Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/521 E. 2021/269 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/521
KARAR NO : 2021/269
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2016/521
KARAR NO : 2021/269

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2016

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KAR. YAZ. TAR. : 29/04/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/338 E. sayılı dava dosyasının birlikte yapılan incelemesi sonunda:
DAVA:
Asıl davada:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12/07/2013 tarihli “Yapım İşine Ait Alt Yüklenici Sözleşmesi” imzalandığını; davacının ediminin önemli bir bölümünü yaptığını, bir bölümünü ise kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle yapamadığını; bir kısım yerde kamulaştırma yapılmadığını; davalının istemi ile personel ve makine bulundurulduğunu, zarar ve kâr kaybının oluştuğunu; kamulaştırılması yapılması gereken alan dışındaki işlerin bitirildiğini, davacının imalat alacağının 743.879,90 TL olduğunu; 2 nolu hakkediş sonrasında yapılan imalat için 143.385,56 TL alacak bulunduğunu; sözleşmenin 7/6 maddesine göre makinelerin dönüş nakliyelerinin davalıya ait olduğunu; 7 adet iş makinesi ile 10 adet ticarî aracın nakliye ve mazot gideri için 54.019,20 TL alacak bulunduğunu; iş yerinde bekletilen iş makineleri ile personel için giderlerin karşılanması gerektiğini, bu alacak kaleminin 846.711,52 TL olduğunu; kâr kaybının 905.357,38 TL olmak üzere toplam 2.767.495,80 TL alacak bulunduğunu, belirterek; bu sebeple şimdilik;
Ticarî defterlerdeki carî hesap alacağı için 143.385,56 TL,
Davacıya ödenmesi gerekirken ödenmeyen, hak edilen iş tutarı için 100.000,00 TL,
5,5 aylık iş makinesi kiralama ve personel gideri için 50.000,00 TL,
Araçların nakliyesi için mazot gideri olan 50.000,00 TL,
5,5 aylık davalının sebebiyet verdiği kâr kaybı için 356.614,44 TL,
Olmak üzere toplam, 700.000,00 TL alacağın 31/12/2103 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 08/03/2021 tarihli ‘ıslah’ dilekçesinde, 100.000,00 TL olarak istenen hakediş alacağını 320.233,65 TL artırarak bu kalem için toplam 420.233,65 TL’nin 31/12/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve ıslah etmiştir.

Bileşen davada:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin KGM’den yapımı üstlenilen Erdemli-Silifke-Taşucu 13. Bl. Hd. Yolunun Km:125+050-158+780 arasındaki “Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üst Yapı (BSK), Tünel İşleri, Tünel Elektromekanik İşleri ve Trafik Güvenliği (Yatay ve Düşey İşaretleme, Oto Korkuluk)” işlerinden, davalı şirket tarafından 12/07/2013 tarihli alt yüklenici sözleşmesi ile yüklenilen Km:133+000-135+500 arasında patlatmalı kazı yapılması, kazı malzemesinin dolguya ve dolgu fazlasının depo alanına nakli işlerinden dolayı müvekkili şirketin faturalandırılmış motorin bedelinden dolayı 419.254,00 TL, faturalandırılmamış malzeme (patlayıcı vs) bedelinden dolayı 36.724,68 TL, davalı şirket adına müvekkili şirket tarafından SGK’ya ödenen idarî para cezasından dolayı 6.128,00 TL ve davalı şirket tarafından eksik bırakılan işlerin nam ve hesabına …’a yaptırılması nedeniyle yapılan 338.791,92 TL olmak üzere toplam 800.898,68 TL alacağın Ankara…. Noterliğinin 08/12/2014 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Asıl davada:
Davalı süresi içinde yanıt dilekçesi sunmamıştır.

Bileşen davada:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı- birleşen dosyada davacı yan arasında 12/7/2013 tarihindeki, ‘‘Yapım İşine Ait Alt Yüklenici Sözleşmesi” imzalanmış olduğunu ve sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından “Erdemli – Silifke – Taşucu – 13. Bl. Hd. Yolunun Km: 125+ 050 + 158+ 780 arasındaki ‘Toprak İşleri. Sanat Yapıları Üstyapı (BSK), Tünel İşleri, Tünel Elektromekanik İşleri ve Trafik Güvenliği (Yatay ve Düşey İşaretleme, Otokorkuluk) İşleri (İkmal)” başlığı altında ifadelendirilmiş olarak “Km 133 + 000+ 135 + 500 arasında patlatmalı kazı yapılması, kazı malzemesinin dolguya ve dolgu fazlasının depo alanına naklinin yapılması (ortalama taşıma mesafesi 1000 metredir)” işinin üstlenildiğini ve işin miktarının “300.000 m³” olarak kararlaştırıldığını; müvekkili şirketin kendi yönünden işi yapmaya başladığını ve bu kapsamda üstlendiği işlerin önemli bir bölümünü usulünce tamamladığını, işin bir bölümünün ise müvekkili şirketten kaynaklanmayan sebeplerle yapılamadığını, bunun sorumlusunun davalı- birleşen dosyada davacı taraf olduğunu; işin yapılamamasının nedeninin kamulaştırma olduğu ve bunun sorumlusunun ise karşı taraf olduğunu; davalı şirketin eksiklik olduğunu iddia etmesine rağmen; Ankara …Noterliği’nin 08.12.2014 tarih … yevmiyesi kayıtlı ihtarnamesinde tarafınının eksik bıraktığı iddia edilen işlerle ilgili olarak; “.. İş bu ihtarnamenin sözleşme konusu eksik işler bedeli 589.679 TL’yi müvekkil şirketin …. Nolu hesabına yatırılmasını.. ” yönelik ihtarda bulunduğunu, söz konusu ihtarnamede makul süre verilmediğini; Davalı- birleşen dosyada davacının faturalandırılmamış olan motorin ve malzeme bedellerinin yönelik taleplerinin reddine karar verilmesinin gerektiğini; ticarî defterlere yansıyan faturalandırılmış mazot ve patlayıcı giderlerinin evveliyatında müvekkili şirketten tahsil edildiğini; davalı- birleşen dosyada davacının ödemiş olduğu 6.128,00 TL idarî para cezasının müvekkili şirketten tahsil edilmesine yönelik taleplerin reddine karar verilmesinin gerektiğini, bu kişilerin müvekkili şirketin personeli olmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, istemiştir.

