Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/162 E. 2021/53 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/130
KARAR NO : 2021/51
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/130
KARAR NO : 2021/51

KÂTİP :

ASIL ve BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI :
Av.
Av. …

ASIL ve BİRLEŞEN

DAVADA DAVALI :
ASIL DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
ASIL DAVA TARİHİ : 13/02/2018
BİRLEŞEN DAVA T. : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
KAR. YAZ. TAR. : 25/02/2021

Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılan asıl ve birleşen … Ticaret Mahkemesinin … E., … K. sayılı dosyanın birlikte yapılan incelenmesi sonucunda:

DAVA:
Asıl davada:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında aktif elektrik enerjisi alım satımı konusunda 16/05/2016 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” imzalandığını; taraflarca elektrik enerjisi birim satış fiyatındaki tarife için OG çift terimli sanayi perakende tek zamanlı enerji bedeli üzerinden ödeme kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4.f maddesine göre tarife kategorilerindeki değişikliğin davalı tarafından bildirilmesi gerektiğini; dağıtım sistem kullanım bedelinin davalı tarafından ödeneceğini ve bedelin müvekkilince dağıtım şirketine ödendiğini; davalı tarafından bildirim yapılmadığından davalı adına düzenlenen faturalardaki dağıtım sistemi kullanım bedelinin sanayi çift terim OG tarifesi birim bedeli olan 4,9635 TL üzerinden tanzim edildiğini; davalının bildirim yapmaması nedeniyle müvekkilinin ticarethane tek terim OG tarifesi üzerinden birim fiyatı 10,2510 TL üzerinden hesap yaparak dağıtım şirketine toplam 1.965.775,39 TL ödeme yaptığını; sözleşmedeki tarife değişikliğine ilişkin düzenlenen bildirim yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmeyen davalıya KDV dâhil toplam 1.965.775,39 TL tutarlı e-fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle … Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını; davalının itiraz ettiğini; bu sebeple, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında aktif elektrik enerjisi alım satımı konusunda 16/05/2016 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” imzalandığını; müvekkilinin elektrik enerjisini sağladığını ve davalının fatura bedellerini ödemesi gerekmesine karşın faturaları ödememesi sebebiyle … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından icra takibine geçildiğini, yapılan yetki itirazının kabul edilmesi sebebiyle takip dosyasına … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından devam edildiğini, davalının borca itiraz ettiğini; dosyanın, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine; bu sebeple, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Asıl davada:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; müvekkili ile davacı arasında sanayi çift terim og tarifesi üzerinden aktif elektrik enerjisi alım satımı hususunda 16/05/2016 tarihli sözleşme imzalandığını ve sözleşme süresince “sanayi çift terim og” tarifesi üzerinden hesaplanıp müvekkiline faturalandırılan ve bildirilen miktarlar üzerinden ödeme yapıldığını; … tarafından 23/06/2016 tarihli “Sanayi Sicil Belgesi Vize Bitimi” konulu yazının yerine getirildiğini ve “Sanayi Sicil Belgesi” vizesinin yenilenerek …’a sunulduğunu; bu belgenin … tarafından sisteme işlenmediğinin ve davacı ile akdedilen sözleşmedeki tarifenin “ticarethane tek terim og” tarifesi olarak değiştirildiğini, 01/07/2016 tarihinden itibaren kullanılan elektrik enerjisi bedelleri üzerine tarife değişikliğinden kaynaklanan ek ödeme yapılması gerektiğinden bahisle e fatura gönderildiğini ve faturanın iade edildiğini; davacının, tek taraflı olarak sözleşme maddelerini değiştiremeyeceğini, aktif enerji birim fiyatını artıramayacağını; davacının, …Noterliğinin 17/07/2017 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesiyle sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini; faturanın gönderilmesine kadar tarife değişikliğinin müvekkiline bildirilmediğini; davacının, …’ın müvekkili şirket ile ilgili faturalardaki tarifeyi dikkate almadan faturalandırma yaparak zararın doğumuna neden olduğunu; davacının kusurlu olduğunu, müterafik kusur bulunduğunu; davanın …’a ihbarını istediklerini ve davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; davacının, tek