Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/918 E. 2022/73 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/918 Esas – 2022/73
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2015/918 Esas
KARAR NO : 2022/73

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 30/12/2015

KARAR TARİHİ : 07/02/2022
YAZIM TARİHİ : 11/03/2022
Mahkememizde gaçılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacı küçük …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalıya trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın 11/07/2015 tarihinde tek yanlı olarak neden olduğu kaza sonucu davacı küçüğün yaralandığını belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL bakıcı ve bakım giderinden oluşan toplam 200,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olmak koşuluyla poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, bu nedenle araç sürücüsünün olaydaki kusur dağılım oranı, çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili raporların ATK’dan, tazminat hesabına ilişkin raporun ise sicile kayıtlı bilirkişiden alınması gerektiğini, SGK tarafından yapılmış ödeme var ise bunun zarardan indirilmesi gerektiğini, bakıcı ve bakım giderinin poliçe kapsamında olmadığını, kazada birden fazla kişinin ölüp yaralanmış olması nedeniyle limitlere dikkat edilmesi gerektiğini, kazanın istiap haddinin aşılması sonucu meydana geldiğini, hatır taşıması söz konusu olduğunu, davacının araçta emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığı için tazminattan bu nedenlerle ayrı ayrı indirim yapılması gerektiğini ve ayrıca 25/01/2016 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen dilekçe ile alacağın zamanaşımına uğradığını belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-… plaka sayılı araç ile ilgili trafik sigorta poliçesini de içeren hasar dosyası,
-… plaka sayılı aracın hususi nitelikli olarak trafikte kayıtlı olduğuna ilişkin ruhsat örneği,
-Suç dosyası,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Davacıya davaya konu olay nedeniyle ödeme yapılmadığına ilişkin SGK yazı cevabı,
-Çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili çeşitli sağlık kuruluşlarından alınan raporları,
-Sigortalı araç sürücüsü ile araçta bulunanların kusur dağılım oranları ile ilgili rapor,
-Kazanın taşıma kapasitesinin üzerinde yolcu bulunmasından kaynaklı olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu,
-Tazminat hesaplamasına ilişkin rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dışı … adına trafikte … plaka sayılı olarak kayıtlı olan hususi nitelikteki otomobil için davalı sigorta şirketi tarafından 15/06/2015 tarihinde ZMMS poliçesi düzenlenmiştir.
Olay tarihinde dava dışı sürücü … da olduğu halde … plaka sayılı araç ile Karaali Mahallesi yönünden Beyşehir ilçesi yönüne seyir halinde iken, olay yerine geldiğinde araç sürücüsünün kontrolü kaybetmesi nedeniyle anayoldan çıkan araç yolun kenarında bulunan meşe ağaçlarına çarptıktan sonra takla atarak karşı yol bölümüne geçip devrilerek aralarında davacının da bulunduğu yolcuların yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olmuştur.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri, sigortalı araç sürücüsünün ya da onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin sigortalı aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ve poliçe kapsamındaki risklerin gerçekleşmesi sonucu oluşan ve yine poliçe kapsamında koruma altına alınan zararları sigortalısı adına ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olacak şekilde ödemeyi üstlenmektedir. Bu nedenle öncelikle sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Tüm dosya içeriği ve 08/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sigortalı araç sürücüsünün aracın kontrolünü kaybederek tamamen kusurlu olacak şekilde kazanın oluşumuna neden olduğu, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının kazanın meydana gelmesine etkili olabilecek trafik kuralı ihlali yaptığı iddia ve ispat edilemediği için olayda davacının kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacı taraf meydana gelen kaza sonucu davacıda oluşan yaralanmalar nedeniyle meydana gelen sürekli çalışma gücü kaybı ve bakıcı ve bakım gideri zararlarının davalıdan alınmasına karar verilmesini istediği için, bu aşamadan sonra mevcut yaralanmanın sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, ayrıca bakıcı ve bakım gideri yapılmasına neden olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza 11/07/2015 tarihinde meydana gelmiş olup bu tarihte ” Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği Hükümleri ” yürürlükte olduğu için bu yönetmelik uyarınca rapor alınması gerektiği kabul edilmiştir. Bu amaçla alınan ilk rapor 15/02/2017 tarihli olup, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenmiştir. Bu rapor ile davacının %3,3 oranında sürekli çalışma gücü kaybına uğradığı, erişkin olması halinde 9 ay süre ile geçici iş göremezlik halinin bulunduğu, geçici iş göremezlik süresinin tamamında bakıcı ihtiyacının bulunduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Aynı üniversiteden alınan ve ” Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre hazırlanan raporda ise davacının sürekli çalışma gücü kaybı olmadığı, 9 ay geçici iş göremezlik hali oluşup 9 ay süreyle bir başkasının bakımına muhtaç olduğu tespiti yapılmıştır.
