Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/494 E. 2022/519 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/494 Esas
KARAR NO : 2022/519

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 04/07/2018

KARAR TARİHİ : 19/09/2022
YAZIM TARİHİ : 19/10/2022
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; asıl işveren TOKİ ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler ile davalının yapımını üstlendiği işle ilgili olrak davacı ile davalı arasında 04/04/2017 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin davalı tarafından düzenlenen …Tarihli ihtarnamesi ile feshedildiğini, fesih sonrası. sahadan fiilen çıkarılıncaya kadar iş yapmaya devam ettiklerini, sözleşmenin 686 konut ile ilgili olduğu halde sadece 180 konut için hakediş düzenlendiğini, 506 dairedeki iş ile ilgili hakediş düzenlenmediğini belirtip;
-İmalatı yapılan işlerden kaynaklanan alacağı için şimdilik 1.000,00 TL,
-Sözleşme dışı olmakla birlikte davalının talimatı ile yapılan ve bedeli ödenmeyen işler için 1.000,00 TL,
-Sözleşmenin teminatı olarak hakedişlerinden kesilen ve iade edilmeyen 9.901,37 TL,
-Mahrum kalınan kar yoksunluğu için 1.000,00 TL,
-02/02/2015 tarihli ayrı bir sözleşme nedeniyle bu sözleşme kapsamında ödenmeyen iş bedeli ve sözleşme dışı olup davalının talebi üzerine yapılan işler için 1.000,00 TL,
Olmak üzere 13.901,37 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; davacı ile sadece 180 konutu konu alan sözleşme imzalandığını, kalan 506 konutla ilgili olarak dava dışı … İnşaat Ltd. Şti. İle sözleşme imzalandığını, teminat kesintilerinin sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapıldığını, 02/05/2015 tarihli sözleşme 630 daire ile ilgili olmayıp sadece 290 dairenin mekanik tesisat işi ile ilgili olduğunu, yapılan işle ilgili olarak geçici kabulün yapılıp eksikliklerin tutanağa bağlandığını, bu eksiklikler giderilmediği için dava dışı başka bir firma ile anlaşmak suretiyle eksikliklerin giderildiğini, davacının sözleşme hükümlerine aykırı davranıp işi aksattığı için asıl işverenin sözlü ve yazılı olarak müvekkilleri olan şirketi uyarmasına neden olduğunu, davacının hatalı imalatları nedeniyle sahada çalışan diğer alt yüklenicilerin imalatlarının zarar gördüğünü, davacı sigortasız işçi çalıştırdığı için iş güvenliği firmasının kendilerine ceza uyguladığını, tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen kurallara uymayan davacının sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Taraflar arasında imzalanan iki ayrı eser sözleşmesi,
-Tarafların karşılıklı olarak düzenledikleri ihtarnameler,
-Asıl işveren TOKİ’den temin edilen sözleşmelere konu işlerle ilgili kayıtlar,
-Bilirkişi raporları,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep ; taraflar arasında imzalanan iki ayrı eser sözleşmesinden kaynaklanan ve davalı tarafından ödenmediği ileri sürülen davacı alacaklarının davalıdan tahsiline istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 04/04/2017 ve 02/02/2015 tarihli iki adet eser sözleşmesi imzalandığı çekişmesizdir.
Taraflar arasında çekişmeye konu olan konular; 04/04/2017 tarihli sözleşme kapsamının 686 adet konut ile mi ilgili olduğu, yoksa 180 konut ile mi ilgili olduğu, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp-dayanmadığı, davacı tarafından yapılan iş bedelinin ne kadar olduğu, davacının yaptığı işte eksik ya da ayıp olup-olmadığı, sözleşme dışında davalının talebi üzerine davacı tarafından yapılan imalat olup-olmadığı, teminat kesintileri yönünden iade koşulu oluşup-oluşmadığı ve sonuç olarak kar mahrumiyeti de dahil teminat kesintisi ve imalat alacağı nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup-olmadığı, alacak var ise miktarının ne kadar olması gerektiği konularından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda özetlenen sorunların çözümlenip tarafların taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla asıl işveren TOKİ kayıtları, taraflar arasındaki iki adet sözleşme ile davacı tarafından yapılan imalat ile dayanağı belgeler temin edilip tarafların ticari defterleri de incelenmek suretiyle bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi davalı tarafından düzenlenen …. Yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedilmiştir. Sözleşmenin feshi sonrası davacı çalışma alanından çıkarıldığı için bu aşamdan sonra mahkememizin feshin haklı nedenle yapılıp-yapılmadığından