Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2022/565 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2022/565

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı …’ın ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı … Sağlık Sağlık Ürünleri Dan. İth. İhr. Tic. ve San Ltd. Şti.’ye fatura karşılığı 129.320,00 EURO bedel karşılığı ilaç ve sağlık ürünleri sattığını ve malları … Grup Gümrük Müşavirliği Ltdç Şti. aracılığı ile teslim ettiğini, ancak bahse konu borcun ödenmediğini, bunun üzerine müvekkillinin Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile dava dışı borçlu … …. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlattığını, takibe yapılan itiraz üzerine duran icra takibine yapılan itirazın iptali için Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, takibe devam eden müvekkilinin takip dosyasında dava dışı borçlu şirketin adresten taşındığı ve şirketi kapatarak fiilen ticareti terk ettiğini öğrenmiş, dava dışı şirket hakkında yapılan takip sonuçsuz kaldığını, dava dışı şirket yetkili davalı …’ın bu şekilde şirketler kurarak işlemler yapıp borçları ödemeyip, şirketleri kapatarak alacaklıları zarara uğrattığını öğrendiğini ve faaliyetlerine başka şirketler üzerinden devam ettiğini, davalı …’ın hem davalı hem de dava dışı borçlu şirketin yöneticisi ve ortağı olduğunu, davalı şirketinde dava dışı şirketin ortağı olarak gözüktüğünü, şirketler arasında organik bağ olduğunu, bu nedenle tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi gereğince davalıların dava dışı şirket ile birlikte borçtan sorumlu olduğuna, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 Euro alacağın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin, diğer davalı … Ltd. Şti.’nin de ortağı ve yetkilisi olması nedeniyle müvekkili ve şirketler arasında organik bağ bulunduğu iddiasının asılsız olduğunu, aradaki bağın tamamen hukuksal ve Ticaret Kanunu’nun düzenlediği sınırlar içinde olduğunu, her iki şirketin kuruluş zamanları, ortaklık yapıları, faaliyetleri ve faaliyet sürelerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu, müvekkilinin her iki şirketten de alacaklı olduğunu, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesinin istisnaen uygulandığını ve dava konusu yönünden koşullarının oluşmadığını, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sağlık Ürünleri İth. İhr. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, dava dışı şirket ile müvekkilinin bağımsız tüzel kişiler olduğunu, müvekkili şirketin kuruluşunun 13.09.1999 olduğunu dava dışı … Sağlık Ürünleri Dan. İth. İhr. Tic. ve San. Ltd. Şti’nin kuruluşunun ise 14.03.1993 tarihi olduğunu, her iki şirketin ayrı adreslerde faaliyetlerini sürdürdüklerini, her ne kadar müvekkilinin dava dışı şirkette ortaklık payı mevcut ise de bu payın müvekkili ile dava dışı şirket arasında “hakim ortak- bağlı ortak” durumu yaratabilecek oranda olmadığını, aradaki bağın tamamen hukuksal ve Ticaret Kanunu’nun düzenlediği sınırlar içinde olduğunu, her iki şirketin kuruluş zamanları, ortaklık yapıları, faaliyetleri ve faaliyet sürelerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesinin istisnaen uygulandığını ve dava konusu yönünden koşullarının oluşmadığını, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, dava dışı ve davalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında organik bağ bulunması nedeniyle tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle davacı tarafında dava dışı şirkete ürün satımından kaynaklanan alacağın tahsili isteminden ibarettir.
Davacı şirket ile dava dışı … Sağlık Sağlık Ürünleri Dan. İth. İhr. Tic. ve San Ltd. Şti.’ye fatura karşılığı 129.320,00 EURO bedel karşılığı ilaç ve sağlık ürünleri sattığını ve ürünleri teslim ettiğini, ancak bahse konu borcun ödenmediğini, bunun üzerine müvekkillinin Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile dava dışı borçlu … …. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlattığını, takibe yapılan itiraz üzerine duran icra takibine yapılan itirazın iptali için Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açtığını ve yapılan yargılama sonucunda itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun akabinde takibin kesinleştiğini ancak takipte borçlunun hiçbir mal varlığına, araç kaydına, banka ve kurumlarda hesap ve alacaklarına rastlanılmadığını, yapılan haciz işleminde adresin kapalı olup, borçlunun işyerini kapatarak ticareti fiilen terkettiğinin tespit edildiğini, davalı şirket ve davalı gerçek kişinin dava dışı şirketin ortakları olduğunu, davalı gerçek kişinin her iki şirketinde yetkilisi ve ortağı olduğunu, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalı … tarafından şirketler kurularak borçlandırıcı işlemler yapılıp borçlar ödenmeksizin yeni şirketler kurulmak suretiyle haksız işlemler yapıldığını, her iki şirketin aynı kişi tarafından yönetilmesi de dikkate alındığında davalı gerçek kişi ve iki şirket arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak şimdilik 1.000,00 EURO’luk alacağın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istediği anlaşılmaktadır.
