Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2022/458 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/202 Esas – 2022/458
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2019/202 Esas
KARAR NO : 2022/458

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 22/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Asıl davada:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 29/06/2016 tarihinde imzalanan “22 duraklı, makina daireli ve tam otomatik 2 adet 640 kg kapasiteli insan asansörü ile 1.800 kg kapasiteli ve acil durum asansörü yapılması” konulu sözleşmeleri sonucunda, asansörlerin sözleşmenin imzalanmasından itibaren 4 ay içinde tesliminin kararlaştırıldığını, davalının işi süresinde tamamlamadığını, 11/07/2017 tarihinde davalıya ihtarname gönderilerek 15 gün içinde işin tamamlanmasının istenildiğini, ancak işin tamamlanmadığını, davalı tarafından işin tamamlanmaması nedeniyle yapılan inşaata belediye tarafından iskan verilmediğini, bu nedenle dairelerin satışının da gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin inşaatta bulunan 76 daire ve 2 dükkanın satılamaması ve kiraya verilememesi nedeniyle zarara uğradığını, aynı zamanda inşatta 5 işçinin çalıştırılması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin müspet ve menfi zararının tespiti ile şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL’de ticari itibarının zedelenmesinden kaynaklı tazminatın davalı taraftan alınmasını talep etmiştir.
Birleştirilen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında 29.02.2016 tarihli taşeron sözleşmesi ve 01.03.2016 tarihli ek taşeron sözleşmesi imzalandığını, davalının müvekkiline …. yevmiye numaralı ihtarnamesini düzenlediğini, müvekkilinin cevaben … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, bu ihtarnameye davalı tarafça cevap verilmediğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafın ödeme yapmamak adına haksız olarak sözleşmeyi feshettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL’nin sözleşmenin fesih tarihi olan 19.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
YANIT:
Asıl davada:
Davalı vekili yanıt dilekçesinde, kısaca; Taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, işin süresinde tamamlamamasının nedeninin davacının iş nedeniyle üzerine düşen edimleri yapmaması olduğunu, davacının asansör kuyularını müvekkilinin iş yapmasına uygun hale getirmediği için işin geciktiğini ve bu hususun davacının 11/07/2017 tarihinde müvekkiline gönderdiği ihtarnameye cevaben gönderdikleri 21/07/2017 tarihli…yevmiye nolu ihtarnamede belirttiklerini, müvekkilinin işi yaptığını, asansörlerin geçici kabule hazır halde bulunduğunu, asansörlerin ruhsatı için TMMOB gerekli müracaatın yapıldığını buna ilişkin Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının bulunduğunu, davacının 19/11/2018 tarihli ….yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, yapılan delil tespitinin bu fesihten sonra müvekkilinin asansörler üzerinde herhangi bir müdahale imkanı kalmamışken yapıldığı için bu tespiti kabul etmediklerini, davacının fesih ihtarnamesine karşı müvekkilinin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, ayrıca bu olaya ilişkin …. Esas sayılı dosyasının bulunduğunu, söz konusu taşınmaz üzerinde hangi dairelerin davacı adına kayıtlı olduğunun tapudan sorulması gerektiğini, ayrıca mahkemenin görevli olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Birleştirilen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında:
Birleşen bu dosyaya ilişkin davalı vekili yanıt dilekçesinde; Davalının işi süresinde tamamlamadığını, davalı tarafından işin tamamlanmaması nedeniyle yapılan inşaata belediye tarafından iskan verilmediğini, bu nedenle dairelerin satışının da gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin inşaatta bulunan 76 daire ve 2 dükkanın satılamaması ve kiraya verilememesi nedeniyle zarara uğradığını, davacıya yapmış olduğu işe ilişkin bedelin fazlasıyla ödendiği, davacının bakiye alacak talebinin haklı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
1- 29/06/2016 tarihinde imzalanan “22 duraklı, makina daireli ve tam otomatik 2 adet 640 kg kapasiteli insan asansörü ile 1.800 kg kapasiteli ve acil durum asansörü yapılması” konulu eser sözleşmesi,
6-Cevabî ve diğer ihtarnameler,
7-Taraf defter, kayıt ve belgeleri, yazışmalar
8-Bilirkişi raporu,
9-Tüm dosya münderecatı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Asıl davada iddia, taraflar arasında yapılan 29/06/2016 tarihinde imzalanan “22 duraklı, makina daireli ve tam otomatik 2 adet 640 kg kapasiteli insan asansörü ile 1.800 kg kapasiteli ve acil durum asansörü yapılması” konulu eser sözleşmesi kapsamında işin geç veya eksik yapımından kaynaklanan menfi ve müspet zararların ve manevi zararın tahsili istemlerine ilişkindir.
