Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2023/98 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/800
KARAR NO : 2023/98

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … ile davacı müvekkili şirket arasında akdedilen Yatırım Hizmet ve Faaliyet Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, davalı …’nın …A.Ş. vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) yaşanan sert fiyat hareketleri sebebiyle 21.12.2021 tarihi itibariyle toplam 31.584,26 TL borcu buluduğunu, davalı tarafça borcun ödenmemesi üzerine …20. İcra Müdürlüğünün 2022/1375 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu taraf, haksız ve hukuki mesnet yoksun bir şekilde 18.03.2022 tarihli borca itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini ve 21.03.2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla davalı borçlunun …20. İcra Müdürlüğünün 2022/1375 Esas sayılı icra dosyasına vâki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takipte ve dava dilekçesinde iddia edilen alacağın sebebi olarak; ”2134445 hesap numaralı internet üzerinden akdedilen Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Çerçeve Sözleşmesi ve ekleri, işlemiş faiz tablosu müşteriye iletilen 27.12.2021 tarihli mail” gösterilmiştir. İddia olunan alacağın yasal dayanağı bulunmadığını, 28704 Sayılı Yatırım Hizmetleri Ve Faaliyetleri İle Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’in 19/3-d bendinde ; ” Kaldıraçlı işlemlerle ilgili olarak yatırılan teminat tutarlarının üzerinde bir kayba uğratacak şekilde müşterilere işlem yaptırılamaz. Yatırımcının piyasa koşullarından dolayı teminatından daha fazla zarara uğraması halinde söz konusu zarar yatırımcıdan talep edilemez.” düzenlemesi bulunduğunu, teminat tutarından fazla zarar uğratılamayacağına ilişkin yasal düzenleme mevcut iken müvekkilin hesap bakiyesinin -… ‘a düşürülmesinin usulsüz olduğunu, 21.12.2021 tarihli KAP açıklamasında ; ”Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) işlem gören USD/TL, EUR/TL, RUB/TL ve CNH/TL döviz vadeli işlem sözleşmeleri ile Gram/TL altın vadeli işlem sözleşmelerinde uygulanan %10 oranındaki alt fiyat limiti oranları bugün için %80’e çıkarılmıştır.” şeklinde duyuru yapıldığını, işbu bildirimin müvekkilinin davalı şirket nezdindeki hesabı kapatıldıktan sonra yapıldığını, devam eden süreçte, müvekkilin teminat tutarından yüksek zarara uğramasına ilişkin işlemlerin tutarsızlık ile devam ettirildiğini, yaklaşık 61.000,00TL olarak görülen eksi bakiye, he hikmetse, bir sonraki gün -31.000,00TL olarak gösterildiğini, ardından …20. İcra Müdürlüğünün 2022/ 1375 Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinde yasal dayanaktan yoksun olarak gösterilen günlük fahiş faiz oranı ile 1.500.000TL tutar talep edildiğini, amir mevzuat hükmüne aykırı şekilde teminat tutarından fazla şekilde müvekkilin zarara uğratılmasının yanında, davalı müvekkiline ”margin call” adı verilen teminat tamamlama çağrısı yapılmadığını, görev itirazının dikkate alınarak Mahkemenin Görevsizliğine, davacı tarafından ikame edilen maddi ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yatırım hizmet ve faaliyet çerçeve sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişikindir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l. bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı kanunun 49. maddesine göre; “Finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.” Kanunun 83/2. maddesine göre; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez”. Kanunun 73/1. maddesinde ise; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi yer almaktadır. Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 4.maddesinin “a” bendinde; finansal hizmetin her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri, aynı yönetmeliğin 8.maddesinde; cayma hakkının kullanımı ve tarafların yükümlülükleri, yönetmeliğin 13.maddesinde ise; cayma hakkının istisnaları düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu hükme bağlanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2348 Esas 2019/82 Karar sayılı ilamındaki gerekçesi taraflar arasında imzalanan “Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesinin konu maddesinde “ticari” amaçla yapıldığının açıkça belirtilmiş olması”dır. Anılan gerekçeye karşı da iki üyenin muhalefet şerhi vardır.
Finansal hizmetlerin tüketici işlemi kapsamına alındığı yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden anlaşılmaktadır. Eş anlatımla işin sadece finansal olması işlemin tüketici işlemi olmadığını göstermeyecektir.
Doktrinde de tasarruf sahibinin bireysel yatırımcının bir aracı kurum ile çerçeve sözleşmesi imzalanmasının tüketici işlemi olduğu ve tüketici mahkemelerinin görevli olduğu da belirtilmektedir (Doç. Dr. N. Füsun Nomer Ertan; Sermaye Piyasası Hukuku Toplantı Serisi – Tebliğler Tartışmalar, sayfa 24-25).
Bu aşamada yatırımcının bireysel yatırımcı olup olmadığının tespiti gerekir. Bu kapsamda ise SPK’unun yayınladığı “Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ” kapsamında değerlendirme yapılabilir. Bu kapsamda eldeki davadaki davacıların işlem hacmi ve işlem tutarı (31.584,26 TL) gözetildiğinde bireysel yatırımcı niteliğinde kaldığı anlaşılmaktadır. Zaten taraflar arasındaki sözleşmenin konu kısmında ticari amaç nitelemesi bulunmamaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde; taraflar arasındaki ilişki 6502 sayılı Yasanın 3/(1)-k ve 49. maddeleri uyarınca finansal hizmet sözleşmesi niteliğinde, davacılar ise somut dosyada dava konusu finansal hizmet işleminde ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici konumunda olup dava tarihi itibariyle bu tür davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Göreve ilişkin kurallar ise kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir (Emsal mahiyette; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 01/11/2016 tarih 2016/11909 Esas 2016/8559 Karar sayılı içtihatı).
Açıklanan bu nedenlerle eldeki davanın çözümünden tüketici mahkemeleri görevli olacağından Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK’nın 114. maddesi delaletiyle HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
Karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak başvurulmuş ise kararın kesinleştiği tarihinden itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli …Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, şayet belirtilen süreler geçtikten sonra başvurulur veya hiç başvurulmaz ise mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince esas hükümle birlikte nazara alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.