Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/871 E. 2021/680 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Esas No : 2016/811
Karar No : 2021/613
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2016/811
KARAR NO : 2021/613
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TAR. : 05/10/2021
KARAR YAZ. T.: 08/10/2021

Mahkememize tevzi edilen ve yukarıdaki sırasına kaydı yapılan dosyanın incelenmesi sonucunda:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin, sigortalısının işyerini su basması sonucu oluştuğunu iddia ettiği zarar nedeniyle icra takibi yaptığını; müvekkili idarenin kusurunun bulunmadığını; tazminat miktarının yüksek olduğunu; bu nedenle, Ankara … Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde kısaca; … … Türkiye Şubesi’nin, müvekkili şirket nezdinde 403/9953653 numaralı “Montaj Bütün Riskler Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu; poliçe için teminatın müşterek sigorta şeklinde verildiğini ve müvekkili şirketin hasarın %50’sinden sorumlu olduğunu; sigortalının, atölyeye giren vagonların üzerine sinyalizasyon amaçlı ilave ekipmanları monte ederken, aynı zamanda vagonlar üzerinde bulunan bazı ekipmanları da sökerek modifikasyon yaparak tekrar montajını yaptığını; Macunköy Bölgesi EGO Tesisleri Aselsan Karşısı Yenimahalle/ANKARA adresindeki atölyede bulunan sistemlerin, 25.12.2013 tarihinde Anadolu Bulvarı, Mehmet Akif Ersoy Köprüsü’nün altından geçen ana iletim su borusu hattının patlaması sonucu proje kapsamında olan EGO’ya ait bakım atölyesinde meydana gelen su baskını neticesinde hasarlandıklarını; ekspertiz incelemesi sonucu 213.648,69 Euro tazminat bedeli belirlendiğini; olay başına %10 muafiyet tenzili sonrası %50 sorumluluktan dolayı 106.824,35 Euro ödeme yapıldığını; Ankara … Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından yapılan takibin kesinleştiğini; hasarın ana iletim su borusu hattının patlamasından meydana geldiğini ve davacının kendisine ait borunun patlamasından dolayı zarardan sorumlu olduğunu; bu nedenle, davanın reddine karar verilmesini, savunmuştur.
DELİLLER :
1-Montaj Bütün Riskler Sigorta Poliçesi, hasar dosyası,
2-Ödeme kaydı,
3-Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası
4-Bilirkişi raporu,
5-Emsal karar: Ankara …ATM’nin 05/10/2016 tarih, … K. sayılı kararının istinafı sonrası Ankara BAM
6-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava, davalı sigorta şirketinin, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminatın tahsili için başlattığı icra takibi nedeniyle, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından; davacı borçlu hakkında, 06/05/2015 tarihi itibariyle su boru hattının patlaması nedeniyle oluşan maddî zararın rücuen tazmini alacağından dolayı:
106.824,35 Euro asıl alacak
4.281,75 Euro %7 işlemiş faiz
111.106,10 Euro alacağın tahsili istemiyle ilâmsız icra takibine geçildiği; takibin yetkisizlikle Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına gönderildiği, ödeme emrine itiraz edilmemesi sebebiyle takibin kesinleşmiş olduğu, belirlenmiştir.
İşyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davalı ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili için icra takibi yapmış ve takip kesinleşmiştir. Davalı …, davacı sigorta şirketine borçlu olmadığının tespitini istemektedir.
Genel olarak; sigortacı tarafından açılan rücuan tazminat davalarında davalının kusurunun ve zararın ispatı TMK’nın 6. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşer. Sigortacı sigortalıya ödediği tazminat nisbetinde sigortalının yerine geçer ve onun kanuni halefî olur (22.03.1994 gün ve 9 sayılı İBK). Ancak, sigortacının sigortalısına sadece gördüğü gerçek zarar miktarı bakımından halef olması mümkündür. Gerçek zarar dışında kalan ve sigortacı tarafından sigortalıya ödenen miktara ilişkin rücu davası açılamaz. Ayrıca sigorta rücu davalarında davalı durumunda olan zarar sorumlusu, zararın oluşmasında kusurlu olmadığı veya sigorta ettirenin de müterafik kusuru olduğu savunmasında bulunabilir.
İhtilâf, davacının hasar tazminatından sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise hangi oranda sorumlu olduğu, noktasına ilişkindir.
Taraf vekillerinin iradeleri zapta yansıtılmış; tüm deliller toplanmıştır.
Toplanan delillerden dava dışı … … S.p.a Türkiye Şubesinin Ankara Metrosu’nun mekanik işlerini yürütmekte olduğunu, EGO tarafından tahsis edilen yere sigortalının emtialarını koyduğu iş yerinin montaj bütün riskler sigorta poliçesi ile davalı ve dava dışı … Sigorta Anonim Şirketine sigortalandığı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe gereğince sorumluluğunun % 50 oranında olduğu , 25/12/2013 tarihinde davalıya ait ana su iletim borusunun patlaması sonucunda depoda bulunan emtiaların zarar gördüğü, ekspertiz raporuna göre davalının 106.824 Euro tazminatı 09/10/2014 tarihinde dava dışı sigortalıya ödediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra, kusur durumunun ve zarar miktarının tespiti için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilerek bilirkişi kurulundan 10/07/2018 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişiler raporlarında davalı …’nin zarardan kusursuz olarak sorumlu olduğunu, sigorta ettirenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ekspertiz raporu ile poliçede yer alan müşterek sigorta ve muafiyetin göz önünde bulundurularak sigortalıya ödeme yapıldığını, saptamışlardır. Ödeme miktarı 106.824,35 Euro’dur. Bu tutar 09/10/2014 tarihinde dava dışı sigortalıya ödenmiştir.