Birleştirilen Ankara Asliye …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında iddia, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, taahhüt edilen dairenin teslim edilmemesi sebebiyle uğranılan zarar ve eksik ödenen sözleşme bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bir bedel ödemeyi üstlendiği iki taraflı işgörme sözleşmesidir. Eldeki asıl davada davacı işsahibi, davalı ise alt yüklenicidir.
“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” (MK m.6) hükmü ile “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” (HMK m.190, f.1) hükmü çerçevesinde davada taraflar iddia ettikleri/dayandıkları vakıaları kanıtlama yükü altındadırlar. Dolayısıyla; asıl davada davacı, sözleşmeler kapsamında yapılan geç teslim edildiğini, işin eksik ve ayıplı yapıldığını bu kapsamda zarara uğradığını kanıtlamalıdır.
Asıl davada davacı, müspet ve menfi zararının tespiti ile şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL’de ticari itibarının zedelenmesinden kaynaklı manevi tazminat tutarlı dava açmıştır. Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyası fazlaya ilişkin hak saklı kalarak 20.000,00 TL’nin tahsili istemli dava açmış, bilahare 175.000,00 TL’ye ıslah etmiştir. Islah dilekçesi karşı yana tebliğ edilmiştir.
29/06/2016 tarihinde imzalanan “22 duraklı, makina daireli ve tam otomatik 2 adet 640 kg kapasiteli insan asansörü ile 1.800 kg kapasiteli ve acil durum asansörü yapılması” konulu eser sözleşmesi kapsamında yapılan işlere ilişkin, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasına sunulan 01.11.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda, “sözleşme konusu asansörlerin, standartlara uygun olarak montajlarının tamamlanmış ve geçici kabule hazır olduğunun tespit edildiğinin” belirtildiği, raporun inceleme ve değerlendirme bölümünde; “ taraflar arasında akdedilmiş bulunan 29.02.2016 tarihli asansör sözleşmesi ile Ankara Yaşamkent Alacaatl….ada, parselde bulunan … 2 adet 8 kişi taşıma kapasiteli, 22 duraklı 2m/sn hızında … marka motor, … marka tam otonr)aıik teleskopik kapılar ile teçhis edilmiş insan asansörü ile 1 adet 22 duraklı 800 kg taşıma kapasiteli, … marka tam otomatik teleskopik kapılar, … marka motor ile teçhis edilmiş asansör yapımı konusunda mutabık kaldıkları, Mahallinde yapılan incelemede her üç asansörün, 2 bodrum, zemin ve 19 normal kattan müteşekkil 23 duraklı olduğu, sözleşme konusu 3 asansör makine dairesinde, makine motor, kumanda panosu ve elektrik panosunun montajının yapıldığı, kuyular içerisinde ray, karşı ağırlık, kabin vs. Mekanik sistemler ile elektrik elektronik tesisatın montajlarının standartlara uygun olarak yapılmış kuyu içi aydınlatmanın ikmal edilmiş olduğunun görüldüğü, yine tüm katlarda kat kapılarının montajlarının tamamlanmış olduğunun tespit edildiği, asansör kuyu diplerinde, gerekli izolasyonların ikmal edilerek kuyu dibi pompaların monte edilmiş olduğu ve yapılan gözlemde her 3 asansör kuyusu dibinde su birikintisine rastlanmadığı, yukarıda izah olunduğu üzere 3 asansörün de çalışır durumda olduğu, tespit edilen eksikliklerin aşağıda belirtildiği, bina giriş kapısına yakın olan 8 kişilik asansör, makine dairesinde kabin halatlarının çektiği boşluk içine PVC geçirilmesi gerekirken bu işlemin yapılmamış olduğu, yine aynı asansörde ses sisteminin çalışmadığı, hoparlörün patlak olduğunun anlaşıldığı, 8 kişilik diğer asansörde, 1 adet iç kapının çizik olduğu, 10 kişilik yangın asansöründe kabin üstü korkuluk ile ilgili 1 adet pervazın monte edilmediği, keza aynı asansörde regülatör halatının uzamamış olması nedeniyle ses yaptığı, her 3 asansörde kat ve kabin içi kullanım talimatlarının bulunmadığı, 4. Katta etek