Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/462 E. 2021/721 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/462 Esas – 2021/721
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/462 Esas
KARAR NO : 2021/721
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZIM TARİHİ : 02/12/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … sigorta tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen ve davacının yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç ile diğer davalı … sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araçların 06/10/2016 tarihinde neden oldukları kaza sonucu davacının yaralandığını belirtip,
A- Asıl dava ile sürekli iş göremezlik alacağı için 100,00 TL nin davalı … sigorta şirketinden tahsiline,
B- Birleşen davada ise;
Geçici iş göremezlik zararı için 100,00 TL nin davalı … sigorta şirketinden kusur oranları dikkate alınarak,
Sürekli iş göremezlik için 100,00 TL ve geçici iş göremezlik için 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL nin davalı … sigorta şirketinden kusur oranına bağlı olarak kısmi ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … Sigorta şirketi vekili ; Ankara Mahkemeleri yetkisiz olup İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, kendilerinin … plaka sayılı araç için trafik sigortası poliçesi düzenlediklerini, sigortalı araç sürücüsü olayda kusurlu olmadığı için kendilerinden talepte bulunulamayacağını, olay nedeni ile davacıya yapılmış ödeme var ise bunun zarar miktarı belirlenir iken dikkate alınması gerektiğini, olayın haksız fiil olması nedeni ile yasal faiz talep edilebileceğini, ayrıca kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin mümkün olduğunu söylemiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili ; davadan önce yapılan başvuru üzerine davacıda % 8 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu kabul edilip 04/10/2017 tarihinde 27.719,82 TL ödeme yaptıklarını, bu ödemenin davacının tüm zararını karşıladığını, kazaya katılan her iki araç sürücüsünün olaydaki kusur dağılım oranlarının ve çalışma gücü kayıp oranına ilişkin raporların ATK’ dan alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olmadığını, temerrütün dava tarihinde gerçekleştiğini, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek davacının bu araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yapması nedeni ile tazminatta indirim yapılması gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Sigortalı araçlarla ilgili poliçeleri de kapsayan hasar dosyaları,
-Sigortalı araçlara ait ruhsat örnekleri,
-Davacının elde ettiği gelir ve ne iş yaptığına ilişkin zabıta araştırması,
-Suç soruşturma dosyası,
-SGK nın ödeme yapılmadığına ilişkin yazı cevabı,
-Sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğuna ilişkin tutanak,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlar,
-Davalı … sigorta tarafından yapılan ödeme ve alınan ibra belgesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 06/10/2016 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza dolayısı ile oluşan bedensel zararların davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ; 06/10/2016 tarihinde meydana gelen, davalılara trafik sigorta poliçesi ile sigortalı araçların katıldığı ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında araç sürücüleri ile davacının kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçeler 2016 yılında düzenlenmiş, kaza ise 06/10/2016 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücülerinin kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücülerinin kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı … Sigorta Şirketi’ne trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olup, dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı araç 06/10/2016 tarihinde trafik ışıkları ile kontrol edilen kavşağa geldiğinde, kendisine ilk geçiş hakkını tanıyan sarı fasılalı ışık yanmakta iken kavşağı geçmek istemiş, diğer davalı … Sigorta Şirketi’ne trafik sigorta poliçesiyle sigortalı olup dava dışı …’ın kullandığı … plaka sayılı araç aynı kavşağa gelmiş olup, kendisine fasılalı kırmızı ışık yanmakta iken ilk geçiş hakkı kendisinde olmadığı için kavşakta başka aracın bulunup bulunmadığını kontrol ettikten sonra fasılalı sarı ışık yanan yönden gelen araçlara öncelik vererek kavşağı geçmesi gerekirken, geliş hızı ile kavşağa girerek her iki aracın kavşak içerisinde çarpışması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olmuştur. Bu kaza sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır.
Trafik kazası yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşmiş olup, … Sigorta Şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kavşağa geldiğinde, kendisine fasılalı kırmızı ışık yanıp ilk geçiş hakkı kendisine ait olmadığı halde geliş hızı ile kavşağa girerek asli ve % 80 oranında kusurlu olacak şekilde, … Sigorta Şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kavşaklara geldiğinde ilk geçiş hakkı kendisinde olsa dahi hızını azaltması gerektiğine ilişkin kurallara aykırı davranarak % 20 oranında kusurlu olacak şekilde davacının yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Tarafların kazanın oluş şekline ilişkin anlatımları, olayın hemen sonrasında düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı ve suç soruşturma evrakı ile tarafların ihlal ettikleri trafik kuralları dikkate alındığında yukarıda belirtilen kusur dağılım oranlarının somut olaya uygun olduğu, davacı … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunmakta olup kazanın meydana gelmesine etki edecek davranışı olduğu ileri sürülmediği için davacının olayda kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacı geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için bu amaçla kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre hazırlanan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan 18/04/2019 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda kaza nedeni ile davacının % 15 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşup 9 (Dokuz) ayda iyileşecek şekilde yaralandığı belirlenmiştir. Davacı ile ilgili aynı üniversitenin 27/02/2019 tarihli raporu Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre hazırlanmış olup bu raporda da %15 oranında sürekli çalışma gücü ve 9 (Dokuz) ay geçici iş göremezlik süresi belirlenmiştir.
