Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2021/164 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2021/164

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 09/08/2019

KARAR TARİHİ : 15/03/2021
YAZIM TARİHİ : 06/04/2021
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı ile dava dışı … arasında ihalesi yapılan işin yerine getirilmesi için davacı ve davalı arasında ayrı bir sözleşme imzalandığını, üstlendikleri işi eksiksiz olarak tamamlayıp davalıya teslim ettiklerini, yaptıkları iş nedeni ile düzenledikleri hak ediş ve fatura bedelleri için yapılan kesintiler sonrası kısmi ödeme yapıldığını, kalan alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin itiraz üzerine durdurulmasından sonra yeniden bir miktar ödeme yapıldığını, bu davanın ödeme dışında kalan alacakları ile ilgili olduğunu belirtip, 16.307,36 TL yönünden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca … kendilerine ödeme yaptıktan sonra davacıya ödeme yapmalarının mümkün olduğunu, muaccel olmamış alacağın talep edildiğini, talep edilen alacak içinde 15.774,13 TL nakit teminat kesintisi bulunduğunu, teminatın talep edilmesi koşulu olan tüm hak ve borçların tasfiye edilmesinin yerine gelmediğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Taraflar arasında imzalanan 19/03/2018 tarihli sözleşme,
-Davalı ile … arasında imzalanan sözleşme, düzenlenen hak edişler, ödeme yapılmasına ilişkin kayıtlar,
-Davalı ödemeleri ile ilgili kayıtlar,
-Arabuluculuk anlaşmazlık son tutanağı,
-Taraflarca düzenlenen ihtarnameler ve tebliğ belgeleri,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlar,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi nedeni ile oluştuğu ileri sürülen davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı ile dava dışı … arasında ihale sonrası ihaleye konu işin yapımı konusunda sözleşme imzalanmıştır. ” Gemlik Büyükkumlu Barajı tamamlanması havza iletim hattı ” işini yüklenen davalı ile davacı arasında “Bitkisel Temizlik ve temizlenen alandaki diri örtünün ilaçlanması işi ” ni konu alan 19/03/2018 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Davacı işi tamamlayıp 22/03/2018 tarihli tutanak ile davalıya teslim etmiştir. Davacı tarafından yapılan iş ile ilgili birinci hak edişe ilişkin 102.961,61 TL bedelli ve ikinci hak edişe ilişkin 83.371,72 TL bedelli faturaları düzenlemiştir. Davalı taraf hak edişlerden yemek bedeli, damga vergisi ve SGK için yapılan ödemeler nedeni ile kesinti yaptıktan sonra toplam 70.000,00 TL ödeme yapmıştır.
Yapılan son ödeme sonrası halen davalıdan alacaklı olduğunu düşünen davacı alacağının tahsili için davalı hakkında … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmıştır. İcra takibi ile 92,14 TL ihtar gideri, 49.999,46 TL asıl alacak ve 641,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.732,69 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri 10/12/2018 tarihinde tebliğ edilen davalının 10/12/2018 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında asıl işverenden ödeme almaları halinde davacıya ödeme yapmalarının mümkün olduğunu, sözleşmenin 5.2 maddesinin bunu emrettiğini, kesin teminatın iadesi koşullarının sözleşmenin 16.maddesi ile belirlendiğini, muaccel bir alacak olmadığını ileri sürmüştür.
Davanın dayanağı olan icra takibi 29/11/2018 tarihinde başlatılmış, 14/12/2018 tarihinde davalı tarafından 34.225,33 TL daha ödeme yapılması üzerine davacı taraf ödeme miktarını alacağından mahsup edip 16.307,36 TL bakiye alacağa yönelik itirazın iptali amacıyla 09/08/2019 tarihinde bu davayı açmıştır.
İcra takibine konu alacağın bir kısmı davacının hakedişlerden kaynaklanan iş bedeli olup alacağın büyük bölümü ise her iki tarafın kabulünde olduğu gibi sözleşme hükümleri nedeni ile davacının hakedişlerinden kesilen ve 15.774,13 TL’den oluşmaktadır.
Mahkememizin çözümlemesi gereken sorunlar, davacının yapılan iş ile ilgili düzenlenen hakedişlerden kaynaklanan iş bedeli alacağı olup-olmadığı ve 15.774,13 TL olduğu kabul edilen ve hakedişlerden yapılan kesintiden oluşan bu miktarın, yani teminatın iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konularında toplanmaktadır.
Davacı kayıtları üzerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişinin 17/02/2020 tarihli raporu ile takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap nedeniyle olan alacağının 49.730,78 TL olduğunu, düzenlenen iki adet faturadan kaynaklanan davacı alacağı 15.505,45 TL olup davacının verdiği depozito ve tazminat kesintilerinden kaynaklanan alacağının ise 25.306,70 TL olduğunu belirlemiştir.
Davalı kayıtları, …’den gelen belgeler ve davacı kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve bu rapora yönelik itirazları değerlendiren Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 20/01/2021 tarihli rapor ile de; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 34.225,33 TL asıl alacak ile 15.774,13 TL teminat kesintisi olmak üzere toplam 49.999,46 TL alacağı bulunduğu, hakediş alacağı (iş bedeli) yönünden davalının ödemeden kaçınmasının mümkün olmadığı, teminat kesintilerinden oluşan 15.774,13 TL yönünden sözleşmedeki koşullar gerçekleşmediği için iadesinin istenilemeyeceğini, takipten sonra fakat davadan önce yapılan ödeme sonrası davacı alacağının 34.225,33 TL asıl alacağın yanında 92,14 TL ihtarname gideri dikkate alındığında 6.456,00 TL asıl alacak, 17,38 TL ihtarname gideri ve 821,90 TL de işlemiş faiz olmak üzere 7.295,28 TL iş bedeli nedeniyle oluşan alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. İhtarname ile ilgili makbuz sunulmaz ise davacı bakiye alacağı 7.192,74 TL olarak hesaplanmıştır.
