Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/392 E. 2022/419 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2016/392 Esas
KARAR NO : 2022/419
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/07/2004
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
YAZIM TARİH : 04/07/2022
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin bir kamu şirketi iken davalı İdare tarafından özelleştirme kapsamına alınarak bu kapsamda % 51 hissesinin ihale yoluyla satışa çıkarılarak dava dışı İş … Petrol Yatırımları A.Ş. ile davalı İdare arasında 21.07.2000 “Hisse Devir Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmenin 6. maddesi uyarınca personele İş Hukuku mevzuatından … çeşitli alacakları sebebiyle toplam 2.289.442.779.166 TL ödeme yapıldığını, yine sözleşmenin 10. maddesi uyarınca da ilgili mercilere ödeyerek davalı İdare’den tahsili gereken alacaklarının doğduğunu, hisse devir sözleşmesinin ilgili maddelerine aykırı olarak müvekkili şirket tarafından ödenerek davalı İdare’den rücuen tahsili gereken toplam 4.912.528.998.613 TL alacak haklarının bulunduğunu ileri sürerek, anılan meblağın her bir kalem için ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, sözleşmenin konusu olan davacı şirketin hisse satış sözleşmesine dayalı olarak müvekkil İdare’ye karşı alacak davası açmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde yer alan alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerden dolayı müvekkilinin hisse devir sözleşmesi kapsamında bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönlerinden reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından yapılan çeşitli ödemelerin “… Hisse Satış Sözleşmesi’nin 6. Ve 10. Maddelerine dayalı olarak davalıdan rucüan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin %51 hissesinin özelleştirilmesine ilişkin yapılan sözleşmede, sözleşme tarihi itibariyle davacı şirketin sorumlu olacağı ecrimisil bedeli, Askeri Nato Tesisleri’nde çalındığı belirlenen yakıta ilişkin yapılan ödemeler, davacı şirketin ruhsatsız olarak çalıştırdığı işyerleri ile özelleştirme sözleşmesinden sonra ortaya çıkan imar planı değişikliği nedeniyle altyapı katılım payı bedelinin hisse devri sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu giderlerin özelleştirme ihalesi sırasında şirket bilançosunda yer alması gereken ve öngörülebilir giderler olduğu, bu nedenle davalı İdare’nin bu giderlerden sorumluluğunun bulunmayacağı, ödenen ecrimisil bedelinden 1997 yılından itibaren hisse devri sözleşmesinin yapıldığı 2000 yılına kadar olan kısmın davalı idarenin sorumluluğunda değerlendirilebileceği, personel harcamalarına ilişkin davacı talebinin ise hisse devri sözleşmesinin 6. maddesi kapsamında davalı İdare’nin sorumluluğunda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile personel giderleri açısından 2.289.423,00 TL ecrimisil bedeli olarak 10.151,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine dair 14/06/2013 tarihinde verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2013/16508 esas – 2014/17505 karar sayılı, 13/11/2014 tarihli ilamı ile Mahkememiz kararı,
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, davacı şirket tarafından yapılan çeşitli ödemelerin “… A.Ş. Hisse Satış Sözleşmesi”nin 6. ve 10. maddelerine dayalı olarak davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. … A.Ş’nin, Başbakanlık …’na ait % 51 oranındaki hissesinin, dava dışı İş … Petrol Yatırımları A.Ş’ye devrine ilişkin olarak imzalanan 21.07.2000 tarihli sözleşmede, hisselerin satılması ve buna bağlı geçiş süreci ile sonrasında tarafların yükümlülüklerinin düzenlendiği görülmüş ve davacının dayandığı sözleşmenin 6. ve 10. maddelerinde, İdare’nin (Başbakanlık Özelleştirme İdaresi) … A.Ş’ye karşı üstlendiği sorumluluklar düzenlenmiştir.
