Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2016/988 Esas
KARAR NO : 2021/317
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
YAZIM TARİHİ : 11/06/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın davacının kullandığı … plaka sayılı araç ile kazaya neden olduklarını, bu kaza sonucu davacının yaralanmdığını belirtip, sürekli ve geçici çalışma gücü kaybı için 200,00 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 15/04/2021 tarihli dilekçe ile 200,00 TL tazminatın 100,00 TL sinin sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile kalan 100,00 TL sinin ise geçici iş göremezlik zararı ile ilgili olduğunu söylemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Davadan önce kendilerine davacı tarafından usulüne uygun şekilde başvuru yapılmadığını, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılımına ilişkin raporunun ATK dan, hesap raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması gerektiğini, davadan önce yapılan başvuru üzerine davacının tüm zararının ödendiğini, geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığını, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ruhsat ve poliçe örneğini de içeren hasar dosyası,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Yaralı yaya ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 06/10/2015 tarihinde meydana gelen, davalıya sigortalı … plaka sayılı araç ile davacının kullandığı … plaka sayılı araçların katıldığı ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında davalı … tarfından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, davadan önceki ödeme sonrası davacının giderilmesi gereken zararı kalıp kalmadığı faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçemiz 29/07/2015 tarihinde düzenlenmekle ve kaza ise 06/10/2015 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı … tarafından dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup aynı kişinin kullanıcısı olduğu … plaka sayılı araç için 29/07/2015 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı araç kayıt maliki de olan sigortalının idaresinde Kepez ilçesinden Antalya şehir merkezine doğru seyir halinde iken cezaevi trafik ışıklı kavşağına geldiğinde, kendisine kırmızı ışık yandığı halde ışığa uymayıp yoluna devam etmiş, bu sırada kendisine yeşil yandığı için yoluna devam edip kavşağa giren ve davacının kullandığı araca çarparak davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olmuştur.
Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda, suç soruşturması sırasında hazırlanan kaza tespit tutanağı, suç soruşturma evrakı ve mahkememiz için düzenlenen 23/11/2017 tarihli raporlarda belirtildiği gibi ; sigortalı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaparak % 100 oranında kusurlu olacak şekilde, davacının ise kural ihlali olmaksızın kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Davacı geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için bu amaçla Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işleri yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan 26/10/2017 tarihli raporda davacının % 15 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup 6 ( altı) ayda iyileşecek şekilde yaralandığı belirlenmiştir. İtirazlar üzerine ATK 2.İhtisas Kurulundan alınan ve Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 08/04/2019 tarihli rapora göre ise davacının % 5 oranında sürekli çalışma gücü kaybına uğradığı, yaralanmaların 6 (Altı) ayda iyileşeceği tespiti yapılmıştır. İki rapor arasındaki aykırılığın giderilmesi için ATK 2.İhtisas Üst Kurulundan Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 21/07/2020 tarihli raporda da yine davacının % 5 oranında sürekli çalışma gücü kaybına uğradığı, yaralanmaların 6 (Altı) ayda iyileşeceği tespiti yapılmıştır.
Kaza 06/10/2015 tarihinde meydana gelmiş ve bu tarihten Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri yürürlükte olduğu, ATK 2. İhtisas ve yine aynı dairenin üst kurulu tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı ve davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olduğu için davacının davaya konu kaza nedeni ile % 5 oranında sürekli çalışma gücü kaybına uğradığı, yaralanmaların 6 (Altı) ayda iyileşeceğini belirleyen raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiştir.
Dava açılmadan önce davacı tarafından yapılan başvurunun incelemesi sonucu davacıya sürekli iş göremezlik zararlarının karşılığı olmak üzere 09/12/2016 tarihinde 86.903,14 TL ödeme yapılmıştır. Yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürenlerin 2918 Sayılı yasanın 111. Maddesi uyarınca iki yıl içerisinde ödemenin yetersizliği gerekçe gösterilerek tazminat talep etmesi yada dava açması mümkündür. Somut olayda ödeme 09/12/2016 tarihinde yapılmış olup henüz iki yıllık süre dolmadan 2712/2016 tarihinde dava açıldığı için sürekli iş göremezlik talebi ile ilgili olarak ta değerlendirme yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 2918 Sayılı yasanın 90 ve 92. Maddeleri ile ilgili kısmi iptal kararı dikkate alınarak tazminat hesabının yeniden ve bu karar doğrultusunda değerlendirilmesi gerekli olup, bu amaçla daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden 06/04/2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu rapor ile davacının yaşam süresi için TRH-2010 tablosu esas alınarak 1.8 teknik faiz uygulanmaksızın yapılan hesaplamaya göre sürekli iş göremezlik zararının 58.312,58 TL olduğu, dava açılmadan önce bu zarar için 86.903,04 TL ödeme yapılmakla davacının bu zararının tamamen karşılandığı, bu nedenle davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlikten kaynaklanan alacağı bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacı vekili 15/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, sürekli iş göremezlik alacağı yönünden bilirkişinin kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre hazırlamış olması nedeni ile hükme esas alınmayan ve çalışma gücü kayıp oranını % 15 olarak gösteren raporunu esas alıp seçenek olarak belirlenen 199.112,05 TL sürekli iş göremezlik alacağının da tahsilini talep etmiş ise de, yukarıda da belirtildiği gibi çalışma gücü kayıp oranın kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, bu yönetmeliğin ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri olduğu, bu yönetmeliğe göre belirlenen sürekli çalışma gücü kayıp oranı dikkate alındığında davacının oluşan sürekli iş göremezlik zararının üzerinde davadan önce ödeme yapıldığı için bu tazminat isteminin tamamının reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlik zararı yönünden yapılan değerlendirmede ; davacının devlet memuru olarak çalıştığı, iyileşme döneminde yapılan ücret ödeme belgeleri ile daha önceki ücret ödeme belgeleri kıyaslandığında davacının sadece nöbet tutamadığı için nöbet ücreti kaybı alamadığı, altı aylık iyileşme döneminde oluşan toplam nöbet ücreti alacağının ise 3.984,81 TL olduğu, bu zararın poliçe kapsamında davalı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine 04/03/2016 tarihinde başvuru yapmış ve 8 iş günlük sürenin tamamlanması sonrası 17/03/2016 tarihinde davalının temerrüdünün gerçekleştiği, sigortalı aracın temin edilen ruhsat örneğine göre hususi nitelikli olarak kayıtlı olması nedeni ile davacı alacağına yasal faizi uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Geçici işgöremezlik süresi içerisinde nöbet tutulamamasından kaynaklanan 3.984,81 TL zararın 17/03/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Sürekli işgöremezlik zararı ile ilgili talebin reddine,
Alınması gereken 272,20 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 693,00 TL toplamı 722,20 TL’den mahsubu ile artan 450,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 722,20 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 751,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 3.984,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 373,70 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.373,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 26,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
Tümü ret edilen sürekli çalışma gücü kaybı alacağı yönünden davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 22.387,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….’un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2021
Katip …
Hakim …