Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/414 E. 2021/395 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/414 Esas – 2021/395
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2016/414 Esas
KARAR NO : 2021/395

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 22/10/2015

KARAR TARİHİ : 21/06/2021
YAZIM TARİHİ : 14/07/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … adına trafikte kayıtlı olup diğer davalı …’in kullandığı ve davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen… plaka sayılı araç ile davacının kullandığı … plaka sayılı araçların 03/11/2014 tarihinde neden oldukları trafik kazası sonucu davacının yaralandığını belirtip, geçici iş gücü kaybı için 100.00 TL, ikame araç için 100,00 TL, şoför ücreti için 1.000,00 TL, tedavi ve yol giderleri için 300,00 TL ve sürekli çalışma gücü kaybı için 100,00 TL olmak üzere toplam 1.600,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın gerçek kişi davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı sigorta şirketi vekili ; Davacının yaralanması ve hasar ile sonuçlanan kazaya katıldığı ileri sürülen araç için kendileri tarafından sigorta poliçesi düzenlendiğini, malüliyet kayıp oranı ve kusur dağılım raporlarının uzman bir kuruluştan alınması gerektiğini, SGK tarafından yapılmış ödeme var ise bunun davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı gerçek kişiler vekili ; Kaza ile talep edilen alacak türleri arasında neden sonuç ilişkisi olduğunun kanıtlanması gerekiğini, davacıda geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğunun kanıtlanması gerektiğini, davadan önce yaptıkları 2.000,00 TL ödemenin dikkate alınması gerektiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ve gerçek kişi davalılar hakkındaki gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Yaralı yaya ile ilgili raporlar,
-Sigorta poliçesi ve diğer kayıtları içeren hasar dosyası,
-Davacının kazadan sonra yeni bir ticari araç satın aldığına ilişkin yazı cevabı,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile yeni bir araç alınıncaya kadar oluşan gelir kaybı ve iyileşme süresi içerisinde başka sürücü çalıştırılması nedeni ile oluşan maddi zararlar ile manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık03/11/2014 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ve aracının perte ayrılması ile sonuçlanan trafik kazasında her iki araç sürücüsünün kusur dağılımlarının ne olduğu, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, yeni bir araç temini, başka sürücü çalıştırılması nedeni ile zarar oluşup oluşmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalılardan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” poliçenin 27/06/2014 tarihinde düzenlenmesi ve kazanın ise 03/11/2014 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlik ve tedavi yol giderlerinden kaynaklanan zararların poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici iş göremezlik ve tedavi yol giderleri tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacı … … plaka sayılı ticari aracı ile 03/11/2014 tarihinde Tunus caddesi üzerinde bulunan tünele girdiği sırada davalı … …’in kullandığı … plaka sayılı aracı ile tek yönlü trafiğe açık Tunus Caddesine ters yönden girerek davacının seyir halinde olduğu tünel içerisinde davacının araca kullandığı araca çarparak davacının yaralanması ve aracının hasarlanması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olmuştur. Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleştiği kabul edilen olayda 21/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacının kendisine ait araç ile trafik kuralı ihlali olmaksızın seyir halinde olması nedeniyle kusursuz olacak şekilde, davalı …’in ise alkollü olarak araç kullanıp tek yönlü trafiğe açık caddeye ters yönden girerek % 100 kusurlu olacak şekilde kazaya neden olduğu kabul edilmiştir.
