Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/967 E. 2022/138 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/967 Esas – 2022/138
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/967 Esas
KARAR NO : 2022/138

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında …. yevmiye no.lu, Sözleşme Yapma ve Prim Tahsiline Yetkili Acentelik Sözleşmesi’nin imza altına alındığını, ….yevmiye nolu vekaletname ile davalı tarafa acentelik faaliyetinde bulunma, poliçe tanzim ve teslim etme, poliçelerinin primlerini şirket nam ve hesabına tahsil etme yetkisi verildiğini, Sözleşmenin ‘Tahsil edilen primterin şirkete ödenmesi’ başlıklı 22.maddesine aykırı olarak davalı şirketin, müvekkili şirket nam ve hesabına tahsil ettiği primleri müvekkili şirkete ödemediğini, kendi yararına sarf ve istihkak ettiğini, Müvekkili şirketin davalı şirket ile yapılan sözleşmesi 26.01.2016 tarihinde haklı olarak feshettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 50.maddesi gereğince sözleşmenin feshi ile acentenin borçlarının muaccel hale geldiğini, davalı/borçlu tarafla yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, davalı/borçlu aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başladığını, davalı/borçlunun itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu beyanla, davalı adına kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mallar üzerine dava tutarı kadar devri önleyici mahiyette tedbir konulmasına, Anakara ….lcra Müd…. E.sayılı icra doyası ile başlatılan takibe vakii itirazın iptaline takibin aynen devamına, davalı/borçlu şirketin takip tutarının 20’siinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini,talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin icra dosyasında bahsi geçen alacakla ilgili borcunun bulunmadığını, davacı tarafından sunulan cari hesap dökümünde müvekkili şirkete ait ek prim ücretlerinin işlenmediğini, davacı şirket tarafından ek prim ödeneceğinin bildirildiğini ancak bu primtlerin cari hesap bakiye tutarından mahsup edilmediğini, davacı tarafından müvekkili şirket tarafından yapılan her poliçede, poliçe miktarının tahsil edildiğine dair ibraname verildiğini, ibranamede bölge müdürlüğünün ve yardımcısının da imzasının bulunduğunu, davacı … Sigorta Şirketi ihmalleri ile tahsil edemedikleri çeklerin bakiyelerini de cari hesap tablosuna eklendiğini, davacı müvekkiline sormadan çek takası yaptığını ve takas yaptığı çeki de tahsit edemediğini, bakiye tutarın cari hesap tablosuna eklendiğini, taraflar arasında sözlü mutabakatla sigorta şirketi tarafından sözleşmenin sona erdirildiğini müvekkili tarafından verilen teminatın sigorta şirketi tarafından tahsil edildiğini, böylece müvekkili şirketin borcunun kalmadığını alacaklı duruma geçtiğini beyanla, davanın reddine %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; acentelik sözleşmesi hükümlerine göre tarafların edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirip getirmedikleri, davacı sigortanın davalı acentesinden acentelik sözleşmesine istinaden alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, Ankara … Müd.’nün …. esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiş, takibe dayanak acentelik sözleşmesi ile davacı sigorta tarafından keşide edilen 18/07/2016 tarihli ….ihtarnamesi incelenmiş, davalı acentenin kuruluşuna ilişkin ticaret sicil kayıtları dosyaya alınmış, davacı sigorta tarafından acenteye yönelik düzenlenen fesih ile bakiye borcun ödenmesine ilişkin yazılar incelenmiş, davalı savunmalarında yer alan 95.000,00 TL bedelli, … Bankası AŞ’ye ait 15/11/2013 tarihli, …. nolu çek incelenmiş, delillerin toplanmasından sonra tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davacı sigortanın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu hususta İstanbul Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış, talimat mahkemesine sunulan mali müşavir bilirkişi …’nun 23/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin defterlerinin usulüne uygun düzenlendiğini, lehine delil teşkil ettiğini, davalı acente tarafından cari hesap borcuna karşılık dava dışı … İnşaat Turizm … Ltd. Şti.’ne ait …. Bankası’nın 15/11/2013 tarihli 9566596 nolu 95.000,00 TL bedelli çekinin çek alıntı makbuzu ile 19/09/2013 tarihinde davacı şirket kaşesi vurulup imzalanarak verildiğini, ancak çek ödeme tarihinde ödenmemesi yüzünden yazıldığının tespit edildiğini, davacı şirketin, davalı acenteden 12.10.2016 icra takip tarihi itibatiyle 128.920,52.- TL asıl alacağa 2.932,94 TL işlemiş faiz ve 141,57 TL icra masrafı dahil; 131.995,03.