Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/671 E. 2021/117 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C….9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/671 Esas
KARAR NO : 2021/117

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili idare …’ye 15.05.2013 tarih 32928248-850 sayılı yazı ve 12.02.2013 tarih 32928248-850 yazılar ile, Sistem Kullanım Anlaşmasının “cezai şartlar” başlıklı maddesinde ve İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem bildiriminde “iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” şeklinde tanımlanan ihlal ile ilgili cezai yaptırımların uygulanmışı hükmü” gerekçe gösterilerek Aralık 2009-Aralık 2012 dönemleri için hesaplanan 30 adet 29.04.2013 tarihli sistem kullanım ceza ücretleri faturalarının ve 3 adet 29.01.2013 tarihli Şubat 2009, Eylül 2009 ve Ekim 2009 dönemlerine ait sistem kullanım ceza ücretlerinin ödenmesini, yasal süresi içinde ödenmeyen faturalar için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. Maddesi hükmünde yer alan gecikme zammının uygulanacağı ve yasal yollardan tahsili cihetine gidileceğini, müvekkili … tarafından ilgili faturalara itiraz edilmiş ancak itirazımız kabul edilmediğini, müvekkil … Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Dairesi Başkanlığı tarafından mezkur faturaların ödenmesi için 07.06.2013 tarihinde ödeme emri belgeleri düzenlenmiş ve 10.06.2013 tarihinde 33 adet fatura toplamı olan 140.879,70 TL ödenmediğini, bu faturaların zamanında ödenmediğinden bahisle 11.07.2013 tarih 495518 fatura no’su ile tahakkuk ettirilen 981,50-TL (Aralık 2009-Aralık 2012 dönemi sistem kullanım ceza faturalarına ait gecikme zammı) ile, 13.06.2013 tarihli 495519 fatura numarası su ile tahakkuk ettirilen 4.247,10-TL (29.01.2013 tarihli ve 78393-78570-78596 no’lu sistem kullanım ceza ücreti faturalarına ait gecikme zammı) faturaları da 27.08.2013 tarih 2013000004844727 no’lu dekont ile 5.230,00-TL olarak ödenmiştir. Usul ve yasaya aykırı olarak tahakkuk ettirilen sistem kullanım ceza ücretlerinin ve bu faturalara işletilen gecikme zamlarının iptali ile ödenen bu bedellerin geri iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine açılan dava haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddi gerektiğini, İsaköy Kurfallı tesisi için 04/09/2012 tarihinde ilk Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmıştı. Bu nedenle, Ocak 2010-Eylül 2012 dönemleri için İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin 1.4. veya 1.5. maddesi, Ekim 2012-Aralık 2012 dönemleri için 04/09/2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı maddesi uyarınca işlem yapıldığını, melen tesisi için 02/02/2011 tarihinde ilk Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmıştı. Daha sonra bu anlaşma 15/11/2011 tarihinde ve 28/06/2012 talihinde revize edilmiştir. Bu nedenle. Ocak 2010-Şubat 2011 dönemleri için İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin 1.4. veya 1.5. maddesi. Mart 2011-Aralık 2011 dönemleri için 02/02/2011 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasının (Güç düşümüne ilişkin olarak imzalandığı için bir sonraki yılın ilk ayından itibaren geçerli), Ocak 2012-Haziran 2012 dönemleri için 15/11/2011 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasının, Temmuz 2012-Aralık 2012 dönemleri içiıı 28/06/2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı maddesi uyarınca işlem yapıldığını, şirket sorumluluğunda bulunan TM’ler için “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin İletim Sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/yerecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” şeklinde tanımlanan ihlalle ilgili 29/04/2013 tarihli sistem kullanım ceza faturalarını düzenlenerek 15/05/2013 tarihli ye. 4760 sayılı yazı ekinde Şirkete gönderildiğini, 18/06/2013 tarihli ve 303506 sayılı Şirket yazısında ile İsaköy Kurfallı tesisi için Aralık 2009-Aralık 2012 dönemlerine ilişkin düzenlenen sistem kullanım ceza faturalarına itiraz edildiğini, 20/06/2013 tarihli ve 311392 sayılı ‘Şirket yazısında ile Aralık 2009-Aralık 2012 dönemlerine ilişkin düzenlenen sistem kullanım ceza faturalarına itiraz edilmişti, 10/07/2013 tarihli ve 6626 sayılı yazımızda Şirketin 20/06/2013 tarihli ve 311392 sayılı yazısındaki “itirazlarına cevap verilmişti. 