Farklı yönetmelikler dikkate alınarak hazırlanan raporlarda kısmen aykırılık bulunması nedeniyle ATK 2. İhtisas Kurulundan 18/05/2021 tarihli rapor alınmıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi kaza tarihinde yürürlükte olan ve olaya uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği Hükümlerine göre hazırlanan bu raporda davacıdaki yaralanmaların % 3,3 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, iyileşme süresinin 9 ay süreceği ve iyileşme süresinin 1( bir) aylık bölümünde başka birinin bakımına muhtaç kalınacağı şeklinde görüş bildirilmiştir. Çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili asıl görüş bildirme ATK 2. İhtisas Kuruluna ait olup kaza tarihinde Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği yürürlükte olduğu için 18/05/2021 tarihli ATK 2. İhtisas Kurulunun raporunun hükme esas alınması gerektiği, bu durumda davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza sonucu % 3,3 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, bakıcı ihtiyacı süresinin ise 1 ay olduğu kabul edilmiştir.
Davacı kaza tarihinde 15 yaşından küçük olup, gelir getiren bir işte çalıştığı kanıtlanamadığı gibi, dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatı isteği de olmadığından bu konuda ayrıca değerlendirme yaptırılmamıştır.
ATK 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmadan önce Ankara Üniversitesi tarafından hazırlanan raporlar dikkate alınarak talep edilebilir tazminat miktarının belirlenmesi için hesap bilirkişisinden 08/02/2018 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda davacının olayda kusurunun bulunmadığı, asgari ücreti aşan gelir elde ettiğinin belirlenememiş olması nedeniyle asgari ücret esas alınarak talep edilebilir tazminat miktarları konusunda görüş bildirilmiş olup raporda kazanın istiap haddinin aşılması nedeniyle meydana geldiği için tazminattan %20 oranında indirim yapılma yoluna gidilmiş, sonuç olarak davacının 9 aylık döneme ilişkin bakıcı giderinin 11.860,92 TL, sürekli iş göremezlik zararının hiçbir indirim yapılmadığında 30.690,55 TL olduğu, %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında ise davacı alacağının 24.552,44 TL olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Davacı vekili bu raporu esas almak suretiyle 18/07/2018 tarihinde harcı tamamlanan dilekçe ile 11.680,92 TL bakım ve bakıcı gideri ile 30.690,55 TL sürekli iş göremezlik alacağının 30/12/2015 dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf davacının araçta hatır için taşındığını, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ayrıca kazanın taşıma kapasitesi üzerinde yolcu taşınması, sürücü belgesi olmayan kişi tarafından aracın kullanıldığı sırada ve davacının emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığı gerekçesiyle tazminattan ayrı ayrı indirim yapılmasını istemiştir.
Somut olayda; sigortalı araç sürücüsü ile davacı küçük sadece arkadaş olup, aralarında taşıma ücretinin talep edilmesini mümkün kılmayan yakınlık ya da akrabalık bulunmadığı gibi, araçta bulunanlar hep birlikte gezmeye çıktıkları için taşımanın sigortalı ya da sigortalı araç sürücüsü yararına yapıldığı kabul edilemeyeceğinden olayda hatır taşıması koşullarının gerçekleştiği, bu nedenle tazminattan takdiren %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Hatır taşıması dışındaki diğer tazminattan indirim nedenleri hep birlikte müterafik indirim nedeni olup, bunlardan birden fazlası aynı olayda bir araya gelse dahi tamamı yönünden bir kez tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Somut olayda; araç sürücüsünün sürücü belgesinin olmadığı tartışmasızdır. Her ne kadar davacının emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığı ileri sürülmüş ise de, suç soruşturma dosyası içerisinde yapılan incelemede davacının emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yaptığına ilişkin delil olmadığı, üstelik emniyet kemeri olmaksızın yolculuk yapıldığını kanıtlama görevinin sigortalı şirketine ait olduğu, bu durumun kanıtlanamadığı kabul edilmiştir.