Davalılar … ve … Sağlık Ürünleri İth. İhr. Tic. ve San. Ltd. Şti. ise savunmalarında; Dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, talep konusunda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı şirket yönünden husumet oluşmadığını, dava dışı şirket ile davalılar arasında mevcut olan bağın tamamen yasal olduğunu ve hukuk dışı herhangi bir işlem yapılmadığını, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesinin istisnai bir düzenleme olduğunu ve koşullarının oluşmadığını özetle bildirdiği görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ve davalı şirketler ile davalı gerçek kişi arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüm davalıların ortak hareket ederek muvazalı işlemlerle davacıyı zarara uğratıp uğratmadıkları, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin uygulama alanı bulup bulunmadığı, bu çerçevede davacının davalılardan talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi heyetinden rapor düzenlenmesi istenilmiş, dosyaya sunulan 29/10/2020 tarihli kök ve 19/03/2021, 30/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporlarında özetle; Davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı hususu yönünden; Davalı ….Ltd.Şti.nin ve …’ın dava dışı şirketin ortakları olduğunu, tüm banka kayıtları ve gelen evrakların incelenmesi neticesinde, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında para transferlerinin dosyaya sunulan faturalarla uyuşmadığını, para transferlerinin bir kısmının “virman” olarak gerçekleştiğini, davalı şirket tarafından “bunun dışında gerçekleşen işlemler dava dışı … Ltd. Şti.’nin kredi borçlarını ve diğer borçlarını ödeyebilmesi için müvekkil şirket tarafından gönderilen paralar ve ödenen çeklerden oluşmaktadır. Örneğin 10.08.2015 tarihinde … Sağlık Ltd Şti. … Sağlık Ltd Şti’nin …. bankalardan … Ltd. Şti.’nin kullanmış olduğu kredilere ve diğer hesaplarına ait dökümlerin dosyamıza gönderilmesine karar verildiği takdirde … Ltd. Şti.’den … Ltd. Şti.’ye hangi tarihlerde ne kadar para gönderilmiş olduğu ve bu paraların … Ltd. Şti. tarafından hangi kredi borçlarının ve sair borçların ödenmesinde kullanıldığı anlaşılabilecektir.” denilmişse de tüzel kişiliklerin vergi ve tüzel kişiliklerini koruma yükümlülükleri göz önüne alındığında taraflar arasındaki para akışının mali olarak hem hayatın olağan akışına hem de ticari hayata aykırı olduğu kanaatine varılmış olmakla dava konusu somut olayda dava dışı … Sağlık… Ltd. Şti. ile davalı gerçek ve tüzel kişi arasında organik bir bağ veya muvazaa ilişkisi olup olmadığının, davalıların eylemlerinin TMK nın 2. Maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığının ve Tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi uyarınca davalıların dava dışı şirketin borcundan ve yapılan takipten dolayı sorumlu olup olmadıklarının hukuki yorumunun ve takdiri mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı yan herne kadar zamanaşımı, görev ve husumet itirazlarında bulunmuş ise de; dava konusu uyuşmazlık yönünden TTK’nun 4 ve 5 devamı hükümlerine göre Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin görev itirazının, dava dışı şirket ile yapılan hukuki ilişkinin ve takip tarihinin tarihi itibariyle zamanaşımı itirazının, dava dışı şirket ile davalı şirket arasındaki organik bağın tespiti nedeniyle husumet itirazının yasal koşulları bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmaları kapsamına, banka ve şirket kayıtlarına, davacı tarafından yapılan takibin sonuçsuz kalmasına göre söz konusu haciz tutanaklarının İİK 105 madde uyarınca geçici aciz vesikası hükmünde olup, İİK 277.madde uyarınca davacıya yazılı hakları tanıdığı, bu çerçevede yapılan araştırmada da alacağın tahsilini sağlayacak düzeyde herhangi bir mal varlığının tespit edilemediği, davalıların dava dışı şirketin ortakları olmasına aynı zamanda davalı …’ın her iki şirketin yetkilisi ve ortağı olmasına, şirketler arasında bilirkişilerce de tespit edilen ve sebebi davalılarca usulüne uygun delil ile ıspat edilemeyen alış veriş kayıtları ve para transferlerinin olması ve tüm dosya kapsamına göre bu işlemlerin hayatın olağan akışına aykırı olmasına göre tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiği, dava dışı ve davalı şirketler ile davalı gerçek kişi arasında organik bağ bulunduğu anlaşılarak davacı talebinin haklılığı yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluştuğundan yerinde görülen davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
1.000,00 Euro alacağın, 11/09/2019 dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/A maddesi gereğince Euro cinsinden yabancı para borcuna devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 435,82 TL harçtan peşin alınan 108,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 326,86 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.380,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.411,46‬ TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …, Davalı … Vekili Av. …, Davalı … Sağlık Vekili Av. …’un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.