Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/917 E. 2021/485 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/917
KARAR NO : 2021/485
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2016/917
KARAR NO : 2021/485

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KAR. YAZ. TAR. : 08/07/2021

Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılan dosyanın yapılan incelenmesi sonucunda:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Ankara Ticarî Şubesi ile dava dışı “… İnş. Taahhüt Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti” arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine davalıların müteselsil kefil olarak imza koyduklarını; Ankara….Noterliğinin 05/01/2016 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hesabın kat edildiğini; borcun ödenmediğini ve … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından takibe geçildiğini, borçluların takibe itiraz ettiklerini; bu sebeple, borçlulardan …’ın sadece gayrinakti alacağın GKS limiti olan 800.000,00 TL’ye kadar olan kısmı için, borçlu …’in gayrinakti alacağın GKS limiti olan 400.000,00 Euro’ya kadar olan kısmı için, diğer borçluların, borcun tamamı için takibin devamına ve itirazın iptaline karar verilerek, nakit alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalılar … Şirketi ve … vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; kefaletin geçerli olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, faiz oranının fahiş olduğunu; bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve … vekili, yanıt dilekçesinde öz olarak; müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, sözleşmelerde tek bir yerde imzasının olduğunu, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, yanıt dilekçesinde; genel kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını; davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
1-Genel kredi sözleşmesi,
2-İhtarname,
3-Banka kayıtları,
4-… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
5-Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 14/02/2018 tarihli kriminal raporu,
6-Bilirkişi raporları,
7-Tüm dosya münderecatı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava; genel kredi sözleşmelerinden doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptaline ilişkindir. (İİK m.67)
… Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından; davalı borçlu ve arkadaşları hakkında, 16/05/2016 tarihi itibariyle genel kredi sözleşmeleri, ihtarname ve hesap özetinden kaynaklanan alacağından dolayı:
900.697,38 TL asıl alacak
330.666,98 TL işlemiş faiz
16.533,35 TL BSMV
+ 1.511,60 TL ihtarname
1.249.409,31 TL (Kefil Barsal Güvenatam borcun 800.000 TL’sinden sorumludur; Kefil … borcun 400.000 EURO’sundan sorumludur) ile borçluya verilen 103 adet çek yaprağı bedeli 113.600,00 TL’nin depo edilmesi ile … Elektrik Dağıtım AŞ’ye verilen 12.000,00 TL, … Elektrik Dağıtım AŞ’ye verilen 40.000,00 TL, … Elektrik Dağıtım AŞ’ye verilen 50.000,00 TL, … Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğü Malzeme Yönetim ve Satınalma Dairesi Başkanlığı’na verilen 290.000 EURO ve … Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğü Malzeme Yönetim ve Satınalma Dairesi Başkanlığı’na verilen 78.396,61 EURO olmak üzere toplam 1.387.543,33 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi istemiyle takip yapıldığı; borçluların borca itiraz ettiği ve takibin durduğu; 01/12/2016 tarihi itibariyle açılan mezkûr itirazın iptali davasının süresinde olduğu, görülmektedir.
Davacı Banka ile dava dışı borçlu “… İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti.” arasında:
04/09/2012 tarihli 5.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … Yapı İnş. Ltd. Şirketi ve …’nin müteselsil kefil oldukları,
04/09/2012 tarihli 1.500.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … Yapı İnş. Ltd. Şirketi ve …’nin müteselsil kefil olduğu,

30/07/2007 tarihli 400.000,00 EURO tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … Yapı İnş. Ltd. Şirketi, … ve …’nin müteselsil kefil oldukları,
02/05/2006 tarihli 800.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … ve …’ın müteselsil kefil oldukları,
06/08/2012 tarihli 7.500.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, …’in müteselsil kefil olduğu,
21/06/2012 tarihli 3.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, …’in müteselsil kefil olduğu,
28/03/2012 tarihli 500.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … Yapı İnş. Ltd. Şirketi, …’nin müteselsil kefil olduğu,

