Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/860 E. 2021/856 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/692 Esas
KARAR NO : 2021/857

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 04/10/2018

KARAR TARİHİ : 27/12/2021
YAZIM TARİHİ : 05/01/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın tek taraflı olarak neden olduğu trafik kazası sonucu davacının yaralandığını belirtip, geçici ve sürekli iş gücü kaybı için 5.000.00 TL davacı alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına bağlı olarak poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusuru bulunmadığını, kusur dağılım oranları ile çalışma gücü kayıp oranın belirlenmesine ilişkin raporların ATK dan alınması, tazminat hesabına ilişkin gelirin ve zarar ile kaza arasında bağlantı olduğunun kanıtlanması, kaza nedeni ile elde edilen gelir var ise zarardan mahsup edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik alacağının poliçe kapsamında olmadığını, davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini kanıtlaması gerektiğini, olayda hatır taşıması bulunduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– Sigortalı araca ait ruhsat örneğini içeren hasar dosyası,
-Davadan önce davalıya yapılan başvuru evrakı,
-Trafik sigorta poliçe örneği,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
– Bilirkişi raporları,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” poliçe 30/03/2016 tarihinde düzenlenip, kaza 06/06/2016 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı sigortalı araçta yolcu olarak bulunmakta olup, kaza tespit tutanağından da anlaşıldığı gibi, sürücünün aracın kontrolünü kaybetmesi sonucu kazanın meydana geldiği, davacının kazanın oluşumuna etkili davranışı olduğu iddia ve ispat edilmediği için kusur dağılımına ilişkin rapor alınmaksızın sigortalı araç sürücüsünün olayda tam kusurlu olduğu kabul edilmiiştir.
Kaza 06/06/2016 tarihinde meydana gelmiş ve Yargıtay uygulamasına göre bu tarihte ” Özürlü Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri ” yürürlükte kabul edilmekte olup, bu amaçla 9 Eylül Üniversitesinden alınan 18/03/2019 tarihli raporda kazadan önce davacıda psikolojik sorun olmadığı, kazaya bağlı olarak ve kaza tarihinden sonra travma sonrası stres bozukluğu oluştuğu, bu durumun davacıda kazaya bağlı olarak % 30 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, yaralanmaların 30 günde iyileşebileceği tespit edilmiştir. Ankara BAM nin uygulamasına göre raporun “Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işleri yönetmeliği hükümlerine” göre düzenlenmesi istenilmekle, bu kez aynı üniversiteden alınan 20/04/2021 tarihli raporda bu yönetmelik hükümlerine göre davacının % 28 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, yaralanmaların 30 günde iyileşebileceği tespit edilmiştir.
Her ne kadar bir kez de ATK’ dan rapor alınmaya çalışılmış ise de, davacının kazaya bağlı olarak meydana gelen travma sonucu stres bozukluğu nedeni ile yolculuk yapamadığı belirtildiği için ATK dan rapor alınması mümkün olmamış, Yargıtay tarafından bu konuda rapor düzenleme yeterliliğine sahip olduğu kabul edilen Üniversitenin Tıp Fakültesine bağlı Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen her iki raporda, davacıda kaza öncesinde psikolojik rahatsızlık hikayesi olmadığı, kazaya bağlı olarak ve kaza ile birlikte travma sonrası stres bozukluğunun ortaya çıktığı, davacıda sürekli çalışma gücü kaybının kazaya bağlı travma sonrası stres bozukluğundan kaynaklandığı kabul edilmiştir.
Sigortalı araç sürücüsü ile davacı arkadaş olup, birlikte gezmeye çıktıkları için olayda hatır taşıması koşullarının bulunduğu kabul edilip, tazminattan takdiren % 20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacıda % 30 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğunu belirleyen 18/03/2019 tarihli rapor esas alınıp davacının talep edebileceği tazminat alacakları ile ilgili olarak ilk olarak 16/07/2019 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapor TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz dikkate alınarak hazırlanmış ve hatır taşıması nedeni ile % 20 oranında indirim yapıldığında davacının 1.090,20 TL geçici iş göremezlik alacağı ile 200.664,46TL sürekli iş göremezlik alacağı bulunduğunu belirlenmiştir Davacı vekili 20/09/2019 tarihli dilekçe ile bu miktarları esas alıp bedel artırım işlemi yapmıştır.
Aynı bilirkişinin 24/09/2021 tarihli raporu ise, TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınıp, teknik faiz dikkate alınmaksızın prograsif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada hatır taşıması indirimi de dikkate alındığında, % 30 oranındaki sürekli çalışma gücü kaybına göre davacının geçici iş göremezlik alacağının 1.090,20 TL ve sürekli çalışma gücü kayıp alacağının ise 356.041,27 TL olduğu hesaplanmıştır. Aynı raporda bilirkişi Çalışma Gücü Kaybı ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan ve davacıda % 28 oranında sürekli çalışma gücü kaybı belirleyen rapor esas alındığında davacının geçici iş göremezlik alacağının 1.090,20 TL olduğunu, sürekli çalışma gücü kaybı zararının ise 356.041,79 TL olduğunu belirlemiştir.
Bilirkişinin 24/09/2021 tarihli raporundaki hesaplama yöntemi doğru olup, kaza tarihindeki limit 310.000,00 TL olduğu, davacıda % 30 oranındaki sürekli çalışma gücü kaybı oranı esas alındığında geçici iş göremezlik alacağının 1.090,20 TL ve sürekli çalışma gücü kayıp alacağının ise 356.041,27 TL olduğu, davacıda % 28 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu kabul edildiğinde davcının geçici iş göremezlik alacağının 1.090,20 TL olduğunu, sürekli çalışma gücü kaybı zararının ise 356.041,79 TL olduğunu belirlemiştir. Her iki halde de hatır indirimi yapıldıktan sonra davacının toplam alacaklarının poliçe limiti olan 310.000,00 TL yi aştığı, davacının davalıdan ancak poliçe limiti kadar talepte bulunmasının mümkün olduğu, bu durumda davacının 22/11/2021 tarihli ıslah işlemindeki miktar dikkate alınarak geçici ve sürekli iş göremezlik nedeni ile 310.000,00 TL davacı alacağının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Davadan önce yapılan başvuru eksiksiz belge ile yapılmadığı için davalı yönünden temerrütün dava tarihi itibarı ile oluştuğu, sigortalı araç hususi olarak kayıtlı olup, ıslah dilekçesinde yasal faiz talep edilmesi neden ile davacı alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı nedeniyle toplam 310.000,00 TL’nin 04/10/2018 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 21.176,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL, ıslah harcı 672,02 TL ve yine ıslah harcı olarak yatırılan 370,00 TL toplamı 1.077,92 TL’nin mahsubu ile bakiye 20.098,18 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.077,92 TL peşin harç (ıslah harçları dahil) olmak üzere toplam 1.113,82 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 30.150,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 445,60 TL ve bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 1.195,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….’ün yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2021

Katip …

Hakim …