Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/32 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/732 Esas – 2023/32
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/732 Esas
KARAR NO : 2023/32

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI : ….

DAVALI :….

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24.01.2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının lisanssız elektrik üreticisi olduğunu, üretim tesisinde ürettiği ihtiyaç fazlası enerjiyi santral sahasında 5346 sayılı Kanun gereği olarak görevli tedarik şirketine (…Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ye) teslim etmek zorunda olduğunu, teslim edilen ve mülkiyeti …’ye ait olan enerjinin dava dışı … tarafından dağıtım sistemine çıkarıldığı halde bu enerjiden kaynaklanan sistem kullanım bedelinin davacıdan tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, lisanssız üreticilerin sadece tüketim ihtiyacı kadar olan enerjiyi dağıtım sistemine verebildiklerini, ihtiyaç fazlası enerjiyi dağıtım sistemine vermelerinin yasak olduğunu, ihtiyaç fazlası enerjinin yasanın açık ve emredici hükmü gereği … tarafından satın alınmasının zorunlu olduğunu, ihtiyaç fazlası enerjinin … tarafından üretilmiş kabul edildiğini ve … tarafından dağıtım sistemine verildiğini, ihtiyaç fazlası enerjinin henüz dağıtım sistemine çıkmadan davacının mülkiyet sahasında dava dışı … tarafından satın alındığını, elektriğin mülkiyetinin davacının sahasında el değiştirdiğini, bu aşamadan sonra …’nin mülkiyetine geçen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisinin, … tarafından dağıtım sistemine verildiğini, imzalanan sözleşmelerde ihtiyaç fazlası enerjinin sistem kullanım bedelinin davacıya ait olacağına ilişkin hiçbir hüküm olmadığını, buna ilişkin kanuni bir düzenlemenin bulunmadığını, üretilen elektriğin tamamını sanki davacı sisteme vermiş gibi kabul edilerek tamamı üzerinden tahsilat yapıldığını, ihtiyaç fazlası enerji için davacıdan herhangi bir bedel alınamayacağını, 400.000,00-TL civarında olan bedelin iadesi gerektiğini belirterek, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, belirsiz alacağın şimdilik 1.000,00- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faizden yüksek ticari faiz oranda avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikteki hükümlere göre düzenlenen Perakende Satış Sözleşmesine göre elektrik dağıtım faaliyetini yürüttüğünü, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Yönetmeliği kapsamında düzenlenmesi gereken Sistem kullanım bedellerinin davacı şirkete aylık olarak tahakkuk ettirildiğini, sistem kullanım bedeli fiyatlarının EPDK tarafından 29.12.2016 tarih – 6368 sayılı Kurul Kararı ile 11.05.2017 tarih ve 7070 sayılı Kurul Kararı çerçevesinde belirlendiğini, sistem kullanım bedelinde EPDK tarafından belirlenen birim fiyatlara %75 oranında indirim uygulanacağının belirtildiğini, bu şartları sağlamayan Lisanssız üreticiler için ise, EPDK tarafından belirli periyotlarla yayımlanan tarifeler ile belirlenmiş olan 31.12.2017 tarihinden sonra geçici kabul alan lisanssız üreticilere uygulanacak birim fiyat üzerinden sistem kullanım bedellerinin hesaplandığını, bedel iadesi talebinin davacı için sebepsiz zenginleşmeye neden olabileceğini, dava konusu tarifeye esas bedellerin düzenleyici kurum Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiğini, davanın muhatabının EPDK olduğunu, davanın müvekkili aleyhine açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, EPDK’ya ihbarı gerektiğini, davanın görülme yerinin idari yargı olduğunu, aksi halde müvekkili şirketin ticaret sicilindeki merkez adresinin Diyarbakır olup, bu sebeple yetkili ve görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın usul ve esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyaç fazlası enerjiye ait sistem kullanım bedelleri toplamının iadesi istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Taraflar arasında Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasının bulunduğu, davacı tarafça davalının sözleşmeye aykırı şekilde ihtiyaç fazlası enerji yönünden fazladan tahsil edilen sistem kullanım bedellerinin kendisine iadesinin gerektiğinin iddia edildiği, bu amaçla açılan işbu alacak davasında davalının yasal sürede verdiği cevap dilekçesinde usul ve esas yönünden itirazlarda bulunduğu, davalının usule ilişkin olarak yaptığı itirazlar arasında davalı şirketin merkezinin Diyarbakır olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin yetki itirazının da bulunduğu, davacının merkezinin Osmangazi/BURSA, davalının merkezinin ise DİYARBAKIR olup, taraflar arasında akdedilen sözleşmede yetkili kılınan bir mahkemenin de olmadığı görülmekle, davalının yerinde görülen yetki itirazının kabulü ile yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 6. Maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olan Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmekle, açıklanan esaslara ve 6100 sayılı HMK hükümlerine uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının HMK’nun 19/2. Maddesi uyarınca yaptığı yetki itirazının KABULÜ ile,
2-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
3-Kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın HMK’nun 331/2. Maddesi hükmü uyarınca yetkili mahkemece verilmesine,
5-HMK’nun 20. maddesi gereğince, kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde kesinleştiği tarihten, istinaf edilmesi ve başvurunun esastan reddi halinde istinaf kararının tebliğinden itibaren, iki hafta içinde mahkememize başvurularak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, aynı madde gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılması ile harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda karar verileceğine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde… BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip…
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.