DELİLLER :
1-Taraflar arasındaki 12/07/2013 tarihli “Yapım İşine Ait Alt Yüklenici Sözleşmesi” ve ekleri,
2-İhtarnameler,
3-… Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası,
4-… Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası,
6-Davalı ile dava dışı … arasında imzalanan 30/03/2015 tarihli sözleşme ve ekleri,
7-16/07/2013 tarihli protokol, hakedişler,
8-Ankara …Noterliğinin 04/12/2014 tarih (…) yevmiye sayılı fesih ihtarı,
9-Bilirkişi raporları,
10-Kullanılan malzeme tutanakları,
11-Kullanılan motorin ile ilgili fatura ve tutanaklar,
12-Uzman görüşü,
13-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesi nedeniyle alacak istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında 12/07/2013 tarihli “Yapım İşine Ait Alt Yüklenici Sözleşmesi” imzalanmıştır. “… Müt. Müş. İnş. Taah. Nak. Haf. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.” alt taşeron, “… İnş. Taah. Tel. Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti.” yüklenicidir. Asıl davada davacı (alt taşeron); işlerin bir kısmının yerine getirildiğini, diğer kısmın yerine getirilmemesinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek carî hesap, bakiye imalat alacağı, bekleme nedeniyle iş makinesi ile personel gideri, nakliye için mazot gideri ve kâr kaybını istemiştir. Birleşen davada ise davacı (yüklenici), işlerin eksik bırakıldığını iddia ederek motorin bedeli, faturalandırılmamış malzeme (patlayıcı vs) bedeli, SGK’ya ödenen idarî para cezası ödemeleri ile eksik bırakılan işlerin nam ve hesabına yaptırılması nedeniyle yapılan harcamaları talep etmiştir.
Taraflarca imzalanan sözleşme onlar yönünden normatif bir alan meydana getirir ve imzalayanlar için ‘yasa’ gücündedir. Uyuşmazlık, sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenecektir.
12/07/2013 tarihli “Yapım İşine Ait Alt Yüklenici Sözleşmesi” hükümlerinden bir kısmı şöyledir: Sözleşmenin ‘İşin Konusu’ başlıklı 3’üncü maddesinde; işin konusu, Km 133+000-135+500 arasındaki patlatmalı kazı yapılması, kazı malzemesinin dolguya ve dolgu fazlasının depo alanına naklinin yapılması işi (ortalama taşıma mesafesi 1000 metredir) denildiği; m.3.1’de işin yaklaşık miktarının 300.000 m3 olduğu; m.4’de, patlatmalı kazı yapılması birim fiyatının 5,75 TL/m3 (Birim fiyata her türlü işçilik, makine, motorin ve patlayıcı madde dâhildir) olarak belirlendiği;’İşin Tarifi’ başlıklı m.4.1’de; “Kazı yapılacak alanın delinmesi, patlatılması, kazının yüklenilmesi, dolgu alanına nakli, malzemenin serilmesi, sıkıştırılması, dolgu fazlası malzemenin depo alanına nakli ve serilmesi işleri yapılması (Kazı için gerekli motorin, patlayıcı madde vs. ve gerekli makine ekipmanın temini taşerona aittir. Firma, işin yürütülmesi için motorin ve patlayıcı madde verecek, bedelleri taşeron hak edişinden kesilecektir) olarak saptandığı; ‘Ölçü’ başlıklı 6’ncı maddede: “İdarece ödemeye esas kabul edilen ölçülere göre metraj çalışması yapılacaktır. Taşeron ödemesi işveren hak ediş miktarlarından fazla olamaz. Her hak ediş öncesi yapılan iş röleve edilerek tespit edilecektir. İmalat miktarı tutanakla imza altına alınacaktır.” denildiği; ‘Ödemeler’ başlıklı 7’nci maddede: “Ödemeler Karayollarının ödeme şartların da yapılacaktır. Taşeron çalıştırdığı işçilerin sigortasını ödeyemediğinde, ana firma ödemeyi yapıp, taşerondan kesecektir. Taşeron piyasadan aldığı malzeme veya diğer üçüncü şahıslara borçlarının ödemesini kendisi yapar, yapamadığında ana firma yapar, taşeron hesabından düşer, buna taşeron itiraz edemez. Hakediş ödemelerinden KDV tevkifatı yapılacaktır. Kanuni damga vergisi kesilecektir. İşveren verdiği mazotu ve patlayıcıyı kanunen vergisel açıdan bir sıkıntı yoksa taşerona fatura edecektir. Edilemediği takdirde taşeronun alacağından, KDV’si düşülerek hakedişten kesilecektir. İşin sonunda dönüş mazot giderlerini işveren karşılayacaktır.” şeklinde hükümler yer almaktadır.
Bu sözleşme davalı yüklenici tarafından Ankara …Noterliğinin 04/12/2014 tarih (…) yevmiye sayılı fesih ihtarı ile feshedilmiş ise de ikinci bilirkişiler kurulunun kök raporundan, malzeme ve motorin teslim tutanaklarından, Mart 2014 tarihinde de iki taraf arasında ilişkinin devam etmekte olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki çekişme, davalının sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının yanı sıra sözleşme kapsamında yapılan imalatın belirlenerek; asıl dava yönünden, a)defter kaydında bulunan alacak, b)bakiye imalat alacağı, c)mazot gideri, d)makine kirası ve personel gideri ile e)kâr kaybı taleplerinin irdelenmesidir. Birleşen dava yönünden ise a) motorin bedeli, b) faturalandırılmamış malzeme (patlayıcı vs) bedeli, c)SGK’ya ödenen idarî para cezası, d)eksik bırakılan işlerin nam ve hesabına yaptırılması taleplerinin irdelenmesidir. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki, davalı yüklenici, davacı taşerondan olan alacağı için asıl davada mahsup itirazı olarak ileri sürmüş; ancak daha sonra birleşen davayı açmak suretiyle ayrı bir dava konusu yapmıştır. Davalı yüklenicinin, karşı alacağının hem asıl davada, mahsup itirazı olarak ileri sürülmesi, hem de ayrı bir dava konusu yapılması, iki talebin de aynı anda sürdürülmesi muhakeme hukuku açısından mümkün değildir. Davalının mahsup talebi asıl alacağa ilişkin olup, birleşen alacak davası daha kapsamlıdır. Bu durumda asıl dosya davalısı yüklenicinin, birleşen alacak davasını açmakla, asıl davadaki mahsup talebinden vazgeçmiş sayılmalıdır. Bu sebeple asıl davanın sadece taşeron davacının alacağı yönünden sonuçlandırılması gerekir.
Uyuşmazlıkta; temel olarak, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının ve yapılan kazı (imalat) miktarının saptanması sonucunda, taraf defter kaydında alacak bulunup bulunmadığı ile bakiye imalat alacağı olup olmadığı belirlenmeli; mazot gideri, makine kirası, personel gideri, malzeme gideri, idarî para cezası ile kâr kaybı ve nama ifa koşulları ön sorunları ayrı ayrı çözümlenerek ihtilâf sonlandırılmalıdır. Asıl ve birleşen davada ön sorunların çözümü gereklidir. Bunlar: a) mazot gideri, b) makine kirası, personel gideri, malzeme gideri c) idarî para cezası, d) kâr kaybı, e) nama ifa koşulları ön sorunlarıdır.
Taraf vekillerinin iradeleri zapta yansıtılmış, taraflarca gösterilen tüm yazılı deliller toplanmış ve işin incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Birinci bilirkişiler kurulunu oluşturan Sn. ….’in 06/04/2018 tarihli raporlarında; davacı taşeronun edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, kamulaştırma işlemlerinin davalı yüklenici tarafından tamamlanmaması nedeniyle davacının edimini tam olarak yerine getirmediğini, bu konuda davacı taşeronun bir kusurunun bulunmadığını; yol güzergâhında sözleşme süresi dâhilinde kamulaştırması yapılmayan alanın bulunduğunu, kamulaştırma ile ilgili sorumluluğun dava dışı esas işveren Karayolları Genel Müdürlüğünde olmakla birlikte, davalı yüklenicinin, taşerona iş imkânı yaratmaması ve usulüne uygun işyeri teslim yapmaması nedeniyle kusurlu olacağını; davalının nama ifa olarak iş yapmasının mümkün bulunmadığını; kazı miktarının, 250.370,418 m³olarak hesaba aldıklarını, davacının sözleşme kapsamında yaptığı iş bedeli karşılığı olarak bakiye alacağının toplam 416.739,90 TL olacağını, rapor etmişlerdir. Bilirkişiler bu raporlarında, davacının (2) adet hakediş nedeniyle ticarî defterdeki alacağını 143.385,56 TL olarak tespit etmişlerdir. Bakiye imalat alacağı ise 250.370,418 m³x5,75 TLx1,18=1.698.763,29 TL’den iki hakediş tutarı olan 820.985,00 TL’nin tenzili ile 877.778,29 TL olarak hesaplanmıştır. Sözleşme gereği yüklenicinin hakedişten tenzil hakkına sahip olduğu motorin (585.690,41 TL) ve malzeme bedeli (36.875,80 TL)’den dönüş motorin bedeli olan 18.142,26 TL’nin tenzili ile davalı yüklenicinin 604.423,95 TL talepte/mahsupta haklı olduğunu hesaplamışlardır.
Davalı esas olarak, davaya konu işin yapıldığı yerdeki enkesitler incelendiğinde, toplam kazı miktarının 228.182,224 m³ olduğunu iddia ederek rapordaki kazı miktarına ve diğer hususlara yönelik itirazlarını dosyaya yansıtmıştır. Davalı bu iddiasını sözleşmenin 6’ncı maddesine dayandırmıştır. Asıl davada davacı ise kazı miktarı ve ticarî defterdeki alacak tespiti dışındaki hususlara itirazlarını bildirmiştir. Her iki taraf da yeni bir heyetten rapor alınması istediklerinden harita mühendisi bilirkişi ilavesiyle ikinci bilirkişiler kurulundan rapor alınmıştır.