Davacının taleplerinden biri de geçici ve sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararlarına ilişkin olduğu için bu amaçla kaza tarihi olan 03/11/2014 tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği’ne göre Gazi Üniversitesi tarafından düzenlenen 01/03/2017 tarihli raporda davacının olay nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybı oluşmadığı, yaralanmaların 90 günde iyileşeceği belirtilmiştir. Davacı tarafın itirazı üzerine aynı yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 11/06/2019 tarihli olup, ATK İkinci İhtisas Kurulu’nun düzenlediği raporda da davacıdaki yaralanmaların sürekli çalışma gücü kaybı oranı oluşturmayıp 3 ayda iyileşecek şekilde geçici iş göremezlik halinin gerçekleştiği belirtilmiştir. Kaza tarihindeki yönetmelik dikkate alınarak hazırlanıp birbirlerini doğrulayan ve davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olduğu kabul edilen bu raporlara göre kaza nedeniyle oluşan yaralanmanın davacıda sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmadığı, yaraların 90 günde iyileşecek olması nedeniyle bu süre ili sınırlı olarak davacının geçici iş göremezlik halinin gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Davacının ilk talebi sürekli iş göremezlik zararına ilişkin olup her iki rapor ile davacıda olaya bağlı olarak sürekli çalışma gücü kaybı oluşmadığı için dava dilekçesinde bu amaçla talep edilen 100,00 TL sürekli iş göremezlik alacağı isteğinin reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı bir diğer talebi geçici iş göremezlik alacağına ilişkin olup, her iki raporda davacının kaza nedeniyle 90 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı belirtildiği için bu alacağının hesaplanması için bilirkişiden 18/10/2019 tarihli rapor alınmıştır. Davacının asgari ücreti aşan belgelendirilmiş geliri olduğu ispat edilemediği için geliri asgari ücret olarak kabul edilip yapılan hesaplamaya göre davacının geçici iş göremezlik zararı olarak 3.009,42 TL talep edebileceği, bu zararın her üç davalıdan birlikte tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının bir diğer talebi SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol giderlerine ilişkin olup, bu talebin BK’nun 54 madde kapsamında zarara neden olanlar tarafından karşılanması gereken ve sigorta şirketi yönünden poliçe kapsamında olduğu kabul edilen zararlar içerisinde yer aldığı kabul edilip bu tür alacağının belirlenmesi için bilirkişiden 04/03/2020 tarihli rapor alınmıştır. Davacıdaki yaralanmalar, bu yaralanmaların tedavisi için yapılması gereken olağan tedavi işlemleri bu amaçla yapılacak yol ve diğer giderler değerlendirilerek hazırlanan ve olaya uygun olduğu kabul edilen bu rapora göre 2.155,95 TL’nin her üç davalıdan tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının taleplerinden biri de kaza nedeniyle perte ayrılan aracı için yeni bir araç temin edininceye kadar geçecek süre için elde etmekten mahrum kaldığı gelire ilişkin olup, bu amaçla makine mühendisi bilirkişiden 09/03/2020 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi her ne kadar yeni bir araç temini için geçecek sürenin 15 gün olduğunu, her bir gün için 120,00 TL gelir kaybı oluşacağını, bu durumda talep edilebilecek gelir kaybının 1.800,00 TL olması gerektiğini hesaplamış ise de; davalıların itirazı üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta 03/11/2014 tarihinde kaza meydana geldikten sonra davacının 12/11/2014 tarihinde kazadan 9 gün sonra yen bir ticari araç satın alıp, adına tescil ettirdiği anlaşılmakla davacının yeni bir araç temini için geçen 9 günlük süreye karşılık bilirkişi tarafından belirlenen bir günlük gelir kaybı 120,00 TL olarak dikkate alınıp, mahkememizce yapılan hesaplamada bu zarar için davacının talep edebileceği alacağının (9 x 120,00 = 1.080,00 TL) 1.080,00 TL olduğu hesaplanmıştır. Bu zararın sigorta poliçesi kapsamında olmaması nedeniyle sadece gerçek kişi davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının bir diğer talebi geçici iş göremezlik süresi olan 90 gün içerisinde kendisi araç kullanamadığı için başka sürücü çalıştırmış olması nedeniyle bu sürücülere ödediği ileri sürdüğü zararlarına ilişkindir. Davacının 90 gün iyileşme süresi içerisindeki yeni bir araç temin etmesi için geçen 9 günlük süreye ilişkin alacağı yukarıda ayrıca belirlendiği için 90 günlük süreden yeni bir aracın temin için geçen 9 günlük süre indirildikten sonra kalan 81 gün içerisinde yeni aldığı aracının sürücü temin etmek suretiyle çalıştırdığı tartışmasız ve bu nedenle yaptığı giderin talep edilmesi mümkün olup, 09/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda bu amaçla çalıştırılacak bir şoför için günlük 60,00 TL ödeme yapılması gerekmekle davacının talep edebileceği alacağının (81 x 60,00 = 4.860,00 TL) 4.860,00 TL olduğu mahkememizce hesaplanmıştır.
