Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/187 E. 2023/468 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/187 Esas – 2023/468
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2023/187
KARAR NO : 2023/468

BAŞKAN …
KATİP :…

DAVACI ….
DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/03/2023
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; … A.Ş. Gimat şubesi ile dava dışı/borçlu … Taah. Ve San. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye istinaden borçlular adına taksitli ticari kredi hesabı açıldığını ve krediler kullandırıldığını, sözleşmeye ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine borçlulara … 51. Noterliği’nden 04/10/2012 tarihli ihtarname keşide edilerek kredi hesabının kat edildiğini, verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/327 D.iş sayılı dosyası ile 01/11/2012 tarihinde İİK’nın 257/1 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verildiğini, kararın süresi içerisinde … 25. İcra Müdürlüğü’nün 2012/14752 esas sayılı (Yeni Esas:2019/880) dosyası ile ilamsız takibe konu edildiğini, icra takibine konu dosya alacağının tamamının tüm ferileri ve teminatlarıyla birlikte 25/02/2015 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile …Varlık Yönetim Anonim Şirketi’ne devir ve temlik edildiğini, müvekkili şirketin … Yönetim Anonim Şirketi ile …Yönetim Varlık Anonim Şirketi’nin ise 17/03/2017 tarihinde … Yönetim Anonim Şirketi çatısı altında birleştiğini, devamla Beyoğlu 1. Noterliği’nin 26/06/2020 tarihli tasdiki ile 25/06/2020 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda … Yönetim Anonim Şirketi’nin Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi çatısı altında birleştiğini, faaliyete Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi olarak devam edilmekte olduğunu, dosyanın temlik alınma sonrasında icra takip işlemlerinin yürütüldüğünü, takibe ilişkin ödeme emri ve eklerinin borçlulara tebliğ edildiğini, davalının 29/01/2023 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine dava açılmadan önce arabuluculuya başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığını, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkında anılan dönemde şirket yetkilisi olması nedeniyle müteselsil kefil sıfatıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak ödeme emrinin gönderilmediğini, … 25. İcra Müdürlüğü’nün 2019/880 Esas (Eski Esas:2012/14752,2016/2557 Esas Yenileme ile) sayılı dosyası üzerinden müvekkiline 23/01/2023 tarihinde ödeme emri gönderildiğini, tebliğ tarihinin 23/01/2023 tarihi olduğunu, takibe yasal süresinde itiraz edildiğini, kefil sıfatıyla ödeme emri gönderilen müvekkilinin, kefaletinin TBK 598.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımı nedeniyle kendiliğinden sona ermiş olduğundan kefalete dayalı borcunun olmadığını, takibin dayanağı genel kredi sözleşmesinin de 10 yıllık zaman aşımı nedeniyle müvekkili bakımından zaman aşımına uğradığını, kredi sözleşmesinin 2012 yılında düzenlendiğini, takip tarihi 30/10/2012 olarak görülmekteyse de, ödeme emri tebliğinin 23/01/2023 tarihi olduğunu, ödeme emrinin bir icra takibinde borçluya karşı yapılan ilk icra takip işlemi olduğundan zamanaşımının kesilmesi gerektirir bir durumun da olmadığını, esasa ilişkin olarak da takip dayanağı genel kredi sözleşmesine konu kefaletin hukuken geçerli olmadığını, takip konusu alacak tutarının, ferilerinin, işlemiş faiz miktar/oranları ile takip sonrası işleyecek faiz oranlarının sözleşmeye ve kanuna apaçık aykırı olduğunu belirterek esastan da davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili isteğiyle geçilen icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği arabuluculuğa başvurulması zorunlu bulunduğu, başvurunun yapıldığı, 10/03/2023 tarihinde tarafların katılımı ile anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlendiği anlaşılmıştır.
… 25. İcra Müdürlüğü’nün 2012/14752 Esas, yenileme ile 2016/2557 ve en son 2019/880 sayılı takip dosyasının uyap kayıtlarının incelenmesinde; alacaklı … Anonim Şirketi tarafından borçlular… hakkında genel kredi sözleşmesine dayalı olarak 2.704.615,24 TL asıl alacak, 136.733,33 TL işlemiş temerrüt faizi, 6.836,67 TL BSMV ve 311,30 TL ihtarname gideri toplamından; ödeme toplamı 144.137,88 TL’nin düşümü ile 2.704.358,65 TL nakit alacağın tahsili isteğiyle 30/10/2012 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya 23/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, 29/01/2023 tarihinde yasal süresinde sunulan dilekçe ile zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazda ve esasa ilişkin borca itirazda bulunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