28/03/2012 tarihli 600.000,00 EURO tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … Yapı İnş. Ltd. Şirketi, … ve …’in müteselsil kefil olduğu,
12/04/2013 tarihli 750.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye, … Yapı İnş. Ltd. Şirketi ve … müteselsil kefil olduğu,
Bilirkişinin tespitinden anlaşılmıştır.
Sözleşmelerdeki imzalara göre: …’nin 400.000 EURO; …’nin (5.000.000+1.500.000+500.000+750.000=)7.750.000 TL ve (400.000+600.000=) 1.000.000 EURO; … Yapı İnş. Ltd. Şti’nin (5.000.000 + 1.500.000 + 500.000+750.000 =) 7.750.000 TL ve (400.000+600.000=)1.000.000 EURO; …’ın 800.000 TL ve …’in (800.000+7.500.000+3.000.000=)11.300.000 TL ve 600.000 EURO limitlerle müteselsil kefil oldukları izlenmiştir.
Davalı … vekili imza inkarında bulunmuş ise de Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 14/02/2018 tarihli “…söz konusu imzaların … eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır” tespiti nedeniyle itiraz yerinde görülmemiş, davalının imzası bulunan sözleşmeden dolayı müteselsil kefil olarak sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
İhtilâf, borç bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı ile tazminat isteminin haklı olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Davacı Banka tarafından Ankara … Noterliğinin 05/01/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 900.697,38 TL nakdi alacağın ödenmesi, 215.600,00 TL ve 368.396,61 EURO gayrinakdi riskin depo edilmesi için (24) saat süre verildiği; dava dışı asıl borçlu şirket ile kefillerden … Yapı İnşaat Ticaret San. Ltd. Şti, … ve …’e 06/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, bunlar yönünden 08/01/2016 tarihinde temerrütün oluştuğu; … ile …’ye tebligat yapılamadığından takip tarihinde (16/05/2016) temerrütün oluştuğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin, hesap kat ihtarı iade gelen iki kefil yönünden kimi sözleşme maddelerine dayanılarak temerrüt tarihinin saptanmasını istemiş ise de davalı kefiller … ve … yönünden; tebligatın yapılması ‘kefalet akdi’ yönünden zorunlu olup, usule uygun tebligat bulunmadığından ve sözleşme maddelerine atıfla usulsüz tebliğ geçerli olamayacağından, bunlar hakkındaki temerrüt takiple başlayacaktır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa onlar yönünden bağlayıcı olan sözleşme hükümleri uygulanacaktır. 04/09/2012 ve 12/04/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin 22’nci maddesinde: “Müşteri, muaccel olan veya muaccel sayılan kredi borcuna temerrüt faizi uygulanacağını, temerrüt faizinin ise sözleşmede farklı bir oran belirtilmediği sürece kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan ‘bankanın TCMB’na uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına bu oranın yüzde yüzünün ilavesiyle bulunacak oran’ üzerinden hesaplanacak oran olduğunu; …. kabul ve taahhüt eder” denilmektedir. Bilirkişi TCMB’na bildirilen orana göre %50×2=%100 olduğunu, dava konusu krediye uygulanan akdi faiz oranı baz alındığında %13,80×2=%27,60 oranı olduğunu tespit etmiştir. Dosya kapsamından, davacı bankanın aynı nitelikteki kredilere fiilen uygulanan oranı sunmadığı görülmüş, eldeki davanın konusu olan krediler de bir örnek olacağından bunlara uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faizinin yıllık %27,60 olacağı Mahkeme heyetimizce benimsenmiştir. Hesaplama bu tutarlar üzerinden yapılacaktır.
Davacı banka vekili, genel kredi sözleşmesinin 29. ve 43. maddeleri gereğince kefillerin, kefalet tarihinden sonraki borçlarla birlikte önceki kredileri de kapsayacağına dair açık ve yazılı beyanları gereğince borcun tamamından sorumlu olacaklarına dair hükme ve el yazısı ile yazılmış “evet” ibaresine dayanarak kefillerin sorumluluklarının belirlenmesi gerektiğini iddia etmiştir. 29’uncu maddede; “İşbu genel kredi sözleşmesi müşterinin halen kapatılmamış hesaplarla ilgili bulunan kredi sözleşmeleri ile bir bütünlük oluşturmaktadır. İşbu sözleşmenin imzalanması, eski borçların ertelendiği ve yenilendiği anlamına gelmez, teminatlarda herhangi bir azalma veya değişiklik yaratmaz” şeklinde iken 43’üncü madde de; “İşbu genel kredi sözleşmesi müşterinin daha önce bankaya vermiş bulunduğu genel ve/veya özel nitelikli tüm taahhütnameler ile müşteri ile banka arasında akdedilmiş bulunan tüm kredi sözleşmelerinin eki ve ayrılmaz bir cüzüdür” denilmiştir. Kefalete ilişkin belgelerde ise “kefalet tarihinden sonraki borçlarla birlikte önceki kredileri de kapsayacak mı? (kendi el yazısı ile) sorusu sorulmuş, el yazısı ile “evet” yanıtı yazılmıştır. Davacı banka vekili bu “evet” yanıtı nedeniyle kefillerin önceki kredilerden de sorumlu olduklarını iddia etmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki; kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır (BK m.583, f.1). Kefilin vermiş olduğu “evet” yanıtında, hangi kredi için “evet” denildiği belirli değildir. Kefil, açık bir şekilde miktarı belirtilmiş (azami tutarı) bir krediden dolayı sorumluluk yüklenmedikçe, salt “evet” beyanı nedeniyle önceki kredilerden dolayı sorumlu tutulamaz. Bu husus yasanın buyruğudur. Bu sebeple, davacı banka vekilinin iddiası yerinde görülmemiştir.
