Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/537 E. 2021/457 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/537 Esas
KARAR NO : 2021/457

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Mahkemesinin 12.10.2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı dosyası ile müflis … KYK’nin iflasına karar verildiğini, İflas işlemlerinin Ankara …. İcra Müdürlüğünün … İflas Sayılı dosyasında yürütüldüğünü, Müvekkilin davalı müflis kooperatifin üyesi iken ortaklıktan istifa ettiğini, istifa iradesinin kooperatife tebliğ edildiğini, ortaklık çıkma payı alacağının masaya kaydı için yapılan başvurunun, kaydın yargılamayı gerektirdiği nedeniyle ret edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; açılan davanın yasal süresi içinde açılmadığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının talebi doğrular nitelikte belge sunamadığını, alacağın varlığına yönelik şüpheden uzak başvuru yapmadığı nedeniyle başvurunun ret edildiğini, davacının haklı olması durumunda bile alacağın muaccel olup olmadığının belli olmadığını, davacı talebinin haklılığının ancak bilirkişi incelemesi sonunda belirlenebileceğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, iflas idaresine yönelik açılan kooperatif üyeliğinden istifa nedeniyle çıkma alacağının masaya kayıt ve kabulü isteminden ibarettir.
Davacı taraf, davalı müflis kooperatifin üyesi iken istifa ettiğini, davalı kooperatifin Ankara …. ATM’nin 12/10/2017 tarih, … esas, … karar sayılı dosyası ile iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, masaya başvuru yapılarak kayıt ve kabul talep edildiğini, ancak iflas idaresinin alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine ilişkin karar verdiğini ileri sürmektedir.
Davalı iflas idaresi savunmalarında, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, kooperatifin iflas halinde bulunduğunu bildirmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalı müflis kooperatiften istifa etmesi nedeniyle çıkma payı alacağını talep edip edemeyeceği, masaya kaydı gereken bir alacak bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak Ankara …. ATM’nin … esas, … karar sayılı 12/10/2017 tarihli davalı kooperatifin iflasına ilişkin kararından bir örnek celbedilmiş, kararın 14/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkememizce iflas idaresinden davalı kooperatifin iflas idare memurları tespit edilerek taraf teşkili sağlanmış, iflas idaresince tutulan kayıt ve belgeler dosyaya konulmuş, iflas idaresinde bulunduğu bildirilen davalı kooperatife ilişkin ticari defter ve kayıtlara yönelik bilgiler ve iletişim adresleri celbedilmiş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden davalı kooperatifin arşiv dosyasında yer alan genel kurula ilişkin toplantı belgeleri getirtilmiş, tüm dosya kapsamı üzerinden konusunda uzman kooperatifçi bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Kooperatifçi bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan 06/05/2019 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; dosyada eksik bilgi ve belgelerin bulunduğunu, kooperatife ait kayıt ve belgelerin dosyaya getirtilmesi ya da inceleme yapılabilecek yer ile irtibat kurulacak kişinin belirtilmesi halinde gerekli incelemenin yapılabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi tarafından bildirilen eksiklerin ikmalinden sonra yeniden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin 12/02/2020 tarihli bilirkişi birinci ek raporunda özetle; davacı ortaklıktan 08.05.2017 tarihinde istifa ettiğini, bu nedenle çıkma payı alacağının 31.12.2017 tarihli bilanço ve gelir tablosuna göre hesaplanması gerektiğini, 31.12.2017 tarihli mali tablolar 2018 yılının ilk 6 ayının sonuna kadar yapılacak genel kurulda görüşüleceğini, ancak kooperatifin 12.10.2017 tarihinde iflasına karar verildiği için iflas tarihinde kooperatif açısından muaccel hale gelmiş bir çıkma payı alacağı bulunmadığını, bu nedenle davacının iflas tarihi itibarıyla talep edebileceği bir faiz alacağı bulunmadığını, davacının kooperatif kayıtlarına göre iflas idaresinden talep edebileceği alacak tutarı 90.410,00 – 1.223,97 = 89.186,03 TL olarak hesaplanabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafın hesaplamanın eksik olduğu 2014 tarihinden önce de yapılan ödemeler bulunduğunu bildirmesi üzerine mahkememizce kooperatifin 2013/2014 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, bu defterler yönünden araştırmalar yapılmış, yapılan araştırmalara göre teslim edilen 2013-2014 yıllarına ait defterler de incelenerek yeniden rapor düzenlenmesi bilirkişiden istenilmiş, bilirkişinin 