Davaya konu poliçede teminat müşterek sigorta şeklinde verilmiştir. … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş.’den her biri hasarın %50’sinden sorumludur. … Sigorta A.Ş. lider, … Sigorta A.Ş. Co-Lider’dir. Hasarın %50’sinden sorumlu olduğu savıyla … Sigorta A.Ş. tarafından … Genel Müdürlüğü aleyhine açılan rücu tazminatı davasında; Ankara …ATM’nin 05/10/2016 tarih, … K. sayılı kararıyla, davalı …’nin hazsarın %50’sinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; bu kararın istinafında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. HD’nin … K. sayılı kararında, “sigortalının depolama alanının yol kotundan aşağıda bulunması nedeniyle %20 oranında müterafik kusurlu olduğu” gerekçesiyle istinaf istemini kabul ederek, mahalli mahkeme kararını kaldırmış ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkememiz bu davayı bekletici mesele yapmıştır. Bu kararın da temyizi üzerine Yargıtay 17.HD’nin 03/12/2019 tarih, …. K. sayılı kararında; “…2-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki dosyada Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince her ne kadar; dava dışı sigortalının depolama alanının yol kotundan aşağıda bulunması nedeniyle %20 oranında müterafik kusurlu olduğu istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince, sigortalının yol kotundan aşağıda olmasına rağmen önlem almayarak depolama alanını kullanmak suretiyle zararın artmasında kusurlu davranışı bulunduğundan müterafik kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; dosyaya celp edilen … Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 11.02.2014 tarihli ve Ankara Büyük Şehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının davaya konu su baskınına ilişkin 27/12/2013 tarihli “Diğer Hizmetler Raporu” na göre, Anadolu Bulvarı Mehmet Akif Ersoy Köprüsünün altından geçen şehir şebekesine ait ana iletim boru hattında bilinmeyen bir nedenle meydana gelen sızıntı neticesinde yoğun bir su akımının cadde boyunca ilerlediği, kazanın meydana geldiği alanda bir çok işyerleri depo ve otopark alanlarının bulunduğu, EGO Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı Ankara Büyükşehir Belediyesi metro işinin yüklenicisi sigortalıya tahsis edilen Ankara Metrosu Bakım İşletme Şefliği atölyeleri ile birlikte, muhtelif işyerleri, işyerlerine ait depolar, otopark ve konut alanları ile özel kişilere ait araçların zarar gördüğü, … Barajlar ve Ana İsale Hatları Dairesi Başkanlığının 27.11.2015 tarihli yazısında ise; kazanın, Macunköy Bölgesi EGO Tesisleri Aselsan karşısında yer alan binanın altından geçen … Genel Müdürlüğüne ait ana su iletim borusunun patlaması sonucunda etrafa basınçlı olarak ve hızla yayılan suyun Atölye binası önündeki yoldan akarak atölye içine dolması ve 40-50 cm yükselmesi nedeniyle meydana geldiğinin belirtildiği, dosyada aldırılan Bilirkişi Heyet raporlarında da, zararın su borusu hatının gece yarısı patlaması nedeniyle bölgenin tamamen sular altında kalması dolayısıyla, önceden bilinmeyen ve harici bir etki sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği anlaşıldığından, somut olayın anlatılan özellikleri göz önüne alındığında, dava dışı sigortalının malzemelerinin bulunduğu deponun yol katından aşağıda bulunması müterafık kusur olarak kabul edilerek, hükmolunan tazminattan indirim yapılmak suretiyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve Bölge Adliye Mahkemesi Daire kararı bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay Dairesinin bu tespit ve kabulü Mahkememizce benimsenmiştir. Kaldı ki karara konu davada verilen karar, eldeki dosya için de kuvvetli delil mahiyetindedir. Sonuç olarak, eldeki davada da davacı … tarafından ileri sürülen kusura ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. Davalı sigorta şirketinin, hasar tutarı olan 106.824,35 Euro’nun 09/10/2014 ödeme tarihinden itibaren faizi ile talebinde haklılık bulunduğu saptanmıştır. 106.824,35 Euro için 09/10/2014 tarihinden başlayan %7 Faiz Oranı ile hesaplamada faiz tutarı 4.281,75 Euro olup takiple uyumludur. Bu sebeple, kanıtlanmayan davanın reddine karar verilmelidir.
Mahkememizce icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yolundaki tedbir kararının uygulanması sonucu davalı alacaklının alacağına kavuşması geciktirildiğinden İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular göz önüne alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşecektir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Mahkemenin takdirine göre;
1.-Davanın reddine,
2.-İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca, dava değeri olan 111.106,10 Euro üzerinden %20’si olarak hesaplanan 22.221,22 Euro karşılığı (22.221,22 Eurox3.0190=) 67.085,86 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilâm harcından peşin alınan 6.436,14 TL harçtan indirilerek artan 6.376,84 TL harcın, karar kesinleştiğinde istemi ve başvurusu hâlinde davacıya iadesine,
4.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5.-Davalı tarafından yapılan 12,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 34.831,46 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili Av. …ın yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.