Davacı, hisse devrinden önce davacı şirket bünyesinde yer alan Askeri İkmal ve NATO Tesisleri İşletme Başkanlığı’nın hisse devri sonrasında davacı bünyesinden ayrılarak bağımsız bir kamu tüzel kişiliği vasfı kazandığını ve hisse devir tarihinden önce 1997-1999 yıllarında çalınan akaryakıt bedelini davacı şirketten talep ettiğini, talep edilen bedelin ANT Başkanlığına ödendiğini, hisse devri işlemi sırasında şirket bilançolarında görünmeyen çalınan yakıta ilişkin bedel ile çalınan yakıta ilişkin olarak AFİF kaybı nedeniyle Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi’ne ödenen bedelden davalı İdare’nin sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Hisse Satış Sözleşmesi’nin 10/3. maddesinde, İdare’nin şirketin (… A.Ş.) zorunlu veya ihtiyari olarak tuttuğu tüm defter ve kayıtlarının devir tarihinden önceki döneme ait tüm mali tablolar ve eklerinin mevzuata uygun bir biçimde tutulduğunu ve şirketin mali durumunu ve mal varlığını tam ve gerçeğe uygun biçimde gösterdiğini, şirketin defter ve kayıtlarına geçirilmemiş herhangi bir alacak, borç, teminat ve yükümlülüğünün bulunmadığını beyan ve kabul ettiği belirtilmiş olup, son fıkrasında da devir tarihine kadar olan tüm vergiler ile her türlü harç, resim, fon ve vergi benzeri ödemeler ile varsa bunlara ilişkin ceza ve/veya gecikme faizlerinin tam ve zamanında ödenmemesinden dolayı şirketin ödemek zorunda kalacağı bedelleri ödeyeceğini kabul ve taahhüt etmiş olmasına göre, davacının devir tarihinden önceki dönemde çalınan akaryakıta ilişkin olarak ANT Başkanlığı’na ödediği bedelin ve buna ilişkin vergi dairesine ödenen AFİF bedelinin hisse devri sırasında şirket bilançosunda gösterilip gösterilmediği araştırılarak sonucuna göre anılan madde hükümleri kapsamında davalı İdare’nin sorumlu olup olmadığının tespiti gerekirken bu konudaki talebin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı şirkete ait Haramidere Ambarlı Dolum Tesislerinin devir tarihinden önce işyeri izin ve ruhsatının bulunmaması nedeniyle hisse devir tarihinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yapılan ödemelerin de sözleşmenin 10/5. maddesinde İdare’nin satış sözleşmesinin imzalanmasından önceki döneme ilişkin olarak Çevre Mevzuatı dahil işlerinin yürütülmesi için gerekli olan tüm izin, ruhsat ve onayların alınmamış olmasından, bu izin ve ruhsatların halen geçerliliklerini sürdürmemesinden vs sorumlu olacağını kabul ve taahhüt
etmiş olması karşısında davacının, işyerinin ruhsatsız olarak faaliyette bulunmasından dolayı yaptığı ödemeleri anılan madde hükmü kapsamında talep etme hakkı bulunmasına göre yazılı gerekçe ile bu konudaki talebinin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerektiği gibi mahkemece kabul edilen miktarlar için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ise de davacının talep ettiği alacakların ödenmesi için davadan önce davalı İdare’ye yazılı olarak başvuruda bulunup, davalıyı temerrüde düşürmüş olması halinde hüküm altına alınan miktarlara tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, davacının talep ettiği alacak kalemlerinden personel harcamalarına ilişkin talebin hisse devri sözleşmesinin 6. maddesi kapsamında davalı İdare’nin sorumluluğunda bulunduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş ise de sözleşmenin konuya ilişkin 6. maddesinde, 4046 sayılı Kanun’un 22.maddesi gereğince