Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/417 E. 2021/843 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2019/417 Esas
KARAR NO : 2021/843
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde, Davalının, davacı kooperatifin … nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, ferdileştirmeden sonra aidat ödememek için kooperatiften istifa ettiğini ancak bağımsız bölümü iade etmesi gerekirken iade etmediğini ve aidatta ödemediğini, kooperatifin halen deam ettiğini ve konut tahsisi yapılmayan ortaklar bulunduğunu, bu nedenle istifa eden ortakların aidat ödemesi gerektiğini, davalı adına olan … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili ile şimdilik 1.000,00 TL haksız işgalden kaynaklı ecrimisilin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, talebin zaman aşımına uğradığını, ayrıca tapunun kooperatiften alınmadığını bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, haksız işgalin söz konusu olmadığını, müvekkiline dava açılması için alınan Genel Kurul Kararına karşı Ankara … Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkilinin tapu kaydı işleminin kanuna ve usule uygun olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, kooperatif kayıtları, genel kurul kararları, üyelik dosyası, kooperatif ana sözleşmesi, çekilen ihtarnameler, tapu kaydı delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler, ticaret sicili kayıtları, dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydı celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davalının kooperatif ortaklığından istifası nedeniyle davacı kooperatif adına kayıtlı iken ortak adına ferdileştirilen bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve kooperatif adına tescili istemlerine ilişkindir.
Delillerin toplanmasından sonra, bilirkişi … 05/03/2020 tarihli kök ve 24/07/2020-29/12/2020 tarihli ek raporlar alınmış bilirkişi raporunda; davacı kooperatif dava tarihi itibarıyla ortaklarına konut üretme amacını tamamıyla gerçekleştirememiştir. Halen kooperatife kayıtlı 98 ortağa konut verilemediğini, mevcut durumda bu ortaklara konut üretebilme şartları da mevcut olmadığını, davalının önce “tüm yükümlerini yerine getirdiği” kaydıyla istifasının kabul edilmesi, davalı 2009 yılından bu yana konut sahibi olduğunu, 2015 yılı Ağustos ayına kadar kooperatif tarafından talep edilen mali yükümleri yerine getirdiğini, ortaklıktan istifa tarihinden sonra davalının aidat yükümlülüğü olmadığını, ancak aidat adı altında olmasa da kooperatiften elde ettiği konut ile ilgili yükümlülükleri sona ermeyeceğini, Yerleşik Yüksek Yargı kararlarına göre gerek konut maliyeti için ödenmesi gereken imalat ve inşaat maliyetleri, gerekse altyapı, çevre düzenleme ve genel giderler gibi harcamalardan her konut sahibi hissesi aranında sorumlu olduğunu, somut olayda davalıya konut tahsis edip konutun tapusunu veren davacı kooperatif bir kısım ortaklarına halen taahhüt ettiği konutları veremediğini, konut sahibi olamayan ortakların mağduriyetinin giderilmesi de yine kooperatifler kanununun 23. Maddesine uygun olarak ortaklar tarafından giderilmesi gerektiğini, davalı ortak olmadığını ancak ortaklıktan istifa etmiş olması şayet varsa sebepsiz zenginleşmesini de haklı kılmayacağını, davacının, davalıdan verilen konut nedeniyle alacağı varsa bunun miktarını belirleyip usulünce davalıdan talep edip, sonuç alamadığı takdirde dava yoluna gitmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davalının bütün yükümlerini yerine getirdiği açıklaması ile istifasının kabul edilmesi, sonrasında davalıdan herhangi bir alacak talebinde bulunulmaması, buna karşın verilen konutun tapusunun iptalinin istenmesi keza davalıdan verilen konutun tahliyesini talep edilememesi buna rağmen kira alacağı talebinde bulunulması kooperatifçilik uygulamaları açısından doğru bir işlem olarak değerlendirilmediğini, ayrıca dava konusu taşınmazın değerinin uzmanlık alanı dışında olduğunu bildirmiş, alınan bilirkişi raporuna tarafların itirazları ve konutun değerinin tespiti gerektiği anlaşılarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dava konusu edilen taşınmaz üzerinde keşif icra edilmiş, dosya ve kooperatif kayıtları üzerinde de yapılan incelemeler sonucu bilirkişiler Kooperatifçilik uzmanı Ahmet Kurtulan ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …. yaptıkları inceleme ve değerlendirmeler sonucu raporlarını sunmuşlardır.
