Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/294 E. 2023/40 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/294 Esas
KARAR NO : 2023/40

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

DAVA: Davacı … vekili 27/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalılardan …’ün diğer davalı … Konfeksiyon Ltd Şti’nin ortakları olup, aynı zamanda evli olduklarını, davalı şirketin %49 hissesinin davacı, %51 hissesinin ise davalı … adına kayıtlı olduğunu,
Davalı şirketin kuruluşundan bu yana davalı tarafından şirket müdürü sıfatı ile yönetildiğini ve halen yönetilmeye devam ettiğini,
Davacının şirketin üretim kısmında çalıştığını, 2016 yılından itibaren taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeni ile davacı tarafından 2017 yılında davalı aleyhine açılan boşanma davasının Ankara 4. Aile mahkemesinin 2017/1930 esas sayılı dosyasında devam ettiğini, bu davada aldırılan bilirkişi raporu, davalı şirketin boşanma davasının açıldığı döneme kadar karlı iken boşanma davası açıldıktan sonra zarar eden bir şirket haline dönüşmüş olarak gösterildiğini,
Davalının şirketten haksız para transferi yaptığını, gereken ürünlerin stoklarda bulunmadığını, gayriresmi olarak yapılan satışlardan elde edilen gelirin şirket hesabına aktarılmadığını, davalının şirket geliri dışında bir kazancı olmamasına karşın şirkete borç para verilmiş gibi kayıtlarda gösterildiğini, müvekkiline kar payı hiç ödenmediğini ifade ederek TTK 630. Maddesi gereğince davalı tedbiren davalı şirkete kayyum atanması ve TTK 636. Ve devamı maddeleri gereğince davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili 26/06/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için TTK 636. Maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediğini, bu nedenlerle davacının davasının öncelikle reddini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacı ortağın ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep ettiklerini,
Davalı şirketin 1977 yılında tarafların evliliği öncesinde … … isimli şahıs firması olarak kurulduğunu, 02/01/1995 tarihinde … İnşaat Turizm San ve Ltd olarak ticaret siciline tescil edildiğini, 11/12/1997 yılında davalı ile birlikte iki hissedardan biri olan …’ın hissesini …’e devrettiğini, davacının şirkete ortak olmasının nedeninin o tarihte limited şirketlerin tek ortaklık kurulamamasından kaynaklandığını, davalının şirkette çalışmadığını, tüm işlemlerin yönetici ortak olan müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini,
Davalı şirketin al sat firması olmayıp, moda tasarım işi yaptığını, oluşan zararın tekstil sektörünün dönem dönem krize girmesinden kaynaklandığını, buna rağmen müvekkilinin çabası ile şirketinin faal kaldığını, boşanma davası nedeni ile şirketin zarara uğratıldığı iddiasının haklı olmadığını belirterek,
Şirkete kayyum atanması isteminin haklı olmadığını, davanın reddini aksi halde davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, iki hissedardan oluşan davalı … Konfeksiyon Ltd Şti’nin, TTK’nın 636/3. Maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili 25/02/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı şirketin fesih ve tasfiye koşulları yok ise müvekkilinin çıkma payı ödenmesi şartı ile ortaklıktan çıkmasını kabul ettiklerini belirtmiştir.
Davalı şirkete ait sicil dosyası Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile temin edilmiş ayrıca taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile yine temin olunmuştur.
Mahkememizce 05/10/2021 tarihli ara karar ile davalı şirkete onay ve denetim kayyımı atanmıştır.
Davacı tanıklarından … , 15/09/2020 tarihli duruşmada, davacının kız kardeşi, davalının ise amcasının oğlu olduğunu, davalının gayrimeşru olarak başka bir bayanla ilişkisi olması nedeni ile davacıyı döverek iş yerinden uzaklaştırdığını, şirketin kuruluşunda davacının parasal olarak katkıda bulunduğu ve ayrıca günlük işlerin yürütülmesinde bizzat şirkete giderek çalıştığını ifade etmiştir.
Davacı tanıklarından … şahadedinde, davalı şirkette muhasebe görevlisi olarak çalıştığını, şirketin davacı ve davalı tarafından birlikte kurulduğunu, şirketin işlerinin başlangıçta birlikte yürütüldüğünü, davalının başka bir kadın ile ilişkisi nedeni ile taraflar arasında şiddetli tartışma meydana geldiğine, davalının davacıyı iş yerinden kovup bir daha iş yerine sokmadığını, önceki dönemde mevcut olan ticari ilişkilerin aynen devam etmekle birlikte mal satımları kayıtlara aktarılmadığı için şirketin zarar ediyormuş gibi bir durumunun ortaya çıktığını ifade etmiştir.