nakle tabi personelin, hisse satış sözleşmesinin imzalandığı tarihten itibaren atamalarının yapılıp, şirket ile ilişkilerinin kesildiği tarihe kadar geçecek süredeki aylık, ücret, sosyal hak ve yardımlar ile her türlü özlük hakları Özelleştirme Fonu’ndan karşılanmak üzere şirket tarafından ödeneceği ve ödemeyi müteakip bordro ve diğer belgelerin İdare’ye intikal ettirildikten sonra 15 gün içerisinde bu ödemeler karşılığı İdarece Özelleştirme Fonu’ndan şirket hesaplarına ödeneceği, şirkette daha önce T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na tabi olarak sözleşmeli statüde çalışmış ve şirketten ayrılıp kamu kurumu niteliği taşımayan bir işverene tabi olarak çalışan ve fakat T.C. Emekli Sandığı ile sosyal güvenlik ilişkisini sürdüren personelin emekli olması halinde T.C. Emekli Sandığı’nca rücuen talep edilecek ikramiye bedelinin İdarece karşılanacağı, İdare’nin “Şirket Sözleşmeli Personel Yönetmeliği”nin 116.maddesine dayalı olarak mahkemelerce, nakle tabi sözleşmeli personel lehine “İş Sonu Tazminatı” adı altında bir tazminatın şirket tarafından ödenmesine karar verilmesi halinde bu tutarın mevzuat ile belirlenen kıdem tazminatı tavanını aşan kısmını şirkete ödemeyi kabul ettiği hususları düzenlenmiştir.Davalı, bu hükümlerin davalı şirkette çalışmakta olan nakle tabi personelin atamalarının yapılıp, davalı şirket ile ilişkilerinin kesileceği tarihe kadar geçecek süredeki mali ve özlük haklarının ödenmesiyle ilgili olduğunu, nakil süreci ile sınırlı olmayıp, anılan personelin davalı şirketteki tüm çalışmasını kapsayan ve şirket bilançosunda karşılığı bulunan kıdem tazminatı ve kıdem teşvik ikramiyelerinin sözleşmenin 6. maddesinde yer alan ödemeler kapsamında mütalaa edilmesinin mümkün olmadığını ve yine İdare’nin mahkemelerce nakle tabi sözleşmeli personel lehine “İş Sonu Tazminatı” adı altında bir tazminatın şirket tarafından ödenmesine karar verilmesi halinde bu tutarın mevzuat ile belirlenen kıdem tazminatı tavanını aşan kısmını şirkete ödemeyi kabul ettiğini, davacının bu konudaki alacak talebinin anılan madde hükümlerine uygun olmadığını belirterek, bilirkişi raporlarına itiraz etmiş olmasına göre davacının ancak sözleşmenin 6. maddesi kapsamında yaptığı personel ödemelerini isteyebileceği nazara alınarak, davalının itirazlarını karşılar nitelikte ve sözleşmenin 6. maddesi hükümleri uyarınca inceleme yaptırılarak ortaya çıkacak sonuca göre davacının bu alacak kalemine yönelik talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, itiraz edilen hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmeyip, kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerektiği gibi davacı talep ettiği alacakların reeskont faiziyle tahsilini istemiş olmasına rağmen mahkemece, hüküm altına alınan miktarların reeskont faiz oranlarından daha yüksek oranlarda seyreden avans faiziyle tahsiline karar verilmesi sonucu talep aşılarak hüküm tesis edilmesi yerinde olmadığından kararın bu yönden de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Gerekçesiyle Mahkememiz kararı araştırmalı olarak bozulmuş olup bozma sonrası yeniden taraf teşkili yapılarak uyulan bozma ilamı doğrultusunda,
Bozma öncesi talimat mahkemesi aracılığıyla rapor aldırılan bilirkişiler …’dan oluşan bilirkişi kuruluna 17/10/2017 tarihli 1. ek rapor ve itirazları karşılar şekilde 28/11/2018 tarihli 2. ek rapor aldırılmıştır.
