Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2021/446 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/931
KARAR NO : 2021/446
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/931
KARAR NO : 2021/446

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
KAR. YAZ. TAR. : 08/07/2021

Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılan dosyanın yapılan incelenmesi sonucunda:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalılardan … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların müteselsil kefil olarak sözleşmeye imza koyduklarını; Üsküdar …. Noterliğinin 04/01/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini; kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını ve borçluların takibe itiraz ettiklerini; bu sebeple, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalılar vekilinin yanıt dilekçesinde kısaca; borca ilişkin hesaplamaların doğru olmadığını, faiz oranının fahiş olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılmasını ve davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini, istemiştir.

DELİLLER :
1-Genel kredi sözleşmesi,
2-İhtarname,
3-Banka kayıtları,
4-… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
5-… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ve Van … İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyası,
6-Bilirkişi kök ve ek raporları,
7-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava; genel kredi sözleşmesinden doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptaline ilişkindir. (İİK m.67)
… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından; davalı borçlular hakkında, 26/07/2018 tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağından dolayı:
4.688,79 TL kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacak
39,44 TL gecikme tazminatı/kâr payı mahrumiyeti
438.000,00 TL deposu gereken mer’i teminat mektubu alacağı
442.728,23 TL olmak üzere alacağın tahsili istemiyle ilâmsız icra takibine geçildiği, davalılar/borçlular vekilinin 10/08/2018 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiği ve takibin durduğu; 25/12/2018 tarihi itibariyle açılan mezkûr itirazın iptali davasının süresinde olduğu, görülmektedir.
Davacı Bankanın …. Şubesi ile davalı asıl borçlu … arasında 25/01/2017 tarihli 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Diğer davalılar bu sözleşmeye 5.000.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olarak imza koymuşlardır. Dosyada yer alan ticaret sicil gazetesi örneğinden davalı kefil …’ın şirket ortağı olduğu ve kefaletin unsurlarının bulunduğu, diğer tüzel kişi şirketlerin kefaletlerinde uygunsuzluk bulunmadığı, izlenmiştir. Kefaletlere ilişkin olarak TBK’nın 583’üncü maddesindeki unsurların sözleşmede bulunduğu izlenmiş, bu nedenle, davalılar vekilinin kefalete ilişkin soyut itirazları yerinde görülmemiştir.
İhtilâf, borç bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı ile tazminat isteminin haklı olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Taraf vekillerinin iradeleri tutanağa yansıtılmış, tüm deliler toplanmış ve bilirkişi görüşü alınmıştır.
Davacı Banka tarafından Ankara …. Noterliğinin 04/01/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edilmiş; mer’i teminat mektubu bedelinden kaynaklanan 438.000,00 TL’nin depo edilmesi için (üç gün) süre verilmiştir. Bilirkişi görüşünde, davalı … Şirketine çıkan ihtarnamenin 08/01/2018 tarihinde iade edildiği ve sözleşmenin 37.1 maddesindeki hüküm gereğince 08/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı; davalı kefillere yollananın ise tebliğ edilemediği, dolayısıyla davalı şirket yönünden (üç gün) ilavesiyle 12/01/2019 tarihinde temerrütün oluştuğu, davalı kefiller yönünden ise sözleşmenin ilgili hükmünün bağlayıcı olmadığı ve ihtarnamenin tebliği koşulunun sağlanması gerektiği anlaşılmakla, kefillere çıkan ihtarnameler iade olunduğundan takip tarihinde temerrütün gerçekleştiği, belirtilmiştir (Yargıtay 19. HD’nin 07/02/2019 tarih, 2017/2399 E., 2019/746 K. sayılı benzer ilâmı). Hesaplamalar bu kabul doğrultusunda denetlenecektir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa onlar yönünden bağlayıcı olan sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Genel kredi sözleşmesinin 6.2.1 maddesinde: “…kâr payı oranı bankanın fiili kredi kullandırımı/işlem tarihinde aynı tür krediler için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla uygulanan cari kâr payı olarak banka tarafından belirlenerek uygulanır…” denilmektedir. Sözleşmenin 6.2.2 maddesinde ise: “Gecikme kâr payı oranları ise para cinsi ne olursa olsun ödenmeyen kredi için uygulanan akdi kâr payı oranının %50 fazlasıdır….” denilmektedir. Bilirkişi, bankanın, uygulanacak akdi kâr payı oranını yıllık %36 olarak TCMB’na bildirdiğini, gecikme kâr payı oranının %36+%18=%54 olacağını, ancak bankanın, takip tarihinde fiili olarak uyguladığı anlaşılan yıllık %34,96 gecikme kâr payı talep ettiğini, bu oran gözetildiğinde fiilen uygulanan akdi kâr payı oranının yıllık %23,31 olacağını belirlemiştir. Hesaplama bu tutar üzerinden yapılacaktır.
Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; davalı vekilinin, faizle ilgili sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı mahiyetinde olduğuna ilişkin savı gerek sözleşme hükümleri gerekse ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirleneceğinden (TTK m.8,f.1) yerinde görülmemiştir.

Genel kredi sözleşmesinin 23.2.3 maddesinde: “Muaccelliyet halinde, banka alacağının tamamını veya bir kısmını (…) müşteri, kefil, (….) teminat mektupları ve sair garanti taahhütlerinin tazmin edilmesi, takas, virman, mahsup hakkının kullanılması dahil bilcümle yasal yollardan dilediğine ve dilediklerini veya tümüne aynı anda başvurabilecektir. Sözleşmenin 23.2.6 maddesinde: “İşbu hükümler, müşteri, kefil, rehin veren, avalist ve sair tüm kişiler için geçerlidir. Müşteri ifadesinin geçtiği tüm hükümler niteliklerine uygun olduğu ölçüde aynen kefil ve diğer ilgililer/imza sahipleri için de geçerlidir.” ve yine sözleşmenin 27.2.1 maddesinde de: “… Müşterinin bankaya karşı sorumlu ve yükümlü olduğu tüm borçlardan kefalet miktarı ile sınırlı olarak sorumlu ve borçlu olduğunu kefil kabul ve beyan etmektedir.” denilmiştir. Ancak, asıl borçluya ilişkin hükümlerin kefil için de geçerli olacağına ilişkin genel bir ifadenin, kefili ‘açık’ olarak belirlenmeyen yükümlülük altına koyması sebebiyle kanun koyucunun kefili koruma amacı ile çeliştiği düşünülmüştür. Şöyle ki: Kefalet sözleşmesiyle kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumda, söz konusu borçtan kişisel sorumlu olacağını taahhüt etmektedir. Daha yalın bir anlatımla bu sözleşme ile kefil, borçlunun asıl borcu ifa edememesi riskini üzerine almaktadır. 6098 sayılı TBK’nin 581’inci maddesinde; “Kefalet, bir akittir ki onunla bir kimse, borçlunun akdettiği borcun edasını temin etmeği alacaklıya karşı taahhüt eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Gerek öğretide, gerekse uygulamada sınırları belli olmak şartıyla devamlı, değişik içerikli, birden ziyade yükümlülüğü içeren borç ilişkileri için geçerli olarak kefil olunabileceği kabul edilmektedir. Kefaletin asıl borçlunun çeşitli yükümlülüklerinden sadece birisi için verilmesi zorunlu değildir. Azami miktar ile sınırlı olmak üzere kefilin borçlunun belirli birden fazla yükümlülüğünü aynı kefalet sözleşmesinde tekeffül etmesi mümkündür. Ancak kefil olunan yükümlülüklerin neler olduğunun kefalet sözleşmesinden anlaşılması gerekir. Bu sınırların düzenlendiği “şekil” başlıklı TBK’nın 583, f.1 maddesinde; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz.” hükmü getirilmiştir. Bu hüküm emredici mahiyettedir. Az yukarıda sözü edilen sözleşme hükümleri genel sözcüklerle sorumluluk yüklemektedir ki örneğin “…Müşterinin bankaya karşı sorumlu ve yükümlü olduğu tüm borçlardan…” şeklinde kaleme alınmıştır. Fakat burada sorumluluk ‘açık’, ‘belirgin’, ‘bilinebilir’ değildir. Müşterinin “sorumlu ve yükümlü olduğu tüm borç” bir betimleme sayılmaz; çünkü, betimleme kendi içinde belirsizlik bulundurmamalıdır. Bu nedenlerle, ‘açık’ bir hüküm bulunmadıkça kefilin sorumluluğu söz konusu olmamalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/03/2020 tarih, 2017/11-36 E, 2020/290 K. sayılı benzer konuya ilişkin ilâmı.)