Bilirkişiler Sn. Prof. Dr. ….’ın 07/01/2019 tarihli kök raporunda; 218.978.791 m3 kazı miktarı hesaplamış, diğer yönlere ilişkin tespit ve görüşlerini rapor etmişlerdir. Yanlar arasındaki ihtilâfta yapılan kazı (imalat) miktarının tespiti en önemli sorun olup başlıca itiraz konusunu oluşturmuştur. Bu hususun çözümü, hâlli gereken ilk duraktır. Davalı yüklenici kamulaştırma yapılmayan kesim için de eksik iş olduğunu ısrarla dile getirmiştir. İtirazlar nedeniyle bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. 16/05/2019 tarihli birinci ek raporda ise itirazlar nedeniyle yeniden yaptıkları inceleme sonunda, yolun Km: 133+000 – Km: 133+141.84 arası ve Km:135+300-KM:135+200 arası kesimlerinde yapılacak kazı ve dolgu imalatı bulunmadığını belirlediklerini, bu hususun sehven gözden kaçtığını ifade etmişlerdir. Birinci ek raporda, Km: 133+460-Km:135+300 arası kesimde yapılabilecek kazı miktarı (sıyırma ve diş kazısı dâhil) 218.978,791 m3 olarak hesaplamışlardır. Bilirkişiler birinci ek raporlarında, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasındaki rapor ekinde bir klasör hâlinde yer alan Km: 133+460-Km: 135+300 arası kesime ait enkesitleri incelediklerini, bu enkesitlerin dava dışı idarenin enkesitleri ile bire bir çakıştığını, bu kesitler üzerinde keşif tarihi itibariyle mahallindeki ölçümlere dayalı olarak tespit edilen mevcut zemin (yarma ve dolgu) üst kotlarının işlendiğini, bu suretle yapılmayan kazı alanlarının taranarak işaretlendiğini ve bu kesitlerden hesaplanan kazı dolgu alanlarına göre kazı ve dolgu hacimlerinin hesaplandığını görmüşlerdir. Buna göre toplam 203.253,240 m3 kazı kübajı ve 167.091,30 m3 dolgu kübajının tespit tarihinde davacı taşeron tarafından yapıldığını hesaplamışlardır. Bilirkişiler kazıdan çıkan malzemenin dolguya taşınacağını belirterek eksik iş miktarını 33.295,232 m3 olarak tespit etmişlerdir. Sözleşme bedeli ile eksik iş tutarı (33.295,232 m3x5,75 TL/m3=) 191.447,58 TL’dir. İtirazlar nedeniyle alınan 02/09/2020 tarihli ikinci ek raporda; … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında 14/12/2014 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda ve ekinde hiçbir kesit, alan ve hacim hesabı bulunmadığını, raporun denetlenebilir olmadığını belirtmişlerdir. İşin kapsamında yapılabilecek toplam kazı miktarının KGM hesaplarına göre 228.182,266 m3 olduğu hâlde sözü edilen raporda 266.926,596 m3 olduğunu, bu sebeple, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasında KGM enkesitleri dikkate alınarak ve yerinde yapılan ölçümlerin kesitler üzerinde işlenerek eksik işlerin kübaj hesabını içeren 29/09/2014 tarihli rapora itibar ettiklerini belirtmişlerdir. Salt bu yönüyle yargı, dosya kapsamına, uygundur. Kaldı ki davacı taşeronun 15/06/2014 tarihinde işi terk ettiği ve … D.İş sayılı tespit talebinde keşif gününün ise 14/12/2014 tarihi olduğu dikkate alındığında bu rapora itibar edilmemesi düşüncesi haklılığını gösterir. İtirazlar nedeniyle alınan 20/11/2020 tarihli üçüncü ek raporda tüm belgeler incelenerek taşeronun yapabileceği toplam imalat miktarı az farklı bir şekilde saptanmıştır. Bu ek raporda; Km: 133+460-Km:135+300 arası kesimde yapılabilecek kazı miktarı (sıyırma ve diş kazısı dahil) 218.713,765 m3 olarak hesaplanmıştır. Bu hesap, dosyadaki tüm bilgiler ve belgeler incelenerek alınan ek üçüncü raporda belirlenmiştir. Kök rapordaki hesaplama ile az farkla aynıdır. Bu sebeple, Mahkeme heyetimiz gelinen noktada taşeron davacının yaptığı imalatı 218.713,765 m3 olarak hesaplayan ek üçüncü rapora itibar etmiş, hükme esas almıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan bütün deliller bir arada değerlendirilmiştir.
Davacı … Müt. Müş. înş. Taah. Nak. Haf. Tur. San. ve Tic. Şti. ile davalı … İnş. Taah. Tel. Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 12/07/2013 tarihli yapım işine ait Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmede, işin konusu; Km 133+000-135+500 arasındaki patlatmalı kazı yapılması, kazı malzemesinin dolguya ve dolgu fazlasının depo alanına naklinin yapılması işidir (ortalama taşıma mesafesi 1000 metredir) (m.3). İşin yaklaşık miktarı 300.000,00 m3 (md. 3.1); birim fiyatı, patlatmalı kazı yapılması işinde 5,75 TL/m3’dür (m. 4). İşin tarifinde; kazı yapılacak alanın delinmesi, patlatılması, kazının yüklenilmesi, dolgu alanına nakli, malzemenin serilmesi, sıkıştırılması, dolgu fazlası malzemenin depo alanına nakli ve serilmesi işleri yapılması (m. 4.1) olarak belirtilmiştir. Sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 7. maddesinde; hak ediş ödemelerinde KDV tevkifatı yapılacağı, kanunî damga vergisi kesileceği, işverenin verdiği mazotu ve patlayıcıyı kanunen vergisel açıdan bir sıkıntı yoksa taşerona fatura edileceği, edilemediği takdirde taşeronun alacağından, KDV’si düşülerek hak edişten kesileceği, işin sonunda dönüş mazot giderlerini işverenin karşılayacağı, belirlenmiştir. Taraflar arasında toplamda (2) adet hakediş raporu düzenlenmiştir. Söz konusu hakediş raporlarına göre toplam imalat ihzarat miktarı 121.000,000 m3’tür. Toplam hakediş tutarı ise kesinti ve mahsuplardan sonra (247.139,60 TL + 500.457,69 TL) = 747.597,29 TL’dir. Her iki hakediş raporu hem davacı hem de davalı yetkilileri tarafından imzalanmış ve kaşelenmiştir.
Edimlerin yerine gelip gelmediği hangi oranda yerine geldiği sorusu toplam ‘kazı miktarı’nın tespiti ile ilintilidir. Bu konu taraflar arasında tartışmalıdır. Davalı … İnş. Taah. Tel. Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti. … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırmıştır. Davacı … Müt. Müş. înş. Taah. Nak. Haf. Tur. San. ve Tic. Şti.’de … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırmıştır. İkinci bilirkişiler kurulu kök ve ek raporlarında, kamulaştırma yapılmayan kesimlerde de davacı ediminin tam olarak yerine getirilmediğini saptamışlardır. Her iki değişik iş dosyasında kazı-dolgu miktarları arasında uyumsuzluk bulunduğu, kazı hacimlerinin farklı olduğu ifade edilmiştir. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki sözleşmenin 6’ncı maddesinde; idarece ödemeye esas kabul edilen ölçülere göre metraj çalışması yapılacağı, taşeron ödemesinin işveren hak ediş miktarlarından fazla olamayacağı kararlaştırılmıştır. Eş deyişle idarenin belirlediği metrajdan fazla taşerona ödeme yapılmayacaktır. Bilirkişiler KGM’nin anteti bulunan Km:(133+141.840)-(135+300) arasındaki kesitlerin esas alınarak metrajı hesaplamışlardır. Sözleşme hükmü taraflar için bağlayıcı olduğundan bu hesap şekli sözleşme gereğidir. İkinci bilirkişiler kurulunun 07/01/2019 tarihli kök raporundaki tespitlerden, davacı … Müt. Müş. înş. Taah. Nak. Haf. Tur. San. ve Tic. Şti. tarafından, kamulaştırma yapılmayan eş deyişle kazı yapılmayan kesimler dışındaki kesimlerde de edimin tam olarak yerine getirilmediği rapor edilmiştir. Anılan davacı şirketin 15/06/2014 tarihinde işi kendi iradesi ile bildirimsiz terk ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Edim tam olarak yerine gelmeden işin terki ‘kusur’ gerektirir. Öte yandan bir kısım kesimler bakımından kamulaştırmanın yapılmadığı sabittir. Sözü edilen alanlar için kamulaştırmanın yapılmamış olmasından davalı … İnş. Taah. Tel. Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti. sorumludur. Dolayısıyla, Mahkememiz, davacı taşeronun edimlerini tam olarak yerine getirmeden işi terketmesini ‘kusur’ olarak değerlendirdiği gibi davalı yüklenicinin de kamulaştırılması gereken kesimlerde imalat yapılabilmesi için kamulaştırma yapılmamasından dolayı ‘kusurlu’ olduğunu eş deyişle her iki tarafın da ‘karşılıklı kusur’ hâlinde olduklarını kabul etmiştir.
Yüklenici ve taşeronun yaptırdıkları tespit dosyalarında kazı hacimleri farklı belirlenmiştir. Yukarıda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, onların imzalarını taşıyan sözleşme hükümlerine göre çözümleneceği belirtilmişti. Sözleşmenin 6’ncı maddesinde: “İdarece ödemeye esas kabul edilen ölçülere göre metraj çalışması yapılacaktır. Taşeron ödemesi işveren hak ediş miktarlarından fazla olamaz.” denilmiştir. O hâlde, taşeron, en fazla idare tarafından ödemeye esas kabul edilen ölçüyle tespit edilen metraja göre alacak talep edebilecektir. Çünkü eldeki davada taleplerden birisi sözleşme kapsamında imalat alacağına ilişkindir. Sözleşme kapsamında imalat alacağı ise sözleşmenin 6’ncı maddesine göre en fazla idare tarafından tespit edilen metraja göre olacaktır. Eş deyişle, işin projesine ve işin yapımı sırasındaki ölçümlere dayalı oluşturulan ve asıl işveren idare tarafından işi kabulüne esas teşkil eden enkesitlerden hesaplanacak miktara göre metraj belirlenecektir. Elbette, sözleşme dışında fazla imalat alacağı iddiası ileri sürülebilir ise de bu iddianın görüm yeri eldeki dava olmayacaktır. Bu kısa kabulden sonra belirtmek gerekir ki bilirkişiler kök raporda 218.978.791 m3 kazı miktarını hesaplamışlardır. 16/05/2019 tarihli birinci ek raporda ise itirazlar nedeniyle yeniden yaptıkları inceleme sonunda, yolun Km: 133+000 – Km: 133+141.84 arası ve Km:135+300-KM:135+200 arası kesimlerinde yapılacak kazı ve dolgu imalatı bulunmadığını belirlediklerini, bu hususun sehven gözden kaçtığını ifade etmişlerdir. Birinci ek raporda, Km: 133+460-Km:135+300 arası kesimde yapılabilecek kazı miktarı (sıyırma ve diş kazısı dahil) 218.978,791 m3 olarak hesaplamışlardır. Az yukarıda yapılan açıklamadan da fark edileceği gibi Mahkememizce benimsenen ve hükme esas alınan bilirkişilerin ek üçüncü raporunda, taşeron davacının yaptığı imalat 218.713,765 m3 olarak hesaplanmıştır. Mahkememiz, ek üçüncü rapora göre taşeron imalat bedeli alacağına hak kazanacağını kabul etmiştir. Bilirkişiler, 20/11/2020 tarihli üçüncü ek raporlarında, eksik iş miktarını 33.295,232 m3 olarak tespit etmişlerdir. Sözleşme bedeli ile eksik iş tutarı (33.295,232 m3x5,75 TL/m3=) 191.447,58 TL’dir.
Somut olayda; davacı taşeronun, 218.713,765 m3 kazı (imalat) alacağı bulunmaktadır. Eksik bırakılan iş miktarı ile 33.295,232 m3 olup, 191.447,58 TL’dir. Bu kabul doğrultusunda asıl ve birleşen davada talepler çözümlenecektir.
Asıl davada davacı vekili, 08/03/2021 tarihli ‘ıslah’ dilekçesinde, 100.000,00 TL olarak istenen hakediş alacağını 320.233,65 TL artırarak bu kalem için toplam 420.233,65 TL’nin 31/12/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve ıslah etmiştir. Islah dilekçesi karşı yana tebliğ edilmiş, karşı yan vekili, 25/03/2021 tarihli dilekçesinde ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunmuş ve talebin esastan da reddini, dilemiştir.

