Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/808 E. 2021/835 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2017/808 Esas
KARAR NO : 2021/835

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 28/11/2017

KARAR TARİHİ : 20/12/2021
YAZIM TARİHİ :14/01/2022
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili ; davacı gerçek kişilerin oluşturduğu iş ortaklığı ile MSB arasında Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı General Hüseyin Ataman Kışlasının elektrik tesisatının yer altına alınmasını konu alan büyük onarım işi ile ilgili olarak sözleşme imzalandığını, davacıların üstlendiği bu işin yerine getirilmesi amacıyla bu kez davacılar ile davalı … arasında 01/10/2014 tarihli mal alım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile işin yerine getirilmesini davalının üstlendiğini, davacılar tarafından davalıya verilen 21/10/2014 tarihli vekaletname ile asıl iş veren tarafından iş ortaklığının … Bankası Gaziantep İbrahimli Şubesi’nde bulunan … nolu hesabına asıl iş veren tarafından yatırılan paraların davalı tarafından yapılacak malzeme alımı ve diğer ödemeler için kullanılmak üzere hesaptan çekilmesine, bu paralar ile yapılacak iş için alınan malzeme bedeli ve diğer harcamaların ödenmesi yanında kalan paranın davacılara aktarılmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafından işin yapımı nedeniyle iş ortaklığını malzeme faturası, işçilik ve diğer giderler için toplam 4.518.196,40 TL harcama yapıldığına ilişkin kayıt düzenlendiği halde iş ortaklığının hesabından bu miktarın üzerinde para çekildiği, harcama belgelerinde belirtilen bedelin üzerinde çekilen paranın davacıların hesabına aktarılmayarak davacıların zarara uğratıldığını belirtip, şimdilik 10.000,00 TL’nin hesaplardan paranın çekildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer itibariyle Ankara Mahkemeleri yetkisiz olup, Gaziantep Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıların davalıya verdiği vekaletname ile iş ortaklığına ait hesaptan para çekme konusunda yetkilendirildiğini, iş bedelinin sözleşme ile 3.030.000,00 TL + KDV olarak belirlendiğini, davalının vekaletname ile yetkilendirildiği konuda ve sözleşme hükümlerine uygun biçimde harcama yapıp hesaptan para çektiğini, yapılacak inceleme sonucu davacılara ait hesaptan davalının 3.288.347,84 TL para çektiğinin anlaşılacağını, bu miktar içerisinden 280.000,00 TL teknik personel ödemesi ve iş ortaklığının temin ettiği mallar karşılığında 3.008.347,84 TL banka hesabından para çektiğini, bu hali ile hesaptan çekilen tüm paranın davacılar için yapılan işe kullanıldığını, iş ortaklığının üstlendiği iş ile ilgili tüm hakedişlerin iş ortaklığı hesabına aktarılması gerekir iken, iş ortaklığını oluşturan kişilerin kendisinin bilgisi dışında bir kısım paraları davacı … ve eşinin kişisel hesaplarına aktarıldığını, davalının kayıtlarına göre halen davacıların davalıya 888.330,96 TL borçları bulunduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesin istemiştir.