sacının olmadığı, 3 asansörün de bakım ve ayarlarının yapılması gerektiği tespit ve değerlendirmelerine yer verildiği, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/271 D. İş sayılı dosyasına aynı bilirkişi tarafından sunulan 03.01.2019 tarihli Raporunda;“asansörlere ait el terminali olmadığı, davalı/ karşı davacı firma tarafından teslim edilmediği beyan edildiği için asansörlerin elektrik/elektromekanik sistemlerinde eksiklik veya yetersizlik olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı, bu kapsamda asansör mekanik aksamlarında yapılan incelemede, kat kapıları ve kabin iç kapılarının … marka oldukları, sağdaki 640 kg’lık insan asansöründe, 11. Kat kapısında sürtünme olduğu, regülatör halatı gergi ayarının yapılması gerektiği, kuyu dibi topraklama kablo halatı izolasyonu yapılmadığı, kuyu dibi merdivenin mevcut yerinden alınarak diğer tarafa monte edilmesi gerektiği; soldaki 640 kg taşıma kapasiteli asansör, regülatör halatı gergi ayarının yapılması gerektiği, kuyu dibi kabin durdurma butonunun olmadığı görülmüştür. Yine bu asansör kat ve kabin kapısının … marka oldukları tespit edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere 2 adet 640 kg taşıma kapasiteli asansörler çalışır durumda olmakla birlikte, bu asansörlere ait el terminali teslim edilmediği için asansörlerin elektrik, elektronik aksamlarında eksiklik, yetersizlik bulunup bulunmadığı hususlarında tespit yapabilmek mümkün olmamıştır. Diğer taraftan 1 adet 800 kg taşıma kapasiteli, 22 duraklı asansör acil durum asansörünün hizmet dışı olduğu tespit edildiği” belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan 01/03/2016 tarihli ek taşeron sözleşmesinde, İşveren ve taşeron arasında 29.02.2016 tarihli taşeron sözleşmesinin ekidir. Aynı tarihli sözleşmenin 5.Maddesinde “Ödemeler” kısmında, geriye kalan bedel olan 320.000 Türk lirası, taşerona tüm montajların tamamlanması ve tüm belgelerin alınmasından sonra işverenin kabul onayından sonra ödenecektir maddesi peşin ödeme yerine 60181 ada parselde bulunan projenin …Kat 13. No.lu bağımsız bölümünde bulunan 141 daire 320.000 TL değerde, taşerona verilecektir. Verilen bu daireye taşeron tarafından daire (konut) kullanılacağına istinaden yazılı belge alınacaktır. KDV’si işveren tarafından %l olarak ödenecektir. Taraflar bu şekilde taahhütlerini yerine getireceklerdir. Denilmekte olup burada belirlenen bedel asıl dosyada davalı birleşen dosya davacısının yapacağı iş nedeniyle hakettiği 320.000,00 TL’ye karşılık kendisine daire tesliminin yapılacağı olup, yüklenicinin talebinin bu miktar üzerinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Ankara Şubesi tarafından göderilen 14.02.2020 tarih ve 351 sayılı yazıda,davalı karşı davacı şirket tarafından gönderilen20.11.2018 tarih ve 30,05/2449 sayılı yazı ile ilgili ada parselde bulunan asansör yapım işlerine ilişkin müteahhit firma tarafından ödenmesi gereken periyedik control ücretinin ödenmediği, müteahhit firma tarafından yapım işlerine ilişkin alacakların ödenmediği, bu gerekçeler ile herhangi bir mağduriyet yaşanmaması için 02.08.2018 tarihli control başvurusunun geri çekildiği ve farklı bir asansör firması tarafından periyodik kontrollerin yapılarak ruhsatlandırılmasının talep edildiği muhasebe kayıtlarının incelenmesinde Roket İnşaat Tahhüt Ltd. Şti veya Goccina Rezidance veya 60181 ada 1 parsel adına taraflarına tescil ödemesi ile ilk perdiyodik ödemeye esas protokol imzalanan belediye ile belirlenen ve ödenmesi gereken kontrol ücretinin ödenmediğinin belirtilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.1.4 maddesi hükmüne göre, harç bedellerinin işveren tarafından yatırılacağının belirtildiği görülmüştür.