Yine davalı vekilinin, sözleşmenin 45’inci maddesinin, faizin tek taraflı olarak belirlenmesinin genel işlem şartı mahiyetinde olduğuna ilişkin savı gerek sözleşme hükümleri gerekse ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirleneceğinden (TTK m.8,f.1) yerinde görülmemiştir. 02/05/2006 tarihli sözleşme mülga 818 sayılı TBK döneminde düzenlenmiş, kefaletlerde usulsüzlük saptanmamıştır.
Taraf vekillerinin iradesi tutanağa yansıtılmış, tüm deliler toplanmış ve teknik inceleme gerektirmesi sebebiyle bilirkişi görüşü alınmıştır. Bilirkişi…’in 06/09/2018 tarihli kök raporu eksik belgelerin teminine ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelere göre yeniden inceleme yaptırılmıştır. Adı geçen bilirkişinin 30/01/2019 tarihli ek raporu tarafların itirazlarına uğramıştır. Bilirkişi 29/04/2019 tarihli ek raporunda; taksitli ticarî kredinin 25/11/2014 tarihinde 1.257.180,00 TL tutar üzerinden kullandırıldığını, en son sözleşmenin 12/04/2013 tarihli 750.000,00 TL tutarlı olduğunu ve sözleşmenin limitinin bu tutarı karşılamaması nedeniyle 12/04/2013 tarihli sözleşme ile 04/09/2012 tarihli 5.000.000,00 TL ve 1.500.000,00 TL limitli sözleşmeler kapsamında kredinin kullandırıldığını; sözü edilen sözleşmelerde … Yapı İnş. Mad. Enr. San. Tic. Ltd. Şirketi ile …’nin kefaletinin ve sorumluluklarının bulunduğunu; 06/04/201 tarihinde verilen 78.396,61 EURO ve 09/06/2011 tarihinde verilen 290.000 EURO tutarındaki teminat mektuplarının 30/07/2007 tarihli 400.000 EURO ve 600.000 EURO tutarlı genel kredi sözleşmelerine istinaden kullandırıldığını, bu tutarların depo talebinden … Yapı Enerji Şirketi, …, … ve …’in sorumlu olduğunu; 21/06/2010 tarihinde verilen 12.000 TL, 19/07/2011 tarihinde verilen 40.000 TL ve 30/01/2012 tarihinde verilen 50.000 TL tutarlı teminat mektuplarının 02/05/2016 tarihli 800.000 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığını, depo talebinden … ve …’ın sorumlu olduklarını; 04/09/2012 tarihli sözleşmenin 23’üncü maddesinde çek yaprağı sorumluluk tutarının depo edilmesinden müteselsil kefillerin sorumlu olduklarına ilişkin açık hüküm bulunduğunu, rapor etmiştir. Bu ek raporda teknik itiraz görmüştür. Taraf vekillerinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması talepleri nedeniyle bilirkişi Sn. Ahmet Kurt’tan rapor alınmasına karar verilmiştir. Sn. Ahmet Kurt’un 11/08/2020 tarihli kök raporu eksikliğe – döviz kurları listesinin ibrazına- ilişkindir. Sn. Kurt’un 11/08/2020 tarihli ek raporu da hesap ekstrelerinin, çek bilgilerinin, teminat mektubu bilgilerinin, geri ödeme planının, takip ekstresinin, faiz ve döviz oranlarının bildirilmesi yönünde eksikliklere yöneliktir. Bilgi ve belgelerin sunulmasıyla bilirkişiden rapor alınmıştır.
İkinci bilirkişi, kredi kullandırılmadan önce akdedilen son sözleşmelerin; 04/09/2012 tarihli 1.500.000,00 TL, 04/09/2012 tarihli 5.000.000,00 TL ve 12/04/2013 tarihli 750.000,00 TL limitli olanlar olduğunu, saptamıştır. Bilirkişi Sn. ..’un tespitinden, kredinin kullandırıldığı tarih itibariyle toplam sözleşmelerin limiti 19.050.000,00 TL + 1.000.000,00 EURO tutarındadır. Kredi kullandırılmadan akdedilen son sözleşmeler az yukarıda yazılı olan sözleşmelerin limitleri düşüldüğünde (1.500.000+5.000.000+750.000=) 11.800.000 TL ve 1.000.000 EURO bulunacaktır. Dolayısıyla, bilirkişinin de tespitinden; son akdedilen sözleşmeler olmadan da diğer önceki sözleşmeler kapsamında davaya konu taksitli kredinin kullandırılması için yeterli kredi sözleşmesi limiti var iken 04/09/2012 tarihli 1.500.000,00 TL, 04/09/2012 tarihli 5.000.000,00 TL ve 12/04/2013 tarihli 750.000,00 TL limitli sözleşmeler imzalanmıştır. Bu durumda, kredinin işbu üç sözleşme kapsamında kullandırıldığı kabul edilmelidir. Mahkememiz bu kanaattedir. Bu üç sözleşmede müteselsil kefiller ise … Yapı Ltd. Şti. İle …’dir. Diğer kefiller …, … ve …’ın sözü edilen üç sözleşmede imzası yoktur. Ön sorunlara ilişkin bu kabuller çerçevesinde ikinci bilirkişinin raporu değerlendirilecektir.
Tekrar etmek gerekirse Mahkememiz taksitli kredinin 04/09/2012 tarihli 1.500.000,00 TL, 04/09/2012 tarihli 5.000.000,00 TL ve 12/04/2013 tarihli 750.000,00 TL limitli sözleşmeler kapsamında kullandırıldığını, temerrüt faiz oranının yıllık %27,60 olduğunu kabul etmiştir. İşbu sözleşmelerde müteselsil kefiller … Yapı Ltd. Şti. ile …’dir. Diğer kefiller sorumlu olmayacaklardır.
Bilirkişinin bu seçeneklere göre yaptığı hesaplamada:
Taksitli kredi yönünden:
876.174,62 TL asıl alacak
86.653,62 TL işlemiş faiz
4.332,68 TL BSMV
967.160,43 TL alacak saptanmıştır. Bu hesap, dosyadaki bilgi ve belgelere uyumlu olup, Mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Asıl alacağa yıllık %27,60 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.

