Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/758 E. 2022/703 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/758 Esas – 2022/703
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2017/758 Esas
KARAR NO : 2022/703

DAVA :MURİS MUVAAZASI NEDENİ İLE ŞİRKET PAY DEVİRLERİNİN İPTALİ VE DAVACILAR ADINA TESCİLİ
DAVA TARİHİ : 08/11/2017

KARAR TARİHİ : 14/11/2022
YAZIM TARİHİ : 25/11/2022
Mahkememizde açılan muris muvazaasına dayalı pay devrinin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacılar vekili ; Davacıların miras bırakanı … ‘nın 10/09/2017 tarihinde öldüğünü, ölümü sonrası geride mirasçı olarak ilk eşi … …’ün çocukları olan davacılar …, … ile imam nikahlı eşi ….’nin çocukları davacılar … ve son eşi …. ile çocukları … ve ….’nın kaldığını, davalı…’nın erkek kardeşi olup, dava dilekçesinde isimleri geçen …ile davalı … .ise davalı ….’ın eşi olup, ölen …’ın davacıları miras paylarından yoksun bırakmak amacı ile son eşi olan … dan olma oğlu …’ya danışıklı olarak taşınmaz ve kooperatif hisselerini devrettiğini, bu danışıklı işlemlerin gerçekleşmesi esnasında davalı Mehmet ….ın da vekalet ilişkisi içerisinde yer aldığını, bu ilişkiler ağı içerisinde davaya konu şirket ve kooperatif hisselerinin miras bırakan tarafından davacıları miras haklarından yoksun bırakmak için danışıklı olarak yapıldığını belirtip, şirket hisse devirlerinin iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi istenmiştir.
YANIT :
Davalılar …… A.Ş. ve ….vekili ; Davalı Mehmet Mete’nin tüm bu işlemlere katılımının vekil olmaktan kaynaklandığını, işlemlerin yapıldığı tarih esas alındığında taleplerin zaman aşımına uğradığını, iptali istenen şirket ve kooperatife ait payların … adına kayıtlı olmasına rağmen bu kişiye karşı dava açılmadığını, Ticaret Mahkemelerinin görevli olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davaya konu şirket hisse bedelleri dikkate alındığında eksik harç yatırılarak dava açıldığının anlaşılacağını, hisse bedelleri belirlenip buna karşılık gelen eksik harcın tamamlanması gerektiğini, tüm hisse devirlerinin 2010 yılında gerçekleştiğini, miras bırakanın davacıları miras paylarından yoksun bırakmak amacı ile bu işlemleri yapmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Gıda şirketi vekili ; davaya konu hisse devirlerinin 04/10/2010 yılında yapıldığını, bu payların ölüm tarihinde ölen kişinin terekesine dahil olmadığını, yapılan işlemlerde davacıların miras haklarından yoksun bırakmak gibi bir niyet olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davadaki talep, davacıların murisinin şirket ve kooperatif hisselerini davacıları miras haklarından mahrum bırakmak amacı ile danışıklı işlemler yaparak davalılara devir ettiği belirtilip, hisselerin iptali ile davacılar adına miras payları oranında tescili istemine ilişkindir.
Örneklerin dava dosyası içerisinde yer alan Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2014/11204 Esas 2015/ 14214 Karar sayılı, Yargıtay11. Hukuk Dairelerinin2016/3771/Esas 2016/5972 Karar sayılı kararları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2017/542 Esas 2018/164 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi; davacıların murisleri …’nın davacılardan mal kaçırmak amacıyla danışıklı işlem yapmak sureti ile adına kayıtlı şirket ve kooperatif hisselerini devir ettiği, danışıklı olarak devir edilen şirket ve kooperatif hisselerinin davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tescil edilmesi amacıyla bu davayı açtıkları, somut olayda hisse devirlerinin yapılış şekillerine ilişkin TTK dan kaynaklanan bir ihlalin varlığının ileri sürülmediği, davadaki talebin devirlerin davacıları miras haklarından yoksun bırakmaya yönelik ve muvazaalı olduğu iddiasına dayandığı, muris muvazaasının 5271 sayılı TMK’nın 576. Maddesine göre açılacak dava ile tartışılması gerektiği, bu uyuşmazlığın TTK ‘nın 4. Maddesi kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinin görev alanında olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanında bulundukları anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacılar Vekili Av. …ün yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2022