13/04/2021 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; davalı kooperatif davacının devir aldığı ortaklık hissesine tekabül eden konutu üreterek kura tarihinde ortak olan dava dışı …’e tapuda mülkiyet devrini yaptığını, her konut için olduğu gibi …’e verilen konut için de şerefiye bedeli ve tapu işlemlerinin gerektirdiği ek masraflar ile genel kurulca kabul edilen tutarda aidat talep ve tahsil edildiğini, davacının adına 31.12.2014 tarihinde kayıtlı bulunan 198.250,00 TL …’in kurada adına isabet eden ve kooperatif tarafından mülkiyeti …’e devir edilen 13 numaralı bağımsız bölüm için kooperatife yapılan ödeme olduğunu, davalı kooperatifin davacıdan yaptığı karşılıksız bir tahsilat söz konusu olmadığını, 13 nolu konut kooperatife iade edilmediği sürece bu konut için kooperatife yapılan ödemelerin çıkma payı olarak davacıya ödenmesi mümkün olmadığını, davacının 13 nolu konutu veya bu konuta bağlı ortaklık hissesi için yaptığı ödemeleri talep edebileceği merci kooperatif değil ortaklık hissesini devir aldığı … olması gerektiğini, davacının tapu devrini isteyeceği merci davalı kooperatif değil dava dışı … olması gerektiğini, incelenen 2013 ve 2014 yılları muhasebe kayıtları ile Ankara 21. İcra Dairesi (İFLAS) nezdindeki kayıtlar arasındaki tutarsızlıklar davalı kooperatifin muhasebe kayıtlarının gerçek ve borç ve alacağı yansıtma niteliği taşımadığını göstereceğini, dosya kapsamı ve Kooperatif kayıtları üzerinde yapılan tespitlere göre davacının davalı kooperatiften talep edebileceği bir çıkma payı alacağının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu denetime olanaklı gerekçeli hazırlanmakla, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemeleri kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava kayıt kabul davasıdır. Davacının masaya kaydını istediği alacak müflis kooperatiften istifa ettiği iddiasına dayanarak talep ettiği çıkma payı alacağıdır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesinde kooperatiften çıkan ya da çıkarılan ortakların kooperatifle nasıl hesaplaşacağına yönelik düzenlemeler yer almaktadır. Davacının hisse devir almak suretiyle kooperatife ortak olduğu, kooperatif davacının ortaklık devir sözleşmesinde, tapuda devir ve tescilini yapacağını kabul ettiği, konutu yaparak kura çekimi sonucunda ortak … adına tapuda devrini yaptığı, … isimli kişinin ise kooperatifin kendisine mülkiyetini devrettiği konutu 26/11/2012 tarihinde dava dışı … isimli kişiye sattığı, kooperatifin ürettiği konutun mülkiyetini ortağına devrettikten sonra mülkiyet durumuna ilişkin değişikliği takip imkanı bulunmadığı, böyle bir sorumluluk yüklenemeyeceği, davacının …’den noter devir sözleşmesi ile devraldığı 13 nolu taşınmazın 26/11/2012 tarihinde dava dışı … tarafından dava dışı … isimli kişiye tapuda devredildiği, dolayısıyla ortaklık hissesinin davacıya devredildiği tarihte devre konu olan 13 numaralı taşınmazın dava dışı … adına tapuda kayıtlı olmadığı, bu durumda davacının bedelini ödediğini iddia ettiği konutu kooperatiften değil ortaklık hissesini devraldığı … isimli kişiden talep etmesi gerekeceği, hisse devir tarihinde hisseye tekabül eden konutun kooperatif mülkiyetinde bulunmadığı, davacının 08/03/2013 tarihinde ortak olduktan sonra 07/04/2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu yedek üyesi seçilmiş olmasına göre bu durumu bilmesi gerektiği, davalı kooperatifin davacının devir aldığı ortaklık hissesine tekabül eden konutu üreterek kura tarihinde ortak olan dava dışı …’e tapuda mülkiyet devrini yaptığı, her konut için olduğu gibi …’e verilen konut için de şerefiye bedeli ve tapu işlemlerinin gerektirdiği ek masraflar ile genel kurulca kabul edilen tutarda aidat talep ve tahsil edildiği, davacının adına 31.12.2014 tarihinde kayıtlı bulunan 198.250,00 TL’nin, …’in kurada adına isabet eden ve kooperatif tarafından mülkiyeti …’e devir edilen 13 numaralı bağımsız bölüm için kooperatife yapılan ödeme olduğu, davalı kooperatifin davacıdan yaptığı karşılıksız bir tahsilat söz konusu olmadığı, 13 nolu konut kooperatife iade edilmediği sürece bu konut için kooperatife yapılan ödemelerin çıkma payı olarak davacıya ödenmesinin mümkün olmadığı, davacının 13 nolu konutu veya bu konuta bağlı ortaklık hissesi için yaptığı ödemeleri talep edebileceği mercinin kooperatif değil ortaklık hissesini devir aldığı … olması gerektiği açıkça anlaşıldığından davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davanın niteliği gereği maktu vekalet ücreti olan 4.080,00 TL nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2021

Katip …

Hakim …