Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/6 E. 2022/718 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/6 Esas – 2022/718
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/6 Esas
KARAR NO : 2022/718
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2022

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili iş ortaklığını oluşturan şirketlerin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı Diyarbakır 10. Bölge müdürlüğü tarafından ihale olunan ” … Barajı İnşaatı” işinin müteahhidi olduklarını, dava konusu işin müvekkili tarafından … … Sigorta Aş’ye ait 09/05/2012 tarihinde P-0053003400-0 numaralı poliçe ile İnşaat All Risk Poliçesi yaptırılarak sigortalandığını, … … Sigorta Aş’nin 08/10/2014 tarihinde davalı Allianz Sigorta Aş ile birleştiğini,
Müvekkilinin yüklenimi altında yapımı devam eden … Barajı İnşaatı işine ait şantiye sahasında 08/01/2016 tarihinde taşkın meydana geldiğini, ihale makamı olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün ilgili birimi tarafından düzenlenen tutanaktan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin yüklenimi altında devam eden … Barajı İnşaatı işi kapsamında … Barajı ve havzasında Aralık 2015 ve Ocak 2016 tarihleri döneminde yağan aşırı yağışların Kulpa Çayının su seviyesini ani olarak yükselterek taşkın oluşturduğunu ve meydana gelen bu taşkından ötürü … Barajının dere kotundaki imalatlar, ihrazat malzemeleri, araçlar ile iş makinelerinin ciddi zarar gördüğünü, müvekkilinin başvurusu üzerine davalı şirket bünyesinde 1600249 numaralı hasar dosyası açılmışsa da bugüne kadar davalı şirket tarafından hasarın giderilmesine yönelik herhangi bir girişimde bulunulmadığını,
Davalı şirket tarafından poliçe kapsamında zararın giderilmesine yönelik herhangi bir işlem yapılmamış olması ve müvekkilinin yüklenimindeki işin gecikmesi ve tamamlanabilmesi için şantiye sahasında taşkın nedeni ile oluşan zararın müvekkili tarafından giderildiğini, buna ilişkin faturaların dilekçe ekinde sunulduğunu ayrıca idare tarafından tutulan tutanaktan da imalat kalemlerinin fen ve sanat kuralları içerisinde tamamlandığını anlaşılacağını,
Aradan uzun zaman geçmesine rağmen eksper raporunun düzenlenmemiş ve hasarın giderilmesine ilişkin de herhangi bir işlem tesis edilmemiş olması nedeni ile müvekkili tarafından davalı şirkete Ankara 41. Noterliği aracılığıyla keşide edilen 06/06/2017 tarihli ihtarname ile zararın giderilmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, zararın buna rağmen giderilmediğini belirterek, 2.000.000,00 TL sigorta tazminatının 08/01/2016 olan hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirket ile davacı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında, dava dışı Orman ve Su İşleri Bakanlığından alınan ihaleye istinaden, konusu … Barajı işi ihalesi olmak üzere 09/05/2012 tanzim tarihli 26/07/2011-30/09/2016 vadeli İnşaat All Risk Sözleşmesinin düzenlendiğini, 09/01/2016 tarihli, müvekkili sigorta şirketine davacı şirket yetkilileri tarafından Aralık 2015 ve Ocak 2016 dönemlerinde yağan yağışların, barajın yapıldığı Kulpa Çayının su seviyesinin ani olarak yükselmesi nedeni ile 08/01/2016 tarihinde taşkın meydana geldiği ihbarının yapılması üzerine hemen ekspertiz incelemesi yapılması için konusunda uzman olan eksper ataması yapıldığını, ancak gerek olumsuz hava şartları gerekse terör olayları nedeni ile hasarın meydana geldiği yere ulaşım sağlanamadığını, bu nedenle ekspertiz incelemesinin yapılması ve raporun bir an önce tamamlanabilmesi için gerekli evrak temini ve bilgilendirmelerin yapılması için dava şirket yetkililerinin yardımlarının talep edildiğini ancak taleplerine olumlu yaklaşılmaması nedeni ile incelemenin 08/12/2016 tarihinde tamamlanabildiğini,
