Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/643 E. 2023/162 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/643 Esas – 2023/162
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/643 Esas
KARAR NO : 2023/162

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.03.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından … 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13072 Esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, kararın ve borçlu tarafın itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edildiğini, 1 yıllık süre içinde işbu davayı ikame ettiklerini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari bir iş ilişkisinin kurulduğunu, cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince icra takibi başlatıldığını, akabinde davalı şirketin borç itirazında bulunduğunu, itiraz sonucu 15.08.2022 tarihinde arabulucuğa başvurulduğunu, ancak yapılan görüşmeler sonucunda herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, satışı yapılan malzemelerin faturaları ile birlikte davalı şirkete teslim edildiğine dair sevk irsaliyeleri ve teklif formlarını içerir mail yazışmalarının bulunduğunu, kaldı ki zaten malların teslim edildiğinin müvekkilinin düzenlemiş olduğu irsaliyeli faturalar ve düzenlenmiş sevk irsaliyeleri ile sabit olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin düzenlediği, kendisine gönderdiği ve beyan ettiği irsaliyeli faturalara ilişkin itirazının olmadığını, davalı tarafın malların kendisine teslim edilmesine rağmen müvekkili şirketin alacağını ödemeyerek sürüncemede bıraktığını, kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava ve talep edilen alacak kalemleri için zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde faturalardan bahsettiğini ve alacağını ona dayandırdığını, davalı şirket tarafından davacıya çeşitli ödemeler yapıldığını, bu ödemelere ilişkin kayıtların ticari defterlerde bulunduğunu, ticari defter ve kayıtların bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi neticesinde bu hususların belirleneceğini, anılan ödemelerin cari hesaptan düşülüp düşülmediği, faturaların hangi tarihte ve kim imzasına teslim edildiği, faturaların içeriği ve fatura karşılığı yapıldığı iddia edilen mal veya hizmet tespitine ilişkin bilgi bulunmadığı, bu doğrultuda net bir cari hesap bakiyesi ortaya konulamadığını, borçlunun temerrüdünden söz edebilmek için, öncelikle borcun muaccel hale gelmesi gerektiğini, borcun ödenmesi için bir vade konulmuşsa bu vadenin gelmesi ile muacceliyet oluşacağını, temerrüdün oluşması için borcun muaccel olması yanında alacaklı, muaccel borcun ifası konusunda borçluya bildirimde bulunması gerektiğini, bu sebeple davacının talep etmiş olduğu faize, faiz oranına ve faizin başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayandıklarını, yerinde inceleme talep ettiklerini savunarak, davanın usul ve esas yönlerinden reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağının davalıdan tahsili amacıyla … 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13072 Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten takibin dayanağını oluşturan cari hesap ekstresinden kaynaklanan borçtan dolayı alacaklı olup olmadığı, davalının takibe yaptığı itiraz ile davaya karşı yaptığı savunmaların haklı bulunup bulunmadığının tespiti ile borçlu olduğunun belirlenmesi halinde, bu kez bunun kapsam ve miktarının tayini noktasındadır.Bu amaçla, mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların dayandıkları deliller toplanarak, taraflara ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak 23.02.2023 tarihli raporun sunulduğu, rapora karşı taraf vekillerince beyan ve itirazlarda bulunulduğu, ancak düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olmakla, hükme esas almaya uygun görülmüştür.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, takip dosyasına, alınan bilirkişi raporuna, taraflarca dosyaya sunulan beyanlara ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 08.08.2022 tarihinde, davalı hakkında … 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13072 Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında 58.561,36 TL asıl alacağın ticari temerrüt faizi ile tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine davalı tarafça borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak amacıyla önce davacı tarafça dava şartı olan arabuluculuk yoluna gidildiği, ancak yürütülen görüşmeler neticesinde bir anlaşmaya varılamadığı, bunun üzerine işbu davanın açıldığı, yargılama sırasında taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporunda, her