Raporlara yönelik itirazlar nedeni ile İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan 20/12/2019 tarihli rapor alınmış, bu raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre davacıda %8 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 (Dokuz) ay olduğu belirlenmiştir. Raporlar arasındaki aykırılığın giderilmesi amacıyla ATK 2. İhtisas Üst Kurulu’ndan 09/06/2020 tarihli olarak alınan raporda ise Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre davacıda % 8 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 (Dokuz) ay olduğu belirlenmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza 06/10/2016 tarihinde meydana gelmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve aynı işlerin devredildiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kabulüne göre, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre sürekli ve geçici iş göremezlik oranı ve süresinin belirlenmesi gerekli olup, kaza tarihinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri yürürlükte olduğu için, davacıdaki geçici iş göremezlik süresi ve sürekli çalışma gücü kaybı oranının bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenen süre ve oranlar esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta Şirketinden sürekli iş göremezlik zararı talep edilmekte iken, birleşen davada yine aynı sigorta şirketinden geçici iş göremezlik zararı bu şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olarak talep edilmiş, yargılama sürmekte iken taraflar arasında gerçekleşen anlaşma uyarınca davalı … Sigorta Şirketi tarafından sürekli ve geçici iş göremezlik zararlarının ödenmesi sonrası vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu anlaşılan davacı vekilinin davalı … Sigorta Şirketi yönünden her iki davadaki taleplerinden feragat etmiş olması nedeniyle, … Sigorta Şirketine yönelik taleplerin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının yaralanmasına iki ayrı aracın katıldığı trafik kazası neden olmuş olmuştur. Bu halde kural olarak sigorta şirketlerinin sorumluluğunu üstlendiği araç sürücülerinin kısmi de olsa kusurlu olmaları halinde oluşan zarardan müteselsil sorumlu oldukları için davacının tek bir sigorta şirketi aleyhine müteselsil sorumluluğa dayanarak tüm zararının giderilmesini talep etmesi mümkündür. Davacımız kazaya karışan her iki araç için trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketlerine karşı ayrı ayrı talebinin her bir araç sürücüsünün kusur dağılım oranı dikkate alınarak ve müteselsil sorumluluk esasından ayrılmak suretiyle talep ettiği için her bir sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı belirlendikten sonra her bir sigorta şirketinden talep edilebilecek zarar miktarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olarak hesaplanması gerektiği ilkesinden hareket edilerek tazminat hesabına ilişkin raporlar alınmıştır.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili Ankara Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının Ankara’da gerçekleştiği, kazanın meydana geldiği yerde dava açılması mümkün olduğu için yetkisizlik itirazının yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu, davacının bu durumu bilerek emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yapılmış olması nedeniyle davacının oluşan zarara müterafik kusuru ile neden olduğunu belirtip, tazminattan indirim yapılmasını istemiştir.
Davacı … Sigorta Şirketine sigortalı … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunmakta olup, bu araç için davalı … Sigorta Şirketi tarafından trafik sigorta poliçesi düzenlenmediği, davacının … Sigorta Şirketine sigortalı araçta yolcu olarak bulunmadığı için davalı … Sigorta Şirketi yönünden hatır taşıması koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün alkol alarak araç kullandığı, davacının bu araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araçta yolculuk yapmaya devam etmiş olması nedeniyle zararın oluşmasına rıza gösterdiği, bu durumda belirlenecek zararlarından müterafik kusur nedeniyle takdiren %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacının sigortalı araçta emniyet kemeri takmaksızın yolculuk yaptığı, bu nedenle zarardan indirim yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacının sigortalı araçta emniyet kemeri kullanmaksızın yolculuk yaptığının sigorta şirketi tarafından ispat edilmesi gerektiği, bu konuda davacının emniyet kemeri olmaksızın sigortalı araçta yolculuk yaptığı konusunda iddia dışında delil sunulmadığı, suç soruşturması dosyası içerisinde de davacının trafik kazasının meydana geldiği sırada sigortalı araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığına ilişkin delil bulunmadığından bu nedenle tazminattan indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Diğer davalı … Sigorta Şirketi ile ilgili talepten feragat edildiği için bu aşamadan sonra eldeki dava … Sigorta Şirketine karşı devam etmekte ve talepte açıkça sigortalı araç sürücüsünün kusuruna dayanılarak talep edilmiş olup, davadan önce davacının yaptığı başvuru üzerine 04/10/2017 tarihinde ödeme yapıldığı için öncelikle ödemenin yapıldığı tarihteki verilere dikkate alınarak davacı zararının belirlenip, yapılan ödeme ile kıyaslandıktan sonra belirlenen miktarlar arasında fahiş fark bulunduğunun anlaşılması halinde bu kez rapor tarihindeki veriler dikkate alınarak davacının zararı belirlenip bu zarardan yapılan ödeme ve ödemenin güncellenmiş değeri mahsup edilerek varsa davacı alacağının hesaplanması gerekmektedir.