DELİLLER :
-Davacılar ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan sözleşme,
-Davalı ile davacılar arasında imzalanan 01/10/2014 tarihli mal alım sözleşmesi,
-Davalı tarafından sözleşmelere konu iş nedeniyle alındığı söylenilen mal ve hizmetler için davalı tarafından düzenlenen faturalar,
-Davacıların oluşturduğu iş ortaklığına ait … Bankası Gaziantep İbrahimli Şubesi’ndeki hesaba MSB tarafından yatırılan hakediş ödemesi, bu hesaptan davalı tarafından alınarak kullanılan ya da diğer yerlere havale edilen ödemelerle ilgili belgeler,
-Davacılar tarafından davalıya verilen 21/10/2014 tarihli vekaletname,
-İş ortaklığının … Bankası’nda bulunan hesabı ile ilgili hesap hareketlerini gösteren banka kayıtları,
-Davalı tarafından çeşitli amaçlarla yapılan havale işlemleri,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep ; davacıların oluşturduğu iş ortaklığının Milli Savunma Bakanlığı’ndan ihale ile aldığı işin davalı tarafından yerine getirilmesi amacıyla taraflar arasında imzalanan 01/10/2014 tarihli sözleşme nedeniyle davacıların oluşturduğu iş ortaklığına ait hesaba asıl iş veren MSB tarafından yapılan ödemelerin yine davacıların davalıya verdiği 21/10/2014 tarihli vekaletname kapsamında davalı tarafından yapılan harcamalar nedeni ile davacılara ait hesaptan harcamalardan fazla para çekildiği, paraların davacıların için kullanılmadığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Dava dışı Milli Savunma Bakanlığı ile davacı gerçek kişilerin oluşturduğu iş ortaklığı arasında “Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı General Hüseyin Ataman Kışlasının elektrik tesisatının yer altına alınmasını konu alan büyük onarım işi” ile ilgili olarak eser sözleşmesi imzalanmıştır. Davacıların oluşturduğu iş ortaklığı ihale ile aldığı bu işin davalı tarafından yerine getirilmesi amacıyla bir örneği dava dosyasında bulunan 01/10/2014 tarihli “mal alım sözleşmesini” imzalamıştır. Davacıların oluşturduğu iş ortaklığı tarafından davalıya 1/10/2014 tarihli vekaletname verilmiştir. Bu vekaletname kapsamına göre, davacılar tarafından üstlenilen işin davalı tarafından yerine getirilmesi, MSB tarafından iş ortaklığının … Bankası İbrahimli Şubesi’nde bulunan hesabına yapılacak hakediş ödemelerinden davalının temin ettiği malzeme ve sunduğu hizmet karşılığı ödeme yapmak üzere para çekme ve bu paraları kullanma yetkisi verilmiştir.
Davacı tarafın iddiasına göre davalı sözleşmeye konu iş için düzenlediği mal ve hizmet fatura bedellerinin üzerinde iş ortaklığının hesabından para çekerek kullanmış, mal ve hizmet bedeli dışındaki paranın iş ortaklığına aktarılması gerekirken davalının üzerinde kaldığı, bu şekilde zararları oluşmuş, davalı taraf ise, iş ortaklığının hesabından çektiği paraları aşar biçimde mal ve hizmet faturası düzenleyip yine iş ortaklığı adına ödeme yaptığını, bu nedenle kendisinin davacılara değil davacıların oluşturduğu iş ortaklığının kendisine borçlu olduğunu söylemektedir.
Taraflar arasında davacıların oluşturduğu iş ortaklığının ihale ile MSB’den aldığı işin davalı tarafından alt yüklenici olarak yerine getirilmesi konusunda sözleşme ilişkisi bulunduğu, MSB tarafından iş ortaklığının hesabına yapılan ödemelerin davalıya verilen vekaletname ile kullanılması konusunda davalının yetkilendirildiği çekişmeye konusu değildir. Yukarıda da belirtildiği gibi, taraflar arasındaki sorun davalı tarafından kendisine verilen vekaletname ile iş ortaklığının hesabından ne kadar para çekildiği, bu paraların taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca mal ve hizmet temini ya da iş ortaklığı adına yapılan diğer ödemeler için harcanıp harcanmadığı, bu nedenle davacıların zararları oluşup oluşmadığı, zarar var ise miktarının ne kadar olduğu konusunda toplanmaktadır.
Davalı süresinde Ankara Mahkemelerinin yetkisiz olduklarını ileri sürmüş ise de; taraflar arasında düzenlenen 01/10/2014 tarihli mal alım sözleşmesinin 9.maddesi ile bu sözleşmeden kaynaklanan anlaşmazlıklar yönünden Ankara veya Gaziantep Mahkemeleri yetkili olarak belirlenmiş olup, yargılama sırasında yapılan araştırma sonucu davanın tüm taraflarının tacir oldukları, her iki tarafın tacir olması nedeniyle taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki yetki düzenlemesinin HMK’nın 17.maddesine uygun olduğu, bu durumda yetkili mahkeme Ankara ya da Gaziantep Mahkemeleri olup, davacının seçim hakkını Ankara Mahkemeleri yönünde kullanmasının sözleşmeye aykırı olmadığı, bu nedenle Ankara Mahkemeleri’nin yetkili oldukları kabul edilerek mahkememizde yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı gerçek kişilerin oluşturduğu iş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığı için iş ortaklığını oluşturan davacıların birlikte dava açmaları gerekli olup, yapılan yazışmalar ile hem davacı gerçek kişilerin hem de davalının tacir olduğunun anlaşılması, uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması nedeni ile Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Davacıların oluşturduğu iş ortaklığının MSB’den aldığı ve 01/10/2014 tarihli mal alımı sözleşmesi ile davalı tarafından yerine getirilmesi kararlaştırılan iş ile ilgili MSB ödemelerinin iş ortaklığına ait … nolu hesabına aktarılacağı, davalının bu hesaptan kendisine verilen vekaletname uyarınca harcama yapacağı kararlaştırıldığı için MSB tarafından hakediş ödemesi olarak yapılan miktarlar, bu hesaptan davalı tarafından çekilen paraların miktarı ve bu paraların hangi amaçla kullanıldığının belirlenmesi amacıyla banka kayıtları, davalı tarafından düzenlenen mal ve hizmet faturaları ile iş ortaklığı adına davalı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin kayıtlar temin edilmek suretiyle tarafların ticari defterleri de incelenerek bilirkişi raporları alınmıştır.