17/07/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, taraflar arasındaki 21/07/2000 tarihli hisse devir sözleşmesinin ilgili maddeleri, Yargıtayın bozma ilamı doğrultusunda dosyaya sunulan deliller bütünüyle değerlendirilerek gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlenen raporda, davacının her bir istek kalemi ile ilgili ayrı ayrı değerlendirme de yapılarak davacının davalıdan;
Personele ödenen iş sonu tazminat bedeli olarak : 2.330.951,43 TL
Anıt Emlak Müdürlüğü’ne yatırılan ecrimisil payı : 10.151,27 TL
ANT Başkanlığına ödenen akaryakıt bedeli : 2.000.557,19 TL
Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesine ödenen AFİF : 233.824,72 TL
İBBB’na ödenen Ambarlı Ruhsat Proje rapor harcı : 221.045,03 TL
İBBB’na ödenen Ruhsatsız Faaliyet Muayene ücreti : 51.036,67 TL
İBBB’na ödenen Ruhsat ve Rapor Harcı Gecikme Faizi : 21.450,95 TL
Toplamı 4.869.017,26 TL
Tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğu tespiti yapılmış,
Yine istek kalemleri içerisinde yer alan, Samsun Kutlutepe Tesisatının bulunduğu taşınmazda Kutlukent Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu altyapı yapılandırma katılım payı olarak 23/03/2003 tarihinde 64.081,66 TL’nin, Kutlukent Belediyesine ödendiği, sözleşme gereği davalı idareye ait olan bu paranın davacı şirkete ödenmesi gerektiği iddia edilmekte ise de davacı şirketin, 30/12/2002 / 05999 nolu tahsilat makbuzu mucibi Samsun Kutlukent Belediye Başkanlığı’na altyapı bedeli olarak KDV dahil toplam 64.081,660.000,00 TL’nin ödendiği, 31/12/2002 / 773504 nolu mahsup fişi mucibi 31/12/2002 / 584-559 nolu 2 yevmiye maddesi ile muhasebeleştirdiği, mezkur ödemenin belediyenin 2002/1923 sayılı Altyapı katılım payı dosyasına yapıldığı ve hisse devri sözleşmesine ait olduğundan sözleşmenin 10. Maddesi uyarınca devir tarihi itibari ile aktifi azaltıcı nitelikte bir ödeme olmadığından davacı tarafından davalı idareden talep edilemeyeceği tespiti yapılmıştır.
Tarafların itirazları üzerine aynı bilirkişi kurulunca itirazları karşılar şekilde düzenlenen gerekçeli ve denetime elverişli ek raporda, önceki raporda belirlenen alacak miktarları ile ilgili gerek hukuki gerekse yapılan hesaplama yönünden görüşlerini değiştirmedikleri ifade edilmiş, ayrıca işçilik alacağıyla ilgili dosya ekinde yer alan 2 klasör evrak da incelenmek suretiyle uzman bir iş hukukçusu atanmak suretiyle rapor aldırılması hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi kurulunun 2. Ek raporundaki tespit de dikkate alınarak davacının talep ettiği alacak kalemlerinden personel harcamalarına ilişkin talep açısından, Sosyal Güvenlik Uzmanı Ataman Yılmaz ve Nitelikli Hesap Bilirkişisi Hukukçu Sinan Yazıcı’dan 08/10/2019 tarihli rapor aldırılmış, söz konusu raporda sağlıklı inceleme yapılabilmesi için Nakle tabi personel tarafından davacı şirket aleyhine açılan davalar sonucu verilen mahkeme kararları, karara esas alınan bilirkişi raporları, her bir icra dosyasına ilişkin takip talebi ile icra dosya hesabı ve ödeme belgelerinin dava açılmadan ödeme yapılmış olması halinde bu ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya kazandırılması halinde, yaklaşık 100 dosya yönünden ayrı ayrı inceleme yapılarak taraflar sözleşme hükmü gereğince nakle tabi personele yaptığı ödenmelerden sorumlu olacakları miktarların tespit edilebileceği şeklinde tespit yapılmış ise de,
Davalı vekilince söz konusu istek kalemi ile ilgili davacı şirkete 06/09/2005 tarihinde 136.573,25 TL ve 4.037,77 TL ödendiği, raporda aleyhe olan hususları kabul etmedikleri ifade edilmiş,
Davacı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde ise nakle tabi personele iş sonu tazminatı olarak ödenen miktarın ve bu miktarın kıdem tazminatı tamamını aşan kısmını tespitine ilişkin tüm delillerin (Mahkeme kararları – İcra dosyaları ve ödeme belgelerini) 2 klasör halinde dosyaya sunulduğunu, bunun haricinde mahkemece çeşitli icra daireleri ve ödeme yapılan karşı taraf avukatlarına yazılan müzekkerelere cevap verildiğini, bilirkişi kurulunca söz konusu 2 klasörün incelenmeden eksiklik belirtilmesinin hatalı olduğunu ifade ederek söz konusu belgeler dikkate alınarak rapor tanzimi talep edilmiş,
Bilirkişi kurulunca sunulan 20/03/2020 tarihli ek raporda nakle tabi personele ödenen iş sonu tazminatından davalı Başbakanlık …nın sorumlu olacağı miktar her bir işçi yönünden tablo halinde gösterilmek suretiyle 2.031.731,56 TL olarak hesaplanmış, dava açıldıktan sonra davalı tarafından 06/09/2005 tarihinde ödenen 136.573,28 TL ile 4.037,77 TL ‘nin mahsubu sonrasında davacının bu istek kalemi ile ilgili talep edebileceği tazminat tutarı 1.891.120,51 TL olarak hesaplanmıştır.