Kredinin teminatı olarak dava dışı …’a; ….parselde bulunan …nolu meskende 1.derecede 300.000,00 TL; …. nolu meskende 1.derecede 500.000,00 TL olmak üzere toplam 800.000,00 TL tutarında ipotek tesis edilmiştir.
Davacı banka, ….’ye hitaben 27/01/2017 tarihli 83-B11-1 nolu 438.000,00 TL tutarlı, kesin, 05/08/2019 vadeli ve limit dışı teminat mektubu vermiştir. Bu mektubun vadesi bilahare 05/08/2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
Takip talebinde yer alan 4.688,79 TL açılımı şöyledir: 806,92 TL noter masrafı, 100,20 ve 475,00 TL ihtiyati haciz masrafı, 1.724,62 (iki adet) teminat mektubu devre komisyonu ve BSMV’dir. Davalı kredi lehtarı … Şirketine verilen teminat mektubundan, davacı bankanın, sorumluluğu sone erinceye kadar sözleşme ile kararlaştırılan komisyon ve bunun gider vergisi üçer aylık dönemler halinde peşin ödenmelidir. Bilirkişinin tespitinden, davacı banka ile davalının kararlaştırdığı oranın yıllık %1,5 devrevi komisyon olduğunu hesaplanmıştır. Bu oran yerinde görülmüştür. Davacı banka, her üç ayda bir yıllık %1,5 üzerinden devre komisyonu tahakkuk ettirecektir. Buna göre: (438.000,00 TLx%1,5)/4=1.642,50 TL devre komisyonu ile 82,12 TL %5 BSMV ödenmelidir. Banka, temerrüde düşülen tarihe kadar %23,31 kâr payı, temerrüt tarihinden itibaren de %34,96 gecikme kâr payı ve bu payın %5 BSMV isteminde haklıdır. Bu genel tespitler çerçevesinde bilirkişi hesaplamalarını yapmıştır.
Bilirkişi Sn. ….’ın 01/11/2019 tarihli kök raporunda; genel kredi sözleşmesinden dolayı yapılan hesaplamada taleple bağlı kalınarak:
4.113,59 TL asıl alacak (3.306,67 TL teminat mekt. Kom.+806,92 TL noter ih. mas)
39,44 TL gecikme kâr payı
4.153,03 TL talepte haklılık bulunduğunu, asıl alacağa yıllık %34,96 gecikme kâr payı, %5 BSMV uygulanması gerektiğini; TOKİ’ye hitaben verilen 27/01/2017 tarihli, 83-B11-1 nolu, 438.000,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelinin depo talebinde haklılık bulunduğunu, asıl borçlu şirket yönünden İİK m.45, f.1 yönünden takdirin Mahkememizde olduğunu, mütalaa etmiştir. Bilirkişi kefiller yönünden ise 4.113,60 TL (3.306,67 TL teminat mektubu komisyonu ve 806,92 TL noter masrafı) talebinden haklılık saptamıştır. İtiraz üzerine alınan ek raporda herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Ancak, … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı ve taşınmazın banka tarafından satın alındığı ileri sürülmekle bu hususların incelenmesi için ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin 29/07/2020 ve 15/03/2021 tarihli ek raporları dosyadadır. Bilirkişinin bu tespitleri dosyaya, bilgi ve belgelere uyumludur. Her ne kadar davacı banka vekili Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından 100,20 ve 475,00 TL masraf bulunduğunu, bu masrafın hesaplamaya dâhil edilmesini istemiş ve sözleşmenin 31.2 maddesine dayanmış ise de sözleşmenin anılan hükmü, takip ve dava harçlarına ilişkin