Çankaya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından gönderilen 07.07.2020 tarih ve 23483 sayılı yazıda, 23.06.2020 tarihinde 60181 ada | sayılı parselde yapılan incelemede, yapı kullanma izni için istenen evraklardan 1-kanal vizesi, 2-vergi ilişik kesme belgesi, 3-Roleveli aplikasyon krokisi, 4-SGK prim borcu yazısı, 5-Doğalgaz yazısı, 6-Çevre tanzim yazısı, 7-Sığınak uygunluk raporu, 8-Yangın yazısı, 9-Asansör ruhsatı, 10-Altyapı katılım bedellerinin ödendiğine dair yazı, 11-işgaliye yazısı, 12-Telekom ankastre uygunluk yazısı, 13-Yapı denetim iş bitirme raporu, 14-yapıya ilişkin bilgi formu, 15-yapı denetim iş bitirme tutanağı, 16-495 yapı denetim hakkedişinin yapılması, 17-enerji kimlik – belgesi, eksikliklerinin bulunduğu, binanın kontrolünün yerinde yapılamadığı, henüz yapı kullanma izin belgesinin verilmediğinin bildirildiği, görülmüştür.
Taraf vekillerinin iradeleri zabıtlara yansıtılmış, tüm belgeler ve deliller toplanmıştır. Teknik inceleme gerektirmesi sebebiyle bilirkişilerden kök ve ek raporlar alınmıştır.
Yapılan yargılama sonundan toplanan tüm deliller bir arada değerlendirilmiştir. Buna göre:
A)Asıl dava dosyası bakımından
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.1. maddesinde, işin yer teslimine müteakip, 4 ay içerisinde tamamlanacağının kararlaştırıldığı, yer teslim tutanağının ise 14.07.2016 tarihinde yapıldığı, böylece sözleşme gereği işin tamamlanması gereken tarihin 14.11.2016 tarihi olduğu, ancak dosya içeriği belgelerden davalı yüklenicinin bu süre içerisinde sözleşme konusu işi tamamlayamadığı, Ancak, işin gecikme sebebinin kuyu boyunun ölçülerinin yapılacak asansör standartlarına uymaması olduğu anlaşılmaktadır. Bu inşaat şartlarındaki olumsuzluk davacı tarafın sorumluluğundadır. Davalı asansör firmasının, asansörlerin montajlarını tamamlayarak çalışır vaziyete getirdiği ve 02.08.2018 tarihinde TMMOB Makine Mühendisleri Odası’na asansörlerin ruhsatın alınabilmesi için müracaat ettiği anlaşılmaktadır. 01.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda “her 3 asansörde de eksiklikler olmasına rağmen, sözleşme konusu asansörlerin standartlara uygun olarak montajlarının tamamlanmış olduğu ve geçici kabule hazır olduğu ifade edilmiştir. Beyan edilen eksikliklerin çok kısa sürede düzeltilebilecek eksiklikler olduğu, bu eksikliklerin yaklaşık (2.960,00-TL ye tamamlanabileceği) asansörlerin montajlarının tamamlanarak çalışır vaziyete getirildiği kanaati hasıl olmuştur” denilmektedir. Davacı, davalı Asansör Firmasının Sözleşmeye aykırı olarak şifreli elektronik sistem kullandığını, bu sistemin hakimiyetinin şifre nedeni ile asansör firmasında olduğunu, bu aykırı tekelleşme sebebi