Taşkının yaşandığı Kulpa Çayının debi ölçümleri incelendiğinde, 08/01/2016 tarihindeki debi ölçümünün son 25 yılın maksimum debi değerinden daha yüksek olmadığı için poliçe teminatı kapsamında olmadığını, iddia konusu hasarın bir an için teminat kapsamında olduğu düşünülse dahi uğranılan zararların muafiyet sınırlarının altında kaldığını, oluşan zararın davacı tarafça karşılanmasını belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık ile davalı şirket arasında mevcut İnşaat All Risk poliçesi kapsamında, davacıların şantiye sahasında aşırı yağışlar nedeni ile Kulp Çayının debisinin yükselerek hasara yol açması sonucu oluşan hasarın sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsil edilip edilemeyeceği, edilebiliyor ise miktarının belirlenmesine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sigorta poliçesi örneği, ekspertiz raporu, su baskını sonrasında ihale makamı olan Devlet Su İşleri genel müdürlüğünün ilgili birimi tarafından oluşan zarara ilişkin düzenlenen 09/01/2016 tarihli tutanak, hasarın oluşumuna ilişkin delil olarak dayanılan fatura ve makbuzlar ile diğer belgeler dosyaya sunulmuş, yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Mahkememizce nitelikli hesap bilirkişisi, inşaat mühendisi, makine yüksek mühendisi ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan 08/01/2020 tarihli raporda davacı tarafça sunulan hasara ilişkin fatura örnekleri, hasar gören makine, teçhizat ve ilgili malzemelerin değerinin tespiti, hasar gören inşaat imalatlarının ve diğer giderlerin tespiti, personel gideri, SSK gideri, fiyat farkı istemiyle ilgili genel değerlendirmeler yapılarak,
Makine teçhizat ve ilgili malzemelerde oluşan hasar tutarının 497.836,81 TL, hasar gören inşaat imalatların ve diğer giderlerin miktarının 1.675.969,04 TL olmak üzere toplamda KDV dahil 2.173.806,21 TL olduğu, mahkemenin takdirine bağlı olmak kaydı ile uygulanması gereken muafiyet tutarının 749.375,00 TL olup, sigorta şirketine başvuru tarihi dikkate alındığında temerrütün 16/02/2016 tarihinde oluştuğu belirlenmiştir.
Her iki yan vekilince rapora itiraz edilmesi sonrasında, öncelikle teknik bilirkişi Belkiyse KAYA tarafından düzenlenen 16/03/2020 tarihli raporda, tazminat istemine konu hasarın oluşmasına yol açan yağışların yüz yılda bir görülme ihtimali olan yağış şeklinde gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Söz konusu rapor içeriği dikkate alındığında, poliçe de belirtilen özel şartlar arasında yer alan tazminat sorumluluğunun akar suyun 25 yıllık maksimum debi değerinden daha yüksek bir debi sebebiyle oluşacak hasardan kaynaklı olması halinde gerçekleşeceği şeklindeki koşulun oluştuğu anlaşılmaktadır.
İtirazları karşılar şekilde düzenlenen 11/08/2020 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüşlerin değişmediği ancak sunulan deliller dikkate alındığında dava konusu sel hasarının 25 yıllık maksimum debi değerinden daha yüksek bir debi sebebi ile oluştuğu ayrıca yine takdir mahkemeye ait olmak kaydı ile hasar miktarına muafiyet uygulanması gerektiği bu nedenle belirlenen toplam tazminat miktarından 749,375,00 TL’nin mahsup edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Taraf vekillerince yapılan itiraz üzerine aynı bilirkişi kurulundan 23/12/2020 tarihli ikinci ek rapor alınmış, önceki raporlardan hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere farklı bir sonuca gidilmemiştir.
Dava konusu su baskını nedeni ile oluşan hasar sonrasında davacı tarafça gerçek zararın tespitine yönelik mahkeme aracılığıyla tespit yaptırılarak rapor aldırılmamış, taşkın 08/01/2016 tarihinde gerçekleşmesine karşın davalı şirket sigorta ekspertizinin 2016 yılı Aralık ayında cevap dilekçesinde açıklanan nedenler ile olay mahaline gidildiği, ekspertiz raporunun 24/07/2017 tarihinde düzenlenebildiği anlaşılmaktadır.
Yani, oluşan zararın tam olarak belirlenebilmesi hususunda taraflarca yeterli belgeler dosyaya sunulamamaktadır.
Söz konusu rapora yönelik taraf vekillerince itirazda bulunulduğu gibi mahkememizce de karar için yeteri görülmemekte bu kez inşaat mühendisi, makine mühendisi, meteoroloji mühendisi, mali müşavir ve sigorta uzmanından oluşturulan bilirkişi kurulundan 03/02/2022 tarihli rapor alınmıştır.