- TL toplam alacak olacağını, bu alacağa %20 İcra inkar tazminatı ile ilgili kararın mahkemeye ait olacağının bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin davacı defterlerine ilişkin bilirkişi raporuna yönelik itirazları üzerine yeniden talimat yazılarak mali müşavir bilirkişi …’dan itirazları karşılayan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin 27/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket vekilinin dosyaya sunduğu, davalı şirketin söz konusu karşılıksız çıkan 95.000,00 TL bedelli ödenmemiş çekin ödemesinin davalı şirket tarafından yapılacağını, yasal işlemin yapılmamasını rica eden mailinin altında davalı şirket ortağı … adının yazılı olduğunu, karşılıksız çıkan 95.000,00 TL’lik çek ile ilgili davalı şirket maillerinde … Hayvancılığa ait çekin karşılıksız çıkması nedeniyle arkasının yazıldığı, ancak bu çekin 15 Kasım vadeli çek ile değiştirmek istediklerini bu hususun davacı şirket tarafından kabul edildiğinin mail yazışmaları ile tespit edildiğini, bu durumda davalı şirketin bu çekten haberdar olduğunu, davalı şirketin bildirdiği borç yoktur yazısının dosya kapsamında bulunmadığını, kök rapordaki tespitlerinde bir değişiklik olmayacağını, davacı şirketin, davalı acenteden 12.10.2016 icra takip tarihi itibariyle 128.920,52.- TL asıl alacağa 2.932,94 TL işlemiş faiz ve 441,57 TL icra masrafı dahil = 131.995,03.- TL toplam alacak olacağını, bu alacağa %20 İcra inkar tazminatı ile ilgili kararın mahkemeye ait olacağının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı defterlerinin incelenmesinden sonra, davalı defterlerinin incelenmesi için Ankara’da bulunan adresinde bir mali müşavir bilirkişi eşliğinde inceleme ile rapor düzenlenmesine karar verilmiş, bilirkişi …’in 06/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının … müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla 128.920,52TL icra takibinde bulunduğunu, davalı şirket …. yevmiye numarası ile sözleşmesi olduğunu, davalının …. yevmiye numarasıyla acentelik sözleşmesini feshedilmiş olduğunu, davalının, yapılan incelemesinde 418.071,81.-TL alacağı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tarafların itirazları ile davacı ve davalı defterleri arasındaki çelişki de gözönünde bulundurularak mahkememizce bu çelişkinin giderilmesi amacıyla yeniden heyet oluşturulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği anlaşılmış, öncelikle tarafların ticari defter ve kayıtlarını karşılaştırmalı inceleyen mali müşavir bilirkişi …’dan rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin 23/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından dava dosyasına sunulan excell tablolarının incelenmesi neticesinde davacının davalı şirkete 101,82 TL bakiye borcunun bulunduğunun kayıtlı olduğunu, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarına ilişkin belgelerin incelenmesi neticesinde davalının davacıya 2.586,10 TL bakiye alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğunu, davalı şirket ticari defter kayıtlarının usulüne uygun düzenlenmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam ve eksiksiz yansıtmadığı bu nedenle taraf ticari defter kayıtlarındaki farklılığın davalı kayıtlarının incelenmesi neticesinde tespitinin mümkün olmadığını, davalı acentenin sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirmediği sigorta hizmeti alan 3.kişilerden tahsil edilen bedelleri davacı şirkete teslim edilmediğine dair herhangi bir tespit yapılamadığını, davacı tarafından takip tarihi itibariyle 128.920,52 TL Asıl alacak talebinde bulunulduğunu, dava dosyasına sunulan excell tablolarından bakiye tutarın mahsup yapılarak (Acente hesaplarına ilişkin işlemlerin kayda alındığı hesapların netleştirilmesi ile kapatılmıştır.) bakiye tutarın kapatıldığını, davacının itirazları doğrultusunda bakiye alacak tutara ilişkin kaydın dayanağı belgelerin dava dosyasına sunulması durumunda tekrar inceleme yapılabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi …ın raporu kapsamına göre davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun düzenlenmediğinin, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam ve eksiksiz yansıtmadığının, bu nedenle taraf ticari defter kayıtlarındaki çelişkinin tespitinin mümkün olmadığının belirlenmesine göre, bu hususun mahkememizce değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 30/10/2008 tarihli …. yevmiye numaralı Acentelik Sözleşmesinin 33.maddesi kapsamında “taraflar arasındaki ihtilaflarda şirket (….Sigorta AŞ) defter ve kayıtları esas olup, taraflar, aralarındaki alacaklılık ve borçluluk münasebetlerinin tayininde HUMK 287.maddesine göre şirket defter ve kayıtlarından başka delil kabul olunmayacağını şimdiden kabul ederler” hükmünün düzenlendiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlediği sözleşmede davacının ticari defter ve kayıtlarının esas alınacağının kararlaştırılmış olduğu açıkça anlaşılmış, esasen davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının mevcut hali ile usulüne uygun düzenlenmediği de bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi …’ın da yer aldığı, …dan oluşan bilirkişiler kurulundan uyuşmazlık konuları ile ilgili rapor alınmış, bilirkişiler kurulunun 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından dava dosyasına sunulan excel tablolarının incelenmesi neticesinde davacının davalı şirkete 101,82 TL bakiye borcunun bulunduğunun kayıtlı olduğunu, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarına ilişkin belgelerin incelenmesi neticesinde davalının davacıya 2.586,10 TL bakiye alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğunu, davalı