Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/552 E. 2022/262 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2017/552 Esas
KARAR NO : 2022/262

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 15/08/2017

KARAR TARİHİ : 25/04/2022
YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Taraflar arasında 18/12/20177 tarihinde Toplu SMS Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davalının davacı tarafından sağlanan sistem üzerinden müşterilerine toplu SMS göndermesinin öngörüldüğünü, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, davalının müşterilerine gönderdiği SMS nedeni ile borcu oluştuğunu, ödenmeyen alacaklarının tahsili amacı ile başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili süresinden sonra verdiği dilekçesinde ; Anlaşmanın her bir emekli için bir kez olmak üzere toplamda 500.000-600.000 SMS gönderilmesi üzerine kurulu olduğunu, davalının bunun aksine emekliler dışındaki tüm yaş gruplarına SMS gönderdiğini, sözleşmeye rağmen müşteri bilgilerinin portala girişlerinin davacı tarafından yapılmadığını, davacı sözleşmeye uygun şekilde hizmet vermediği halde davacının banka hesabına 2.000,00 TL ödeme yaptıklarını, bunun dışında davacı şirket yetkilisinin oğlunun banka hesaplarına toplamda 4.600,00 TL ile birlikte elden de toplam 3.700,00 TL olmak üzere 10.300,00 TL ödeme yaptıklarını, bu nedenle davacıya borçları olmadığını belirtip, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– Taraflar arasında imzalanan sözleşme,
– Davacı şirketin ortak ve yetkililerini gösterir ticaret sicil özet bilgileri,
– Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun yazı cevapları,
– Dava dışı …’un banka kayıtları
– Davalı şirketin SGK lı çalışanlarının listesi,
– Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi nedeni ile davacının sunduğunu ileri sürdüğü hizmetten kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı şirket arasında 18/12/20177 tarihinde Toplu SMS Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı taraf, sözleşmeden kaynaklanan hizmeti eksiksiz olarak sundukları için davalıdan alacaklı olduklarını ileri sürmekte iken, davalı taraf, davacının bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine yerine getirmediğini, faturanın ilgili olduğu dönemde BTK yazılarının içeriği itibarı ile lisansı olmayan davacının sözleşmeye konu hizmeti vermesinin mümkün olmadığını, SMS lerin davacı tarafından sisteme girilmesi gerektiği halde bu işi de kendilerinin yaptığını, bu nedenle davacıya borçları olmadığını ileri sürmektedir.
Davacı taraf sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının icra takibi ile talep ettikleri 9.600,00 TL olduğunu ileri sürmekte olup, davalı taraf her ne kadar davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürmekte ise de, davalı kayıtlarını inceleyen bilirkişinin 26/04/2018 tarihli raporunda da belirtildiği gibi, icra takibinin dayanağı olan iki adet faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı ve davalı tarafından davacının banka hesabına 2.000,00 TL, davacı şirket yetkilisinin oğlunun banka hesaplarına 4.600,00 TL ile birlikte elden 3.700,00 TL olmak üzere toplam 10.300,00 TL ödeme yaptıklarını ileri sürdüğü için davacının sözleşmeden kaynaklanan hizmeti sunmadığına ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığı, ödeme savunmasında bulunan davalının hizmeti almadıklarına ilişkin takip ve davadan önce davacıya gönderdiği ihtarname vb. Olmadığı, ayrıca faturalara konu dönemde davacının lisansı iptal edilmekle birlikte aynı hizmeti başka şirketler ve firmalar üzerinden de sunmasının mümkün olması nedeni ile, davalının sözleşmeye konu hizmeti davacıdan aldığının kabulü gerekmiştir.
Sözleşmeye konu hizmet nedeni ile davalıdan 9.600,00 TL alacaklı olduğu düşüncesinde olan davacı tarafından davalı hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 31/07/2017 tarihinde tebliğ edilen davalının 04/08/2017 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur.
Davanın tarafları tacir olduğu için her iki tarafın defterleri de incelenerek sonuca gidilmişmiştir.
Davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişi 26/04/2018 tarihli raporunda, icra takibinin dayanağı olan iki adet faturanın davalı kayıtlarında yer aldığını, aynı kayıtlara göre davalı ödemesinin de 8.300,00 TL olup, davalı kayıtlarına göre davacının davalıdan olan alacağının 1.300,00 TL olarak kayıtlı olduğunu belirlemiştir.
Davalının beyanlarına göre, davalı tarafından davacının banka hesabına 2.000,00 TL, davacı şirket yetkilisinin oğlu …’un banka hesaplarına 4.600,00 TL ile birlikte elden nakit olarak 3.700,00 TL olmak üzere toplam 10.300,00 TL ödeme yaptıklarını ileri sürdüğü için, davacı kayıtlarında yer alan ve banka aracılığı ile davacının hesaplarına gönderildiği anlaşılan 2.000,00 TL dışındaki ödemelerin varlığını ve bu ödemelerin davaya konu borç için yapıldığını ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu kabul edilmiştir.