Eldeki davada uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 147/VI. maddesi kapsamında, kural olarak eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi 5 yıldır. Somut olayda, taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak açılan alacak davasında, yapılan işe ilişkin, kesin kabul ve kesin hakedişin bulunmaması ve tasfiyenin gerektiği anlaşılmakla, zamanaşımının söz konusu olmadığı kanaatine varılmış ve zamanaşımı def’i reddedilmiştir.

Asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede:
Defter kaydı alacağı (carî hesap) yönünden:
İkinci bilirkişilerin 07/01/2019 tarihli kök raporundan; 31/01/2014 tarihi itibariyle davacı taşeron firmanın kendi ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten 143.385,56 TL alacaklı gözükmekle birlikte; taraflar arasında düzenlenen 1 ve 2 nolu hakedişlerde kesilen damga vergilerinin davacının defter kayıtlarında işlenmemiş olduğu ve damga vergisinin davacı taşeronun sorumluluğunda olması nedeniyle, söz konusu damga vergilerinin davacının carî hesap alacağından düşülmesiyle; 1 ve 2 nolu hakedişlerde toplam 6.595,71 TL (2.180,40 + 4415,31) damga vergisi kesildiğinden davacının carî alacağının 136.789,85 TL (143.385,56 – 6.595,71) olduğu belirlenmiştir. Bu tutar yönünden talepte haklılık bulunmaktadır. Asıl davada bu kalem için 143.385,56 TL istenmiştir. Fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmelidir.