yanlı geçmişe yönelik olarak fatura düzenlediğini; müvekkili ile davacı arasında sanayi çift terim og tarifesi üzerinden aktif elektrik enerjisi alım satımı hususunda 16/05/2016 tarihli sözleşme imzalandığını ve sözleşme süresince “sanayi çift terim og” tarifesi üzerinden hesaplanıp müvekkiline faturalandırılan ve bildirilen miktarlar üzerinden ödeme yapıldığını; … tarafından 23/06/2016 tarihli “Sanayi Sicil Belgesi Vize Bitimi” konulu yazının yerine getirildiğini ve “Sanayi Sicil Belgesi” vizesinin yenilenerek …’a sunulduğunu; bu belgenin … tarafından sisteme işlenmediğinin ve davacı ile akdedilen sözleşmedeki tarifenin “ticarethane tek terim og” tarifesi olarak değiştirildiğini, 01/07/2016 tarihinden itibaren kullanılan elektrik enerjisi bedelleri üzerine tarife değişikliğinden kaynaklanan ek ödeme yapılması gerektiğinden bahisle e fatura gönderildiğini ve faturanın iade edildiğini; davacının ….Noterliğinin 17/07/2017 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesiyle sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini; müvekkilinin … Noterliğinin 17/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnameyi yolladığını ve sözleşmenin tek yanlı feshini kabul etmediklerini bildirdiklerini; faturanın gönderilmesine kadar tarife değişikliğinin müvekkiline bildirilmediğini; davacının tek başına sözleşme maddelerini değiştiremeyeceğini; davacının, tarife uygulamalarına ilişkin esas ve usullere uymadığını; davacının, …’ın müvekkili şirket ile ilgili faturalardaki tarifeyi dikkate almadan faturalandırma yaparak zararın doğumuna neden olduğunu; davacının kusurlu olduğunu, müterafik kusur bulunduğunu; davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLER :
1-… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
2-… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
3-Taraf defter ve kayıtları,
4-Bilirkişilerin kök ve ek raporu,
5-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Asıl ve birleşen dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında faturadan ve cari hesaptan doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptaline ilişkindir. (İİK m.67)
Asıl davanın dayanağı olan … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından; davacı tarafından davalı aleyhine 10/08/2017 tarihinde 1.877.331,71 TL cari hesap ve 14.041,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.891.373,12 TL alacağın tahsili için ilâmsız icra takibi yapıldığı; borçlunun, 01/12/2017 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu; 13/02/2018 tarihinde açılan itirazın iptali davasının süresinde olduğu, izlenmiştir.
Birleşen davanın dayanağı olan … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından;davacı tarafından davalı aleyhine 14/03/2018 tarihinde 88.443,68 TL cari hesap alacağının tahsili için ilâmsız icra takibi yapıldığı; borçlunun, 22/05/2018 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu; 24/07/2018 tarihinde açılan itirazın iptali davasının süresinde olduğu, gözlenmiştir.
Uyuşmazlık konusu; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak sözleşme süresince tarife değişikliği nedeniyle düzenlenen faturalardan ve cari hesaptan dolayı alacak talebinde haklılık bulunup bulunmadığı ve varsa tutarları ile tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı, konusunda, toplanmaktadır.
Asıl ve birleşen davada davacı, taraflarca elektrik enerjisi birim satış fiyatındaki tarife için OG çift terimli sanayi perakende tek zamanlı enerji bedeli üzerinden ödeme kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4.f maddesine göre tarife kategorilerindeki değişikliğin davalı tarafından bildirilmesi gerektiğini; ancak, davalının bildirim yapmaması nedeniyle müvekkilinin ticarethane tek terim OG tarifesi üzerinden ödeme yaptığından bahisle fatura bedeli alacağının tahsilini istemektedir. Davalı ise tarafların, sanayi çift terim OG tarifesi üzerinden aktif elektrik enerjisi alımı hususunda sözleşme aktettiklerini, … tarafından ‘Sanayi Sicil Belgesi Vize Bitimi’ konulu yazı üzerine ‘Sanayi Sicil Belgesini’ yenilediklerini, bu belgenin … tarafından sistemi işlenmediğini ve kusurlarının bulunmadığından bahisle ve ayrıca Haziran ve Temmuz 2017 faturalarındaki aktif enerji birim fiyatının 0,197 TL/kWh olarak tahakkukunu kabul etmedikleri yönünde savunma yaparak davanın reddini istemiştir.
