Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/305 E. 2021/644 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2016/305 Esas
KARAR NO : 2021/644

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 11/09/2014

KARAR TARİHİ : 18/10/2021
YAZIM TARİHİ : 12/11/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinin dayanağı olan bonoda yer alan imzanın davacının eli ürünü olmadığını, İcra Hukuk Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sonucu takibin iptal edildiğini, buna rağmen taşımacılık işi yapan davacıya ait araçların yakalanıp trafikten men edilmesi nedeni ile zararları oluştuğunu, davalının kötü niyetli davranışları dolayısı ile bu zararın ortaya çıktığını belirtip, 35.000,00 TL ye ulaşan zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davacı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile bononun davacı tarafından düzenlenip kendilerine verildiğini, bu bonoya dayanarak aşlattıkları icra takibine karşı imza inkarı nedeni ile İHM ye başvurulduğunu, icra takibi iptal edilmekle birlikte bu kez genel hükümlere göre yeni bir takip başlattıklarını, icra takibine de itiraz edilmesi nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtıklarını, bonoda yer alan imzanın davacıya ait olmadığını bilmelerinin mümkün olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Davacıya ait araçların yakalanması ve trafikten alıkonulup daha sonra iade edilmelerine ilişkin kayıtlar,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; davacıya ait olmayan imzayı taşıyan bonoya dayanılarak başlatılan ve mahkeme kararı ile iptal edilen icra takibi nedeni ile davacıya ait araçların trafikten men edilmesi sonucu oluşan davacı zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Her iki taraf arasında ticari ilişki söz konusudur. Bu ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından düzenlenip imzalanarak davalı şirkete verildiği söylenilen 15.896,88 TL bedelli bonoya dayanılarak davalı şirket tarafından davacı … hakkında 28/02/2013 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi başlatılmıştır. Davacı borçlu 07/03/2013 tarihinde Ankara … Hukuk Mahkemesi’nde başlangıçta … Esas numarası verilip, bozma kararı sonrası … esas numarasına kaydı yapılan dava ile imza inkarına dayanarak icra takibinin iptalini talep etmiştir. Bu yargılama devam etmekte iken 03/12/2013 tarihinde mahkeme tarafından alınan imza incelemesi raporunda icra takibinin dayanağı bonodaki imzanın davacı borçlu …’ye ait olmadığının kabul edilmesi üzerine 06/12/2013 tarihinde icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir. Bu kararın temyiz incelemesi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 tarihli kararı ile yapılmıştır. Yargıtay bozma kararında “davalı alacaklı şirketin borçlu imzasının Abdullah’a ait olup olmadığını bilebilecek durumda olması nedeni ile senedi icra takibine koymakta ağır kusurlu olduğunun kabulü ile para cezasına hükmedilmesi gerekir” denilerek kararın bozulmasın yoluna gidilmiştir. Bu kez aynı mahkemenin … esas numarasına kaydı yapılan dava ile takip alacaklısı davalının kötüniyetli takip yaptığı kabul edilerek para cezası ile cezalandırılmasına ve takibin de durdurulmasına karar verilmiştir.
Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi, kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılmış olup, icra takibi 28/02/2013 tarihinde başlatılmıştır. Davacımız 07/03/2013 tarihinde imza inkarına dayanarak Ankara … Hukuk Mahkemesi’nde takibin durdurulması amaçlı davayı açmıştır. Davacı takip borçlusunun icra takibinin dayanağı bonodaki imzasını kabul etmemesi nedeni ile imza incelemesi işlemlerine başlanılmış, 03/12/2013 tarihli rapor ile bonoda yer alan imzanın davacı …’ın eli ürünü olmadığı ortaya çıkmıştır.
Bu süreç içerisinde tedbir yolu ile icra takibi durdurulmadığı için davacı borçluya ait olup, taşıma işinde kullanılan … plaka sayılı araç 13/08/2013 tarihinde, … plaka sayılı araç 15/08/2013 tarihinde ve … plaka sayılı araç ise 13/11/2013 tarihinde yakalanarak trafikten men edilmiştir. Bu arada davacımız Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuş, bu mahkemenin … esas sayılı davası ile yapılan yargılama sonucu yukarıda plaka numaraları belirtilen araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması isteminin reddine, hacizler baki kalmak koşuluyla her üç aracın davacımıza teslimine karar verilmiştir.
Davacımız, imzasının kendisine ait olmadığı bono nedeniyle hakkında icra takibi yapıldığını, imza inkarına rağmen takip sürdürülüp araçları yakalandığı için gelir kaybına uğradığını, kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılan icra takibinin kötüniyetli olduğunu belirtip, oluşan zararının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemektedir.