Bakiye imalat alacağı yönünden:
İkinci bilirkişiler kurulu 20/11/2020 tarihli ek üçüncü raporunda toplam kazı (imalat) miktarını 218.713,765 m3 olarak belirlemişlerdir. Üçüncü ek raporda eksik iş miktarı ise 33.295,232 m3 olup, 191.447,58 TL olarak tespit edilmiştir. Sözleşme bedeli ile hesaplanan eksik iş tutarı (33.295,232 m3 m3x5,75 TL/m3=) 191.447,58 TL’dir.
Bu kazı ve eksik iş miktarına ilişkin bilirkişilerin tespitlerinin, dosyaya, bilgi ve belgeler ile sözleşme hükmüne uyarlı olduğu ve Mahkeme heyetimizce benimsendiği belirtilmişti. Bu durumda sözleşme fiyatı ile yapılan toplam işi miktarı (218.713,765 m3x5,75 TL/m3=) 1.257.604,15 TL olacaktır. Bu tutardan eksik iş miktarı olan 191.447,58 TL düşürülerek yapılan kazı (imalat) bedeli 1.066.156,57 TL olacaktır. Önceki hakediş tutarı olan 695.750,00 TL’nin tenzili ile 370.406,57 TL bulunmuştur. Bu tutara %18 KDV ilavesiyle hakediş tutarı 437.079,75 TL’dir. 3.511,45 TL damga vergisi ve 13.334,64 TL KDV tevkifatı ile birlikte taşeronun hak ettiği tutar 420.233,66 TL olacaktır. Bu tutar yönünden talepte haklılık vardır. Asıl davada bu kalemden 100.000,00 TL istenmiş; 08/03/2021 tarihli dilekçeyle talep 320.233,65 TL artırılarak 420.233,65 TL’ye çıkarılmıştır. Yapılan açıklamalardan ve kabulden; bu talep yönünden ıslah da dikkate alınarak istemin kabulü gerekmiştir.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi bakımından iş tasfiye edilmelidir. Davalı yüklenicinin nakdi teminatların kesintisi yapılması yönündeki talebinin yasal koşulları bulunmamaktadır. Davalı yüklenici edimlerinde ‘kusurlu’ görüldüğü gibi nakdi teminat irat kaydedilmemiş, münhasır dava konusu olmamıştır. Bu nedenle, nakdi teminat kesintisi yapılması istemi haklı görülmemiştir.