Teminat mektubu komisyonları yönünden:
İkinci bilirkişinin 03/02/2021 tarihli ek raporundan; 02/05/2006 tarihli 800.000,00 TL limitli ve 30/07/2007 tarihli 400.000,00 EURO limitli sözleşmeler kapsamında teminat mektuplarının kullanıldıkları; 02/05/2006 tarihli sözleşmede … ve …’ın, 30/07/2007 tarihli sözleşmede ise … Yapı Ltd. Şti., … ve …’nin müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, anlaşılmıştır. Teminat mektupları yönünden tüm davalılar için hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi, bankanın talebiyle bağlı kalarak teminat mektubu komisyonlarından kaynaklı borçların kat bakiyesini 2.462,16 TL olarak kabul etmiştir. Bu kabul çerçevesinde davalılar … Yapı Ltd. Şirketi, … ve … 08/01/2016 tarihinde temerrüte düştüklerinden,
2.498,07 TL asıl alacak
895,14 TL temerrüt faizi
44,76 TL BSMV
3.437,96 TL alacak saptanmıştır. Bu hesap, dosyadaki bilgi ve belgelere uyumlu olup, Mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Asıl alacağa yıllık %100 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.
Davalılar … ve … Rendi takip (16/05/2016) tarihinde temerrüte düştüklerinden,
2.462,16 TL asıl alacak
475,33 TL temerrüt faizi
23,77 TL BSMV
2.961,26 TL alacak saptanmıştır. Bu hesap, dosyadaki bilgi ve belgelere uyumlu olup, Mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Asıl alacağa yıllık %100 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.