Davalı Gaziantep’te bulunduğu için öncelikle davalının ticari defterleri ve iş ortaklığına ait banka hesabından davalı tarafından çekilen paralar ve yine davalı tarafından yapılan harcama belgeleri de incelenmek suretiyle bankacı ve mali müşavir bilirkişiden 03/05/2019 tarihli rapor alınmıştır. Banka kayıtlarını inceleyen bilirkişiler, 25/12/2014 – 25/07/2016 tarihleri aralığında banka hesap hareketlerine göre davalı …’in iş ortaklığının hesabından bu tarihler arasında 3.784.527,84 TL para çektiği, 25/12/2014 tarihinde iş ortaklığının hesabından aynı raporun 3.sayfasında belirtildiği gibi 465.000,00 TL’nin 798 -….- 5001 nolu hesaba davalı …’in talimatıyla havale yapıldığı, yine raporun 3.sayfasında 10/07/2015 tarihinde bankadan temin edilen dekonttan anlaşıldığı gibi 471.020,00 TL Fatih’e ödeme yapıldığı, 25/12/2014 tarihinde 1.880.667,16 TL’nin dava dışı …’un hesabına aktarıldığı, bu haliyle davalının iş ortaklığına ait banka hesabından toplam 5.665.195,00 TL para tahsil ettiği tespit edilmiştir. Aynı bilirkişiler davalı kayıtları üzerinde yaptıkları inceleme sonucu davalının davacılardan 888.330,96 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, 25/12/2014 tarihinde davalı … tarafından iş ortaklığının hesabına havale edildiği belirtilen 465.000,00 TL’nin havale edildiği hesabın iş ortaklığına ait olduğunun tartışmalı olduğunu, sonuç olarak davalı kayıtlarına göre iş ortaklığının hesabından davalının 5.665.195,00 TL nakit para çektiği, davalı kayıtlarına göre davacılara ya da oluşturdukları iş ortaklığına yapılan ödeme miktarının 5.345.279,80 TL olduğu, sonuç olarak davacıların davalıdan 319.897,20 TL alacaklı olduğu, 465.000,00 TL havalenin iş ortaklığı için yapıldığı kanıtlanır ise davacıların alacağının olamayacağı şeklinde görüş bildirmiştir.