olup, bu tutarların müşteriye ait olduğu yönündedir. Başka bir anlatımla takip ve dava masrafları ‘asıl alacak’ sayılamaz. İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup itiraz ile duran takibin devamını amaçlar. Dayanak icra takibinde açıklıkla 4.688,79 TL alacağın kaynağı “Kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacak” olarak tanımlanmıştır. İcra masrafı ‘asıl alacak’ olmadığından bu kalem yönünden istem dayanaksız kalmış, itiraz yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamından kredinin teminatı olarak; dava dışı …’a ait olan, …. nolu meskenin tamamı üzerinde 1.derecede 300.000,00 TL tutarlı ve Van ili, …nolu meskenin tamamı üzerinde 1.derecede 500.000,00 TL tutarlı olmak üzere toplam 800.000,00 TL tutarlı taşınmaz ipoteği bulunmaktadır.
Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflâsa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflâs veya haciz yoliyle takip edebilir (İİK m.45/1). Dolayısıyla asıl borçlu “… Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” yönünden ancak borcun tutarı ödemeye yetmezse kalanı iflâs veya haciz yoluyla takip etmelidir.
… Müdürlüğünün …. E. sayılı takip dosyasından, asıl borçlu “… İnşaat Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.”, “…” ile … hakkında,
415.356,50 TL asıl alacak,
12.414,66 TL kâr payı mahrumiyeti
+ 162.000,00 TL deposu gereken teminat mektubu bedeli
595.456,26 TL alacağın tahsili istemiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı; …’a ait iki taşınmaz üzerinde … Şirketi ve … Şirketine kullandırılmış ve kullandırılacak krediler ile bu borçluların kefaleti ile üçüncü kişiler lehine kullandırılmış veya kullandırılacak kredilerin teminatı olmak üzere 26 nolu bağımsız bölüm olan için 300.000,00 TL ve 7 nolu bağımsız bölüm olan için 500.000,00 TL olmak üzere toplam 800.000,00 TL ipotek tesis edilmiştir. Dolayısıyla bu ipotekler … Şirketi ile … Şirketinin hem kullandıkları hem de kefil oldukları borçların teminatıdır.
Bilirkişinin tespitleri, dosyaya, bilgi ve belgelere uyumlu olup, Mahkeme heyetimizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Bilirkişinin, hükme esas alınan raporuna göre takip tarihi itibariyle alacak durumu şöyledir:
a)”… İnşaat Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” ve “…” için (… Müd. … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası): Bu takip dosyasında; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlular … Şirketi, … Şirketi ve …’a icra emri yollanmış olup alacak tutarı:
415.356,50 TL asıl alacak,
12.414,66 TL kâr payı mahrumiyeti
+ 162.000,00 TL deposu gereken teminat mektubu bedeli
595.456,26 TL toplam alacaktır.

b)”…” için (… Müd. … esas sayılı -dava konusu-takip dosyası):
4.688,79 TL kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacak
39,44 TL gecikme tazminatı/kâr payı mahrumiyeti
438.000,00 TL deposu gereken mer’i teminat mektubu alacağı
442.728,23 TL toplam alacaktır.