Davacı şirketin tek ortak ve yetkilisi … olup, davalının çeşitli tarihlerde toplam 4.600,00 TL ödeme yaptığı … davacı şirket yetkilisi Ayhan’ın oğlu olmakla birlikte, …’ın hesaplarına yapılan ödemenin borca mahsup edilebilmesi için ödemelerin davacının talimatı ile bu hesaplara yapıldığının yada …’ın hesaplarına davalı gibi başkaları tarafından da ödeme yapılmış ve bu ödemelerin davacı hesaplarına aktarıldığının kanıtlanması gerektiği kabul edilmiştir. Bilirkişi tarafından …’a ait banka hesapları ile davacı şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan 16/02/2022 tarihli raporda da belirtildiği gibi, dava dışı …’a ait hesaplara yapılan ödemelerden her hangi birinin davacı şirket hesaplarına aktarıldığına ilişkin kayda ulaşılamamış olması nedeni ile, davalının …’ın hesaplarına yaptığı ödemelerin davacı şirkete yapılmış sayılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle bu ödemeler ” alacaklı dışında başkasına yapılan ve KÖTÜ ÖDEME” olarak kabul edildiği için davacı alacağından indirilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Davalının bir diğer ödeme iddiası elden nakit olarak yapıldığı söylenen 3.700,00 TL ye ilişkin olup, bu miktar davacının kabulünde olmadığı gibi, ödemenin dayanağı olan belge de sunulmadığı için elden ödeme savunmasının da yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Davalıya dava dilekçesi 05/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, iki haftalık cevap süresi dolduktan sonra davalı vekili aracılığı ile 24/11/2017 tarihli dilekçeyi sunmuş ise de, cevap dilekçesinin süresinde verilmediği, bu nedenle bu dilekçede yer alan davalı delillerinin de süresinde bildirilmediği kabul edilip, 09/10/2020 tarihli duruşma dışı ara kararı ile yemin işlemine ilişkin ara kararından dönülmüş ve süresinde verilmeyen cevap dilekçesinde belirtilen diğer delillerin toplanmasına davacı taraf açıkça rıza göstermediği gibi, davalının elden ödeme savunmasını alacağın miktarı itibarı ile tanık ile kanıtlamasının da mümkün olmadığı kabul edilip, bu dilekçede yer alan tanıkların da beyanları alınmamıştır.
Toplanan delillere göre ; davacı ile davalı arasında Toplu SMS Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu amaçla düzenlenen ve alacağa dayanak yapılan iki adet faturanın davalı defterinde de kayıtlı olması ve ödeme savunması nedeni ile davacının bu sözleşmeden kaynaklanan hizmeti davalı için yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, alacağın dayanağı olan 9.600,00 TL davacı alacağı bulunduğu, bu borcun 2.000,00 TL sinin takip ve dava öncesinde ödenmiş olması nedeni ile davacı alacağının 7.600,00 TL kadar kaldığı, davacı şirket yetkilisinin oğlu …’ın banka hesaplarına yapılan ödemelerin davaya konu borç için yapıldığının kabul edilemeyeceği, elden nakit olarak ödendiği söylenen miktarın ise davalı tarafından usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı, kanıtlanan davacı alacağına yönelik haksız olduğu kabul edilen itiraz nedeni ile davacının alacağına geç ulaştığı ve alacağın likit olduğu da dikkate alınarak 7.600,00 TL nin % 20 sine karşılık gelen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Her iki tarafın kayıtlarında yer alan ve davacının banka hesabına gönderilen 2.000,00 TL icra takibi ve davadan önce ödendiği ve davacı kayıtlarında da ödeme olarak kayıtlı olduğu halde davacının bu miktar için icra takibi yaptığı gibi itirazın iptali davası da açtığı, bu davranışın haksız ve kötü niyetli bir davranış olması nedeni ile 2.000,00 TL davalı ödemesinin % 20 si kadar kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili gerektiği kabul edilmiş, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 7.600,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline,
Davacı asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranından başlayan ve değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 7.600,00 TL’nin % 20’sine karşılık gelen 1.520,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının fazla isteminin reddine,
Taraf kayıtlarında 05/04/2017 tarihinde icra takibi başlatılmadan önce 2.000,00 TL davalı ödemesi kayıtlı olduğu halde davacının aynı miktarı icra takibi ve dava ile talep ettiği, 2.000,00 TL yönünden davacı icra takibi yapmakta haksız ve kötüniyetli kabul edildiği için 2.000,00 TL’nin % 20’sine karşılık gelen 400,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
Davalının fazla isteminin reddine,
Alınması gereken 519,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 455,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 63,78 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 455,38 TL peşin harç olmak üzere toplam 486,78 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.

Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 243,60 TL ve bilirkişi ücreti 2.500,00 TL olmak üzere toplam 2.743,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 2.172,02 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 31,25 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….’nun yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2022

Katip …

Hakim …