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …. 12.03.2021 tarihli raporunda, dava tarihi 27.07.2019 tarihi itibarı ile dava konusu …. Yenimahalle – Ankara adresindeki dairenin değerinin, 299.000,00 TL olduğunu belirlemiştir.
Bilirkişiler Kooperatifçilik uzmanı … yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenledikleri 12.03.2021 tarihli kök ve 11.10.2021 tarihli ek raporlarında, Davalı tarafın, kooperatifin henüz tasfiye aşamasına girmeden (14.04.2019) önce 2015 yılında istifa ettiği gözetildiğinde; nihai takdir ve değerlendirilmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere bu istifasının, kooperatife olan yükümlülüklerinden ve de kooperatifin inşaat imalatlarından kaynaklanan bir takım borçlarından kaçınmak, her ortağın ödemesi ayrı ayrı havuzlarda toplanıp konutlar inşa edilmediğinden, tüm ortakların ödemeleri tek bir havuzda toplanıp, tüm inşaat vs. giderleri de o havuzdan yapıldığından dosya kapsamından konutlarını henüz alamayan onlarca ortak var iken, konutları henüz yapılmayan ortakların konut inşaat masraflarından, kooperatifin piyasaya olan borçlarından vs kaçınmak, kooperatif borçlarından hissesine düşen payı ödememek için, konutunu teslim aldıktan sonra istifa etmiş olabileceği, istifa beyanının kendisine tahsis edilen konutu kooperatife bırakma iradesini taşımadığı, bu halde istifanın geçerli olabilmesi için, huzurdaki davaya konu olan konutunu davacı kooperatife iade etmesinin gerekebileceği, bu durumda, KK’nın 17. maddesi kapsamında, davalının ortaklığı sırasında ödediği 60.708,36 TL’den 324,84 TL tutarındaki zarar payı düşüldükten kalan 60.383,52 TL tutarındaki çıkma payının da davalıya ödenmesi gerektiği, ancak, davacı kooperatif, huzurdaki tapu iptali ve tescil davasını açmadan (26.07.2019) önce, daha konut sahibi yapmadığı onlarca ortak var iken, öncesinde açıkladığımız 14.04.2019 günü yapılan genel kurul toplantısında tasfiye kararı aldığı anlaşıldığından, gelinen bu aşamada, KK’nın 81/2. maddesine 2010 yılında ilave edilen hüküm gereği, tasfiye ve dağılma sürecine girmiş olan davacı kooperatifin, davalıdan çıkma sebebiyle kooperatiften edindiği konutu geri talep edemeyeceği, bunlara karşı sadece genel gider nedeniyle talepte bulunulabileceğini, tapu iptali talebinde bulunulamayacağı, davalı sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemişlerdir.
Davalı … …noterliği aracılığıyla göndermiş olduğu 31.07.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı istifanamesi ile 23.02.2014 tarihli genel kurul kararı gereği 5.000,00 TL, 05.07.2015 tarihli genel kurul kararı gereği de 6.000,00 TL aidat ödediğini, kooperatife herhangi bir borcunun kalmadığını belirterek, istifa ettiğini bildirmiştir. Davacı kooperatif yönetim kurulu ise davalının bu istifasını 31.07.2015 günlü 121 sayılı toplantısında kabul etmiştir. Fakat yönetim kurulu kararında, davalının kooperatiften edinmiş olduğu konutu istifası nedeniyle iadesi etmesi gerektiği ya da etmemesi yönünde herhangi bir karar alınmamıştır.