Davacı ile davalı arasında 16/05/2016 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” düzenlenmiştir. Bu sözleşmede davacı …Ş. ‘tedarikçi’, davalı …Ş. ise ‘tüketici’ olarak yer almaktadır. “Sözleşmenin konusu” başlıklı 2’nci maddede: “İş bu, Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ile, tedarikçinin, tüketiciye, sözleşmede belirlenen koşullarda, Ek-1 sayılı listede belirtilen abonelere, aktif elektrik enerjisi satışının sağlanmasına ilişkin olarak tarafların hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin uygulanmasına, devrine ve sonlandırılmasına ilişkin kurallar ve ilgili mevzuata ve sözleşme şartlarına uyulmaması halinde uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiştir. (…)” denilmiştir. “Sözleşmenin süresi” başlıklı üçüncü maddede: “Bu sözleşmenin süresi, Ek-1’de belirtilen listede yer alan abonelerin tamamının portföye alınması işlemlerinin tamamlanması ve tamamına elektrik enerjisi tedarikine başlanmasından itibaren bir (1) yıldır. Bu sözleşmenin başlangıç tarihi 01/07/2016’dır. Tedarikçi tarafından tüketiciye enerji tedariğine 01/07/2016 tarihinde başlanacaktır. Taraflardan birinin sözleşme bitim tarihinden 2 ay öncesinde usulüne uygun yazılı olarak bildirmediği durumda sözleşme aynı şartlarda kendiliğinden 1 yıl daha uzayacaktır.(…)” şeklindedir. Dava konusunu ilgilendiren sözleşme hükümlerinden birisi “Tüketicilerin Yükümlülükleri” başlıklı 4’üncü maddenin f) bendidir. Söz.m.4.f’de: “Tüketici, sözleşme süresi içerisinde tabi olunan tarife kategorilerinde değişiklik olması durumunda, tarife kategorisinde değişikliğe ilişkin belgelerini bölgede faaliyet gösteren lisans sahibi dağıtım şirketine sunmasından 5 (beş) iş günü öncesinde resmi e-posta adresine veya yazılı olarak tedarikçiye bildirmekle yükümlüdür. Tarife değişikliğinin bildirilmemesinden kaynaklı zararlardan tüketici sorumludur.(…)” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu uyuşmazlık ile ilgili diğer sözleşme maddesi ise “Elektrik Enerjisi Birim Satış Fiyatı” başlıklı 6’ncı maddedir. Bu maddede: “Elektrik enerjisi birim satış fiyatı EPDK tarafından onaylanmış ulusal tarifelerdeki faaliyet bazlı tarife tablosundan dağıtım sistemi kullanıcıları OG çift terimli sanayi perakende tek zamanlı enerji bedeli (dağıtım bedeli, enerji fonu, TRT payı. Belediye Tüketim Vergisi, güç bedeli, reaktif enerji bedeli v.b. giderler hariç aktif enerji birim fiyatı) 17.310 Krş. olup, söz konusu fiyatın (17.310 Krş.) sözleşme süresi boyunca (12) ay sabit aktif enerji birim fiyatı olarak kalması taraflarca (tüketici ve tedarikçi) kabul edilmiştir.(…)” şeklinde kararlaştırılmıştır.
Dosya kapsamından çözümü gereken iki ön mesele bulunmaktadır. Birincisi tarife değişikliğinden sorumluluk ve diğeri ise aktif enerji birim fiyatıdır. Her ne kadar davacı vekili, aktif enerji birim fiyatının dava konusu olmadığını iddia etmekte ise de icra takiplerinde ‘cari hesap’ nedeniyle alacak istendiği gibi davalının, yanıt dilekçesinde, davacının, tek taraflı olarak sözleşme maddelerini değiştiremeyeceğini, aktif enerji birim fiyatını artıramayacağını savunduğu gibi (07130) yevmiye sayılı cevabi ihtarnamede de Haziran ve Temmuz 2017 yılı faturalarındaki aktif enerji birim fiyatının 0,197 TL/kWh olarak tahakkukunu kabul etmediklerini belirttikleri görülmekle, bu hususun çözümü, cari hesabın belirlenmesi bakımından zorunludur.
