Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/389 E. 2021/48 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/389 Esas
KARAR NO : 2021/48

Av. … –

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/07/2019

KARAR TARİHİ : 01/02/2021
YAZIM TARİHİ : 10/02/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın dönülmez işaretinin bulunduğu yerden dönüş yaptığı sırada kurallara uygun şekilde bisiklet kullanan davacıya çarparak neden oldukları kaza sonucu davacının yaralandığını belirtip, geçici iş göremezlik, sürekli çalışma gücü kaybı ve bakıcı ihtiyacı nedeni ile oluşan zararları nedeni ile 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Davadan önce yasaya uygun şekilde kendilerine başvurulmadığını, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılımına ilişkin raporunun ATK dan, hesap raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığını, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ruhsat ve poliçe örneğini de içeren hasar dosyası,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Davacı ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile bakıcı giderinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında her iki araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatın poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçemiz 07/09/2018 tarihinde düzenlenmekle ve kazada 14/04/2019 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın bu iptal kararının içeriği dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” sigorta şirketleri üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı … tarafından dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup, olay sırasında aynı kişinin kullandığı … plaka sayılı araç için 07/09/2018 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı araç dava dışı sürücü …. idaresinde seyir halinde iken … tarihinde U dönüşünün yasak olduğu yerden dönüş yapmış, normal yolunda bisikleti ile giden davacıya çarparak kazaya neden olmuştur. Kaza yukarıda anlatılan şekilde meydana gelmiş olup, 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda trafik kuralı ihlali olmayan davacının koruyucu kıyafet olmaksızın araç kullandığı için % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, davacının rapora itirazı ve kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında davacının trafik kuralı ihlali olmadığı, koruyucu kıyafet yokluğu kusur nedeni olmayıp ancak tazminattan indirim nedeni olabileceği için olaydaki tüm kusurun davalıya sigortalı araç sürücüsüne ait olduğu, olayda davacının kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacı sürekli çalışma gücü kaybı ve iyileşme süresi nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için Anayasa Mahkemesinin 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. Maddelerindeki kısmi iptal kararı dikkate alınmaksızın alınan Hacettepe Üniversitesinin 16/07/20202 tarihli raporunda ; davacıdaki yaralanmaların % 31 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup, 6 ayda iyileşebileceği ve bu sürenin ( 1) bir aylık bölümünde bakıcı ihtiyacı olduğu belirlenmiştir. Yine kısmi iptal kararı dikkate alınmaksızın yukarıdaki rapor esas alınıp talep edilebilir tazminat miktarı ile ilgili olarak 07/10/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, bu rapor ile davacının 265.160,64 TL sürekli çalışma gücü kaybı zararı, 12.125,46 TL geçici iş göremezlik zararı ve 2.020,91 TL bakıcı gideri talep edebileceği hesaplanmıştır. Davacı vekili bu raporu esas alıp 08/10/2020 tarihli dilekçesi ile bedel artırım işlemi yapmıştır.
Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı dikkate alınarak çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili raporu yenilenmeksizin sadece değişen hesap tablosu dikkate alınarak tazminat hesabı yapılması amacı ile bilirkişiden bu kez 30/10/2020 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu rapor ile davacının 320.868,29 TL sürekli çalışma gücü kaybı zararı, 12.125,46 TL geçici iş göremezlik zararı ve 2.558,40 TL bakıcı gideri talep edebileceği hesaplanmıştır. Davacı vekili bu raporu esas alıp 02/11/2020 tarihli dilekçesi ile ıslah işlemi yapmıştır.
Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı dikkate alındığında çalışma gücü kaybının “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp İşleri Tespit Yönetmeliği” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği için daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden 01/12/2020 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda davacıdaki yaralanmaların % 38.2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup, yaralanmaların 6 ayda iyileşebileceği ve bu sürenin (1) bir aylık bölümünde bakıcı ihtiyacı olduğu belirlenmiştir.
Anasayasa Mahkemesi’nin 2918 Sayılı Yasa’nın 90 ve 92.maddeleri ile ilgili kısmi iptal kararı uyarınca çalışma gücü kayıp oranının belirlenmesine ilişkin doğru yönetmelik “çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp işleri tespit yönetmeliği” olup, bu yönetmeliğe uygun şekilde rapor alındıktan sonra yine aynı iptal kararı uyarınca PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak yeniden tazminat hesabı yapılması gerekmekle birlikte, bu konuda daha önce biri bedel artırım, diğeri ise ıslah işlemi yapıldığı için yeniden rapor alınmamıştır. Bu rapor alınmamakla birlikte PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak tazminat hesabının yapıldığı ve davacının kusursuz olduğu dikkate alınarak hesaplama yapılan 30/10/2020 tarihli raporda davacının sürekli çalışma gücü nedeniyle oluşan zararı (4.850,18 TL + 23.247,10 TL + 858.726,73 TL + 148.2534,95 TL = 1.035.058,96 TL) 1.035.058,96 TL olarak hesaplanmış olup doğru yönetmeliğe göre belirlenen sürekli çalışma gücü kayıp oranı %38,2 olup, bu oran dikkate alındığında (1.035.058,96 x 38,2 / 100 = 395.397,52 TL) 395.397,52 TL sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zarar oluştuğu mahkememizce hesaplanmıştır. Aynı raporda geçici iş göremezlik zararının 12.125,46 TL olduğu, bakıcı gideri zararının ise 2.258,40 TL olduğu belirlenmiş olup, bu hali ile davacının talep edebileceği zararının (12.125,18 TL + 2.558,40 TL + 395.397,52 TL = 410.081,10 TL) 410.081,10 TL olduğu, kaza tarihindeki poliçe limiti 360.000,00 TL olup davacının talep edebileceği zararı bu kadar olmakla birlikte 02/11/2020 tarihli ıslah dilekçesine konu alacakların davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının kaza sırasında koruyucu kıyafet kullanmadığı ileri sürülüp tazminattan indirim yapılması istenmiştir. Toplanan delillere göre davacı olay sırasında koruyucu kıyafet kullanmamakla birlikte, davacıda sürekli çalışma gücü kaybına neden olan yaralanmanın gözde meydana geldiği ve bir gözün tamamen kaybı ile sonuçlandığı, koruyucu kıyafetin gözdeki yaralanmayı önleyecek nitelikte olmaması nedeni ile tazminattan bu nedenle indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmış ise de, başvurunun zarar hesabı yapılabilmesi için gerekli olan tüm belgeler eklenerek yapılmadığı için temerrütün davalı yönünden dava tarihinde oluştuğu, sigortalı aracın hususi nitelikli olması nedeni ile davacı alacağına yasal faizi uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
2.558,40 TL bakıcı gideri,
12.125,46 TL geçici işgöremezlik zararı,
320.868,29 TL sürekli çalışma gücü kaybından oluşan toplam 335.552,15 TL’nin davadan önce başvuru olmakla birlikte eksiksiz belge ile başvuru yapıldığı anlaşılamadığı için 17/07/2019 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 22.921,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.130,00 TL toplamı 1.174,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 21.747,17’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.174,40 TL peşin harç(ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 1.218,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 31.938,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 162,55 TL, adli tıp masrafı 1.830,00 TL ve ve bilirkişi ücreti 1.350,00 TL olmak üzere toplam 3.342,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …, davalı vekili Av. ….’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2021

Katip …

Hakim …