Davacı kooperatifin 17.09.2017 günlü genel kurulun gündemin 4. Maddesinde; “4. Kooperatifler Kanununun 13. maddesine göre noterden istifasını bildiren veya istifa eden bu istifası da yönetim kurulu tarafından kabul edilerek üyelikten çıkan üyenin bu istifası, bu nedenle kooperatiften sağladığı faydaların örneğin aldığı tapunun kooperatife iade zorunluluğu vardır. Her ne kadar istifa eden üyenin anasözleşmenin 20. maddesine göre iki (2) yıl süreyle sorumluluğu varsa da bu süre hemen hemen geçmiş durumdadır. Bu nedenle istifa eden ortakların tapuların iadelerini ve kooperatif adına tescili için dava açılmasına genel kurulda karar verilmesi oylamaya sunuldu oybirliği ile kabul edildi.” şeklinde karar alınmıştır.
Öte yandan, davalının davacı kooperatif üyeliğinden ayrıldığı hususu davacı ve davalının kabulünde olup, davalının kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin çekişmesiz olduğu; … Yenimahalle – Ankara’daki bağımsız bölümün davalı adına tapuda kayıtlı olduğu; kooperatifçe öngörülen giderlerin talep edildiği dönemde dava konusu konuttan davalının yararlanmakta olup olduğu açıktır.
İstifa eden ortağın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 15. ve anasözleşmenin 17. maddesi uyarınca, kooperatiften ayrıldığı yılın bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan bir ay geçtikten sonra, kooperatife ödediği miktarları talep edebileceği tabîdir.
Kural olarak, kooperatif ortaklığından istifa edenlerin, kooperatifçe ortakları için yaptırılan daireler üzerinde hakkı kalmayıp, dairenin kooperatife iadesi ile ancak ayrıldıkları yıl bilançosuna göre payına düşeni talep edebilmesi mümkündür. Başka bir deyişle, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi gerekir (Yargıtay 23. HD. 13.12.2012 tarih ve 5200 E., 7357 K., 22.05.2012 tarih ve 769 E., 3526 K. Yargıtay 11. HD. 13.03.2008 tarih ve 2006/11210 E., 2008/3143 K., 13.03.2008 tarih ve 2006/11193 E., 2008/3190 K. sayılı ilamları).
Bu kuralın istisnası 1163 sayılı Kanun’un 81/2. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede, “Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. (Ek cümle: 3/6/2010-5983/2 md.) Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.” hükmü kabul edilmiştir. Bilirkişiler herne kadar KK’nın 81/2. Maddesini gerekçe göstererek, tasfiye haline girmiş olan kooperatifin artık tapu iptali isteyemeyeceğini belirtmiş iseler de, 5983 sayılı kanunla ilave edilen KK’nın 81/2. maddesindeki “… amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar. …” şeklindeki hükme göre “amacına ulaşılarak” denilmekte olup kooperatifin amacının tüm üyelerinin bağımsız bölüm sahibi olması olduğu ve dosyamızda davacı kooperatifin açıkta kalan üyelerinin olması sebebiyle yasada belirtilen şekilde bir tasfiye olmadığı açıktır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacı kooperatifin halen bağımsız bölüm tesis etmediği üyeleri bulunduğu ve bu hususun eşitlik ilkesinin ihlali niteliğinde olduğunu, kooperatif hene kadar tasfiye sürecine girmiş ise de KK’nın 81/2. Maddesinde belirtilen şekilde henüz “amacına ulaşılarak” şartının gerçekleşmediği, bu nedenle davacı kooperatifin istifa eden üyelerden, 1163 sayılı Kooperatifler Yasasının 10. maddesinde düzenlenen “..istifa, ortaklıktan çıkma anlamına gelir ki, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile hüküm ifade eder. Aksi halde, ortağın ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve yükümlülükleri devam edecektir.” hükmü gereğince tahsis edilen bağımsız bölümlerin tapusunun iadesini talep edebileceği, davalının, kooperatif ortaklığı istifa suretiyle sona erdiğine göre, ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi gerekeceği anlaşıldığından, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE.
Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, … sayılı taşınmazda bulunan …no.lu bağımsız bölümün davalı… oğlu … adına olan tapu kaydının İPTALİ ile üzerindeki tüm takyidatlar ile birlikte davacı … Konut Yapı Kooperatifi adına TAPUYA TESCİLİNE,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 20.424,69‬ TL harçtan peşin alınan 768,49 TL peşin, 4.337,69 TL tamamlama harcı toplamı 5.106,18‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 15.318,51‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 29.380,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 7.926,98‬ TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.