Alacaklı banka, hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de ilâmsız icra takibi yapmıştır. Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflâsa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflâs veya haciz yoliyle takip edebilir (İİK m.45/1). Dolayısıyla asıl borçlu “… Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” ve kefil “… İnşaat Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” yönünden İİK’nın 45’nci maddesinin birinci fıkrası gereğince ipotekle teminat altında olan kısım düşülerek geriye kalan için ilâmsız icra takibi yapılabilir. Bu noktada bir hususun açıklanmaya muhtaçtır. Şöyle ki: ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte taşınmazlar 62.000,00 TL’ye ve 176.000,00 TL’ye davacı bankaya ihale edilmiştir. Bu durumda ipotek tutarı mı, ihale bedeli mi esas alınacaktır? Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan … esas sayılı takip dosyası tarihinden sonra eldeki itirazın iptali dava konusu genel haciz yolu ile başlatılan icra takip yapılmış olup, ipotekli takip sırasında taşınmazlar 62.000,00 TL ve 176.000,00 TL bedellerle davacı bankaya ihale olunmuş ise de, itirazın iptali davasında usulüne uygun bir icra takibinin yapılmış olmasının anılan davaya özgü bir koşul olduğu; bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğinin ise icra takip tarihine göre belirlenmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu icra takip tarihinde, … Şirketi ve … Şirketine yönelik yapılan takipte toplam alacak miktarı sırasıyla 595.456,26 TL ve 442.113,59 TL’dir. Bu borçlular yönünden ayrı ayrı İİK m.45, f.1 gereğince ipotekle teminat altına alınan alacak miktarı olan toplamda 800.000,00 TL’dir; bu tutar tenzil edilerek ancak ilâmsız icra takibi yapılmalıdır.
Sonuç itibariyle eldeki davada; davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile … İnşaat Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. için … Müd. … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasından 595.456,26 TL alacak talebi bulunduğundan; İİK m.45 gereğince, bu borçlular yönünden, (800.000,00 TL -595.456,26 TL =) 204.543,74 TL daha rehinli teminat altındadır; eş deyişle ancak 204.543,74 TL fazlası için ilâmsız icra takibi yapılabilecektir.
Bu tespit karşısında:
a)Davalı “… Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” yönünden; bilirkişinin kök raporundan,
4.113,59 TL asıl alacak (3.306,67 TL teminat mekt. Kom.+806,92 TL noter ih. mas)
39,44 TL gecikme kâr payı
4.153,03 TL talepte haklılık bulunduğu anlaşılmıştır. …’ye hitaben verilen 27/01/2017 tarihli, 83-B11-1 nolu, 438.000,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelinin depo talebinde haklılık bulunmaktadır. Toplam talep edilen ve haklı görülen alacak (4.153,03 TL+438.000,00 TL=) 442.153,03 TL’dir. Bu tutardan rehinle teminat altında kalan 204.543,74 TL’nin tenzili ile ilâmsız icra takibi yapılabilecek tutar 237.609,29 TL kalacaktır. Eş söyleyişle, asıl borçlu şirket yönünden İİK m.45, f.1 gereğince yukarıda yapılan açıklama karşısında ilâmsız icra takibi yapılabilecek tutar yalnızca 237.609,29 TL olacaktır.
Şu duruma göre; nakit alacak yönünden haklı görülen 4.153,03 TL yönünden İİK’nın 45, f.1 gereğince davanın reddine karar verilmelidir.
Teminat mektubu yönünden ise…’ye hitaben verilen 27/01/2017 tarihli, 83-B11-1 nolu, 438.000,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelinin depo talebinin kısmen kabulü ile 237.609,29 TL’nin depo edilmesi için takibin devamına karar verilmelidir. Fazlaya ilişkin istem reddedilmelidir.
b)Davalılar “… İnşaat Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” yönünden:
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, sözleşmede, ‘açık’ bir hüküm bulunmadığından kefillerin teminat mektubunun depo edilmesi talebinden sorumluluğu söz konusu değildir. Bu nedenle, teminat mektubunun depo talebinden dolayı adı geçen davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmelidir.
Nakit alacak yönünden; bilirkişinin kök raporundan; kefiller yönünden 4.113,60 TL (3.306,67 TL teminat mektubu komisyonu ve 806,92 TL noter masrafı) talebinden haklılık saptamıştır. Bu tutar, İİK’nın 45, f.1 gereğince rehinle teminat altına alınan tutar içerisinde kaldığından, adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmelidir.