14/11/2013 tarihli ve 13505 sayılı yazımızda Şirketin 18/06/2013 tarihli ve 303506 sayılı yazısındaki itirazlarına cevap verildiğini, taraflar arasında yapılan Sistem Kullanım Anlaşmasında kullanıcıların bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde enerji alması durumu: “Madde 2. Maksimum Enerji Aks/Veriş Kapasitesi: Kullanıcı, bu anlaşma. Elektrik Piyasasında İletini ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanım Hakkında Tebliğ hükümleri uyarınca revize edilmeden bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alamaz, maksimum enerji veriş kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi veremeyeceğini, kullanıcının maksimum enerji alış veya veriş kapasitelerini ihlal etmesi durumunda …, bu anlaşmanın 9’uncu maddesi kapsamındaki yaptırımları uygular ve ihlalin tekrarlanmaması için kullanıcıya bildirimde bulunur. Kullanıcıya … tarafından kesilen ve aldığı/verdiği gücü belirten faturalar bildirim yerine geçer, bu durumda ayrıca bildirim yapılması gerekmez. Kullanıcı, üretim faaliyeti gösteren tüzel kişi olması halinde, bildirimin alındığı tarih itibariyle: dağıtım şirketi veya iletim sistemine doğrudan bağlı tüketici olması halinde ise bildirimin alınmasından itibaren otuz gün içerisinde söz konusu ihlale son vereceğini, …, bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde kullanıcının elektrik enerjisini en az 7 (yedi) gün önceden bildirimde bulunmak sureti ile kesebilir.(Davacının iddia ettiği herhangi bir ihlal sebebiyle cezai şart uygulanabilmesi için kullanıcıya yazılı bir uyarıda bulunulması ve bu uyarıda ihlalin ortadan kaldırılması için kullanıcıya makul bir süre tanınması bu kapsamda olup iletim sistemi ile olan irtibatının kesilme durumuna yönelik bir ihtar/bildirim olduğunu, son olarak, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu alacak için talep edilen faiz oranlarını ve faiz başlangıç tarihini de kesinlikle kabul etmiyoruz ve itiraz ettiklerini, faiz isteyebilmesi için müvekkili kurumun -temerrüde düşürülmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davası haksız ve yersiz olup tüm taleplerinin reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, davacı kurum tarafından davalı …’a ödenen sistem kullanım ceza ücreti fatura bedelleri ile bu faturalara işletilen gecikme zammı bedellerinin istirdadı isteminden ibarettir.
Taraflar arasında 02/02/2011 tarihinde sistem kullanım anlaşması imzalandığı,bu anlaşmanın 28/06/2012 tarihinde yenilendiği, davalı …’ın davacıya yönelik Mayıs 2012-Temmuz 2012 dönemleri için 02/02/2011 tarihli sistem kullanım anlaşmasının, Ağustos 2012 – Aralık 2012 dönemleri için 28/06/2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı maddesi uyarınca davaya konu edilen faturaları düzenlediği anlaşılmaktadır.
Davacının “elektrik piyasasında iletim ve dağıtım sistemlerine bağlantı ve sistem kullanımı hakkında tebliğin maksimum enerji alış ve maksimum enerji veriş kapasitelerini düzenleyen madde 5 hükümleri ile ödeme prosedürü başlığını taşıyan 15.maddesi uyarınca, iletim sistemi kullanıcısının alış veya veriş kapasitelerini ihlal etmesi halinde iletim sistemi kullanıcısına ihlalin tespit edildiği tarihte bildirimde bulunulması gerektiğini ancak kendisine 2009 – 2010 – 2011 – 2012 yılları için ihlalin tespit edildiği tarihten yıllar sonra 2013 yılında sistem kullanım cezası tahakkuk ettirildiğini, her türlü vergi ve yükümlülükler de ilave edilmiş ayrıntılı ödeme bildiriminin takip eden ay içinde gönderilmesinin şart olmasına karşın davalının bu şartı da yerine getirmediğini, yine gecikme zammı faturalarının da ayrıntılı ödeme bildiriminde yer alması ve bunu takip eden ay içerisinde gönderilmesi gerektiğini belirterek 2013 yılında düzenlenen bu faturalar nedeniyle ödenen bedellerin geri iade edilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Yargılamanın devamı sırasında davalı tarafça yargı yolu itirazında bulunulduğu, ancak, mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi gözönünde bulundurularak bu itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, hesap bilirkişisi … ile elektrik mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 19/08/2019 tarihli ön bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki ihtilafın “Davalı kuruma ödenen sistem kullanım ceza ücretleri faturaları ile bu faturalara işletilen gecikme zammı fatura bedellerinin istirdadı yönünden yasal şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığını, davalı yanın iddialarına açıklık getirilmesi için, ihtilaflı dönemlerin faturalarının taraflarca dosyaya sunulması halinde ek rapor düzenleyeceklerini bildirmişlerdir.
