Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/962 E. 2021/615 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/962
KARAR NO : 2021/615
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2014/962
KARAR NO : 2021/615
DAVA : Anonim Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat Davası
DAVA TAR. : 26/05/2003
KARAR TAR. : 05/10/2021
KARAR YZ. T. : 08/10/2021

Ankara … Hukuk Mahkemesinin … E. ayılı numarasına kayıtlı olarak açılan davada verilen 14/10/2003 tarih ve … E., … K. sayılı işbölümü nedeniyle dosyanın yollanması nedeniyle Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas numarasına kaydı yapılarak 15/07/2004 tarih, … E., ..K. sayılı kararıyla “… 1. ve 2 nolu ticaret mahkemelerinin görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verdiği; dosyanın … Ticaret Mahkemesinin … sırasına tevzi edildiği ve bu Mahkemenin … K. sayılı karşı görevsizlik kararı verdiği; Yargıtay 11.HD’nin …K. sayılı ilâmı ile Ankara … Ticaret Mahkemesinin görevli kılındığı ve dosyanın bu Mahkemenin .. Esas sırasına kaydı yapılarak yargılama devam olunan dava dosyasının yargılaması sırasında asliye ticaret mahkemelerinin önce tek yargıçlı ve bilahare heyet şeklinde çalışmasına ilişkin yasal düzenleme sırasında Mahkememize tevdi edilen ve yukarıdaki numarasına kaydı yapılan dava dosyasının yapılan incelemesi sonunda:

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalıların … Su Ürünleri San Tic. A.Ş. firmasına usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle banka zararına sebebiyet verdiklerini; kredi kullandırımının bankacılık genel mevzuatına, banka iç mevzuatına ve bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı olduğunu; belirtilen nedenlerle … Demir Çelik San ve Tic. A.Ş.’ye usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle bankanın zararına neden olunduğu gerekçesiyle teminatsız olmasından dolayı tahsil kabiliyeti bulunmayan 5.135.931.256.000 eski TL olarak tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan alacağın değişen temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava edilmiştir.

YANIT:
Davalı …, …, …, … ve … ve … vekili, işbölümü itirazının yanı sıra davanın zamanaşımına uğradığını; müvekkillerinin hukuka aykırı eylemlerinin bulunmadığını, ve ibra edildiğini; dava konusu işlem zamanında memur statüsünde çalıştıklarını bu sebeple, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili; kredilerin şubenin yetkisinde olmayıp genel müdürlük ve yönetim kurulunun yetki ve talimatlarıyla kullandırılan otorize krediler olduğunu: teminatsız kredi teklifinde bulunulmadığını; istihbaratların tamamının bölge istihbarat müdürlüğü tarafından gerçekleştirildiğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili; …Bankası A.Ş.’deki görevinden 22/09/1997 tarihinden itibaren izinli olmak üzere, 01/10/1997 tarihinde istifaen ayrılmış olduğunu ve bu tarihten sonra da herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, dava konusu kredilerin yasal mevzuata uygun olarak tahsis edildiğini; bu nedenle, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ..vekili; aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını, yönetim kurulu üyelerinin ibra ed.ilmeleri nedeniyle borcun sona erdiğini, dava konusu kredilerin yönetim kurulunun kararını gerektiren, merkez şubenin yetkilerini aşan krediler olduğunu, kusurun bulunmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …; Nisan 1992-Ekim 1995 tarihleri arasında görev yaparak istifaen ayrıldığını; görevden ayrılmasından 3,5 yıl sonra kredinin tahsil kabiliyetinin olmadığının anlaşıldığını, bir sorumluluğunun bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini, istemiştir.
Davalı … vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili dönemde açılan kredinin ödendiğini, diğer krediler ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını ve 02/11/1995 tarihinde bankadaki görevinden ayrıldığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
1-Krediye esas sözleşme, ve eki belgeler,
2-Göreve ilişkin yazılar,
3-Banka ile yapılan yazışmalar, istihbarat raporu, yönetim kurulu kararı, ilgili tüm bilgi ve belgeler,
4-Ankara .. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyası,
5-İcra takip dosyaları, ekleri,
6-Bilirkişi kök ve ek raporları,
7-Mirasçılık belgesi,
8-Tüm dosya münderecatı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava, davacı bankanın yöneticileri olan davalıların dava dışı firmaya usulsüz kredi kullandırmak suretiyle bankaya zarara uğrattıkları savıyla açılan yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı banka vekili, dava dışı bankaya usulsüz kredi kullandırıldığını ileri sürerek TTK 320, 336 gereğince davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek 3.561.490.130.000 eskiTL tazminatın faiziyle tahsilini dava etmiştir. Davalılar, kredinin verilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, yeterli teminat alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmektedirler.