Davalı taraf davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu belirtip Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmış, davacının itirazı üzerine duran icra takibinin iptali için Ankara … Hukuk Mahkemesi’nde … esas numarası verilen dava açılmıştır. Yapılan yargılama sonucu davalı şirketin davacıdan bonoda belirtilen miktar olan 15.896,88 TL alacaklı olduğunun anlaşılması üzerine itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmiştir.
Davalı taraf bononun davacı … tarafından düzenlenip kendilerine getirildiğini, imzanın bu kişiye ait olup olmadığını bilemeyeceklerini ileri sürmüş ise de, Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ile ilgili temyiz incelemesinin yapıldığı Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 Tarih, ….K., sayılı ilamında da belirtildiği gibi, davalı tacir olup ticari ilişkide bulunduğu kişilerden alacağı çek ya da bonoyu basiretli bir tacirden beklenilmesi gereken şekilde bizzat önünde imza attırarak kabul etmesi gerektiği, yine davalı şirketin imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatmakta ağır kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalının bir diğer savunması da genel hükümlere göre yürütülen yargılama sırasında kendilerinin davacı …’tan icra takibinin dayanağı olan bono bedeli kadar alacaklı olduklarının Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla ispat edilmiş olması karşısında, davacının aslında kendilerine borcu olduğu, kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle yaptıkları haciz işlemlerinin haksız ve kötüniyetli kabul edilemeyeceğine ilişkindir. Davalı şirket her ne kadar Ankara … Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucu bono bedeli kadar alacaklı olduğunu kanıtlamış ise de, davacının zarar iddiasının dayanağı olan Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine konu edilen dayanak bonoda yer alan imzanın davacının eli ürünü olmadığına ilişkin olup, icra takibi başlatıldıktan kısa bir süre sonra davacının imza inkarında bulunduğu, yapılan yargılama sonucu imzanın davacıya ait çıkmaması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin yasal dayanağının ortadan kalktığı kabul edilmiştir. Davalı genel hükümlere göre alacağının varlığını kanıtlamış olsa dahi, davalının Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının dayanağı bonoda yer alan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu halde kambiyo senetlerine mahsus icra takibini ısrarla sürdürdüğü ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin … K., sayılı ilamında da belirtildiği gibi davalının imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu, bu haliyle icra takibinin en azından kötü niyetle başlatılıp sürdürüldüğü, bu nedenle oluşan davacı zararı var ise bunun davalı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının zararı olup olmadığı varsa zarar miktarının belirlenmesi için bilirkişi …’den rapor alınmıştır. Bilirkişinin yaptığı değerlendirme sonucu, davalının icra takibini başlatmakta ağır kusurlu olduğu, bu icra takibi sonucu 13/08/2013 – 15/08/2013 ve 13/11/2013 tarihlerinde davacıya ait 3 adet taşıma işinde kullanılan aracın trafikten men edildiği, araçların bir süre bu halde davacı tarafından kullanılamadıkları, daha sonra Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile araçlar üzerindeki hacizler baki kalmak şartıyla araçların davacıya iade edildiği, araçların yakalanma tarihi ile 13/03/2014 tarihinde iade edildikleri 212 günlük süre içerisinde davacının 32.873,33 TL gelir kaybı oluştuğu, aynı araçlar için 2.841,80 TL otopark ücreti ödendiği, bu haliyle davacının kötüniyetli icra takibi dolayısıyla oluşan zararının 35.715,33 TL olduğu, davacının talebi 35.000,00 TL olup dava dilekçesinde belirtilen bu miktarın 28/09/2021 tarihli dilekçe ile dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesi nedeniyle davacı alacağına dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle oluşan davacı alacağının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilip aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
35.000,00 TL’nin 09/09/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin saklı tutulmasına,
Alınması gereken 2.390,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 597,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.793,10TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 597,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 622,95 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalIdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 112,60 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.112,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. ….’nın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2021

Katip …

Hakim …