Davalı tanığı … şahadetinde, tarafların müşterek çocukları olduğunu, davalı olan babasının bir yakını ile giriştikleri inşaat işinin olumsuz sonuçlanması üzerine ilgili şirketin davalı şirkete aktarılmak sureti ile ticari faaliyetlerinin sürdürüldüğünü, babasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunun doğru olmadığını, resmi olarak şirket yetkilisi olmamakla birlikte babasının görevlendirmesi ile şirket işlerini kendisinin fiilen yürüttüğünü, boşanma davası öncesi işler nasıl sürdürülüyor ise sonrasında da aynı şekilde sürdürüldüğünü, annesinin şirketin kötüye gitmesi konusunda kendisinden talepte bulunduğunu, ifade etmiştir.
Davalı tanıklarından … şahadetinde, şirketin 2013 yılına kadar muhasebe görevlisi olarak çalıştığını, davacının birden fazla ortak olma yasal zorunluluğu nedeni ile herhangi bir katkısı olmaksızın şirkette pay sahibi olarak gösterildiğini, çalıştığı dönemde davacının şirket işlerine katılmak üzere iş yerine geldiğini tanık olmadığını ifade etmiş,
Yine davalı tanıklarından …’ta tanıklardan …’in ifadesine benzer şekilde şahadette bulunmuştur.
Mahkememizce taraflarca dayanılan tüm deliller dosyaya sunulup, yazılan müzekkereler ile temin olunduktan sonra mali müşavir bilirkişiden 09/06/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, 2018-2019-2020 ve 31/03/2021 tarihli bilançolar incelenip karşılaştırılmak sureti ile davacının %49 hissesine karşılık talep edebileceği alacak tutarı 400.566,13 TL olarak hesaplanmıştır.
Söz konusu rapora karşı her iki yan vekilince de itiraz edilmesi sonrasında mali müşavir bilirkişi yanına tekstil mühendisi ve marka konusunda uzman bilirkişi de eklenmek suretiyle 12/11/2021 tarihinde mahalinde keşifte yapılıp, iş yerindeki stoklarda fiilen incelenmek sureti ile bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda davacının %49 hissesi karşısında 380.816,66 TL talep edebileceği belirlenmiştir.
Söz konusu rapora karşı taraf vekillerinin itirazı sonrasında davalı vekilince vergi borçlarına ilişkin sunulan belgelerde değerlendirilmek sureti ile düzenlenen 11/11/2022 tarihli bilirkişi kurulundan davacının %49 hisse karşılığının 442.189,55 TL olduğu belirlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 636/(3) maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemede şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağı payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağı şirketten çıkartılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, başlangıçta fesih ve tasfiyesi istenilen davalı … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin davacının %49, davalının %51 oranında paya sahip iki hissedardan oluştuğu, davacı ve davalı arasında devam eden boşanma davasından ötürü şirketi birlikte yönetilmek koşulunun ortadan kalktığı ancak TTK’nun 636/3 maddesinde ön görülen alternatif çözümlerden, davacının çıkma payı alarak ortaklıktan ayrılma koşulunun özellikle davacı vekilince 25/02/2020 tarihli duruşmada bu yöndeki beyanı da gözetildiğinde oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacının şirketteki hissesi de dikkate alındığında karar tarihine en yakın çıkma payı olarak talep edebileceği tutar, mahallinde inceleme de yapılmak suretiyle ve itirazlar ek raporla karşılanarak, şirketin niteliğine göre oluşturulan marka vekili, tekstil mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi kurulunca gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlenen 11/11/2022 tarihli 3. Ek raporda da belirlendiği üzere 422.189,55 TL olmakla, davacı tarafça harcı da ikmal edilen bu tutar için davanın şirket yönünden kabulü, davanın niteliği itibari ile şirketteki diğer hissedar …’e husumet yöneltilemeyecek olmakla bu davalı yönünden davanın ise usulden reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-… aleyhine açılan davada,
Davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-… Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davada,
Davanın alternatif çözüm yöntemi olarak davacının ortaklıktan çıkarılmasına ve payın gerçek değerinin pay sahibine ödenerek, hükmedilerek kabulüne,
Davacı …’ün davalı … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından çıkarılmasına,
Çıkma bedeli olarak 422.189,55 TL’nin (çıkma payı) karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 28.839,77 TL harçtan 44,40 TL peşin harç ile 7.220,00 TL ıslah harcı toplamı 7.264,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.575,37 TL harcın davalı … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 6,40 TL vekalet harcı, 535,70 TL (… adına çıkarılan tebligat masrafı 107,70 TL düşülmüştür) tebligat ve posta gideri, 250,00 TL keşif araç ücreti, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.849,10 TL yargılama gideri ile 44,40 TL peşin harç, 7.220,00 TL ıslah harcı ve 419,90 TL keşif harcı toplamı 11.533,40 TL yargılama giderinin … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan 270,00 TL tebligat ve posta gideri ile 900,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.170,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 62.106,54 TL nispî vekâlet ücretinin … Konfeksiyon Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davalı … yararına hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, adı geçen davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av… Davalı … Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