Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/821 E. 2023/50 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/821 Esas – 2023/50
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2022/821
KARAR NO : 2023/50

BAŞKAN …
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI :….

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 02/12/2022
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 09/10/2019 tarihinde … Ticaret Sicili Müdürlüğünün 438002 sicil numarasında kurulmuş olan davalı şirketin … … ile birlikte üçüncü kurucu ortağı olduğu, sermaye artırımları sonucunda 10.000.000,00 TL olan şirket sermayesinin %36,2’lik hisseleri karşılığı 3.620.000,00 TL nominal değerleri hisselerine sahip bulunduğunu, şirketin kurulduğu günden bu yana herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, tek çalışanının dahi olmadığını, davalı şirketin …Bitlis – Bingöl Muş Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin hisselerini 23/11/2019 tarihinde şirketin gerçek kişi ortakları olan ve aynı zamanda davalı şirket ortağı olan … … … ‘den satın alarak …Bitlis … A.Ş.’nin %100 paylarına sahip olduğunu, davalı şirket tarafından …Bitlis … A.Ş.’nin hisseleri alınırken şirketin ortaklarına herhangi bir bedel ödenmediğini, toplam 33.100.000,00 USD karşılığının şirket ortaklarına hisseleri oranında davalı şirket defter ve kayıtlarına ortağa borç olarak kayıt edildiğini, bu bağlamda davacının davalı şirketten 11.982.200,00 USD alacağı bulunduğunu, davalı şirketin 13/10/2022 tarihinde yapmış olduğu olağanüstü genel kurul toplantısında sermayenin 10.000.000,00 TL’den 450.000.000,00 TL’ye çıkartılmasının, davacının ret oyu ve muhalefetine karşın kabul edildiğini ve artırılan bu tutarın şirketin ortaklara olan borçlar hesabından karşılanmasına karar verildiğini, TTK’nın 342 ve 343.maddeleri gereği ortaklara borçlar hesabının sermayeye ilavesi için ortağın şirkete nakit olarak verdiği vadesi gelmiş alacağının buna ilişkin rapor ile sermayeye ilave edilebileceği ve mahkemece atanacak bilirkişi tarafından değer biçilmesinin zorunlu olduğunu ve oy birliğiyle karar alınması gerektiğini, davacı ortağın muvafakatinin de hukuken zorunlu olduğunu, bu gereğin yerine gelmediğini, ayrıca şirketin sermaye artışı yapmaya ihtiyacı bulunmadığını, şirketin borca batık olmadığını, şirketin bilançosunda oluşan zararın tamamen ortağa borç kaydı nedeniyle kur farkından kaynaklı oluştuğunu, şirket kasasında ve banka hesaplarında 31/08/2022 tarihli bilançoya göre 51.057.411,91 TL bulunduğunu, sermaye artırımına ihtiyaç olmadığını belirterek davalı şirketin 13/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan şirket ana sözleşmesinin 6.maddesinin tadili yoluyla alınan hukuki dayanaktan yoksun sermaye artırım kararının iptaline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararı tescil edilmediğinden işbu davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, sermaye artışına ilişkin kararın tescili için … Ticaret Odası’na sunulduğunu, ticaret sicil müdürlüğünce 31/10/2022 tarihli yazı ile genel kurul kararlarından yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin 5.maddesinin tescil edildiği, sermaye artışına ilişkin 3.maddesinin tescil edilmediğini, bu durum 13/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının ilan edildiği 31/10/2022 tarihli ticaret sicil gazetesi ilanında yönetim kurulu değişikliği kararının ilan edilmesine karşın sermaye artırım ilanının ilan edilmemesi ile de sabit olduğunu, hukuki yararın bulunmadığını, davalı şirketin mali bünyesinin işbu dava konusu sermaye artışının yapılmasını zorunlu kıldığını, 6102 sayılı TTK’nın 376.maddesi tebliği hükümlerinin, ara bilançoya dayalı sermaye artırımı işlemlerine aykırı olmayıp, bilakis bu işlemi destekleyici nitelikte bulunduğunu, sermaye artırım kararının alınmasında en önemli etkenlerinden birinin de davalı şirket iştiraklerinin kamu hizmeti alanında faaliyet göstermesi olduğunu belirterek öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davanın usulden reddedilmemesi halinde sermaye artırım kararı hukuka aykırı bulunmadığından davanın esastan da reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; davalı şirketin 13/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 3. madde ile alınan sermaye artırım kararının iptali isteğine ilişkindir.
Dava; genel kurul kararının iptali isteğine ilişkin olup TTK’nın 445.maddesi uyarınca 3 aylık hak düşümü süresi içerisinde davanın açıldığı, davacının işbu karara muhalefet şerhinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; davalı şirketin dava konusu 13/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda 3.madde ile alınan sermaye artırım kararı, ticaret siciline tescile tabi kararlardan olup, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 31/10/2022 tarihli davalı şirkete hitaplı yazısında tescil talebinin, evrakın ekinde bulunan ilgili SMMM raporunda tespit edilmiş olan kısa vadeli ortaklara borçlar hesabından karşılandığı ancak şirkete borç olarak verilen nakdin ortağın rızası olmadan sermayeye eklendiği, ilgili ortağın buna muhalefet şerhi verdiği tespit edildiğinden bu maddede alınan kararın ticaret sicil yönetmeliğinin 35.maddesine dayalı olarak reddedildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili yargılama sırasında beyanında ret kararının taraflarına kasım ayının başında tebliğ edildiğini, süresi içerisinde bir dava açmadıklarını, aynı ay içerisinde yönetim kurulu toplantısı yapılıp yeniden sermaye artırımı yapılmak üzere karar alınıp ortaklara tebliğ edildiğini bildirmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu iptal talebine konu davalı şirketin 13/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 3.madde ile alınan sermaye artırım kararı tescil talebinin … Ticaret Sicili Müdürlüğünün 31/10/2022 tarihli yazısı ile reddedildiği, bu hususun davalı şirkete tebliğ edildiği, TTK’nın 34.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 8 gün içerisinde karara karşı itiraz edilip açılmış bir dava olmadığı, bu hususların dava tarihi öncesi itibariyle gerçekleştiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 114.maddesi dava şartları başlıklı olup, 1.fıkranın h bendinde dava açmakta hukuki yararın bulunması da dava şartlarından sayılmıştır.
İşbu davada dava konusu genel kurul toplantısında 3.madde ile alınan kararın tescili zorunlu kararlardan olup, tescil talebinin reddedilip yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyerek bu hususun kesinleştiği, bu durumda iptali gerektirir davada hukuki yararın dava tarihi itibariyle oluşmamış olduğu, davacı taraf her ne kadar ticaret sicili müdürlüğünün ret kararının kendilerine tebliğ edilmemiş olduğunu belirtmişse de, reddin şirkete tebliğinin yapılması gerektiği ve yapıldığı, reddin ve itiraz süresinin dolduğunun davacı tarafça da bilinebilecek, öğrenilebilecek hususlardan olup, dava tarihi itibariyle işbu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığından HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hukuki yarar yokluğundan davanın reddine,
Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 37,10 TL vekalet tasdik harcından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı iş ve duruşma yoğunluğu nedeniyle oy birliğiyle verilen kararın hüküm özeti açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2023

Başkan…

Katip….