İş makinesi ve personel gideri yönünden:
İkinci bilirkişiler kurulunun kök raporundaki tespitinden ve dosya kapsamından; taraflar arasındaki işin 01/03/2014 tarihine kadar devam ettiği; davacı taşeronun işi terkettiğinde herhangi bir bildirimde bulunmadığı, anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalardan da görüleceği gibi Mahkememiz, davacı taşeronun edimlerini tam olarak yerine getirmeden işi terketmesini ‘kusur’ olarak değerlendirdiği gibi davalı yüklenicinin de kamulaştırılması gereken kesimlerde imalat yapılabilmesi için kamulaştırma yapılmamasından dolayı ‘kusurlu’ olduğunu eş deyişle her iki tarafından ‘karşılıklı kusur’ hâlinde olduklarını kabul etmiştir. Davacı taşeronun işi tamamlamadan ‘kusurlu olarak’ terkettiği anlaşıldığından; iş makinesi ve personel gideri isteminin haklı ve yasal dayanağının bulunmadığı anlaşılmış istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Nakliye için mazot gideri yönünden:
Sözleşmenin 7’nci maddesinde; “…İşin sonunda dönüş mazot giderlerini işveren karşılayacaktır.” hükmü yer almaktadır. Bu ön sorun sözleşmenin sözü edilen maddesi çerçevesinde çözümlenecektir. Maddede açık bir şekilde “işin sonunda” şartı yazılmıştır. Sözleşmede, dönüş mazot bedelinin karşılanması talebi, iş sonu eş deyişle iş bitimine bağlanmıştır. Somut olayda, davacı taşeron, bildirimde bulunmadan işi eksik bırakmış, terk etmiştir. Bu sebeple, dönüş mazot talebi sözleşmeye uygun olmadığından, bu istemin reddi gerekmiştir. Aksi yöndeki iddialar ve rapordaki düşünceler dosyayla uyumlu ve yerinde görülmemiştir.