Tarafların ayrıntılı iddia ve savunmaları, yüklenicinin idareye yazmış olduğu 22/11/2017 tarihli yazı ve hasar gören iş kalemlerine ilişkin açıklama, idare tarafından ihaleye konu işin tamamlandığına ilişkin mahkememize hitaben yazılan müzekkere cevabı, yüklenici ve ekspertiz arasındaki yazışmalar, ihtarname, baraj inşaatı taşkın zararları raporları, ekspertiz raporu, şantiye şefi tarafından inşaat işlerine ilişkin yapılan hasar tespiti, olduğu kadarı ile fotoğraflar ve diğer deliller, sigorta poliçesi kapsamında ve yasal düzenlemeler gözetilerek bütün olarak değerlendirilmek sureti ile gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlenen raporda,
Önceki rapor içeriği de dikkate alınarak, oradaki hesaplamadan farklı hesaplama yapılması ile ilgili yine denetime elverişli olarak,
İnşaat mühendisi tarafından teknik yönden yapılan değerlendirmede davacının inşaat hasarları toplam tutarları 1.211.694,87 TL olarak hesap edilmiş, poliçe kapsamında hesaplanan muafiyet bedeli 749.375,00 TL’nin bu tutardan mahsubu sonrası talep edebilecek tutar 462.319,87 TL olarak belirlenmiştir.
Makine teçhizat ve ilgili malzemeler yönünden makine mühendisi tarafından yapılan teknik değerlendirmede, davacının talep edebileceği hasar tutarı 28.745,98 TL olarak hesap edilmiş, poliçe ve zeyilnameler kapsamında uygulanacak muafiyet tutarı 11.990,00 TL’nin mahsubu sonrasında talep olunabilecek hasar tutarı 16.755,98 TL olarak belirlenmiştir.
Personel gideri ve fiyat farkı istek kalemlerinin buna ilişkin bir teminat bulunmamakla istenemeyeceği ifade edilmiştir.
Yine meydana gelen şiddetli yağışın yüzey akış potansiyeline sahip olup, taşkın şeklinde ani akışa neden olacağı ve 25 yıllık debiyi geçeceği belirlenmiş, sonuç itibari ile inşaat ve inşaat hasarı 462.319,87 TL, makine hasarı 16.755,98 TL olmak kaydı ile teminat kapsamında değerlendirildiğinde, toplam maddi zarar 479.075,85 TL olarak belirlenmiştir.
Rapora yönelik taraf itirazları ek raporla karşılanmıştır.
İddia, savunma, dayanılan deliller, dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı, şantiye sahasında 08/01/2016 tarihinde meydana gelen aşırı yağış nedeni ile oluşan selden ötürü, davacıların davalı şirket ile aralarında mevcut İnşaat All Risk Sözleşmesi kapsamında, sözleşmede öngörülen şartlarla ve muafiyet uygulanmak sureti ile oluşan zararın tahsilini poliçe şartları kapsamında isteyebilecekleri,
Su baskınına yol açan Kulpa Çayındaki debinin son 25 yılın ortalamasının üzerinde olması nedeni ile oluşan hasarın teminat kapsamında kalmadığı yönündeki davalı savunmasının haklı olmadığı, davacının, önceki raporda değerlendirilmek sureti ile taraflarca sunulan ve dosyaya kazandırılan deliller mümkün olduğunca ayrıntılı değerlendirilerek, gerekçeli ve denetime elverişli olarak sunulan ikinci bilirkişi kurulundaki hesaplama yukarıda açıklanan nedenler ile hükme esas alınmak sureti ile 479.075,85 TL için davanın kısmen ( hasar ihbarının yapıldığı 11/01/2016 tarihinden 45 gün sonrasında davalı şirketin 16/02/2016 tarihinde temerrüde düştüğü de dikkate alınarak ) kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekildi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile,
479.075,85 TL ‘nin 16/02/2016 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 32.725,67 TL harcın peşin alınan 34.155,00 TL harçtan mahsubu ile artan 1.429,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan 5,20 TL ilk dava, 391,60 TL tebligat ve posta gideri, 8.100,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 8.491,60 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 2.034,06 TL’si ile 35,90 TL başvurma harcı ile 32.725,67 TL peşin harç toplamı 34.795,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 4.250,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 3.231,96 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacılar yararına hesaplanan 70.070,62 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davalı yararına hesaplanan 169.673,93 TL nispî vekâlet ücretinin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. ….’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022