Davacının asgari ücreti aşar şekilde gelir elde ettiği ispat edilemediği için hesaplama sırasında asgari ücret esas alınmıştır. Yargıtay uygulaması gereği tazminat hesabının TRH-2010 yaşam tablosu esas alınıp, proğrasif rant yöntemi ile hesaplama yapılması gerektiği kabul edilmiş, bu yöntem kullanılarak hazırlanan 17/02/2021 tarihli raporun gerekçeleri itibariyle olaya uygun ve denetime açık olması nedeniyle hüküm kurmak için yeterli olduğu kabul edilmiştir.
Hükme esas alınan raporda da belirtildiği gibi; davalı … Sigorta Şirketi tarafından 04/10/2017 tarihinde 27.719,82 TL ödeme yapılmış olup, ödemenin yapıldığı tarihteki veriler dikkate alındığında davacı zararının 43.759,89 TL olduğu, ödeme miktarı ile belirlenen zarar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle rapor tarihi dikkate alınarak talep edilebilir tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir. Aynı raporda yukarıda belirtilen yöntem ve ilkelerden hareket edilerek yapılan hesaplamaya göre davacının geçici iş göremezlik zararının 9.878,40 TL ve sürekli iş göremezlik zararının ise peşin ödemenin güncellenmiş değeri ile birlikte toplamı indirildikten sonra 48.471,70 TL olduğu kabul edilmiştir.
Hükme esas alınan ek rapor düzenlendikten sonra davacı vekili 16/09/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile … Sigorta Şirketi yönünden 9.878,40 TL geçici iş göremezlik alacağı ve 48.471,70 TL üzerinden talepte bulunmuş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Yukarıda da belirtildiği gibi, davacı sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek bu araçta yolculuk yaptığı için belirlenen zararlarından %20 oranında müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiği kabul edilmiş olup bu yöntemle mahkememizce yapılan hesaplama sonucu; davacının geçici iş göremezlik zararı 9.878,40 TL olup yukarıda belirtilen nedenlerle tazminattan % 20 oranında indirim yapıldığında belirlenen zararın % 80’i olan (9.878,40 TL x 80/100 = 7.902,72 TL) 7.902,72 TL’nin geçici iş göremezlik zararı olarak davalıdan tahsili gerektiği, davacının sürekli iş göremezlik zararı 48.471,70 TL olup, yukarıda belirtilen nedenlerle tazminattan %20 oranında indirim yapıldığında belirlenen zararın % 80’i (48.471,70 TL x 80/100 = 38.777,36 TL) 38.777,36 TL olup bu miktarların davalı … Sigorta Şirketinden tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı alacağının zaman aşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de; kazanın 06/10/2016 tarihinde meydana geldiği, davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza TCK’da suç olarak düzenlenip 8 yıl zaman aşımı süresi öngörülmüş olup 2918 sayılı Yasa’nın 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin tazminat istekli talepler yönünden de uygulanması gerekli olup kaza tarihi başlangıç alındığında dava ve bedel artırım tarihi itibariyle bu sürenin dolmadığı anlaşılmakla zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davadan önce davalı … Sigorta Şirketine başvurulmuş, yapılan değerlendirme sonucu 04/10/2017 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı için bu davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün bu tarihte oluştuğu, kazaya neden olan her iki araç hususi nitelikli olarak kayıtlı oldukları için davacının alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilmiş, davalı … Sigorta Şirketi ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2018/462 esas sayılı davasındaki talep yönünden;
Davalı … Sigorta AŞ hakkındaki sürekli işgöremezlik zararı ile ilgili talebin feragat nedeniyle reddine,
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
2-Birleşen Mahkememizin 2019/527 esas sayılı davası ile ilgili olarak;
A-Davalı … Sigorta AŞ’ye yönelik geçici işgöremezlik talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
B-Davalı … Sigorta AŞ’ye yönelik sürekli ve geçici işgöremezlik alacağı talepleri yönünden
Davanın kısmen kabulüne,
7.902,72 TL geçici işgöremezlik alacağı ve 38.777,36 TL sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere toplam 46.680,08 TL’nin 04/10/2017 kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … Sigorta Şirketinden alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 3.188,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ile 198,62 TL ıslah harcı toplamı 243,02 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.945,70 TL’nin davalı … Sigorta Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 243,02 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 287,42 TL’nin davalı … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 6.868,41 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün alkollü olduğu, davacının bu durumu bilerek araçta yolculuk yaptığı için zararından takdiren %20 oranında indirim yapılarak bedel artırım işlemine konu talebin bir kısmı reddedilmiş ise de; tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı, yapılacak ise indirim oranının takdiri mahkemeye ait olduğu için bedel artırımına konu miktar ile hükümde yer alan alacak miktarı arasındaki fark yönünden davalı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 145,05 TL ve bilirkişi ücreti 450,00 TL (1/2 oranında) olmak üzere toplam 595,05 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 476,04 TL’sinin davalı … Sigorta Şirketinden alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca ;
1.056,00 TL’sinin davalı … Sigorta Şirketinden,
264,00 TL’sinin davacıdan, alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….e-duruşma) karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2021