başlamak üzere taraflar arasındaki iki adet eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığı tasfiye ile sonuçlandırması gerekmektedir. Bu kapsamda her iki sözleşmenin hangi işleri içerdiği, davacının sözleşmeye dahil ya da sözleşme dışında fakat davalının talebi üzerine yaptığı imalat olup-olmadığı, davacı imalat alacağının ne kadar olması gerektiği, teminat kesintilerinin iadesi gerekip-gerekmediği, davacının mahrum kaldığı kar kaybı olup-olmadığı, davalı tarafından yapılan ödeme ya da ödeme yerine geçen mahsup edilmesi gereken giderleri olup-olmadığı, sonuç olarak davacının davalıdan alacağı var ise miktarının ne kadar olması gerektiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişiler ….’dan oluşan heyetin 03/09/2019 tarihli raporu ile; davacının iddiasının aksine 04/04/2017 tarihli sözleşmenin 3 bloktaki toplam 180 daire ile ilgili olduğu, davacı tarafından yapılan imalatların sözleşme hükümlerine uygun olduğu, davalı şirket tarafından yapılan fesih işleminin davalı tarafından çalışılan süre ve tamamlanma oranı dikkate alındığında iş programının gerisinde kalınmadığı için haklı fesih olarak kabul edilemeyeceği, davacının sözleşme dışı yaptığı işin yapılan iş bedelinin %5’i kadar olup bedelinin 8.681,10 TL olduğu, irat kaydedilen teminat mektubu bedeli 9.901,37 TL olup, iade edilmemesinin bunun haklı nedene dayanmadığı, fesih haksız olduğu için 8.418,90 TL kar kaybı oluştuğu, davacının 02/02/2015 tarihli sözleşme kapsamında alacağı bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.
Yukarıda sonuç kısmı özetlenen rapora yönelik tarafların itirazları üzerine aynı heyetten alınan 13/03/2020 tarihli ek raporda; önceki rapordaki görüşlerini tekrar etmiştir.
İlk rapora yönelik itirazlar ve yeni bir heyetten rapor alınmasına yönelik talepler yerinde görülmekle; bu kez …’dan oluşturulan heyetten 10/03/2021 UYAP tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişiler sözleşmenin feshi ve davacının sahadan çıkarıldığı döneme kadar %51 oranında imalat yapılmakla birlikte, yazışmalar dikkate alındığında, davacının verilen talimatlara uymadığı, bir sonraki imalatların yapılmasının bu şekilde önüne geçildiği, bunun mükerrer masraflara yol açtığı, fesih tarihi itibariyle davacının yararlanabileceği fazlaca süre olmakla birlikte, yukarıda belirtilen aksaklıklar nedeniyle işin sözleşme hükümlerine uygun ve sahadaki diğer alt yüklenicilerin işlerini de aksattığı tespitleri yapılmış, feshin haklı olup-olmadığı konusundaki takdiri mahkemeye bırakmıştır. Raporda davacının 180 konut dışında imalat yaptığının belirlenemediği, ilk raporun aksine rapor ekinde sunulan tablo, 04/07/2017 tarihli … tarafından tutulan tutanak 30/08/2017, 04/10/2017 tarihli makinist tarafından yazılan yazı, 09/10/2017 tarihli ihtarname içeriği, 02/11/2017 tarihli … tarafından tutulan tutanak, 10/11/2017 tarihli olup ekip başı tarafından tutulan tutanak hep birlikte değerlendirildiğinde işin sözleşme hükümlerine uygun şekilde devam ettirilmediği, davacının ilave hakediş alacağının dayanağı olmadığı, sözleşme dışı iş yapıldığına ilişkin delil sunulmadığı, sözleşmenin feshinin haklı ya da haksız kabul edilmesine göre teminatın iadesinin ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmenin feshi haksız kabul edilir ise kar kaybının 8.418,90 TL olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Kök rapora yönelik itirazlar üzerine aynı heyetten 19/11/2021 tarihli birinci ve 08/04/2022 tarihli ikinci ek rapor alınmıştır. Birinci ek raporda, 02/05/2015 ve 04/04/2017 tarihli iki eser sözleşmesi nedeniyle yapılan imalat bedelinin 4.414.499,58 TL olduğu, davalı ödemesi 4.304.865,94 TL olup, imalat alacağının 109.633,64 TL olduğu, sözleşme dışı iş yapıldığına ilişkin delil olmadığı, irat kayıt edilen teminat miktarı 9.901,37 TL olup, feshin haklı ya da haksızlığına göre iadenin mahkemenin takdirinde olduğu, fesih haksız ise kar yoksunluğu alacağının 8.418,90 TL olduğu şeklinde görüş bildirmiştir. İkinci ek raporda ise; birinci ek rapordaki ödeme miktarında maddi hata olup, davalı ödemesinin 4.486.695,46 TL olması gerektiği, bu halde davacı imalat bedeli 4.414.499,58 TL olup bu miktardan 4.486.695,46 TL davalı ödemesi düşüldüğünde imalat alacağının olmadığı, davalının 72.195,58 TL fazla ödemesi olduğu, diğer itirazların 1.ek rapordaki görüşlerinde değişiklik yapmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.