C)Davalılar; …, “… Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.” ve “…” yönünden ise; kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacak olarak, 4.113,59 TL asıl alacak (3.306,67 TL teminat mekt. Kom.+806,92 TL noter ih. mas.) talebinde haklılık bulunduğu anlaşılmıştır. Asıl alacağa yıllık %34,96 gecikme kâr payı, %5 BSMV uygulanmalıdır. Bu tutar yönünden davanın kısmen kabulüne ve fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmelidir.
Genel kredi sözleşmesindeki hükümlere göre kefiller yönünden teminat mektubu bedelinin deposunun talep edilebileceğine dair açık bir sözleşme hükmü bulunmamaktadır. Dolaylı hükümler kefillerin sorumluluğuna esas alınamaz. Bu sebeple, teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi yönünden kefiller hakkında açılan davanın reddine karar verilmelidir.
Somut olayda, uyuşmazlık banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, nakdi alacak ‘likit’ olduğundan, davacının icra inkâr tazminatı talebi yerinde görülmüştür. Reddedilen kısım yönünden takip haksız olmakla birlikte kötü niyet saptanmadığından tazminat isteminin reddine karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hakkındaki davanın kısmen kabulü ile,
Davalının, … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının;
a) Nakit alacak yönünden;
Davanın reddine,
B)Teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi yönünden:
TOKİ’ye hitaben verilen 27/01/2017 tarihli, 83-B11-1 nolu, 438.000,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelinin depo talebinin kısmen kabulü ile,
237.609,29 TL’nin davacı bankada açılacak bir hesapta depo edilmek üzere iptaline ve takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2.-Davalı “… İnşaat Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” hakkında açılan davada:
a) Nakit alacak yönünden;

Davanın reddine,
b)Teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi yönünden:
Davanın reddine,

3.-Davalılar; …, “… Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.” ve “…” hakkında açılan davada:
a) Nakit alacak yönünden;
Davalıların, … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının; 4.113,59 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına,

Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa, (26/07/2018) takip tarihinden itibaren yıllık %34,96 oranı üzerinden gecikme kâr payı oranı ve bu oranın %5 BSMV uygulanmasına,
b)Teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi yönünden:

Davanın reddine,
4.-Hükmedilen nakdi alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 822,72 TL icra inkâr tazminatının; davalılar …, “… Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.” ve “…”den alınarak davacıya verilmesine,

5.-Davalıların, koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine,
6.- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
A) Nakdi alacak yönünden, alınması gereken, 281,00 TL karar ve ilâm harcının,
B) Gayri nakdi alacak yönünden, alınması gereken 59,30 TL maktû karar ve ilâm harcının,
Toplamı olan 340,30 TL harçtan peşin alınan 5.347,06 TL harcın mahsubu ile artan 5.006,76 TL harcın karar kesinleştiğinde, istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
6.-Davacı tarafça yapılan; 5,20 TL ilk dava, 186,00 TL tebligat ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti toplamı olan 991,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 531,97 TL’nin davalılardan alınıp (Davalılar …, “… Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.” ve “…”nin takdiren 1/2 oranında 265,99 TL’den sorumlu olmaları kaydıyla) davacıya verilmesine; arta kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7.-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8.-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
9.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; nakdi alacak yönünden, davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktû vekâlet ücretinin davalılar …, “… Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.” ve “…”den alınarak, davacıya verilmesine,
10.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; nakdi alacak yönünden, davalılar yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktû vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara (614,64 TL’nin Davalılar …, “… Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.” ve “…”e aidiyeti kaydıyla) verilmesine,
11.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; gayri nakdi alacak yönünden, davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktû vekâlet ücretinin davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den alınarak, davacıya verilmesine,
12.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; gayri nakdi alacak yönünden, davalılar yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktû vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalılar vekili Av. …’ün yüzüne karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 29/06/2021 tarihinde verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Kâtip
¸ ¸ ¸ ¸