Türk Borçlar Hukukunda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Diğer bir ifade ile sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Gerçekte de, sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır.
Doktrinde ise Kılıçoğlu’na göre; sözleşmeler hukukunda ana kural, bir sözleşmenin kurulmasından sonra, tarafların yükümlülüklerini aynen yerine getirmek zorunda olmalarıdır. Bu konuda geçerli olan kural, akde vefa (söze bağlılık) ilkesidir. Bu ilkeye göre, bir sözleşme geçerli bir şekilde kurulduktan sonra, koşullar ne kadar değişirse değişsin taraflar sözleşmenin gereğini aynen yerine getirmek zorundadırlar (Bkz.Prof.Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu, Borçlar Hukuk-Genel Hükümler Genişletilmiş 17. Basım, Turhan Kitapevi, Sayfa 254).
Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki taraflar arasındaki sözleşme hükümleri onlar yönünden normatif bir alan meydana getirir ve yasa gücünde olup, imzalayan tarafları bağlar. Ön mesele, taraflarca imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak çözümlenecektir.
Dolayısıyla, sözleşmenin 6’ncı maddesi gereğince, aktif enerji birim fiyatının 17.310 Krş. olduğu ve söz konusu fiyatın (17.310 Krş.) sözleşme süresi boyunca (12) ay sabit aktif enerji birim fiyatı olarak kalması taraflarca (tüketici ve tedarikçi) kabul edildiğinden, davacı vekilinin vaki itirazları yerinde görülmemiş, aktif enerji birim fiyatının sözleşme hükmü uyarınca 17.310 Krş. olarak hesaplanması gerektiği anlaşılmıştır.
Tarife değişikliğinden sorumluluk hususunda ise sözleşmenin 4.f maddesi gereğince; tüketicinin, sözleşme süresi içerisinde tabi olunan tarife kategorilerinde değişiklik olması durumunda, tarife kategorisinde değişikliğe ilişkin belgelerini bölgede faaliyet gösteren lisans sahibi dağıtım şirketine sunmasından 5 (beş) iş günü öncesinde resmi e-posta adresine veya yazılı olarak tedarikçiye bildirmekle yükümlü olduğu ve tarife değişikliğinin bildirilmemesinden kaynaklı zararlardan tüketicinin sorumlu olduğu yönündeki madde tarafları bağlayacaktır. Taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190, f.1). Bu hükümler karşısında, tarife değişikliğinden dolayı bildirimde bulunduğu savını ileri süren davalı/tüketici … Döküm Sanayi A.Ş. olup, tarife değişikliğinin davacı tedarikçiye bildirildiğini ispat yükü davalı tüketicidedir. Dosyada yer alan … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin 26/03/2016 tarihli (23824) sayılı yazısında: Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar 3.madde 2. fıkrasında; “Görevli perakende satış şirketinden enerji alan müşteriler için görevli perakende satış şirketi, görevli perakende satış şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi sanayi abone grubundaki tüketicileri vize bitim tarihinden en az iki ay önce, sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinden yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30 (otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri ticarethane grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır” hükmü gereği sanayi sicil belgelerinin vizelerinin yeniletilip şirketlerine ibraz edilmesi gerektiği, davalıya hatırlatılmıştır. Davalının müracaatı üzerine, EPDK Tarifeler Daire Başkanlığının 07/12/2017 tarihli yazısında: “…..’ın 26/3/2016 tarihli ve 23824 sayılı yazısı ile bu yükümlülüğüne yerine getirdiği görülmekle, (…) bu kapsamda sanayi sicil belgenizin vize bitim tarihinden sonraki 30 günlük süreden sonraki ilk fatura döneminden itibaren olmak üzere …’ın Bereket Elektrik’e şirketiniz tüketimleri için ticarethane grubu üzerinden sistem kullanım faturası kesmesinde mevzuata aykırı bir durum olmadığı değerlendirilmektedir” denilmiştir. Gelinen noktada, ispat yükü üzerinde olan davalı tüketici, bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini yasal belgelerle ispatlayamamıştır. Bu sebeple, tarife değişikliğinden davalı sorumlu olup, davacıya atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu kabuller doğrultusunda bilirkişiler Sn. …., Sn. …. … ve Sn. ….’ın 03/12/2019 tarihli kök ve itirazları karşılayan 04/08/2020 ve 28/12/2020 tarihli ek raporlarında davacının davalı şirketten talepte haklı olduğu tutarın 964.356,41 TL olduğunu hesaplamışlardır. Bilirkişilerin bu hesabı, yukarıdaki açıklamalara, dosyadaki bilgi ve belgelere uyumlu olup Mahkememizce benimsenmiştir.