Yukarıda içeriği özetlenen raporda tartışmalı olan 465.000,00 TL bedelli havale işleminin iş ortaklığı için ya da iş ortaklığının hesabına yapılıp yapılmadığı tespitine karşı … Bankası İbrahimli Şube Müdürlüğü’nün 24/10/2019 tarihli yazılarında da belirtildiği gibi, bu miktarın … tarafından 4823-4824-4825 nolu … çeklerine istinaden açıklamasıyla 798-….-5001 nolu Gaziantep İşi Adi Ortaklığı … hesabına havale edildiğine ilişkin 25/12/2014 tarihli dekont örneğinin gönderildiği, iş ortaklığı hesabına davalı tarafından yapıldığı söylenilen 1.830.689,00 TL havale işlemine rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Asıl rapor düzenlendikten sonra dava dosyasına ulaşan banka yazı cevapları ve tarafların rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişi Güner Kardeş ARISOY’dan 13/01/2020 tarihli yeni bir rapor alınmıştır. Bilirkişimiz davalı kayıtları üzerinde yaptığı inceleme sonucu, davalı tarafından düzenlenen ve ilk raporda belirtilen toplam bedeli 4.805.797,60 TL olan 22 adet faturanın iş ortaklığı defterlerinde de kayıtlı olduğunu, davacı kayıtlarına göre davalının hesaplardan yaptığı tahsilatın 5.659.315,00 TL olduğunu, davalı tarafından mal ve hizmet alımı karşılığı yapılan ödeme ve iş ortaklığına yapılan ödemeler toplamı 5.490.297,60 TL olup, buna göre davacıların davalıdan 169.017,40 TL alacaklı olduğu, her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan 22 adet fatura bedeli 4.805.797,60 TL ile yine her iki taraf kayıtlarıyla davalı tarafından davacılara ödendiği kayıtlı olan 59.500,00 TL ödeme dikkate alındığında davalının iş ortaklığı adına yaptığı harcama toplamının 4.865.297,60 TL ye ulaştığı, banka kayıtlarına göre davalı tarafından hesaplardan çekilen toplam ödeme miktarı 5.200.195,00 TL olup, buna göre davacıların davalıdan 334.897,40 TL alacaklı olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Taraflar arasında tartışmalı havale işlemlerinden biri de 25/12/2014 tarihli 1.880.667,16 TL miktarlı … … hesabına yapıldığı söylenilen havale işlemi olup, … … ortaklıktan olan 49.978,16 TL alacağını havaleye konu miktardan mahsup ettikten sonra kalan 1.830.689,00 TL’yi … Bankası İbrahimli Şubesi’nin 27/02/2020 tarihli yazılarından da belirtildiği gibi, bu paranın iş ortaklığına ait 66945584-5002 nolu hesaba geri dönüşünün olmadığı, aynı paranın davalı vekilinin 27/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde yer alan 25/12/2014 tarihli dekonttan anlaşıldığı gibi … … tarafından davalı …’ın Gaziantep İbrahimli Şubesi’nde bulunan 58098188-5015 nolu hesabına iade edildiği, bu haliyle 1.830.689,00 TL’nin davalı tarafından iş ortaklığı için harcandığının kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Yukarıda içerikleri özetlenen iki ayrı bilirkişi raporlarına yönelik itirazlar üzerine tarafların kayıtları, banka hesapları, yapılan havale işlemleri ve önceki raporlardaki yapılan tespitler de değerlendirilmek suretiyle mali müşavir bilirkişi …’dan ilk önce 16/07/2020 tarihli 3.bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişimiz davalı tarafından düzenlenen faturaların toplam bedelinin 4.805.797,80 TL olduğunu, 13/01/2020 tarihli bir önceki raporda da belirtildiği gibi davalının 2014 yılı sonu itibariyle davacılara borcunun 684.500,00 TL olup, yapılan iödemeler sonrası 2016 yılı sonu itibariyle davalının davacılara olan borcunun 169.017,20 TL olduğu, iş ortaklığının 2017 yılı sonu itibariyle muavin defter kayıtlarına göre de davacının aynı miktarda alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise 2017 yılı sonu itibariyle davalı …’in davacılardan 888.330,96 TL alacaklı olup …’a yapılan maaş ödemesi 282.000,00 TL ve imzasız belge ile 27.600,00 TL ödeme yapıldığı, iş ortaklığının MSB’ye verdiği taahhüt belgesinde …’ın iş ortaklığı adına işin başında bulunacağı taahhüt edildiği için davalı tarafından bu kişi adına yapılan ödemelerin iş ortaklığına yapıldığının kabulü gerektiği, bu durumda davacı hesaplarından çekilen toplam para miktarının 5.355.297,80 TL olduğu, …’a yapıldığı kabul edilen ödemelerin de iş ortaklığı için yapıldığı kabul edildiğinde davalının toplam ödemesinin 5.278.888,00 TL olup, bu durumda davacıların halen davalıya 126.395,96 TL borçlarının olduğu, davalının yaptığı 380.000,00 TL teminat ödemesini de iş ortaklığı için yapılan ödeme kabul edilir ise bu kez davalı tarafından yapılan toplam harcamanın 5.185.797,80 TL olduğu, hesaptan çekilen para 5.145.721,84 TL olduğu için bu durumda davacıların davalıdan alamayacağı şeklinde görüş bildirmiştir.