Yukarıdaki raporlardan sonra davacı vekili 01/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile mahrum kalınan gelir kaybı için 8.418,90 TL ve sözleşme dışı yapılan işlerden kaynaklanan alacağı ise 44.730,00 TL artırıp toplam taleplerini 65.049,37 TL’ye yükseltmiştir.
Davacının alacaklı olup-olmadığının değerlendirilebilmesi için taleplerin ayrı ayrı başlıklar altında incelenmesi gerekmiştir.
A-) Davacının ilk talebi; 04/04/2017 tarihli sözleşme kapsamında ödenmeyen imalat alacağı ile davalının isteği üzerine yapıldığı ileri sürülen sözleşme dışı iş bedeli ile 02/02/2015 tarihli sözleşmeden dolayı sözleşme dışı yapılan iş bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Tüm bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi, davacının her iki sözleşme nedeniyle sözleşme dışı imalat yaptığını kanıtlayamadığı için sözleşme dışı iş bedeli taleplerinin reddi gerektiği kabul edilmiştir. Her iki sözleşme nedeniyle sözleşme kapsamında yapılan imalat bedeli ikinci heyetin 08/04/2022 tarihli ek raporunda belirtildiği gibi 4.414.499,58 TL ve davalının toplam ödemesi 4.486.695,46 TL olup davalının fazladan 72.195,88 TL imalat ödemesi yapması nedeniyle davacının davalıdan sözleşme kapsamında yaptığı imalat işi nedeniyle de alacağı olmadığı kabul edilmiştir.
B-) Davacının bir diğer talebi, sözleşme davalı tarafından feshi haksız olduğu için gelir kayıt edilen 9.901,37 TL teminat kesintisinin davalıdan tahsili ve mahrum kalınan karın yine davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalının gelir kayıt ettiği teminatı davacıya iade etmesi ve davacının mahrum kalınan karını davalıdan talep edilmesi için davalı tarafından yapılan fesih işleminin haksız olduğunun tespit edilmesi gerekir.
Bu konuda her iki raporda taraflardan kaynaklanan ihlaller sıralanmış, ilk raporu düzenleyen heyet ihlalleri tespit ettikten sonra, fesih tarihine kadar gerçekleşen imalat oranı %50 kabul edilip fesihten sonraki süre içerisinde işin bitirilebileceği düşüncesinden hareketle feshin haksız olduğu belirtmiştir. Bu konudaki ikinci heyetin kök raporunda TOKİ kayıtlarına göre %33,52 oranında gerçekleşme sağlandığı, fesih öncesi çalışılan süre 411 gün olup fesihten sonra kalan 224 gün olması nedeniyle %33,52 seviyesinde kalındığı, taraflar arasındaki hakedişlere göre ise tamamlanma oranını %51 olmasına rağmen yapılan yazışmalara göre davacının verilen talimatlara uymadığı, bir sonraki imalatların yapılabilmesinin önündeki engellerin kaldırılmadığı, davacı imalatlarının sahada çalışan diğer alt yüklenicilerin imalatlarına zarar verdiği için mükerrer harcamalara neden olunduğu, fesih öncesi verilen süre ve ihtarlara rağmen işteki eksiklik ve aksaklıkların giderilmediği, ikinci heyetin kök raporunda belirtildiği gibi 04/07/2017 tarihli … tarafından tutulan tutanak, 30/08/2017 ve 04/10/2017 tarihli makinist tarafından yazılan yazı, 09/10/2017 tarihli ihtarname içeriği, 02/11/2017 tarihli … tarafından tutulan tutanak ve 10/11/2017 tarihli olup ekipbaşı tarafından tutulan tutanaklar hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından yapılan fesih işleminin haklı nedene dayandığı kabul edilmiş, bu nedenle davalının gelir kayıt ettiği teminat mektubunun davacıya iade edilemeyeceği, davacı feshine haksız eylemleri ile neden olduğu için müspet zarar kapsamındaki kar kaybının da davalıdan talep edilemeyeceği, bu hali ile; davacının sözleşme kapsamında yaptığı imalat bedelini aşar şekilde davalı ödemesi olduğu için bu kapsamdaki imalat alacağı talebinin reddi gerektiği, sözleşmelerin dışında imalat yapıldığı kanıtlanamadığı için bu talebin sözleşmenin davalı tarafından feshi haklı nedene dayandığı için teminatın irat kaydının sözleşmeye uygun olduğu ve fesihte haksız olan davacının kar yoksunluğu talep edemeyeceği kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 237,41 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 873,48 TL toplamı 1.110,89 TL’nin mahsubu ile artan 1.030,19 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 10.407,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı ile Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. ‘un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2022

Katip …

Hakim …