Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/722 E. 2021/555 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2017/722 Esas
KARAR NO : 2021/555

DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/10/2017

KARAR TARİHİ : 20/09/2021
YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacının … plakalı aracın arkasında beklediği sırada davalı …’nın kullandığı, davalı … adına trafikte kayıtlı olup diğer davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın geri geri gittiği, davacıyı her iki araç arasında sıkıştırarak yaralanmasına neden olduğunu belirtip, geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile toplam 200,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden, 10.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk ve yetkili mahkemenin ise yerleşim yerleri itibarı ile Beypazarı Mahkemeleri olduğunu, kazanın oluş şekli itibarı ile kendilerinin kusuru olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … idaresi vekili ; Yaralanmalar itibarı ile davacının çalışma gücü kaybı oluşmadığını, asıl kusurlu olanın davacı olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili ; Davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Kazaya karışan araç ile ilgili ruhsat ve poliçe örneğini içeren hasar dosyası,
-Davacı ile ilgili tedavi evrakı,
-SGK nın rücuya tabi ödeme yapmadıklarına ilişkin cevabı,
-Davacı ve davalı gerçek kişi için yapılan gelir araştırması yazıları,
-Tarafların kusur dağılımları ile ilgili raporlar,
-Çalışma gücü kayıp oranlarının gösterir raporlar,
-Tazminat hesabına ilişkin raporlar,
-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile birlikte manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ; 10/08/2016 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında araç sürücüsü ile davacının kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile manevi tazminatın bir kısım davalılardan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Dava açıldıktan sonra davacı vekili verilen süre içerisinde davalı … şirketine başvurduğu için özel dava şartı eksikliğinin yargılama sırasında tamamlandığı kabul edilmiştir.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçemiz 15/12/2015 ve 22/12/2015 tarihlerinde düzenlenmekle ve kaza ise10/082016 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı düşünülse de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas 2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Davalı …’nın yetkisizlik itirazı yerinde olmakla birlikte, diğer iki davalı Ankara mahkemelerinin yetkisine itiraz etmediği için mahkememizin davalı … yönünden de yetkili hale geldiği, usul ekonomisi açısından tüm davalılar hakkındaki davanın mahkememizde yürütülmesinin yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli ise de, sigorta şirketi yönünden davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve usul ekonomisi açısından tüm davalılar hakkındaki davanın mahkememizde yürütülmesinin yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı … şirketi tarafından davalı … adına trafikte kayıtlı olan … plaka sayılı araç için 22/12/2015 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir.
Neova sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç davalı … idaresinde geri geri gitmekte iken davacının iki araç arasında kalarak yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Kaza yukarıda anlatılan şekilde meydana gelmiş olup, davalı … idaresi vekilinin isteği üzerine talimat yazılıp, olayın tanıklarının da beyanları alınmak sureti ile hazırlanan 18/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, sigortalı araç sürücüsünün geri geri manevra yaptığı sırada alması gereken hiç bir önlemi alamayarak olayda tam kusurlu olduğu, davacının trafik kural ihlali ve dolayısı ile kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. İtirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan 23/09/2020 tarihli ek raporda da bilirkişi görüşünde değişiklik olmamış, kazanın bilirkişi raporunda belirtilen şekilde meydana gelmiş olması ve tarafların ihlal ettikleri trafik kuralları dikkate alındığında, davacının hiç bir kural ihlali olmadığı için olayda kusurunun bulunmadığı, davalı sürücü Mustafa’ nın ise olayda tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacı geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için bu amaçla Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işleri yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 15/01/2018 tarihli raporda, kaza nedini ile davacının sürekli çalışma gücü kaybına uğradığı, 1 (bir) ayda iyileşecek şekilde yaralandığı belirlenmiştir. İtirazlar üzerine ATK 2.İhtisas Kurulundan alınan ve Özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 20/01/2021 tarihli raporda da aynı görüş tekrar edilmiştir. Her iki rapor birbirini doğruladığı ve davacıda tanımlanan yaralanmalar için de uyumlu olduğu için başkaca rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Davacının trafik kazası sonucu oluşan yaralanmaları sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmadığı için 100,00 TL olan sürekli çalışma gücü kaybı alacak talebinin reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 2918 Sayılı yasanın 90 ve 92. Maddeleri ile ilgili kısmi iptal kararı dikkate alınarak geçici iş göremezlikten kaynaklanan alacağının belirlenmesi için bilirkişiden 11/05/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapor ile davacının 1.300,99 TL geçici iş göremezlik alacağı olduğu kabul edilmiştir. Davacının talebi gereği bu alacağın sigorta şirketinden tahsili gerektiği kabul edilmiştir. Davacı vekili 12/07/2021 tarihli dilekçe ile bu tazminat tür için bedel artırımı yapmış, dilekçe davalı … şirketine tebliğ edilip, yargılamaya devam edilmiştir.
Davacının bir diğer talebi manevi tazminata ilişkin olup, kaza nedeni ile yaralanan davacının bir süre tedavi gördüğü, bu nedenle acı ve üzüntü duyduğu tartışmasızdır. Bu acı ve üzüntünün bir ölçüde giderilmesine yönelik olarak, davacı ve gerçek kişi davalının belirlenebilen gelir durumları, kusur dağılım oranları, geçici iş göremezlik süresi de dikkate alınıp takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve Orman idaresinden müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının dava açıldıktan sigorta şirketine başvuru yapmış olması nedeni ile davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, sigortalı aracın ticari nitelikli olmaması nedeni ile faizin türünün yasal faiz olaması gerektiği kabul edilmiştir. Manevi tazminat sorumluları olan davalılar Mustafa ve Orman idaresi haksız fiil nedeni ile sorumlu oldukları için manevi tazminat yönünden kaza tarihinde temerrüdün gerçekleştiği, haksız fiil sorumlularından alınacak faizin ise yasal faiz olması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Maddi tazminat isteği ile ilgili olarak;
A) Sürekli işgöremezlik zararı ile ilgili olarak sigorta şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE,
B) Geçici işgöremezlik zararı olan 1.300,99 TL’nin 27/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınıp davacıya ödenmesine,
2-) Manevi tazminat isteği ile ilgili olarak;
Talebin KISMEN KABULÜNE,
3.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’nden müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 88,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,84 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 4,50 TL toplamı 39,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 49,53 TL’nin davalı … şirketinden tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’nden müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 34,84 TL peşin harç olmak üzere toplam 66,24 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Maddi tazminat davası yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 1.300,99 TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Ret edilen sürekli çalışma gücü kaybı alacağı için davalı … şirketi lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE.
Manevi tazminat davası yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Ret edilen manevi tazminat miktarı için davalılar … ve … lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan müteselsilen alınıp adı geçen davalılara ödenmesine,

Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 683,60 TL ve bilirkişi ücreti 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.933,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.795,58 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı … Vekili Av. …, davalı … vekili Av. …’un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip …

Hakim …