Sonuç olarak ihtarname gideri ile ilgili harcama belgesi sunulup sunulmamasına göre davacının davalıdan hakedişlerden kaynaklanan 7.295,28 TL veya 7.192,74 TL alacağının bulunduğu tartışmasızdır.
Sorun her iki tarafın 15.774,13 TL olduğu konusunda anlaştıkları ve hakedişlerden yapılan kesinti sonucu oluşan bu miktarın iadesi koşullarının oluşup-oluşmadığı, icra takibi ile talep edilebilir hale gelip gelmediği konusunda toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 16.7 maddesinde hangi koşulların bir araya gelmesi halinde teminatların iade edilmesi gerektiği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Buna göre;
A)İşin süresinde ve kusursuz olarak tamamlanması,
B)İdare tarafından sözleşmeye konu iş kısmının kabul edilmesi,
C)Sözleşme sona erip tarafların tüm hak ve borçlarının tasfiye edildiği ibranemeye bağlantılı olması,
D)Davacının SGK ilişiksiz belgesini sunması,
E)Vergi borcu olmadığına ilişkin belgenin sunulması,
Halinde teminatların iade edilmesi gerekir.
Toplanan delillere göre; davalı tarafından işin asıl işveren … tarafından kabulünün yapılmadığı iddiası olmadığı gibi, davacının sorumluluğunda olan işin eksik ya da ayıplı ifa edildiğine ilişkin beyanı olmadığı için işin süresinde ve eksiksiz olarak davalı ve dolayısıyla …’ye tesliminin yapıldığı kabul edilmiştir. Davacının sözleşmeye konu iş nedeni ile SGK ilişiksizdir belgesi ile aynı işle ilgili vergi borcu olmadığına ilişkin kayıtları da dosyaya sunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davaya konu işte çalışanlar tarafından bu işle ilgili işçilik alacakları ya da başka nedenle asıl işveren ve davalı aleyhine açılmış ve süren dava da olmadığı için yukarıda sıralanan ve iadeye engel olabilecek nedenlerin ortadan kalktığı kabul edilmiştir.
Teminatın iadesi için tartışmalı son konu “tarafların tüm hak ve borçlarının tasfiyesine ilişkin ibraneme” olup alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafından noter giderine ilişkin makbuz da sunulduğu için davacının 7.295,28 TL kadar iş bedeli alacağının bulunbuğu, davalı tarafın ihtar, icra takibi ve süren dava sırasında dahi bu miktarı ödemekten kaçındığı, bu hali ile davalıdan kaynaklanan ve borcunu ödememe şeklinde direnme nedeniyle tasfiye ve ibraname alınmasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Sözleşmeye konu iş süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş ve teslim yapılmıştır. Davacı yüklenici asıl edimini sözleşme hükümlerine göre yerine getirmiş olup davalı işverenin asıl yükümlülüğü iş bedelinin ödenmesi olup davalı yasal koşullar gerçekleştiği halde hakediş alacağının bir kısmını davacıya ödememekte halen direnmekte olup, bu durumda davalının hesaplaşma ve ibraname düzenlemesinin beklenemeyeceği, davalının teminat kesintisinin iadesinin bu nedenle yapılamayacağı şeklinde savunmasının MK’nın 2.maddesindeki “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın kötüye kullanımını hukuk düzeni korumaz” düzenlemesi karşısında hem davacı yüklenicinin hakediş alacağını ödemekte direnen davalı işverenin hem de bunu tarafların hak ve borçlarının tasfiye edilmediği, ibraname düzenlenmediği şeklinde gerekçe yaparak teminat kesintisini de iade etmekten kaçınmasının yerinde olmadığı, iş bedeli alacağı ile teminat kesintisi toplamı itirazın iptali davası ile talep edilen miktarın üzerinde olup davacının itirazın iptali davasındaki talebi ile bağlı kalınarak alacaklarına yönelik itirazın iptali gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı talebi eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve teminat iadesine ilişşkin olup asıl alacak miktarının yargılama sonucu belirlenmesi mümkün olduğu için likit olmadığı, teminat kesintilerinin iade koşullarının oluşup-oluşmadığının da yargılamayı gerektirmesi nedeniyle tarafların tazminat isteklerinin reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, ret edilen davacının koşuları oluşmayan icra inkar tazminatı isteği olup, icra inkar tazminatının kabul edilen kısmı için vekalet ücreti verilmediği gibi ret edilmesi nedeni ile de davalı yararına vekalet ücreti verilmesinin mümkün olmadığı, yargılama giderlerinin tamamından arabulucu için ödenen miktar da dahil davalının sorumlu olması gerektiği dikkate alınıp, yargılama gideri, arabulucu ücretinden davalının sorumlu olması gerektiği, icra inkar tazminatının reddi nedeni ile davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
Davalının … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 16.307,36 TL üzerinden iptaline,
Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %19,50 oranından başlayan ve değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Her iki tarafın alacağı eser sözleşmesinden kaynaklanmakta ve alacak/borç miktarının ancak bilirkişi raporu ile belirlenmesi mümkün olup talepler likit kabul edilmediği için davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteğinin reddine,
Alınması gereken 1.113,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 281,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 832,05 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 281,91 TL peşin harç olmak üzere toplam 326,31 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 115,20 TL ve bilirkişi ücreti 2.250,00 TL olmak üzere toplam 2.365,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.126,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca; davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, davacı Vekili Av. …’nun yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2021

Katip …

Hakim …