Kâr kaybı yönünden:
Somut olayda, davacı taşeron, bildirimde bulunmadan işi terketmiştir. Dosya kapsamından ve ikinci bilirkişiler kurulunun tespitlerinden, yapılan iş yönünden kamulaştırmaların yapılmaması sebebiyle davalı yüklenici kusurlu olmakla birlikte, davacı taşeron yönünden de kamulaştırma yapılmayan kesitler bakımından eksik iş bulunduğu ve taşeronun bu eksikliğe rağmen işi terkettiği belirlenmiştir. Kâr kaybı istemi için davacı taşeronun ‘kusursuz’ olması gerekir. Kâr mahrumiyetine ancak sözleşmenin feshi hâlinde karar verilebilir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da görüleceği gibi Mahkememiz, davacı taşeronun edimlerini tam olarak yerine getirmeden işi terketmesini ‘kusur’ olarak değerlendirdiği gibi davalı yüklenicinin de kamulaştırılması gereken kesimlerde imalat yapılabilmesi için kamulaştırma yapılmamasından dolayı ‘kusurlu’ olduğunu eş deyişle her iki tarafından ‘karşılıklı kusur’ hâlinde olduklarını kabul etmiştir. Ortak kusurda kâr kaybı istenemez. Bu sebeple, karşılıklı kusur bulunduğundan kâr kaybı istemi yerinde değildir. Bu nedenle istemin reddi gerekmiştir.

Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede:
Nama ifa yönünden:
Öncelikle, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … ve … D. İş sayılı dosyaları kapsamında yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde hazırlanan raporlardan, davacı tarafından üstlenilen işlerin tamamlanamadığı ve eksik işlerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf söz konusu eksik işleri … Kamyon İşletmesi’ne tamamlattırdığını iddia etmektedir. Davalı … Şirketi, … İnşaat’a keşide edilen Ankara … Noterliğinin 08/12/2014 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesine dayanmış, özetle; daha önce gönderilen iki ihtarname içeriğindeki taleplerin yerine getirilmemiş olduğundan müvekkili şirketçe 12/07/2013 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin tek taraflı olarak 21/08/2013 tarihinde feshedildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketçe sözleşme konusu eksik ve kusurlu işlerin tespiti için … Asliye Hukuk Mahkemesi ’nin … değişik iş sayılı dosyası üzerinden tespit davası açıldığı, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde sözleşme konusu eksik işler bedelinin 589.679 TL olduğu ve tahmini tamamlanma süresinin 1 (bir) ay olduğunu, sonuç olarak, müvekkili şirketle firmaları arasında akdedilen sözleşme uyarınca üstlenilen edimin gereği gibi süresi içerisinde yerine getirilmemiş olması nedeniyle iş bu ihtarnamenin taraflarına tebliğinden itibaren 1 (ay) içerisinde tespit raporunda belirtilen sözleşme konusu eksik işler bedeli olan 589.679 TL’yi müvekkili şirketin hesabına yatırılmasını, ihtar etmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtarnamede, davalı tarafından, alt yüklenici sözleşmesinin tek taraflı olarak 21/08/2013 tarihinde feshedildiği, belirtilmekle beraber, dosya kapsamında bulunan motorin ve malzeme teslim tutanaklarından Mart 2014 tarihinde iki taraf arasındaki ilişkinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Nama ifa için eksik işlerin tamamlanması yönünden bildirim gereklidir. Davacı taşerona bu yönde yapılan bir bildirim bulunmamakta, sözü edilen yukarıdaki ihtarnamede eksik işler gideri için iddia olunan bedelin ödenmesi -işlerin ifası değil- istenmektedir. Dolayısıyla eksik işlerle ile ilgili olarak davacı … Şirketine yapılan herhangi bir bildirim bulunmamaktadır. Netice itibariyle nama ifa koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Esasen, davacı taşeronun imalat alacağının tespiti, eksik kalan işle ilgili hesabı gerektirmemektedir; eş deyişle davacı taşeronun imalat alacağı sözleşme kapsamında yaptığı kazı miktarına göre hesaplanacaktır. İşbu açıklamalar doğrultusunda iddia konusu nama ifa koşullarının bulunmadığı anlaşılmış, istemin reddi gerekmiştir.

Mazot bedeli yönünden:
Davacı ve davalı şirket arasında imzalanan 12/07/2013 tarihli yapım işine ait alt yüklenici sözleşmesinin 7’nci maddesinde: “İşveren verdiği mazotu ve patlayıcıyı kanunen vergisel açıdan bir sıkıntı yoksa taşerona fatura edilecektir. Edilemediği takdirde taşeronun alacağından, KDV’si düşülerek hak edişten kesilecektir. ” hükmü yer almaktadır. Bu ön sorun sözleşmenin sözü edilen maddesi çerçevesinde çözümlenecektir. İşveren verdiği mazotu hakedişten düşecektir. Motorin teslimi ile ilgili taraflar arasında dört adet tutanağın ve faturalandırılmayan iki adet tutanağın düzenlendiği bilirkişiler tarafından belirlenmiştir. Tutanağa bağlanan toplam motorin bedeli 419.254,00 TL’dir. Bu bedel, taşeronun (asıl davada davacı/birleşende davalı) hakedişinden mahsubu gereken tutardır. Birleşen davada ayrıca dava konusu edildiğinden, birleşen davada dikkate alınarak, istemin kabulüne, 419.254,00 TL alacağın 02/07/2019 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmelidir.