Taraf vekillerince söz konusu rapora karşı itiraz edilmiş ise de, söz konusu rapor bozma ilamı içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla hükme esas alınmıştır.
Bozma sonrası aldırılan 17/07/2017 tarihli 1.ek bilirkişi kurulu raporunda;
Anıt Emlak Müdürlüğü’ne yatırılan ecrimisil payı : 10.151,27 TL
ANT Başkanlığına ödenen akaryakıt bedeli : 2.000.557,19 TL
Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesine ödenen AFİF : 233.824,72 TL
İBBB’na ödenen Ambarlı Ruhsat Proje rapor harcı : 221.045,03 TL
İBBB’na ödenen Ruhsatsız Faaliyet Muayene ücreti : 51.036,67 TL
İBBB’na ödenen Ruhsat ve Rapor Harcı Gecikme Faizi : 21.450,95 TL
İstek kalemleri ile ilgili davacının talep edebileceği alacak tutarı 2.538.065,83 TL
olarak belirlenmiş olup bu miktarla yine 20/03/2022 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda nakle tabi personele ödenen iş sonu tazminatının kıdem tazminatı aşan kısmı ve fer’ileri toplamı (davadan sonra ödenmekle konusuz kalan kısım hariç) 1.891,120,51 TL’nin toplamı 4.429.186,34 TL ‘nin davalıdan talep edilebileceği anlaşılmaktadır.
Davacı …Ş. Genel Müdürlüğü’nün dava konusu yapılan 2.000.557.190,168 TL (eski TL)’nin ödenmesi talebi sonrasında Başbakanlık …nca davacı şirkete hitaben 18/04/2002 tarihinde verilen müzekkere cevabında, belirtilen gerekçelerle 2.000.557.190,168 TL’nin ödenmeyeceği belirtilmiş olmakla davalının ödeme yapmayacağını belirttiği tarih itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır.
Dava açıldıktan sonra davacı tarafça ödenen 141.611,05 TL için davanın konusu kalmamıştır.
İddia, savunma, dayanılan deliller, uyulan bozma ilamı içeriği dikkate alınarak bozma öncesi rapor tanzim eden bilirkişi kurulundan aldırılan rapor ve itirazları karşılar şekilde düzenlenen ek rapor, mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulunca personel alacağı ile ilgili düzenlenen rapor ve ek rapor ile dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde davacı şirketin davalı Başbakanlık …’ndan,
Yukarıda açıklanan gerekçelerle hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirlenen davalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle konusu kalmayan kısmın mahsubu sonrasında, davacı şirket tarafından yapılan ödemelerden, 4.429.186,34 TL’nin, davacı …Ş.’nin, Başbakanlık …na ait %51 oranındaki hissesinin, dava dışı İş … Petrol Yatırımları A.Ş.’ye devrine ilişkin olarak imzalanan 21/07/2000 tarihli sözleşmede, hisselerin satılması ve buna bağlı geçiş süreci sonrasında tarafların yükümlülüğüne ait davacının dayandığı sözleşmenin 6. Ve 10. Maddeleri kapsamında davalıdan rücuen tahsilinin talep edilebileceği anlaşılmış ve Mahkememizce de bu yönde vicdani kanaat oluşmuş olmakla davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile;
141.611,05 TL için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4.429.186,34 TL için davanın kabulü ile (2.000.557,19 TL’lik kısmı için faiz başlangıç tarihi 18/04/2002 olmak kaydıyla) 23/07/2004 olan dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 302.557,72 TL ilâm harcından peşin alınan 66.319,15 TL ile harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 90.071,35 TL harç toplamı 156.390,50 TL ’nin çıkartılması ile bakiye 152.167,22 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 10,10 TL başvurma, 66.319,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 66.329,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 909,30 TL tebligat ve posta gideri ve 13.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 14.409,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 13.406,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 500,00 TL tebligat ve posta gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücret olmak üzere toplam 2.500,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre 173,91 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 134.332,97 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 32.371,21 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı vekili Av. …’un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