Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/733 E. 2023/31 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/733 Esas – 2023/31
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/733 Esas
KARAR NO : 2023/31

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının lisanssız elektrik üreticisi olduğunu, üretim tesisinde ürettiği ihtiyaç fazlası enerjiyi santral sahasında görevli tedarik şirketine teslim etmek zorunda olduğunu, teslim edilen ve yasa gereği mülkiyeti …’ye ait olan bu enerjinin, dava dışı … tarafından dağıtım sistemine çıkarıldığı halde bu enerjiden kaynaklanan sistem kullanım bedelinin davacıdan tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, lisanssız üreticilerin sadece tüketim ihtiyacı kadar olan enerjiyi dağıtım sistemine verebildiklerini, üretilen ihtiyaç fazlası enerjiyi dağıtım sistemine vermelerinin yasak olduğunu, ihtiyaç fazlası enerjinin … tarafından satın alınmasının zorunlu olduğunu, dava dışı … ile davacının imzaladığı sözleşmelerde ihtiyaç fazlası enerjinin sistem kullanım bedelinin davacıya ait olacağına ilişkin hiçbir hüküm olmadığını, buna ilişkin kanuni bir düzenleme bulunmadığını, sözleşmede ihtiyaç fazlası enerjiyle ilgili olarak davacı bakımından herhangi bir edim yükümlülüğü bulunmadığını, uyuşmazlık konusu olayda ihtiyaç fazlası enerji için dağıtım bedeli alındığını, üretilen elektriğin tamamını sanki davacı sisteme vermiş gibi kabul edilerek tamamı üzerinden tahsilat yapıldığını, ihtiyaç fazlası enerji için davacıdan herhangi bir bedel alınamayacağını, ihtiyaç fazlası enerjiye ait sistem kullanım bedelleri toplamının iadesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, belirsiz alacağın şimdilik 1.000,00- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faiz veya herhalükarda en yüksek ticari faiz / değişen oranda avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikteki hükümlere göre düzenlenen Perakende Satış Sözleşmesine göre elektrik dağıtım faaliyetini yürüttüğünü, davacının lisanssız elektrik üreticisi olduğu halde, … tarafından belirli periyotlarla yayımlanan elektrik tarife tablolarında ‘üretici’ (Lisanslı) tesisler için veriş yönünde tek terimli dağıtım tarifesi üzerinden sistem kullanım bedeli alınması gerektiği iddiasında bulunduğunu, bedel iadesi talebinin davacı için sebepsiz zenginleşmeye neden olabileceğini, davacı tarafın Elektrik Piyasası Kanununa aykırı olarak nitelendirdiği olay ve işlemin, bizzat kurum tarafından aynı Kanuna göre çıkarılan Kurul Kararları çerçevesinde gerçekleştirildiğini, Kanuna ve Kurul Kararlarına aykırı bir durumun bulunmadığını, davada başvuru yerinin adli yargı mercileri olmadığını, davanın görülme yerinin idari yargı olduğunu, davacının talebi ve iddiası muhatabının EPDK olması gerektiğini, davalı şirketin Elektrik Piyasası mevzuatını uygulamak ve buna uymakla yükümlü olduğunu, davanın EPDK’ya ihbarını talep ettiklerini, dağıtım şirketlerinin lisanslı ve lisanssız elektrik üreticilerine uyguldığı tarifelerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiğini, EPDK’nın düzenleyici nitelikteki bu tarifelerinin dağıtım şirketleri tarafından değiştirilmesi yada uygulanmamasının mümkün olmadığını, davanın Diyarbakır İdare mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, aksi halde müvekkili şirketin ticaret sicilindeki merkez adresinin Diyarbakır olup, bu sebeple yetkili ve görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın usul ve esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyaç fazlası enerjiye ait sistem kullanım bedelleri toplamının iadesi istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Taraflar arasında Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasının bulunduğu, davacı tarafça davalının sözleşmeye aykırı şekilde ihtiyaç fazlası enerji yönünden fazladan tahsil edilen sistem kullanım bedellerinin kendisine iadesinin gerektiğinin iddia edildiği, bu amaçla açılan işbu alacak davasında davalının yasal sürede verdiği cevap dilekçesinde usul ve esas yönünden itirazlarda bulunduğu, davalının usule ilişkin olarak yaptığı itirazlar arasında davalı şirketin merkezinin Diyarbakır olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin yetki itirazının da bulunduğu, davacının merkezinin Osmangazi/BURSA, davalının merkezinin ise DİYARBAKIR olup, taraflar arasında akdedilen sözleşmede yetkili kılınan bir mahkemenin de olmadığı görülmekle, davalının yerinde görülen yetki itirazının kabulü ile yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 6. Maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olan Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmekle, açıklanan esaslara ve 6100 sayılı HMK hükümlerine uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur..
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının HMK’nun 19/2. Maddesi uyarınca yaptığı yetki itirazının KABULÜ ile,
2-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
3-Kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın HMK’nun 331/2. Maddesi hükmü uyarınca yetkili mahkemece verilmesine,
5-HMK’nun 20. maddesi gereğince, kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde kesinleştiği tarihten, istinaf edilmesi ve başvurunun esastan reddi halinde istinaf kararının tebliğinden itibaren, iki hafta içinde mahkememize başvurularak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, aynı madde gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılması ile harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda karar verileceğine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip…
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.