Davacılar vekilinin 16/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi dikkate alınarak mahkememizin 11/09/2020 tarihli duruşma dışı ara kararı oluşturularak aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından 23/11/2020 tarihli birinci ek rapor düzenlenmiştir. Bilirkişimiz özellikle ana raporda 380.000,00 TL olarak gerçekleşen teminat ödemesinin iş ortaklığı adına davalı tarafından yapıldığını kabul ettiği için davacıların davalıdan alacakları olmadığını tespit etmiş, davacılar ise buna itiraz etmiş olup; bilirkişinin yaptığı kayıtlar üzerindeki inceleme sonucu 380.000,00 TL teminatın 01/10/2014 tarihli sözleşmeye dayanılarak teminat olmak üzere davalı … tarafından dava dışı … … tarafından ödenmesi üstlenilen teminat bedeline ilişkin olduğu, davalı …’in teminat olarak ödediği 380.000,00 TL’nin iş ortaklığının ödemesi gereken bir bedel olmadığı, bu miktarın dava dışı … … tarafından ödenmesi gerektiği, davalının … …’ın üstlendiği borç için yaptığı ödemenin iş ortaklığı için yapılan harcama olarak kabul edilemeyeceği, bu ödeme davacılar adına yapılan ödeme olarak dikkate alınmadığında davacıların davalıdan 311.560,36 TL alacaklı oldukları şeklinde görüş bildirmiştir. Bu rapora yönelik davalı itirazının değerlendirilmesi için aynı bilirkişiden alınan 29/03/2021 tarihli ikinci ek raporda bilirkişi itirazların yerinde olmadığını, davacıların davalıdan 311.560,36 TL alacaklı olduklarını belirlemiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede de, teminat ödemesinin iş ortaklığının borcu olmadığı, bu nedenle bu ödemenin davacılara yada onların adına yapılmış bir ödeme olarak hesaplamaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Bu raporları esas alan davacılar vekili 28/06/2021 tarihli dilekçe ile harcı tamamlayıp alacak miktarını raporda belirtilen 311.560,36 TL’ye yükseltmiş, dilekçe davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Her ne kadar mahkeme tarafından verilen süre içerisinde ıslah işlemi yapılmamış ise de; sürenin sonrasında olsa dahi 301.560,36 TL yönünden harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun biçimde ileri sürülmüş talep bulunduğu, yeni ve ayrı bir yargılamaya konu edilmeksizin usul ekonomisi açısından bu talebin de sonuçlandırılması gerektiği kabul edilip, dava dilekçesindeki miktar ve harcı sonradan tamamlanan miktar yönünden yargılamaya devam edilip hüküm oluşturulması gerektiği kabul edilmiştir.
Toplanan delillere göre; davacıların oluşturduğu iş ortaklığı ile MSB arasında ihale ile iş yapımı konusunda anlaşıldığı, aynı işin yerine getirilmesi için bu kez davacıların oluşturduğu iş ortaklığı ile davalı arasında yeni bir sözleşme imzalanıp işin davalı tarafından yerine getirilmesinin kararlaştırıldığı, bu amaçla MSB tarafından iş ortaklığı hesabına ödenen paraların kullanılması konusunda davalıya yetki verildiği, davalının sözleşme uyarınca temin ettiği malzeme ve sunduğu hizmetler nedeniyle faturalar düzenleyip fatura bedellerini iş ortaklığı hesabından aldığı para ile ödediği, ayrıca iş ortaklığı adına diğer ödemeleri de yaptığı, bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde mali müşavir … tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli raporda belirtildiği gibi, davacıların oluşturduğu iş ortaklığının davalıdan 311.560,36 TL alacaklı olduğu, davalı para borcu yönünden daha önce temerrüte düşürülmediği için davanın kısmi dava olması da göz önüne alınarak dava dilekçesinde talep edilen 10.000,00 TL için 28/11/2017 dava tarihinden itibaren, ıslah ile artırılan 301.560,36 TL için ıslahın yapıldığı 28/06/2021 tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle belirlenen alacağın davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
311.560,36 TL’nin davalıdan alınıp davacılara ödenmesine,
Davacı alacağının 10.000,00 TL’sine 28/11/2017 dava tarihinden itibaren, 301.560,36 TL’sine ise 28/06/2021 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına,
Alınması gereken 21.282,69 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 5.304,00 TL toplamı 5.474,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 15.807,91 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 5.474,78 TL (ıslah harcı dahil) peşin harç olmak üzere toplam 5.506,18 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE.
Davacılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 30.259,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 416,00 TL ve bilirkişi ücreti 8.000,00 TL olmak üzere toplam 9.416,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2021

Katip …

Hakim …