Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/743 E. 2023/366 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/743 Esas – 2023/366
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/743 Esas
KARAR NO : 2023/366

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI ……..

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14.06.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket hakkında müvekkili şirketten veresiye olarak almış oldukları akaryakıt ücretlerinin ödemesinin yapılmaması nedeniyle 26.10.2021 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2021/290 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, davalı vekilinin borca itiraz evrakında; ”…borcu kabul etmediklerini, borca ve tüm ferilerine itiraz ettikleri” şeklinde beyanlarını sunduklarını, bunun üzerine icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulmuş ise de anlaşma sağlanamadığını, borçlu/davalı şirketin … ilçesinde hazır beton şirketi bulunduğunu, müvekkili şirketin ise … ilçesinde akaryakıt istasyonu bulunduğunu, borçlu/davalı şirketin müvekkilinin akaryakıt istasyonundan şirket araçlarına şoförleri tarafından veresiye fişi/makbuzu düzenlenerek ücret ödemesi yapmadan akaryakıt aldıklarını, davalı şirket sahibinin Haymanalı olduğunu, aradaki güven ilişkisine dayanılarak veresiye olarak akaryakıt alındığını, ödemelerin daha sonra şirket tarafından yapılacağının söylendiğini, veresiye fişi/makbuzu düzenlendiğini, akaryakıtın davalı şirketin araçları tarafından alınmış olmasına rağmen müvekkili şirkete herhangi bir ödemenin yapılmadığını, başlatılan icra takibine kötü niyetli ve haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi ile vekalet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin veresiye akaryakıt alacağı sebebiyle müvekkili şirket aleyhinde icra takibi başlattığını ve taraflarınca yapılan itiraz üzerine işbu davayı ikame ettiğini, öncelikle zamanaşımı itirazlarını ve müvekkili şirketin borcu olmadığı yönündeki beyanlarını ilettiklerini, davacı şirketin ellerinde akaryakıt fişleri olduğunu beyan ettiğini, ancak kendileri tarafından tek yanlı olarak düzenlenmiş ve müvekkili şirketçe onaylanmamış ve de müvekkili şirkete tebliğ edilmemiş evrakların borca delil olarak gösterilemeyeceğini, müvekkili şirkete yönelik düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir faturanın bulunmadığını, ticari alacakların ticari defter kayıtlarına işlenmesi ve faturalandırılması gerektiğini, bu sebeple davacı şirketin ve müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesini ve bu hususa yönelik işlenmiş fatura olup olmadığının tespitini talep ettiklerini savunarak, davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan davalı şirket araçlarının veresiye fişleri karşılığı, ödeme yapmadan akaryakıt aldıkları iddiasıyla, verilen akaryakıt karşılığı doğan davacı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan davalı şirkete ait araçlara veresiye fişi düzenlenerek, ödemesi yapılmadan akaryakıt verilip verilmediği, davacının bu nedenle davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın tespiti noktasındadır.
Davacı tarafça, davalı şirket aleyhine 26.10.2021 tarihinde … İcra Dairesinin 2021/290 Esas sayılı dosyasından veresiye borcuna dayalı, veresiye fişleri karşılığı 8.650,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibine geçtiği, borçlu şirket tarafından vekili aracılığıyla yapılan itirazda; taraflarının alacaklı sıfatıyla yer alan şirkete karşı bir borçlarının bulunmadığını belirterek, borca, ferilerine, takip dayanağı belgelere ve açılan icra takibine itiraz etmiş olup, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafça dava şartı olan arabuluculuk yoluna gidilmiş ise de yapılan müzakereler sonucu tarafların anlaşamadıkları görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında; takip konusu alacağın her iki tarafın da ticari işletmesi ve ticari faaliyeti ile ilgili olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmasına karar verildiği, verilen karar uyarınca Mali Müşavir bilirkişi Sinan ERLİK tarafından 02.05.2023 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, anılan bilirkişi tarafından davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, davalının ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yeri bildirmemesi nedeniyle davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, düzenlenen raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin dosyaya vekaletnamesini sunmakla bu konudaki eksikliğin tamamlandığı, vekaletname sunan davalı vekilinin takibe itiraz ve arabuluculuk işlemlerini de yürüten vekil olduğu belirlenmekle, vekaleti geç sunmuş olmasının geçmiş işlemleri geçersiz kılmayacağı, bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmeyerek, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna ve uyuşmazlığın esasına ilişkin beyanları da alınarak, tahkikat tamamlanmıştır.