Eksiklerin ikmalinden sonra bilirkişi heyetinden yeniden rapor düzenlenmesi istenilmiş, 06/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı idarenin ceza faturaları için kendilerine önceden bir bilgi verilmediği iddiasına karşılık, davalı idarenin kullanıcıya … tarafından kesilen ve aldığı/verdiği gücü belirten faturalar bildirim yerine geçeceğini, bu durumda ayrıca bildirim yapılması gerekmeyecfeğini, iddiasını, mevzuata göre delillendirilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan sistem kullanım faturalarında, ceza gerektiğini bildiren bildirim gösterilmemiştir. İhtilaflı sistem kullanım dönem faturalarından sonra, 29.04.2013 tarihinde, tümüne (her fatura için ayrı ayrı) ceza faturası tebliğinin hukuki yönü mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı idarenin düzenlediği cezalı faturaların tamamında, reaktif güç ihlalini aylık 30 günün tamamında ihlal varmış kabulü ile hesaplandığını, dava konusu aylık ceza faturaları için, her faturada cezalı günün, aylık 30 günde de ihlalin olup olmadığını kendi sayaç verilerine göre delillendirmesi ve günlük ihlal toplamı ve günlük SK değerine göre yeniden aylık cezalı fatura düzenlemesi gerektiğini, davalı idare yaptığı işlemin doğruluğunu iddiasını sürdürüyor ise işlemini mevzuata göre delillendirmesi gerektiğin, davacıya önceden bildirim yapılmadan düzenlenen dava konusu cezalı faturalarını davalı idare tarafından yeniden hesaplanarak, hesaplama sonucuna göre varsa davacının davalıya ödediği bedelden mahsup edilmesini, kalanının davacı idareye ödenmesi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda davalı kurumdan davaya konu edilen 35 adet faturanın dayanağı olan sistem kullanım fiyatının çizelgeye bağlanarak her bir faturanın birer örneği de gönderilmek sureti ile her bir fatura dönemi yönünden davacı kurumun aylık reaktif güç ihlalinin gün/saat/dakika olarak tespiti ile buna dayanak belgelerin celbine karar verilmiş, istenilen belgeler geldikten sonra bilirkişi heyetinden yeniden rapor düzenlemesi istenilmiş, 28/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliği’nin maksimum enerji alış veriş kapasitelerini düzenleyen madde 5- (1) İletim sistemi kullanıcıları için bağlantı noktalarından enerji alış veriş kapasiteleri ile ilgili hükümlerden B) İletim sistemi kullanıcısının alış veya veriş kapasitelerini ihlal etmesi halinde; B-1) Bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenmiş bulunan yaptırımlar işlerlik kazanır (bu hükme göre hazırlanmış anlaşmalar dosyada mevcut değildir.), B-2) …, ihlalin düzeltilmesi için iletim sistemi kullanıcısına, ihlalin tespit edildiği tarihte bildirimde bulunur. Hükmüne göre dava konusu yapılan işlemler için …’ın davacıya bildirimde bulunduğuna dair dosyada belgeler olmadığını, maddenin devamında, “Üretim faaliyeti gösteren tüzel kişi, bildirimi aldığı tarih itibariyle, diğer iletim kullanıcıları ise bildirimin alınmasından itibaren otuz gün içerisinde düzeltmekle yükümlüdür.” Hükmüne rağmen bu yönde davacıya gönderilen bir belgelerin dosyada olmadığını, bu tespitler sonucunda; …’ın sunduğu belgelerden, dava konusu faturalarda, dönemleri itibariyle cezai günlük hak ihlali sayıları esas alınarak, ceza tutarı faturalandığı gün sayısı itibariyle ve sistem kullanım ücreti üzerinden hesaplanmış ve ekteki tabloda gösterildiğin, hesaplama sonucunda, davalıdan reaktif güç ihlali tutarı ve gecikme zammı olarak tahsil edilen tutar 146.108,31 TL den, hesaplanan tutar ₺29.833,21 farkı olan ₺116.275,10 kadar fazla tahsilat yapıldığını, yani davacının ₺116.275,10 alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacı …’nin son ödemesi 4.06.2013 tarihinde, yukarıda açıklanan mevzuata rağmen, önceden ihbar edilmeden gecikme zammı ile faturaları tahsil etmesi, yine yukarıda izah edildiği gibi reaktif güç aşımı sonucu hesaplan fatura tutarları için (cezai gün sayısı esas alınarak hesaplanan tutarlara) … tarafından ödenmesi gerekip gerekmediği ve hangi tarihte gecikme zammı uygulanıp uygulamayacağının mahkemenin takdirinde olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında 02/12/2020 tarihli 31322 sayılı resmi gazetede yayınlanan 7250 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” uyarınca 33.madde ile 6446 sayılı Kanun’un 8.maddesinin 2.fıkrasının “ç” bendinden sonra gelmek üzere yeni bir bent eklenerek sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirildiği, buna göre d bendinin düzenlendiği, “iletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibin yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” hükümlerinin d bendi ile eklendiği, yine aynı kanunun 39.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’a ek madde eklendiği, “ek madde 3 – (1) 8.maddenin 2. Fıkrasının d bendinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür” hükümlerinin getirildiği, böylelikle yargılamanın devamı sırasında düzenlenen yasal düzenlemeler ile uyuşmazlığın çözümünde münhasıran idari yargı mercilerinin görevli kılındığı, kanunun yürürlüğü noktasında belirli bir zaman sınırlaması getirmediği, bu durumda kamu düzeninden olan görev noktasında dava şartları yönünden resen değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu açıkça anlaşılmış, idari yargının yasal düzenleme ile dava tarihi itibari ile değerlendirme yapılmasına imkan tanımaksızın görevli kılındığı anlaşılarak yargı yolu yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yargı yolu yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 2.495,19 TL harçtan çıkartılarak artan 2.435,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..25/02/2021

Katip …

Hakim …