şirket ticari defer kayıtlarının usulüne uygun düzenlenmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam ve eksiksiz yansıtmadığı bu nedenle taraf ticari defter kayıtlarındaki farklılığın davalı kayıtlarının incelenmesi neticesinde tespitinin mümkün olmadığını, davalı acentenin sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirmediği sigorta hizmeti alan 3.kişilerden tahsil edilen bedelleri davacı şirkete teslim edilmediğine dair herhangi bir tespit yapılamadığını, davacı tarafından dava dosyasına bu hususta herhangi bir belge sunulmadığını, davacı tarafından takip tarihi itibariyle 128.920,52 TL asıl alacak talebinde bulunulduğunu, ancak dava dosyasına sunulan excel tablolarında bakiye tutarın mahsup yapılarak (Acente hesaplarına ilişkin işlemlerin kayda alındığı hesapların netleştirilmesi ile kapatılmıştır) bakiye tutarın kapatıldığını, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı bulunduğuna dair tespit yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi heyet raporuna itiraz ederek feshedilen bir acentelik sözleşmesinden kaynaklı olarak acentenin borcu var ise ve bakiye borcu acente tarafından defaten ödenerek kapatılmaz ise; bu süreçte yasal işlemler başlatılana kadar acentenin bakiye borcunun idari takip hesabına, icra takibi başlatılması akabinde de kanuni takip hesaplarına aktarıldığını, bunun sonucu olarak cari hesapta borç olarak görünen tutar takip hesaplarına aktarıldığından, muhasebe kuralları gereğince cari hesapta acente adına alacak kaydı yapılarak idari takip ve kanuni takip hesaplarına borç kaydı yapıldığını, sonuç olarak ortada mahsup olmadığını, takip hesabına virman işleminin bulunduğunu, davalının borcunun bu hesaplardan takip edildiğini açıklayarak bilirkişilerin bu hususa dikkate etmediğini bildirdiği anlaşılmış, davacı vekilinin itirazları karşılanarak bilirkişiler kurulundan yeniden rapor düzenlemesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 13/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davacı … Sigorta A.Ş vekili tarafından takipte … Sigorta Ara.Hiz.Ltd.Şti aleyhine 12.10.2016 tarihi itibariyle 128.920,52 TL asıl alacak, 3.189,46 TL işlemiş faiz, 141,57 TL İhtar masrafı alacağı, 3,50 TL İşlemiş faiz olmak üzere 132.255,05 TL tutarında toplam alacak talebinde bulunulduğunu, davacı sigorta şirketi cari hesap ekstresinin davacı vekilinin beyanları doğrultusunda incelenmesi neticesinde, talimat mahkemesi aracılığı ile dava dosyasına sunulan, davacı sigorta şirketi ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda tespit edilen bakiye tutar gözönünde bulundurulması neticesinde; davacının davalıdan 128.632,28 TL asıl alacak, 2.960,30 TL işlemiş faiz, 141,57 TL ihtarname masrafı olmak üzere takip tarihi itibariyle; toplam alacak tutarı 131.734,15 TL olarak hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin davacı şirket tarafından feshedildiği, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalı acenteden 128.632,28 TL asıl alacak, 2.960,30 TL işlemiş faiz, 141,57 TL ihtarname masrafı olmak üzere takip tarihi itibariyle; toplam 131.734,15 TL alacaklı bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin 33.maddesi kapsamında “taraflar arasındaki ihtilaflarda şirket (… Sigorta AŞ) defter ve kayıtları esas olup, taraflar, aralarındaki alacaklılık ve borçluluk münasebetlerinin tayininde HUMK 287.maddesine göre şirket defter ve kayıtlarından başka delil kabul olunmayacağını şimdiden kabul ederler” hükmünün düzenlendiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlediği sözleşmede davacının ticari defter ve kayıtlarının esas alınacağının kararlaştırılmış olduğu açıkça anlaşılmış, davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun düzenlenmediği, davalının ödeme savunması bulunmadığı gibi davacının kendisine borcu yoktur yazısı verdiğini ileri sürdüğü ancak bunu usulünce ispatlayamadığı, yine 95.000,00 TL bedelli çekle ilgili savunmalarını da dosya kapsamında toplanan delillere göre ispatlayamadığı tespit edilmekle; davacı ticari defter ve kayıtları kapsamı esas alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara … Müd.’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin;
128.632,28 TL asıl alacak,
2.960,30 TL işlemiş faiz,
141,57 TL masraf olmak üzere
Toplam 131.734,15 TL alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (128.632,28 TL) takip tarihinden geçerli değişen oranlarda %10,50 avans faizi yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (131.734,15 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 8.998,76 TL harçtan peşin alınan 2.258,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.740,17 TL. harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 16.464,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 3.637,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 3.622,87 TL’si ile 29,20 TL başvurma, 2.258,59 TL peşin harç toplamı 5.910,66 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 520,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzlerine. karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..03/03/2022