Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/669 E. 2022/493 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/669 Esas
KARAR NO : 2022/493

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …..
DAVALILAR …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2022
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 16/10/2021 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç Kavak İlçesinden Samsun-Merkez istikametine yolcu olarak seyahat etmekteyken ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada …’in … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu ve kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, kazanın oluşumunda … plaka sayılı otobüs sürücüsü …’un asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili…Kavak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/1362 soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, …’in trafik kazası nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, hastaneye kaldırılarak tedaviye alındığını ve ciddi şekilde maluliyete uğradığını, ölüm ve yaralanmaların olduğu trafik kazasının davacıyı derinden sarstığını, ağır şekilde yaralanması ve uzun süre tedaviye muhtaç kalması sebebiyle fiziksel acılarının yanısıra, ruhsal ve psikolojik olarak da ızıdrap içerisinde olduğunu, yaşadığı travma sebebiyle ailesi ve sosyal çevresiyle ilişkilerinin de zedelendiğini, Yargıtay kararları ışığında davacının elem ve kederini bir nebze de olsa dindirebilmek için manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kaza tarihi itibariyle davacının yolcu olarak bulunduğu … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç, Bereket Sigorta A.Ş nezdinde 21/10/2020 – 21/10/2021 tarihleri arasında “26460360/0” Poliçe numarası ile Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu davacının uğradığı zararların tazmini için davalı Sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak dönüş alınamadığını, sigorta şirketinden yanıt alınamaması üzerine 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve sigorta şirketiyle görüşmeler yapıldığını, görüşmeler sonunda da herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, … plaka sayılı aracın işleteninin VİP turizm olduğunu ve Vip turizim ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ve anlaşmaya varılamadığını, tüm bu nedenlerle zorluklar yaşayan davacının acısının bir nebze olsun hafifletilebilmesi için 200.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Taşıma Sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş ise de; 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k maddesinde tüketici tanımlanmış “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” 3/ı maddesinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 73/1 maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği belirtilmiştir. Ayrıca HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmış olup, HMK’nın 115. maddesi hükümleri gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığı, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gereken hususlardandır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de işbu dava, taşıyan olan davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir.
Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkeme, görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa kendiliğinden görevsizlik kararı verir. Taraflar da, yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile mahkemece re’sen, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Çünkü görev her halükarda dava şartlarındandır.
Bu durumda davanın, davacı yolcunun, davalı işleten Vip Turizm Seyahat Taşımacılık Reklam Yayıncılık.. Ltd. Şti’ye ait olan yolcu otobüsünün tek taraflı trafik kazası yapması sonucunda yaralanmasından doğan manevi tazminat istemine ilişkin olması, taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklanması ve davacının da tüketici vasfına sahip olması nedeniyle davacı yolcu ile davalı taşıyan arasındaki temel ilişki olan taşıma sözleşmesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalması nedeniyle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olması ve uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine, 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının…Nöbetçi Tüketici Mahkemesine tevzi için…Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3- Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4- Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde…Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.