Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/391 E. 2021/299 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/391 Esas
KARAR NO : 2021/299

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/07/2019

KARAR TARİHİ : 24/05/2021
YAZIM TARİHİ : 26/05/2021
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki nedeni ile oluşan ve ödenmeyen alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davacıya borçları olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası,
– Davacının düzenlediği faturalar ile teslime ilişkin olduğu ileri sürülen belgeler,
-Dayanak faturaların KDV iadesinde kullanılmadığına ilişkin vergi dairesi yazı cevabı,
-Taraf kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlar,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı ile aralarında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki nedeni ile oluşan ve ödenmeyen alacağı olduğu inancında olan davacı tarafından davalı hakkında … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi başlatılmıştır. İcra takibi ile cari hesap alacağından kaynaklanan 3.071,54 TL nin tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri 01/03/2019 tarihinde tebliğ edilen davalının 06/03/2019 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında davacıya borçları olmadığını söylemiştir.
İddia, savunma ve itirazın içeriği itibarı ile davacının davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların kapsamındaki ürünleri davalı tarafa satıp teslim ettiklerini, halen davalıdan icra takibi ile talep ettikleri kadar alacaklı olduklarını kanıtlaması gerekmektedir.
Tarafların kayıtları incelenmek sureti ile 06/01/2020 tarihli asıl rapor, itirazlar nedeni ile 30/09/2020 tarihli ek rapor ile 09/02/2021 havale tarihli ayrı bir rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında 2017 ve 2018 yıllarında gerçekleşen ticari ilişki kapsamında davacı kayıtlarına göre sonuç olarak davacının davalıdan teslim edilen malzeme bedeli ve yapılan tahsilat sonrası 3.071,54 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı kayıtları incelendiğinde ise, davacı defterinde davalıya satılıp teslimi yapıldığı şeklinde kayıtlı olan 20/07/2017 tarihli 515,99 TL, 11/04/2018 tarihli 433,39 TL ve 11/04/2018 tarihli 1.452,12 TL bedelli olup toplam bedeli 2.401,50 TL olan üç adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, her iki tarafın kayıtlarının ödeme miktarı konusunda uyuştukları tespit edilmiştir.
Davacı alacağının dayanağı olup toplam bedeli 2.401,50 TL olan üç adet fatura davalı tarafından mal alım beyannamesi ile beyan edilmediği gibi, aynı faturaların KDV iadesi içinde bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmemiş olduğu bildirildiği için davacının bu üç fatura kapsamındaki ürünlerin davalıya teslim edildiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği kabul edilmiştir. Bu kapsamda davacı vekili çekişmeye konu üç adet fatura kapsamının davalıya teslimi ile ilgili olduğunu ileri sürdüğü sevk irsaliyelerini ibraz etmiş ise de, bu belgelerin ürünlerin nakliyeciye teslimi ile ilgili olduğu, davalıya teslim belgesi sunulmadığı için bu belgelerin teslim olgusunu kanıtlar nitelikte olmadığı kabul edilmiştir. Davalı taraf sevk irsaliyesinde ismi geçen kişiyi teslimin yapıldığının kanıtlanması amacı ile tanık olarak dinletmek istemiş ise de, davacı vekili açıkça onay vermediği gibi, ticari ilişkinin tamamının miktarı itibarı ile tanık ile ispatlanma sınırının üzerinde olması nedeni ile tanık beyanı alınmamıştır. Delilleri arasında yemin bulunan davalı vekili verilen kesin süre içerisinde yemin işlemi yaptırmak istediğini mahkememize bildirmediği için yemin işlemi yapılmamıştır.
Toplanan delillere göre, ödeme miktarı ile ilgili olarak taraf kayıtlarının birbirlerini doğruladıkları, davacı defterinde davalıya satılıp teslimi yapıldığı şeklinde kayıtlı olan 20/07/2017 tarihli 515,99 TL, 11/04/2018 tarihli 433,39 TL ve 11/04/2018 tarihli 1.452,12 TL bedelli olup toplam bedeli 2.401,50 TL olan üç adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu konuda taraf kayıtlarının uyuştuğu, bu faturaların kapsamındaki ürünlerin teslim edildiğinin davacı tarafından usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı, sonuç olarak davacının davalıdan raporlar ile belirlenen alacaktan davacının teslimi kanıtlayamadığı ürün bedeli mahsup edildiğinde ( 3.076,54 TL – 2.401,50 TL = 670,04 TL ) 670,04 TL alacaklı olduğunun kanıtlandığı, bu miktara yönelik davalı itirazının haklı nedene dayanmaması nedeni ile iptali gerektiği, itiraz nedeni ile davacının geç ulaştığı alacağı için hüküm altına alınan miktarın % 20 si oranında icra inkar tazminatını davalıdan talep edebileceği, fazlaya ilişkin olup teslimi kanıtlanamayan ürün bedeli ile ilgili davacı talebinin reddi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalının … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 670,04 TL asıl alacak üzerinden iptaline,
Takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağına değişen oranlı yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 670,04 TL’nin % 20’sine karşılık gelen 134,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının fazla isteminin reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı isteği olmadığı için bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 670,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 125,80 TL ve bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 925,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 201,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 2.401,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Taraflar görüşmelere katıldığı için Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca; kabul ve ret edilen miktarlar dikkate alınarak
287,95 TL’sinin davalıdan,
1.032,05 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. … …, Davalı Vekili Av. …’in yüzlerine karşı kabul ve reddedilen miktarlar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
24/05/2021

Katip …

Hakim …