iki tarafın da usulüne uygun 2022 yılı ticari defterlerinin, HMK’nın 222/2. maddesine göre ticari davalarda delil olarak kabul edilebilme niteliğine sahip olduğunun belirlendiği, taraflara ait ticari defterlerdeki Cari Hesap (Açık Hesap) ilişkisinin incelenmesi sonucu, davacıya ait ticari defterlere göre takip tarihi olan 08.08.2022 ve dava tarihi olan 26.09.2022 tarihi itibari ile davalıdan 65.456,10 TL alacaklı olduğu, davalıya ait ticari defterlere göre ise takip tarihi 08.08.2022 ve dava tarihi olan 26.09.2022 tarihi itibari ile davacıya 58.561,36 TL borçlu olduğunun belirlendiği, buna göre tarafların ticari defterlerinin takip tarihi ve dava tarihi itibari ile takip konusu miktar olan 58.561,36 TL yönünden mutabık olup, birbirini doğruladığı, dava tarihinden sonra 28.10.2022 tarihli Kuveyt Türk dekontu ile davalı tarafından davacıya 25.000,00 TL tutarında ödeme yapılmış olup, anılan ödemenin de tarafların ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve yargılama sırasında söz konusu ödemeye yönelik olarak taraf vekillerince beyanda bulunularak 25.000,00 TL ödemenin yapıldığının bildirildiği, bu durumda her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takibe konu miktar olan 58.561,36 TL bedel yönünden davalıdan alacaklı olup, bu miktarın takibe konulduğu ve takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edildiği, davalı tarafından takibe yapılan itirazın yerinde olmadığı, yargılama sırasında yapılan 25.000,00 TL’lik kısmi ödemenin, ödemenin yapıldığı tarih itibariyle öncelikle faiz, masraf ve ferilere mahsup edilmesi gerekmekle, yapılan bu kısmi ödemenin davalının takibe itiraz tarihindeki ve dava tarihindeki haksız durumunu ortadan kaldırmayıp davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olduğu, davalının zamanaşımı ve esas hakkındaki def’i ve savunmalarının yerinde olmadığı, davacının alacağının zamanaşımına uğramayıp, takip ve dava yolu ile istenmesi mümkün bir alacak olduğu, bu nedenlerle davacının davasının kabulü ile; davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13072 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına ve takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan likit nitelikte bir alacak olması nedeniyle davalının takip konusu miktar olan 58.561,36 TL’nin %20’si olan 11.712,27 TL icra inkar tazminatı ile de sorumlu tutulmasına, dava açıldıktan sonra davalı tarafından 28.10.2022 tarihinde yapılan 25.000,00 TL tutarındaki kısmi ödemenin İcra Müdürlüğünce infaz sırasında nazara alınarak gerekli mahsubun yapılmasına, davacının takip konusu alacağın tamamı bakımından dava tarihi itibariyle haklı olması nedeniyle davalının yapılan tüm yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti ile arabuluculuk tutarından sorumlu tutulması gerektiği, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren 27.02.2023 tarihli beyan dilekçesinde, davalının HMK 329. Maddesi uyarınca akdi vekalet ücretinin de ayrıca davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiş ise de davalının haksız olmasının aynı zamanda kötü niyetli olduğu sonucunu doğurmayacağı gibi kötü niyetli olduğuna ilişkin bir kanıya da varılamadığından, davacının bu yöndeki talebinin reddi ile davalının sadece yasal Tarife üzerinden vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmekle, yukarıda yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
Davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13072 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile, takibin; takip talebindeki koşullarla DEVAMINA,
2-Takip konusu alacak likit nitelikte olduğundan takip konusu miktar olan 58.561,36 TL’nin %20’si olan 11.712,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Dava açıldıktan sonra davalı tarafından 28/10/2022 tarihinde yapılan 25.000,00 TL tutarındaki ödemenin, icra müdürlüğünce infaz sırasında nazara alınarak gerekli mahsubun yapılmasına,
4-Hüküm altına alınan 58.561,36-TL üzerinden hesaplanan 4.000,32-TL harçtan, davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 707,28-TL harcın mahsubu sonucu kalan 3.293,04‬‬‬‬‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 707,28-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 799,48‬-TL‬ harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 38,00-TL posta ve tebligat gideri, 7,00-TL dosya kapak masrafı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.045‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca hesaplanan 9.369,81 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (13). Maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.