Bunların dışında ayrıca kazanın sigortalı araçta taşıma kapasitesinin üzerinde yolcu bulunmasından kaynaklandığı ileri sürülmüş ve 08/02/2018 tarihli raporda kazanın istiap haddinin aşılması nedeniyle meydana geldiği belirtilip, gerekçe olarak da taşınacak kişi sayısının üzerinde yolcu bulunduğu gösterilmiş ise de, araçta yolculuk yapan kişilerin tamamının 18 yaşından küçük kişilerden oluşması nedeniyle ve ayrıca bu konudaki davacı itirazı da dikkate alınarak yeni bir bilirkişiden alınan 27/10/2021 tarihli raporda; araçta 5 kişinin taşınması mümkün iken 7 kişi bulunduğu, araçta yolcu olarak bulunanların yaşları ve ortalama ağırlıkları dikkate alındığında 7 kişinin toplam ağırlığının 50 x 7 = 350 kilogram olabileceği, aracın net ağırlığı 1.010 kilogram olup taşınan yolcularla birlikte toplam ağırlığın 1.360 kilograma ulaşacağı, aracın teknik özelliklerini gösterir ruhsatında yükü ile birlikte azami ağırlığın 1.410 kilogram olabileceği belirtildiği için, kişi olarak araçta taşınabilecek yolcu sayısının üzerinde kişi bulunmakla birlikte bu kişilerin güvenli araç sürmeyi ortadan kaldıracak davranışları olmadığı, tüm yolcuların toplam ağırlığı dikkate alındığında aracın azami yüklü ağırlığının aşılmadığı, kazanın oluş şekli itibariyle de yolcu sayısı yönünden istiap haddinin aşılmasının olaya neden olmadığı, bu nedenle istiap haddinin aşılması nedeniyle tazminattan indirim yapılamayacağı, sadece sürücü belgesi olmayan araca binen davacı için bir kez ve takdiren % 20 oranında tazminatlardan indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay uygulamasına göre benzeri olaylarda yaşam süresi yönünden TRH 2010 yaşam tablosu esas alınıp, prograsif rant yöntemine göre hesaplama yapılması gerekmekte olup, bilirkişiden seçenekli hesaplama yapılman 31/07/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişimiz bu raporunda, TRH 2010 yaşam tablosunu esas alıp prograsif rant yöntemini kullanarak yaptığı hesaplama sonucu davacının % 3,3 oranındaki sürekli çalışma gücü kaybı nedeniyle oluşan zararının 76.611,10 TL olduğunu, bakım ve bakıcı giderinin ise 1.273,50 TL olduğunu hesaplamıştır. Seçenekli olarak hazırlanan raporun TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre hesaplamanın yapıldığı bölümünün hüküm kurmak için yeterli olduğu kabul edilmiştir.
Sürekli iş göremezlik alacağı ve bakım-bakıcı gideri yönünden yukarıdaki miktarlar davacının zararını oluşturmakla birlikte, hatır taşıması ve müterafik indirim nedenleri birlikte değerlendirildiğinde davacı zararından ayrı ayrı % 20 oranında indirim yapılması gerekmekle mahkememizce yapılan hesaplama sonucu;
Sürekli iş göremezlik zararı 76.611,10 TL ve bakım-bakıcı gideri azararı 1.273,50 TL olup, hatır taşıması nedeniyle % 20 oranında indirim yapıldığında hesaplanan zararların % 80’inin davalıdan talep edilebileceği, bu durumda hatır indirimi sonrası sürekli iş gücü kaybı nedeniyle talep edilebilir zarar miktarının 61.288,88 TL ve bakım-bakıcı zararı yönünden talep edilebilir alacağın 1.018,80 TL olduğu, davacının sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesi olmadığını bildiği halde yolculuk yaptığı için müterafik indirim dolayısıyla ayrıca yukarıda belirlenen zararlardan takdiren % 20 oranında indirim yapıldığında, sürekli iş göremezlik nedeniyle kalan davacı alacağının 49.031,10 TL ve bakım-bakıcı gideri alacağının ise 815,04 TL olduğu mahkememizce hesaplanmıştır.
Yukarıdaki paragrafta belirtildiği gibi, hatır taşıması ve müterafik indirim nedenleri sonrasında davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli çalışma gücü kaybı alacağı 49.031,10 TL ve bakım-bakıcı gideri alacağının ise 815,04 TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak sürekli iş göremezlik yönünden 30.690,55 TL ile bakım-bakıcı gideri yönünden 815,04 TL’den oluşan toplam 31.505,59 TL’nin davacı alacağının davalıdan tahsili gerektiği, sigortalı aracın hususi nitelikli olması nedeniyle talep edilebilir faizin türünün de yasal faiz olması gerektiği kabul edilmiştir.
Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru 26/04/2016 tarihinde zorunlu hale getirilmiş olup, davamız bu tarihten önce açıldığı için dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının zorunlu olmadığı, davanın kısmi nitelikli olması nedeniyle dava dilekçesinde talep edilen alacaklar yönünden dava tarihinden itibaren, ıslah işlemine konu alacak yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, davalının alacağın zaman aşımına uğradığı şeklindeki talebinin ise ön inceleme duruşmasının yapıldığı 05/12/2016 tarihli duruşmanın 4 nolu ara kararı ile reddine karar verildiği için zaman aşımı süresinin gerçekleşmediği kabul edilip aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
30.690,55 TL sürekli işgöremezlik zararı ve 815,04 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 31.505,59 TL’nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alacağın 200,00 TL’sine 30/12/2015 dava tarihinden itibaren, ıslah işlemine konu 31.305,59 TL’sine ise 18/07/2018 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına,
Bakıcı giderinin fazlaya ilişkin kısmının reddine,
Sürekli çalışma gücü zararı yönünden fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
Alınması gereken 2.152,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 145,00 TL toplamı 172,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.979,45 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 172,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 200,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine bakım ve bakıcı giderinin ret edilen kısmı dikkate alınarak hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 630,50 TL, bilirkişi ücreti 2.900,00 TL, ATK gideri 687,00 TL olmak üzere toplam 4.217,50 TL’nin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 3.135,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022