.10.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi tarihleri arasında tahsis edildiğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, yine takibe konu 01337TZ000000012184 n.lu 23.10.2013 tarihinde kullandırılan 120.000,00 TL lik kredinin de davalının imzasının bulunmadığı 23.10.2013 tarihli Genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığı, bu durumda; davaya konu takipteki kredilerin dava dışı firmaya davalının kefalet imzasının bulunmadığı 23.10.2013 tarihli Genel Kredi sözleşmesine istinaden ve ipotek tesis edilerek kullandırıldığı bankacı bilirkişi tarafından tespit edilmekle, davalı kefilin davaya ve takibe konu kredilerden dolayı sorumluluğunun bulunmadığı açıkça anlaşıldığından yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı kefilin sorumluluğu bulunmayan kredi sözlemelerine istinaden takibe maruz bırakıldığı, bu hususun davacı banka tarafından incelenerek tespiti mümkün bir durum olması mümkün olmakla, bu sorumluluğun yerine getirilmeksizin davalıya yönelik takibe geçilmiş olmasının davalı banka yönünden kötüniyet olarak değerlendirilmesi uygun görülmekle, davalının kötüniyet tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiş, davacının yasal şartları bulunmayan icra inkar tazminat talebinin ise reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Yasal koşulları bulunmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin kabulü ile, takibe konu 142.617,48 TL’nin %20’si oranında takdir edilen kötüniyet tazminatının davacı bankadan tahsili ile davalıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 1.712,32 TL harçtan çıkartılarak artan 1.653,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 17.498,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davalı … -… , Davalı Vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..25/11/2021

Katip …

Hakim …