Davacı …Ş. Tarafından, davalı şirkete, …. Noterliğinin 05/07/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ‘borcun ödenmesi ve sözleşmenin feshedildiği bildirimi’ konulu ihtarnamesi keşide edilerek 3.129.478,11 TL alacağın ödenmesi ihtar edilmiştir. Bu ihtarnamenin sonuç kısmında istenen tutarın ödenmesi için herhangi bir süre belirlenmemiş olduğu izlenmiştir. Sözleşmeden kaynaklanan alacaklar nedeniyle faiz istenebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi ya da borcun kesin vadeye bağlı olması zorunludur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/1. maddesi uyarınca muaccel bir borcun alacaklısı tarafından bir ihtarname ile temerrüde düşürülmeyen borçludan faiz istenemez. Alacaklı tarafından gönderilen ihtarnamenin borçluyu temerrüde düşürücü etkisinin olduğunun kabul edilebilmesi için, ihtarnamenin belirli bir süre içerisinde bir borcun ödenmesi ihtarını içermesi zorunludur. Dolayısıyla belirli bir süre tanınmayan iş bu ihtarname temerrüd doğurmayacaktır. Bu sebeple, işlemiş faiz istemi yerinde görülmemiştir.
Bu sebeple, asıl davada, davanın 964.356,41 TL yönünden kısmen kabulüne ve fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmelidir. Birleşen dava ise reddedilmelidir.
Somut olayda, uyuşmazlık faturadan kaynaklanmakta olup, ‘likit’ olduğundan, asıl davada, davacının icra inkâr tazminatı talebi yerinde görülmüştür. Asıl ve birleşen dava bakımından, red edilen kısım yönünden takip haksız olmakla birlikte kötü niyet saptanmadığından davalının tazminat istemi reddedilmelidir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Asıl davada:
A)Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının, … Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından, vaki itirazının; 964.356,41 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına,
Asıl alacağa (11/08/2017) takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranda avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 192.871,28 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C)Davalının, kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2.-Birleşen davada:
A)Davanın reddine,
B)Davalının, kötü niyet tazminatı isteminin reddine,

3.- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince;
Asıl davada, alınması gereken, 65.875,19 TL karar ve ilâm harcından, peşin alınan 22.843,06 TL’nin tenzili ile eksik kalan 43.032,13 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen davada, alınması gereken, 59,30 TL maktu karar ve ilâm harcından, peşin alınan 1.510,40 TL’nin tenzili ile artan 1.451,10 TL harcın, karar kesinleştiğinde, istemi ve başvurusu halinde davacıya iadesine,
4.-Yargılama giderleri yönünden;
Asıl davada, davacı tarafça yapılan; 5,20 TL ilk dava, 640,00 TL tebligat ve posta gideri, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı olan 4.645,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.368,45 TL ile 35,90 TL başvurma harcı, 22.843,06 TL peşin harç toplamı 25.247,41 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; arta kalanın davacı üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Asıl davada, davalı tarafından yapılan 34,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 16,91 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen davada, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Birleşen davada, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
6.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
Asıl davada, davacı yararına hesaplanan 65.267,82 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Asıl davada, davalı yararına hesaplanan 63.400,84 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

Birleşen davada, davalı yararına hesaplanan 12.297,68 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’un yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 02/02/2021 tarihinde verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Kâtip
¸ ¸ ¸ ¸