Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 E. 2021/179 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/566 Esas – 2021/179
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/566 Esas
KARAR NO : 2021/179

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan cari hesap olarak 32.515,71 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için … Müd.’nün … esas numaralı dosyasından takip başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu iddia ederek, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; cari ekstrede belirtilen malların müvekkiline teslim edilmediğini, dolayısıyla davacıya bir borcun olmadığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, faturaya ve cari hesaba dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, taraflar arasında cari hesap üzerinden açık hesap ilişkisine dayalı ticari satım ilişkisi bulunduğunu, ticari satım nedeniyle davalı şirketten 32.515,71 TL bakiye alacakları bulunduğunu, bunun için … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise savunmalarında, cari ekstrede belirtilen malların hiçbirinin davalıya teslim edilmediğini bildirmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; cari hesaba dayalı ticari satım nedeniyle davacının davalıdan bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, satım ilişkisine konu malların davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak taraflarca bildirilen adreslerde ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiş, yerinde inceleme yapmasına karar verilen mali müşavir … tarafından dosyaya sunulan 27/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; karşılıklı defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin kurulmuş olduğunu, davacı … şirketinin davalıyla ilgili olarak iki ayrı kayıt tuttuğunu, bunlardan gayrı resmi olarak tutmuş olduğu kayıtlarında 32.515,71 TL alacaklı olduğunu, usulünce tutmuş olduğu resmi ticari defter kayıtlarında ise 18.515,71 TL alacaklı olduğunu, davacının davalının bilgisayar kayıtlarında da 17.937,78 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu kapsamında davalı tarafından bildirilen adreste davalı defterlerinin fiziken incelenemediği, irtibat telefon numarası verilen davalı şirket mali müşaviri tarafından davalı defterlerini 2015 yılından itibaren tutmaya başladığının ancak 2015-2019 yıllarına ilişkin defterlerin kendisinde bulunmadığının bildirildiği, davalı şirket yetkilisi …’e teslim edildiğinin bilirkişiye bildirildiği, bilirkişi tarafından … ile yapılan telefon görüşmesinde defterlerin fiziken incelemeye sunulmadığı, ancak davalı şirket mali müşaviri tarafından davacı ile ilgili 2015-2019 yıllarını kapsayan defter kayıtlarını içerir bilgisayar çıktılarının incelemeye sunulduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin itirazları değerlendirilerek bilirkişiden davalı ticari defter kayıtlarının Ostim Vergi Dairesi’nde bulunduğu bildirilmekle, yerinde inceleme yetkisi verilerek yerinde inceleme yapmak suretiyle fark olarak bildirilen 577,93 TL’nin nereden kaynaklandığının tespiti açısından davalının 2014 yılı öncesi defterlerinin incelenerek ek rapor düzenlemesi istenilmiş, bilirkişinin 11/12/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; kök rapordaki görüşler tekrarlanmış, bilirkişinin Ostim Vergi Dairesi’nde 07/12/2020 tarihinde mahkememizce düzenlenen yetki belgesine istinaden görüşmeler yaptığı davalı şirketin 2016 ve sonrası defterlerinin vergi dairesi müdürlüğünde bulunduğunun, ancak 2014 ve öncesi defterlerinin bulunmadığının bildirilmiş olduğu, bu nedenle fark olarak ortaya çıkan 577,93 TL’nin nereden kaynaklandığının tespitinin mümkün olmadığının belirtilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların 2015 yılı ve sonrasına ilişkin ticari defter ve kayıtları kapsamı, bilirkişi incelemesi hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında süregelen açık hesaba dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin davalı ile ilgili olarak iki ayrı tutmakta olup, bunlardan gayri resmi olarak tuttuğu cari ekstre kayıtlarında 32.515,71 TL alacaklı olduğunun yazılı olduğu, öte yandan usulüne uygun tuttuğu resmi ticari defter ve kayıtlarında ise 18.515,71 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı tarafça, bilirkişi incelemesine sunulan 2015-2019 yılları aralığına ilişkin dosyaya sunulan ticari defter bilgisayar çıktıları kapsamında ise davacının davalıya 17.937,78 TL borçlu göründüğü, aradaki fark olan 577,93 TL’nin 2014 yılından 2015 yılına devir olarak yer aldığı, ancak davalının 2015 yılı öncesine ilişkin kayıtlarına ulaşılamadığı, farkın kaynağının bilirkişi tarafından tespit edilemediği, bu durumda davalı kayıtları ile örtüşen 17.937,78 TL asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının gayri resmi olarak tuttuğu kayıtlarının davalı defter örnekleri ile uyuşmadığı gibi davacının resmi kayıtlarında davalının 18.515,71 TL alacaklı görünmesi dikkate alındığında davalı kayıtlarında yer alan tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği açıkça anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin, 17.937,78 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (17.937,78 TL) takip tarihinden geçerli olmak üzere değişen oranlarda yıllık %19,50 avans faizi yürütülmesine,
Hükmedilen alacağın (17.937,78 TL) %20’si oranında taktir edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.225,33 TL harçtan peşin alınan 392,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 832,62 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 728,20 TL’nin davalıdan, 591,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.287,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 710,10 TL’si ile 44,40 TL başvurma, 392,71 TL peşin harç toplamı 1.147,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili Av. ….’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/03/2021