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, takip dosyasına, davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan davalı şirket araçlarına veresiye olarak verildiği iddia olunan akaryakıtlara ilişkin olarak düzenlenen veresiye fişlerinin 2021 tarihli olması nedeniyle takip konusu alacağın takip ve dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramadığı belirlenmekle, davalının bu yöndeki savunması yerinde görülmeyerek, uyuşmazlığın esasına geçilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu davacının ticari defterlerinin yerinde incelendiği, ticari defterlerin kayıt nizamının Vergi Usul Kanunu’nun 215-219 maddeleri ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği hükümlerine uygun olduğu, ticari defterlerin içerdiği kayıtların birbirini doğruladığının belirlendiği, bu itibarla, davacının usulüne uygun ticari defterlerinin HMK’nın 222/2. maddesine göre ticari davalarda delil olarak kabul edilebilme niteliğine sahip olduğu, davalı tarafın ticari defterleri ile ilgili olarak bir bildirimde bulunmadığı, davacı tarafından dava dışı Ferat KARA’nın borçlu olduğu, 5 adet, toplam 8.650,21 TL tutarlı veresiye fişinin düzenlendiği, Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 14.04.2014 tarihli özelgesinde, “Buna göre; şirketinizce akaryakıt satışlarınız karşılığında pompalara bağlı ödeme kaydedici cihazlardan çıkan ve müşterilere verilen fişlerin (68 Seri No.lu Genel Tebliğin 2. bölümünde belirtilen haller dışında) müşterilerin isteğine binaen faturaya dönüştürülmemesi ve bu yöndeki fatura taleplerinin dikkate alınmaması ve muhasebe kayıtlarını da ödeme kaydedici cihazlardan alınan “Z” raporlarına göre yapılması gerekmektedir.” şeklinde belirtildiği üzere, petrol ürünleri satışlarında fişlerin kayıtlarının “Z” raporlarına göre yapıldığı, Z raporunun belli bir dönemde fiş ile yapılan satışların toplamını gösteren bir raporlama olduğu, davacının ticari defterlerinde kayıtlı Z raporları incelendiğinde, davacının ticari defterlerine 23.09.2021 tarihinde toplam 26.927,99 TL tutarlı satış yapıldığının kayıt edildiği, bunun 24.440,35 TL tutarının motorin satışından oluştuğu, Z raporlarının davacının ticari defterlerine peşin satış olarak kayıt edilmiş olduğu, Z raporlarında da görüleceği üzere davalının borçlu olduğunu gösteren bir ibarenin bulunmadığı, Z raporlarında satışın “NAKİT” olarak yapıldığının belirtildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan alacaklı olduğunu gösteren bir muhasebe kaydının görülemediği, davacının ticari defterleri ile ortaya çıkan durumun aksini kanıtlayıcı yazılı bir delilin bulunmadığı, ticari defterdeki kayıtların aksinin tanık ile ispatının mümkün olmadığı ve davalı tarafça da davacı tarafın tanık dinletme istemine karşı çıkıldığı, bu durumda davacının, davalıdan akaryakıt satışı nedeniyle alacaklı olduğuna dair iddiası ve bu amaçla başlattığı icra takibi ile dayanak veresiye fişlerinden doğan alacak iddiasının davalı tarafça kabul edilmediği ve davacının alacak iddiasının kendi ticari defter ve kayıtları ile de ispat edilemediği, davalıdan alacaklı olduğunun geçerli ve kesin delilerle kanıtlanamadığı, davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmayan ve davalı şirkete tebliğ edilmemiş olan veresiye fişlerinin davalı şirket açısından borç doğurucu nitelikte belge olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacının yerinde görülmeyen davasının reddine, ancak davacının davalı aleyhine veresiye fişlerine dayalı olarak geçtiği takibinde kötü niyetli olduğu sonucuna varılamadığından davalının kötü niyet tazminatına ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmekle, yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacının yerinde görülmeyen davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin yasal koşullar bulunmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 104,48-TL peşin harcın mahsup edilmesi sonucu kalan 75,42-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılmış bulunan 51,2‬0-TL vekalet harcı giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 8.650,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip…
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.