İcra dosyası içinde bulunan temlikname örneğinin incelenmesinde; temlik edenin … Anonim Şirketi, …Varlık Yönetim Anonim Şirketi tüm icra dosyasına ilişkin olduğu, sonrasında Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi çatısı altında birleştiği anlaşılmıştır.
TBK’nun 598.maddesi ” Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur. Borçlu ve kefil sıfatı aynı kişide birleşmiş olursa, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır. Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.
Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir. “
TTK’nun 750. maddesi, “Zamanaşımı; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir.”
751. maddesi, “(1) Zamanaşımını kesen işlem, kimin hakkında meydana gelmişse ancak ona karşı hüküm ifade eder.
(2) Zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar.” hükmünü haizdir.
Davanın dayanağı genel kredi sözleşmesi örneğinin incelenmesinde; 29/12/2008 tarihli olup, müşterinin … Taahhüt ve Sanayi Anonim Şirketi, kefillerin … Proje Mühendislik Anonim Şirketi ve davalı İlhan Adiloğlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf TBK 598.maddesi kapsamında hak düşürücü sürecinin dolduğu itirazında bulunmuş olup, esasen hak düşürücü süreye yönelik durumun mahkememizce resen nazara alınacağı, TBK’nun 598/2.maddesinde kefaletin sözleşmenin kurulmasından başlayarak 10 yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı, dava konusu olayda kredi sözleşmesinin 2008 tarihli, davanın dayanağı icra takibinin 2012 tarihli olup 10 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmakla bu itiraz kabule şayan görülmemiştir.
Davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş olup, davanın niteliği gereği 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, icra takip tarihinin 30/10/2012 olduğu, takibe geçilmekle zamanaşımının kesileceği (TTK madde 751), takipten sonra davalıya ödeme emri tebliğinin 23/01/2023 tarihinde yapıldığı, tebliğe çıkarılma talebinin de 2023 yılı başında olduğu, bu arada 10 yılın dolduğu ve geçtiği anlaşılmıştır.
30/10/2012 takip tarihi ile ödeme emrinin tebliğinin yapıldığı 23/01/2023 arası dönemde zaman aşımını kesici bir durumun olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı vekili 27/06/2023 tarihli beyan dilekçesinde dosya alacağının zaman aşımına uğramadığını, davalı kefil hakkında icra takibinde bir çok defa ve 10 yılı aşmayacak şekilde ihtiyati haciz taleplerinde bulunulduğunu bildirmiş, buna yönelik tarihleri belirtmiştir.
Dava dışı asıl borçlu hakkında iflas erteleme davası sürmekteyse de TTK’nun 757/1.madde hükmü de gözetildiğinde zaman aşımı kesen işlemin kimin hakkında meydana gelmişse ancak ona karşı hüküm ifade edeceği, davalının müteselsil kefil olduğu, bu borçlu yönünden icra takibi ile ödeme emri tebliği yapıldığı tarih arasında zaman aşımını kesici herhangi bir işlem yapılmadığı, ihtiyati haciz taleplerinde bulunulmuş ise de, ihtiyati haczin zamanaşımını kesici işlemlerden olmadığı, asıl takip kapsamında konulmuş bir haczin bulunmadığı gibi, başkaca da zaman aşımı kesici işlem olmadığından ve takip tarihi ile ödeme emri tebliğ tarihi de nazara alındığında 10 yılın dolduğu ve geçtiği ve davalı vekilinin yasal süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmakla davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, davalı taraf tazminat isteğinde bulunmuş ise de davacı tarafça kötü niyetinde takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından, davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Zamanaşımı nedeniyle davanın reddine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan, 04/10/2022 tarihinde yürürlüğe giren 2023 yılı Arabuluculuk asgari ücret tarifesinin 10.maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 2.000,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 232.130,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023

Başkan …

Katip…