Yargılama sırasında davalılardan Ölü …’nin 13/12/2006 tarihinde vefatı nedeniyle mirasçılık belgesi dosyaya alınmış, dâhili dava dilekçesi mahiyetindeki 21/03/2007 tarihli talep üzerine mirasçıları olan eşi …usulüne uygun olarak çağrılarak huzurlarında yargılamaya devam olunmuştur.

Yargılama sırasında; Davalılardan Ölü … ..’nun 31/12/2011 tarihinde vefatı nedeniyle mirasçılık belgesi dosyaya alınmış, mirasçılardan …. sayılı kararı ile murisin mirasını reddetmeleri nedeniyle mirası reddetmeyen mirasçı …için verilen dâhili dava dilekçesi üzerine usulüne uygun olarak çağrılarak huzurlarında yargılamaya devam olunmuştur. Yine, ölü … …’un 24/08/2020 tarihinde ölümü ile Ankara 9. SHM’nin ….K. sayılı mirasçılık belgesine göre, mirasçılarının; … olduğu belirlenmiş; adı geçenler İstanbul Anadolu 21. SHM’nin …sayılı mirasın reddi kararı ile mirası reddettikleri, görülmekle miras şirketi için İstanbul Anadolu 21. Suılh Hukuk Mahkemesi’nin … tereke dosyasına yazı yazılarak tereke idare memuru olan …’e usulüne uygun davetiye çıkarılarak tereke temsilcisi huzuru ile yargılamaya devam olunmuştur.
Uyuşmazlığa dava tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanmalıdır.
Davanın hukukî dayanağı şöyledir: Genel olarak yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, 6762 sayılı TTK.320 ve TTK.336,maddelerine göre belirlenir. İdari Meclis Azalarının şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkında 818 sayılı Borçlar Kanunu 528 maddesi 2.fıkrası hükmü tatbik olunur.(TTK madde 320). Şirket işlerini ücretle idare eden şerik tıpkı bir vekil gibi mesul olur.(818 sayılı Borçlar Kanunu madde 528/2.). Banka Yönetim Kurulu Üyeleri ile Banka arasında bir vekalet akdi ilişkisi bulunduğundan üyeler bankaya karşı vekil gibi sorumludurlar.
Davalılar, zamanaşımı def’inde bulunmuşlardır. Öncelikle zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı değerlendirilmelidir. Dava tarihi itibariyle uyuşmazlık mülga 6762 sayılı TTK hükümlerine tâbidir.
Yasal dayanak;
Mülga 6762 sayılı TTK’nın 309’uncu maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur
Dava konusu edilen eylemler yönünden ceza davasının bulunduğu ve yargılama sırasında sonlandığı, dava tarihi itibariyle alacağın semeresiz kaldığına ilişkin bilgi ve belgelenin de bulunmadığı anlaşılmakla, koşulları bulunmayan zamanaşımı def’i reddedilmiştir.
Davalılarca ileri sürülen husumet itirazları yerinde değildir. Davada aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Davalılar ise banka çalışanları olup itiraz dayanaksız kalmıştır.
Uyuşmazlık, dava dışı firmaya kullandırılan kredinin usulsüz olup olmadığı, zarar doğup doğmadığı, banka çalışanlarının kusurlarının olup olmadığı ile davacı bankanın talepte haklı olduğu tutar olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dikkat edildiğinde, davacı banka, esas itibariyle dava dışı firmaya açılan kredinin: istihbarat raporunun olumsuz olduğu, yeterli teminat alınmadığı ve dolayısıyla hukuka aykırı kredi kullandırıldığı savlarına dayandırmaktadır.