Malzeme bedeli yönünden:
Sözleşmenin 7’nci maddesinde; “İşveren verdiği mazotu ve patlayıcıyı kanunen vergisel açıdan bir sıkıntı yoksa taşerona fatura edilecektir. Edilemediği takdirde taşeronun alacağından, KDV’si düşülerek hak edişten kesilecektir. ” hükmü yer almaktadır. Bu ön sorun sözleşmenin sözü edilen maddesi çerçevesinde çözümlenecektir. İşveren verdiği malzeme bedelini hakedişten düşecektir. Karşılıklı mutabakat sonucunda (10) adet tutanak karşılığında kullanılan malzeme bedelinin toplamda 36.724,68 TL olduğu ikinci bilirkişilerin kök raporunda saptanmıştır. Bu bedel, taşeronun (asıl davada davacı/birleşende davalı) hakedişinden mahsubu gereken tutardır. Birleşen davada ayrıca dava konusu edildiğinden, birleşen davada dikkate alınarak, istemin kabulüne, 36.724,68 TL alacağın 02/07/2019 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmelidir.

İdarî para cezası yönünden:
Dosya içerisinde yer alan SGK Silifke SGK Merkezinin dava dışı Özaltın A.Ş.’yi muhatap 10/10/2014 tarih 4939820 sayılı yazısından, Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesine istinaden 8.168,00 TL tutarında idarî para cezası uygulandığı, davalı yüklenici … Şirketinin 6.128,00 TL olarak bu cezayı ödediği ve cezanın davacı taşeron … Şirketi çalışanları olan ….’ın aylık primlerinin ve hizmet belgelerinin SGK’ya süresinde bildirilmemesi ile ilgili olduğu anlaşıldığından, bu tutarın talebinde haklılık bulunmaktadır. Birleşen davada ayrıca dava konusu edildiğinden, birleşen davada dikkate alınarak, istemin kabulüne, 6.128,00 TL alacağın 02/07/2019 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmelidir.
Asıl davada, davacı şirket tarafından davalı şirkete …. Noterliğinin 21/04/2015 tarih (….) yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiştir. İhtarnamede; 129.370,418 m³karşılığı 877.778,29 TL, ticarî defterde kalan alacak miktarı 143.385,56 TL, mazot bedeli 62.342,00 TL, iş makinesi kira bedeli 1.113.000,00 TL, personel gideri 168.750,00 TL olmak üzere toplam 2.565.595,85 TL’nin (15 gün içerisinde) ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin 24/04/2015 tarihinde tebliğ olunduğu ve 11/05/2015 tarihinde temerrütün oluştuğu belirlenmiştir.
Sonuç olarak:
Asıl davada: Davacının carî alacağı bakımından 136.789,85 TL için davanın kısmen kabulüne; bu alacağa 11/05/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine; imalat alacağı bakımından taşeronun hak ettiği tutar 420.233,65 TL olmakla, ıslah da dikkate alınarak, 429.233,65 TL alacağın 11/05/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline; diğer kalemler yönünden açılan davanın reddine karar verilmelidir.
Birleşen davada: Nama ifa yönünden davanın reddine; mazot bedeli bakımından 419.254,00 TL; malzeme bedeli yönünden 36.724,68 TL; idarî para cezası bakımından 6.128,00 TL alacağın tahsiline karar verilmelidir. Ankara … Noterliğinin 08/12/2014 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi bu alacaklar yönünden usulüne uygun temerrüt ihtarını bulundurmamaktadır. Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer (BK m.117). Usulüne uygun temerrüt ihtarı bulunmadığından, taşeron, birleşen davada, 02/07/2019 dava tarihinde temerrüte düşmüştür. Bu sebeple, bu alacaklara dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmalıdır.
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Asıl davada:
A) Davacının defterdeki carî alacağı bakımından açılan davada;
Davanın kısmen kabulüne,
136.789,85 TL alacağın 11/05/2015 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Kazı (İmalat) alacağı bakımından açılan davada;:
Davanın, ıslah da dikkate alınarak kabulü ile,
420.233,65 TL alacağın 11/05/2015 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C) Diğer talepler yönünden açılan davada;
Davanın reddine,
2.-Birleşen davada:
A) Mazot bedeli bakımından açılan davada:
Davanın kabulüne,
419.254,00 TL alacağın 02/07/2019 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Malzeme bedeli yönünden açılan davada;
Davanın kabulüne,
36.724,68 TL alacağın 02/07/2019 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C) İdarî para cezası bakımından açılan davada;
Davanın kabulüne,
6.128,00 TL alacağın 02/07/2019 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D) Nama ifa yönünden açılan davada;
Davanın reddine,
3.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince;
Asıl davada, alınması gereken 38.050,28 TL nispî karar ve ilâm harcından, peşin alınan 11.954,25 TL ile ıslah harcı 5.470,00 toplamı olan 17.424,25 TL’den düşülerek eksik kalan 20.626,03 TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen davada, alınması gereken 31.566,51 TL nispî karar ve ilâm harcından, peşin alınan 13.677,35 TL’den düşülerek eksik kalan 17.889,16 TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3.-Yargılama giderleri yönünden:
Asıl davada, davacı tarafından yapılan 4,30 TL ilk dava, 311,15 TL tebligat ve posta gideri, 16.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 16.815,45 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 9.180,84 TL’si ile 29,20 TL başvurma, 17.424,25 TL peşin harç (ıslah dahil) toplamı 26.650,23 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Birleşen davada, davacı tarafından yapılan 6,40 TL ilk dava, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.756,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 2.167,39 TL’si ile 44,40 TL başvurma, 13.677,35 TL peşin harç toplamı 15.889,14 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
Asıl davada, davacı yararına hesaplanan 44.901,18 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

Asıl davada, davalı yararına hesaplanan 40.210,51 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

Birleşen davada, davacı yararına hesaplanan 40.155,33 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

Birleşen davada, davalı yararına hesaplanan 32.165,44 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

Dair, asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili Av. ….’ın yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Kâtip ….
¸ ¸ ¸¸