Teminat mektubu yönünden:

Bilirkişinin 03/02/2021 tarihli ek raporundan; davaya konu teminat mektupları kullandırılmadan önce 02/06/2006 tarihli 800.000,00 TL limitli ve 30/07/2007 tarihli 400.000,00 EURO limitli sözleşmeler imzalanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki 600.000 EURO limitli sözleşmede tarih bulunmamaktadır. Tarihi bulunmayan sözleşmenin teminat mektuplarının kullandırıldığı tarihte mevcudiyeti kanıtlanamadığından dikkate alınmayacaktır. Bilirkişi de bu görüştedir. O hâlde, 02/05/2006 tarihli 800.000,00 TL limitli sözleşmede kefiller … ve … ile 30/07/2007 tarihli 400.000,00 EURO limitli sözleşmede kefiller … Yapı Ltd. Şti, … ve …’nin imzaları mevcuttur. Ancak bu sözleşmelerde gayrinakdi kredilerin depo edilmesine yönelik açık bir hüküm bulunmadığından, kefillerin sorumlulukları söz konusu olmayacaktır. Sonraki tarihli sözleşmelerde sorumluluğa ilişkin hüküm bulunması ulaşılan bu yargıya etkili değildir. Bu talep yönünden istemin reddi gerekmiştir.

Çekler yönünden:
Davacı bankanın sunduğu kayıtlara ve bilirkişinin 03/02/2021 tarihli ek raporundaki tespite göre; 1 adet çek yaprağının 38051-38075 seri nolu çek karnesine ait ve 08/05/2012 tarihinde verildiği, iş bu çek yaprağı verilmeden önce 02/05/2006 tarihli 800.000,00 TL limitli, 30/07/2007 tarihli 400.000 EURO limitli ve 28/03/20212 tarihli 500.000,00 TL limitli sözleşmeler akdedildiği, ancak bu sözleşmelerde kefillerin gayrinakdi çek taahhüt kredisinin depo edilmesinden dolayı sorumlu olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Sonraki tarihli sözleşmelerde sorumluluğa ilişkin hüküm bulunması ulaşılan bu yargıya etkili değildir. Bu talep yönünden istemin reddi gerekmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlık banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, nakdi alacak ‘likit’ olduğundan, davacının icra inkâr tazminatı talebi yerinde görülmüştür. Reddedilen kısım yönünden takip haksız olmakla birlikte kötü niyet saptanmadığından davalıların tazminat istemleri reddedilmelidir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Taksitli kredi yönünden:
1.1)Davanın kısmen kabulü ile,
Davalılar … Yapı İnş. Mad. Ener. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile …’nin … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının;

876.174,62 TL asıl alacak
86.653,62 TL işlemiş faiz
4.332,68 TL BSMV
967.160,43 TL alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına,
Asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık %27,60
oranda temerrüt faizi ve BSMV uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
1.2) Diğer davalılar hakkındaki davanın reddine,
2.-Teminat mektubu yönünden:

Davanın reddine,
3.-Çekler yönünden:

Davanın reddine,
4.-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 193.432,09 TL icra inkar tazminatının davalılar … Yapı İnş. Mad. Ener. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile …’den alınarak davacıya verilmesine,
5.-Davalıların, koşulları bulunmayan tazminat istemlerinin reddine,
6.- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, nakdi alacak yönünden alınması gereken, 66.066,73 TL karar ve ilâm harcı ile gayri nakdi alacak yönünden, alınması gereken 59,30 TL maktû karar ve ilâm harcı toplamı 66.126,03 TL harçtan, peşin alınan 38.785,51 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 27.340,52 TL harcın davalılar … Yapı İnş. Mad. Ener. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile …’den alınarak Hazineye irat kaydına,
7.-Davacı tarafça yapılan; 4,30 TL ilk dava, 810,50 TL tebligat ve posta gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti toplamı olan 2.614,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.024,10 TL’si ile 29,20 TL başvurma, 38.785,51 TL peşin harç toplamı 40.838,81 TL yargılama giderinin davalılar … Yapı İnş. Mad. Ener. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile …’den alınıp, davacıya verilmesine; arta kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
8.-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9.-Davalı … Yapı İnş. Mad. Ener. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 30,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre 6,78 TL’sinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, artan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
10.-Davalı … tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
11.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; nakdi alacak yönünden, davacı yararına hesaplanan 65.408,02 TL nispî vekâlet ücretinin davalılar … Yapı İnş. Mad. Ener. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile …’den alınarak, davacıya verilmesine,
12.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; nakdi alacak yönünden, davalılar …, … ve … yararına hesaplanan 76.529,33 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, anılan davalılara verilmesine,

13.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; gayri nakdi alacak yönünden, davalılar …, … ve … yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktû vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, adı geçen davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …, davalı …, … vekili Av. …’ın yüzüne karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 06/07/2021 tarihinde verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.