Bu iddialar tekniktir. Mahkememizce bütün bilgi ve belgeler, deliller toplanmış, taraf vekillerinin iradeleri zabıtlara yansıtılmış, teknik bilgi gerektirmesi sebebiyle banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Sn. …’ın hazırladığı 19/02/2009 havale tarihli raporda özetle; davalıların sorumluluklarını gerektiren kusurlu bir davranışlarının bulunmadığını rapor etmiştir.
Dosya kapsamından itirazlar nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınması zorunluluğu doğmuştur. Bilirkişiler kurulu Sn….’ün 13/02/2020 tarihli raporunun eksikliklere ilişkin olduğu görülmüş; eksik belgelerin kazandırılmasını takiben alınan 06/04/2021 tarihli raporda; Davacı Bankanın Levent Şubesinden kullandırılan kredilerin istihbarat, teklif, tahsis ve kullandırım aşamalarının tek terk incelendiğini, kredilerin ilk olarak yatırımların finansmanına yönelik olduğunu ve sonradan ihracatların desteklenmesi niteliğinde olduklarını; tesisin büyük ölçüde ihracata yönelik üretim yapmak üzere kurulduğunu; davaya konu kredilerin yönetim kurulunun yetkisi kapsamında olduklarını. İlgili şubenin teklifi, genel müdürlük biriminin önergesi, genel müdür yardımcısının uygun bulması ve genel müdürün onayı ile yönetim kurulunun onayına sunulduğunu; tüm incelemelerinde, şubenin teklifinde ve genel müdürlük birimlerinin önergelerinde herhangi bir kusur bulunmadığını, dolayısıyla davaya konu kredilerde tüm sorumluluğun yönetim kurulunun üzerinde olduğunu, istihbarat raporlarına göre firmanın mali verilerinin ve rasyolarının istenilen seviyelerde olmadığı, buna karşın istihbarat raporlarında firmaya kredi kullandırılmasına engel teşkil edebilecek bir hususun bulunmadığını; … A.Ş. için kullandırılan 18 adet kredinin tahsislerinde usulsüzlük bulunmadığını; her bir kredinin genel olarak birebir maddi teminat (ipotek ve/veya işletme rehni) karşılığı onaylanmış olduğunu ve fakat bazı kredilerde her ne kadar öngörülen teminat onaylanan kredi tutarını karşılamamış ise de bu durumun yönetim kurulunun takdir yetkisi çerçevesinde değerlendirilmesini gerektirdiğini; belirli bir dönemde 8 milyon dolar ihraç ürünü üretebilecek kapasiteye ulaşmış olan (üretmiş olan) firmanın, davacı bankanın yönetim kurulu yetkisindeki davaya konu krediler ile yatırım aşamasında iken desteklenmesinin yanlış ve hatalı olmadığını, sonuç olarak davacı bankaca, … A.Ş. Firmasına tahsis edilip kullandırılan ve tahsil edilemeyip tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına intikal eden kredilerin açılmasında ve kullandırılmasında davalıların ihmal, hata ve kusurlarının bulunmadığını, mütalaa etmişlerdir.
Somut olayda; dava dışı firmaya açılan kredi ile ilgili olarak istihbarat raporunun alınmış olduğu, kredinin miktarı itibariyle yönetim kurulunun görevinde olduğu, yönetim kurulundan gizlenen yahut eksik araştırılan husus bulunmadığının, kredinin yeterli teminata bağlanarak kullandırılmış olduğu, bir kısmında ise yeterli teminat bulunmamakta ise de bu durumun yönetim kurulunun takdir yetkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği; bilirkişilerin görüşünden, belirli bir dönemde 8 milyon dolar ihraç ürünü üretebilecek kapasiteye ulaşmış olan (üretmiş olan) firmanın, davacı bankanın yönetim kurulu yetkisindeki davaya konu krediler ile yatırım aşamasında iken desteklenmesinin kusurlu sayılmaması gerektiği bilirkişilerin dosyaya, bilgi ve belgelere dayanak tespitlerinden anlaşılmış, kredinin hukuka aykırı kredi kullandırıldığı savı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davanın reddine,
2.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 7,88 TL başvurma ve 59,30 TL peşin harç toplamının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince hüküm kesinleştiğinde, harcanmayan gider avansının, davacıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılar … … ve … yararına hesaplanan 139.984,31 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili …’ın yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.