ile asansörleri çalıştırıp durdurmak dahil tüm işlemleri asansör firmasının yaptığını, şifreli olan bu elektronik sistemlerin Sözleşmeye aykırı olduğunu iddia etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 1.2 ve 1.3 maddelerinde; Asansörlerin kumanda panolarının Wordlift Alman Patently ana kartlı tam elektronik programlanabilir tip olması şartı vardır. Kumanda panolarının sözleşmeye UYGUN olarak yapıldığı değerlendirilmiştir. Dosyada yine aynı bilirkişi tarafından, iki ay sonra düzenlene 03.01.2019 tarihli 2. Bilirkişi tespit raporunda; Asansörlerin kumanda el terminalleri bulunmadığından dolayı asansörlerinelektrik, elektronik aksamlarında eksiklik yetersizlik bulunup bulunmadığı hususlarında tespit yapılamadığı “ ifade edilmiştir. Davacı işveren tarafından asansör ruhsatı alınmadığı için (sözleşme hükmü gereği gerekli harcın yatırılması işverene aittir) iskan ruhsatı alınamadığı belirtilmekte ise de Çankaya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından gönderilen 07.07.2020 tarih ve 23483 sayılı yazıda, dava konusu 60181 ada | sayılı parselde kayıtlı inşaat yönünden yapı kullanma izin belgesi verilebilmesi için 17 adet hususun yerine getirilmesi gerektiği belirtildiği, bunlar arasında sadece 1 tanesinin asansör ruhsatı olduğu, dolayısıyla iskan ruhsatı alınamamış olması nedeniyle, davalı yüklenicinin tek başına sorumluluğunun bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 5.Maddesinde, “İşbu sözleşme kapsamında ödeme şekilleri aşağıdaki gibidir. İmalata başlanıp, malzeme temin edildikten sonra 176.000 Türk lirası, geriye kalan bedel olan 320.000 Türk lirası, taşerona tüm montajların tamamlanması ve bütün belgelerin alınmasından sonra, işverenin Kabul onayından sonra ödenecektir. Ödeme için imalatı yapılan malzemelerin faturaları, sevk irsaliyeleri, SGK ödemeleri ve SGK borcu yoktur yazısı ile evrakları işverene verilecektir.” hükmüne yer verildiği, SGK ilişik kesme yazısı, ilgili kurumlardan alınması gerekli tüm onayların alınması gibi işlemler, asansör harçlarının yatırılması ve ruhsatının alınmasından sonra yapılması gereken işlemler olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı, davacının edimindeki eksiklik nedeniyle iskan ruhsatını alamadıklarına ilişkin iddiasının gelen yazı cevaplarından doğru olmadığı anlaşılmış, davacının iskan ruhsatı almamasına dayanak teşkil eden çokça husus bulunduğu bu nedenle davacının öncelikle kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmesi gerektiği anlaşılmış, asıl dosyadaki talepler bu doğrultuda değerlendirilmiştir. Bilirkişiler 04/12/2020 tarihli kök ve 22/03/2021, 28/02/2022 tarihli ek raporda asıl dava yönünden aynı tespitleri yapmışlardır.
