Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/738 E. 2021/472 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/738 Esas
KARAR NO : 2021/472

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 18/10/2018

KARAR TARİHİ : 05/07/2021
YAZIM TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı …’ye ait olup diğer davalı …’in kullandığı ve davalı şirkete sigorta … plaka sayılı araç ile davacıya ait … plaka sayılı araçların 11/08/2014 tarihinde neden oldukları kaza sonucu davacıya ait aracın perte ayrıldığını belirtip, şimdilik 1.000,00 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … Şirketi vekili ; Ankara Mahkemeleri yetkisiz olup, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduklarını, alacağın zaman aşımına uğradığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı gerçek kişiler vekilleri ; Ankara Mahkemeleri yetkisiz olup, Gelibolu Mahkemelerinin yetkili olduklarını, alacağın zaman aşımına uğradığını, araçtaki zarar miktarının belirlenmediğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Sigortalı aracın ruhsat örneği ile davacı aracının sahiplik belgesi,
-Hasar dosyası,
-Araçtaki hasarı gösteren fotoğraflar,
-Bilirkişi raporu,
-üm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacının talebi, davalı … şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen aracın neden olduğu kaza sonucu kendi aracında oluşan hasar bedelinin davalılar tarafından giderilmesi istemini içermektedir.
Trafikte davalı … adına … plaka sayılı olarak kayıtlı olan araç için davalı … Şirketi tarafından 23/01/2014 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Davacıya ait araç ile sigortalı aracın 11/08/2014 tarihinde neden oldukları kaza sonucu davacıya ait araçta hasar meydana gelmiştir. Davacı bu trafik kazası nedeni ile aracında oluşan hasar bedelinin hasara neden olduğunu ileri sürdüğü aracın işleten ve sürücüsü ile aynı araç için trafik sigorta poliçesi düzenleyen davalı tarafından giderilmesini talep etmektedir.
Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenleyen şirketler sigortalı araçların 3.kişilerin kendilerine ya da araçlarına zarar vermesi halinde sigortalısı adına bu zararları ödemeyi üstlenmektedir. Sigorta şirketinin ödemeyi üstlendiği zararlar içerisinde araçtaki hasar bedelininde yer aldığı kabul edilmiştir.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş ve davamıza konu kaza 11/08/2014 tarihinde meydana gelmiş ve poliçe de 23/01/2014 tarihinde düzenlenmiş olup, bu tarih itibarı ile yeni genel şartlar yürürlükte olduğu için somut uyuşmazlığın yeni trafik sigortası genel şartları uygulanarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Her üç davalı süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş ise de, zararın davacı üzerinde Elmadağ ilçesinde gerçekleştiği, bu ilçenin ise ticari davalar yönünden Ankara Ticaret Mahkemeleri kapsamında olması nedeni ile davacının yerleşim yerinde dava açılması mümkün olduğu için yetkisizlik itirazları ret etilmiştir.
Davalılar alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. Talep araçtaki hasar bedelinin tahsili istemine konu olup, kural olarak alacak iki yıllık zaman aşımı süresine tabi ise de, Yargıtay uygulamasına göre hasara neden olan olayda ayrıca yaralanmada var ise 2018 Sayılı Yasanın 109/2 maddesindeki ceza zaman aşımı süresinin hasar bedeli talepleri içinde uygulanmakta olup, somut olayda yaralanmada söz konusu olduğu için zaman aşımının 8 yıl olması gerektiği, kaza tarihi olan 2014 başlangıç alındığında dava, bedel artırım tarihi ve halen süre tamamlanmadığı için zaman aşımı itirazının da yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Sigorta şirketi ile hasara neden olanlar kendi kusurları ile neden oldukları hasarlardan kusur oranlarına karşılık gelen miktarı ödemekle yükümlüdürler. Bu nedenle her iki araç sürücüsünün kusur dağılım oranları ile davacıya ait araçta olay nedeni ile oluşan zarar miktarının belirlenmesi için bilirkişiden 15/05/2019 tarihli rapor alınmıştır. Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun ve denetime açık olduğu için hükme esas alınan bu raporda da belirtildiği gibi ; Davacıya ait olup olay sırasında … tarafından kullanılan … plaka sayılı araç önünde sağ şerit üzerende seyir halinde olan ve davalı …’in kullandığı … plaka sayılı aracı geçmek istemiş, bu sırada …’in kullandığı araç ise kendi önünde bulunan başka bir aracı geçmek istediğinde araçların sağ ve sol dikiz aynaları çarpışmış, bu sırada sola doğru kaçmaya çalışan … plaka sayılı araç kaplama dışına çıkıp tekrar kaplamaya döndüğünde … plaka sayılı araç ile sol şerit üzerinde yeniden temas etmiş, bu şekilde gerçekleşen kazada araçtaki yolcular yaralanmış, davacıya ait araç hasarlanmıştır. Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda davacıya ait aracı kullanan sürücünün dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanarak % 25 oranında kusurlu olacak şekilde, sigortalı araç sürücüsü …’in ise manevraları düzenleyen kurallara aykırı davranarak % 75 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Araçta oluşan hasar miktarı ile ilgili olarak ise aynı bilirkişiden 16/04/2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Davacıya ait araç ile ilgili eksper tarafından belirlenen tamir gideri ve hasarlanan kısımlar dikkate alındığında aracın perte ayrılması gerektiği, bu durumda davacıya ait aracın kazadan önceki özellikleri dikkate alındığında ikinci el piyasa değerinin 28.500,00 TL olması gerektiği, sigortalı aracın davacı tarafından üçüncü kişiye satış bedeli olan 8.000,00 TL nin hurda bedeli olarak uygun olduğu, davacının kusur oranı olar % 25 dikkate alındığında davacının giderilmesi gereken zararının 15.375,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili 10/06/2021 tarihli dilekçe ile bedel artırım işlemi yapmıştır.
Davacının tüm alacağına davanın belirsiz alacak davası olaması ve tüm talep yönünden dava açılmakla temerrüt gerçekleştiği için hem asıl davadaki talep hem de bedel artırımına konu alacak için sigorta şirketi yönünden davacı ödeme isteğinin ret edildiği 07/02/2018 temerrüt tarihinden, davalı gerçek kişiler yönünden 11/08/2014 kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faizi uygulanmasına gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KABULÜNE,
15.375,00 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı alacağına sigorta şirketi yönünden 07/02/2018 temerrüt tarihinden, davalı gerçek kişiler yönünden 11/08/2014 kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faizi uygulanmasına,
Alınması gereken 1.050,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 250,00 TL toplamı 285,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 764,37 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 285,90 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 321,80 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 456,50 TL ve bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 1.256,50 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE.

Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, davacı vekili Av…., Davalı gerçek kişiler Vekili Av. …’nın yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …

Hakim …