Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/796 E. 2021/434 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/796 Esas – 2021/434
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 23/11/2017

KARAR TARİHİ : 28/06/2021
YAZIM TARİHİ : 14/07/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirtip, sürekli ve geçici çalışma gücü kaybı için 5.000,00 TL ve bakıcı gideri için 100,00 TL olmak üzere toplam 5.100,00 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, davacının bakıcı tuttuğunu ve zararlarının oluştuğunu kanıtlaması gerektiğini, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılımına ilişkin raporların ATK dan, hesap raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması, tazminat hesabının vergilendirilen kazanç belirlenip bunun üzerinden yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığını, SGK tarafından yapılan ödeme var ise tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ruhsat ve poliçe örneğini de içeren hasar dosyası,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Yaralı yaya ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile bakıcı giderinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 23/09/2014 tarihinde … plaka sayılı aracın katıldığı ve yaya olan davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarfından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, yaralanmanın bakıcı ihtiyacı oluşturup uluşturmadığı davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçemiz 02/01/2014 tarihinde düzenlenmekle ve kazada 23/09/2014 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas 2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı … şirketi adına trafikte kayıtlı olup …’in kullandığı … plaka sayılı araç için 02/01/2014 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı araç dava dışı sürücü Alpaslan idaresinde Tomarza – Kayseri yönünde seyir halinde iken Tomarze Devlet Hastanesi önüne geldiğinde yolun karşısına geçmeye çalışan davacıya aracın sol ön far kısmı ile çarparak yaralanmasına neden olmuştur.
Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen kazada, suç soruşturması sırasında hazırlanan kaza tespit tutanağı ve mahkememiz için düzenlenen 08/01/2019 tarihli raporlarda belirtildiği gibi ; davacının geçişi için uygun olmayan yol bölümünden ve geçiş önceliği olan araçlara bu önceliği vermeden yolun karşısına geçmeye çalışarak % 75 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise yolun karşısına geçen yaya olduğunu gördüğü halde gerekli önlemleri almadan yola devam ederek % 25 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Davacı geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için bu amaçla Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 206/05/2019 tarihli raporda davacıdaki yürüme bozukluğunun kaza ile ilgili olmadığı, Malüliyet İşleri Tesbit Yönetmeliğine göre davacının sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmayıp, 6 ( altı ) ayda iyileşecek ve iyileşme süresi içerisinde bir başkasının bakımına ihtiyaç duyacak şekilde yaralandığı belirlenmiştir. Davacı ile ilgili Develi Muammer Kocatürk Devlet Hastanesinin 21-03/2018 tarihli raporunda % 30 oranında özür belirtildiği için bir kezde ATK 2.İhtisas Kurulundan 19/02/2020 tarihli rapor alınmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği Hükümlerine göre hazırlanan raporda davacının sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmayıp 6 ( altı ) ayda iyileşecek şekilde yaralandığı belirlenmiştir. Bakıcı ihtiyacı ve süresi yönünden tesbit yapılmadığı için 32/12/2020 tarihli ikinci raporda yaralanma süresinin 2 aylık bölümünde bakıcı ihtiyacı oluştuğu, bu hali ile davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmayıp, 6 ayda iyileşecek şekilde yaralandığı, iyileşme süresinin 2 aylık bölümünde bir başkasının bakımına muhtaç olduğu, değerlendirmenin kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlendiği ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarları ile ilgili olarak ; davacı ev hanımı olup, gelir getiren her hangi bir işte çalışmadığı için geliri asgari ücret olarak alınıp hesaplamanın yapıldığı 21/09/2020 tarihli asıl rapor ile 03/04/2021 tarihli ek raporlar alınmıştır. Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun ve denetime açık olduğu için hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen ek rapora göre ; davacının sürekli çalışma gücü kaybı oluşmadığı için sürekli çalışma gücü alacak talebinin reddi gerektiği, altı aylık iyileşme süresi için davacının olaydaki kusur oranı dikkate alındığında geçici iş göremezlik zararının 1.248,99 TL olduğu, iki aylık süreye karşılık gelen bakıcı giderinin ise 567,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Davacının kusur oranı dışında tazminattan başkaca indirim yapılmasına gerekçe olabilecek durumların bulunmadığı kabul edilmiştir. Rapor düzenlendikten sonra davacı vekili 09/04/2021 tarihli dilekçe ile bedel artırım işlemi yapmış, ek rapor ile belirlenen alacakların tahsilini talep etmiştir.
Davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine 03/11/2017 tarihinde başvuru yapmış ve 8 iş günlük sürenin tamamlanması üzerine 16/11/2017 tarihinde temerrüdünün gerçekleştiği, sigortalı aracın temin edilen ruhsat örneğine göre hususi nitelikli olarak kayıtlı olması nedeni ile davacı alacağına yasal faizi uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacının 1,00 TL sürekli iş göremezlik alacağı isteminin REDDİNE,
2-) Davacının geçici iş göremezlik zararı isteminin kısmen kabulüne,
1.248,99 TL’nin 16/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının fazla isteminin reddine,
3-) Bakıcı gideri ile ilgili olarak;
567,00 TL’nin 16/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 124,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 59,30 TL toplamı 90,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 33,35 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,

Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 90,70 TL peşin harç (ıslah dahil) olmak üzere toplam 122,10 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 1.815,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 446,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.100,00 TL olmak üzere toplam 1.556,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 507,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 3.751,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. Bahadır Kayıhan’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2021