Somut olayda, bilirkişilerin dosyaya ve oluşa uygun olan raporlarından, Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.İ. maddesinde, işin yer teslimine müteakip, 4 ay içerisinde tamamlanacağının kararlaştırıldığı, yer teslim tutanağının 14.07.2016 tarihinde yapıldığı, böylece sözleşme gereği işin tamamlanması gereken tarıhin14.11.2016 tarihi olduğu, ancak dosya içeriği belgelerden davalı yüklenicinin bu süre içerisinde sözleşme konusu işi tamamlayamadığı, Ancak, işin gecikme sebebinin kuyu boyu ölçülerinin yapılacak asansör standartlarına uymamasından ve davalı asansör fırmasının, asansörlerin montajlarını tamamlayarak çalışır vaziyete getirerek 02.08.2018 tarihinde TMMOB Makine Mühendisleri Odası’na asansörlerin ruhsatın alınabilmesi için müracaat etmesine rağmen, taraflar arsında imzalanan sözleşmenin 3.1.4 maddesi kapsamında harç bedellerinin işveren Roket İnş. Taah. Ltd. Şti. tarafından yatırılmamış olmasından kaynaklandığı, Sözleşme bedelinin 496,000,00-TL olması, eksik işler bedelinin sözleşme bedeline göre çok düşük olması, bu ekikliklerin işin geçici ve kesin kabulü sırasında giderilmesinin mümkün bulunması, bu eksikliklerin asansör ruhsatı ve yapı kullanma belgesi alınmamasına engel teşkil etmeyeceği, bu nedenle, eksik işlerin tamamlanmamış olmasının ve işin sözleşmede kararlaştırılan süreden sonra tamamlanmış olmasının davacı şirkete sözleşmeyi feshetme hakkı vermeyeceği saptanmıştır. Davacı şirketin işin süresinde teslim edilmemiş olmasında kendi sorumluluğunun bulunması sebebiyle menfi ve müspet zarar ile manevi tazminata ilişkin bu iddiaları ıspatlayıcı nitelikte dosyaya delil sunulmadığı anlaşıldığından taleplerinde haklılık bulunmamaktadır.
B)Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyası dava dosyası bakımından:
Birleştirilen Ankara Asliye …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., esas sayılı dava dosyasında iddia, davalının yapılan iş nedeniyle eksik ödeme yaptığı iş bedelinin tahsiline ilişkindir.
Birleşen dosya davacısının sözleşmenin feshi sebebi ile uğradığı menfi veya müspet zararın bulunup bulunmadığı davacının davalıdan talep edebileceği alacağının olup olmadığı, var ise miktarı: Davacının bu kalemler kapsamında kendisine ödenmeyen iş bedelini talep edebileceği anlaşılmış olup, eksik yapılan işler nedeniyle hesaplanan 2.960,00 TL’nin mahsubu gerektiği, birleşen davada, davacı yüklenicinin davalı işverenden sözleşme bedeli olan 496.000,00TL+ %1 KDV olmak üzere toplam 500.960,00TL’den 05.04.2016 tarihinde yaptığı 303.000,00 TL tahsilat bedeli ile bilirkişi raporunda öngörülen eksikliklerin parasal değeri olan 2.960,00 TL’nin düşülmesi sonucu bulunan; 500.960,00-303.000,00= 197.960,00-2.960,00= 195.000,00 TL tutar kadar alacaklı olduğu, davacının dava açmadan önce davalıyı usulüne uygun temerrüde düşürmediği, 20.000,00 TL’nin dava tarihi olan 06/08/2019 tarihinden, 175.000,00 TL’nin ise 08/06/2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 2019/202 Esas sayılı asıl dosyası yönünden;
Davacının maddi ve manevi tazminatına ilişkin tüm taleplerinin reddine,
a-Maddi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harç ile manevi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin peşin alınan 2.049,30 TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 1.959,9‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davacının maddi tazminat talebi yönünden; davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Davacının manevi tazminat talebi yönünden; davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan 6,40 TL vekalet tasdik harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
g-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası yönünden;
Davacının talebinin kabulü ile; 20.000,00 TL’nin dava tarihi olan 06/08/2019 tarihinden, 175.000,00 TL’nin ise 08/06/2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
a-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 13.320,45‬ TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harç ile 2.989,00 TL ıslah harcının mahsubundan bakiye 9.989,9‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 22.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan 6.261,75‬ TL yargılama giderinin (harçlar ve keşif masrafları dahil) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
e-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davalı birleşen davada davacı Vekili Av. ….’ın yüzüne karşı, davacı birleşen dosyada davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022