Davalı gerçek kişiler tarafından davacıya davadan önce 2.000,00 TL ödeme yapıldığı tarafların kabulünde olup, davacı başlangıçta bu 2.000,00 TL’nin aracında oluşan hasar bedeli karşılığı ödendiğini söylemekle birlikte davacı vekili 16/12/2019 tarihli duruşmada bu ödemenin perte ayrılan araç yerine yeni bir araç alımı için geçen süre içerisinde oluşan zararlarına karşılık yapıldığını belirttiği için bu ödemenin yeni bir araç temini için geçen 9 günlük süreye ilişkin gelir kaybı olarak belirlenen 1.080,00 TL’den mahsup edilerek bu zarar talebinin reddi gerekir iken ödemenin hangi nedenle yapıldığına ilişkin sonradan ileri sürülen beyan dikkatten kaçtığı için aslında yeni bir araç temin edinceye kadar oluşan ve 1.080,00 TL olduğu belirlenen zarar isteğinin reddi gerekir iken bu talebin kabulüne karar verildiği için kısa karara uygun gerekçeli karar yazılmıştır.
Davacının bir diğer talebi manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacıdaki yaralanmaların niteliği, iyileşme süresi, tedavi aşamaları, kusur dağılım oranları ve belirlenebilen gelir durumları dikkate alınarak davacının duyduğu acıların giderilmesine katkı olması için takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı alacaklarına davalı sigorta şirketi yönünden 20/10/2015 dava tarihinden itibaren, gerçek kişi davalılar yönünden 03/11/2014 kaza tarihinden itibaren sigortalı aracın hususi nitelikli kayıtlı olması nedeni ile değişen oranlı yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere
1-) Maddi tazminat talebi yönünden;
A-) Geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan 3.009,42 TL,
B-) SGK tarafında karşılanmayan tedavi ve yol gideri için 2.155,95 TL,
C-) Yeni bir araç temini için geçen 9 günlük süre içerisinde gelir elde edilemediği için oluşan (120 x 9 = 1.080,00 TL) 1.080,00 TL,
D-) Geçici iş göremezlik süresi olan 90 günden yeni bir araç temini için geçen 9 günlük sürenin dışında kalan 81 gün içerisinde başka bir sürücü çalıştırılmak zorunda kalınması nedeniyle oluşan zarar için (90 – 9 = 81 gün x 60 = 4.860,00 TL) 4.860,00 TL zarardan ıslah dilekçesi ile talep edilen 4.500,00 TL dikkate alınarak toplam 10.754,37 TL’nin (davalı sigorta şirketi 10.745,37 TL – 1.080,00 TL = 9.665,37 TL) 9.665,37 TL ile sınırlı olacak şekilde sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı alacağına davalı sigorta şirketi yönünden 20/10/2015 dava tarihinden itibaren, gerçek kişi davalılar yönünden 03/11/2014 kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına,
Başka sürücü gideri yönünden fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
Yeni araç temini için geçen süre ile ilgili elde edilemeyen gelir ile ilgili fazla istemin reddine,
Alınması gereken 734,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 176,20 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 175,00 TL toplamı 351,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 383,39 TL’nin davalılardan müteselsilen ( davalı sigorta şirketinin 344,57 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 351,24 TL peşin harç (ıslah dahil) olmak üzere toplam 378,94 TL’nin davalılardan müteselsilen ( davalı sigorta şirketinin 340,57 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen ( davalı sigorta şirketinin 3.666,85 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 545,78 TL ve bilirkişi ücreti 1.900,00 TL olmak üzere toplam 2.445,78 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 2.229,93 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen ( davalı sigorta şirketinin 2.004,12 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 1.041,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara VERİLMESİNE,
Davalılar … ve … … tarafından yapılan 129,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre 11,38 TL’sinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
2-) Manevi tazminat talebi yönünden;
Talebin kısmen kabulüne,
5.000,00 TL manevi tazminatın 03/11/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının davalılar … … ve … Hendem’den tahsili ile tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … … ve … …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalılar … … ve … … lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara VERİLMESİNE,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. ….’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2021
P