Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2023/196 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/641 Esas – 2023/196
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2022/641
KARAR NO : 2023/196

BAŞKAN…
KATİP :….

DAVACILAR ….
DAVALI :….

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023
DAVA : Davacılar vekili …1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/423 esasına kaydedilen dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı bünyesindeki nakdi ve gayri nakdi risklerine istinaden 18/01/2018 tarihinde diğer davacıya ait … numaralı bağımsız bölümde yer alan taşınmazın vefa hakkı kapsamında davalı bankaya devredildiğini, ancak 17/05/2022 tarihinde, davacının bankayı araması ile taşınmazın ihale usulüyle henüz ismini ve bedelini bilmedikleri 3.bir şahsa satıldığını öğrendiklerini, vefa hakkı bitmeden satılmasının mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin davalı nezdindeki risklerine ilişkin bir çok taşınmazın vefa hakkı kapsamında davalıya devredildiğini, daha önce de benzer şekilde başka taşınmazın da davacının rızası dışında 3.kişiye satıldığını, banka kredisini ödemekte zorluk yaşayan kişilerin vefa hakkının kurulmasını talep ettiklerini, bankanın borçların ödenmemesi durumunda ipotek edilen taşınmazı borca karşılık devraldığı, bu taşınmazın banka tarafından tekrar satılmak istenmesi durumunda vefa hakkı kullanan eski sahibinin taşınmazı satın alabileceği, taşınmazın satışa çıkarıldığı zaman eski maliki, taşınmazı öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olduğunu, geri alım hakkının geçerlilik süresinin en fazla 10 yıl olduğunu, somut olayda davalı bankanın vefa hakkı ile devredilen taşınmaz için geri alım hakkı olan davacı …’ın bu hakkı kullanmasına izin vermediğini, dava konusu taşınmazın ihale satış tarihinden ve satıştan davacıların haberdar edilmediğini belirterek davacıların bilgisi dışında bankaca ihale usulü satışı sonucu 3.kişiye geçen taşınmazla ilgili ihalenin iptali ile taşınmaz üzerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafa eksik harcı ikmal etmesi için kesin süre verilmesi gerektiğini, davacı tarafın kredi borçlarının yapılandırılması talebi üzerine bankanın yetkili kurulu tarafından verilen 19/12/2016 tarih ve 250 sayılı yapılandırma kararının 5.sayfasının 1/a fıkrasında vefa hakkı süresinin taşınmazların bankaya tescil tarihinden başlamak üzere 1 yıl olarak belirlendiğini, taşınmazın müvekkili bankaya tapuda devrinin 17/01/2018 tarihinde gerçekleştiğini, vefa hakkının da 17/01/2019 tarihinde sona erdiğini, vefa hakkı süresi dolduğu için müvekkili bankanın taşınmazı istediği kişiye istediği bedelle satabileceğini, taşınmazın üçüncü şahsa satılması için yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; vefa hakkı tanınan taşınmazın bu hak kullandırılmaksızın 3.kişiye satıldığı iddiası ile satışa ilişkin ihalenin iptali, taşınmazın banka adına tescili isteğine ilişkindir.
Ankara …1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/06/2022 tarih, 2022/394 sayılı kararla tarafların tacir olup, taraflar arasındaki ihtilafın ise, daha önceden var olan bankacılık kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın 6102 sayılı TTK’nın 4 vd.maddeleri gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine yasal süresinde sunulan gönderme talebini içerir dilekçe üzerine dosya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmiş, …11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/485 esasına kaydedilmiş, bu mahkemece 21/09/2022 tarih, 2022/640 sayılı kararla davacı tarafça; davalı tarafından davacı … … A.ş. lehine kullandırılan krediden kaynaklı nakdi ve gayri nakdi risklere istinaden davacı … adına tapuda kayıtlı iken 18/01/2019 tarihinde, davacı … lehine vefa hakkı kurulmak suretiyle davalı bankaya devredilen taşınmazın vefa hakkı gözetilmeksizin 3.şahsa devrine ilişkin satış ihalesinin iptali isteğine ilişkin olup, dava konusunun bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle HSK’nın 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı uyarınca dosyanın ihtisas mahkemesi olarak belirlenen …6.,7.,8., Asliye Ticaret Mahkemesinden birine gönderilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiş, mahkememizin 2022/681 esasına kayıtla yargılama sürdürülmüştür.
…Tapu Sicil Müdürlüğüne dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydı, davalı bankaya devrine ilişkin resmi senet ile Şekerbank tarafından da devir yapılmış ise, buna ilişkin resmi senedin celbi için yazı yazılmış, davalı bankaya yazılarak dava konusu bağımsız bölümün satılmasına esas kredi sözleşmesi ve satış dosyası celp edilmiş, davaya konu iptali istenen taşınmazın satış değerinin, bankaca yapılan satışa ilişkin resmi senede göre 4.905.000,00 TL olduğu, ancak davacılar tarafından 10.000,00 TL dava değeri gösterilerek bu miktar üzerinden dava açılmakla eksik peşin harcı ikmal etmek üzere 13/12/2022 tarihli oturum 2 nolu ara kararı uyarınca davacılar vekiline süre verilmiş, verilen süre içerisinde harç ikmali yapılmakla ve dava değeri itibariyle bu haliyle heyetçe görülecek davalardan olmakla dosya heyete tevdi edilmiştir.
Davanın niteliği gereği taşınmazın hali hazır kayıt maliki Abdurrahman Antakyalı’nın hukukunu etkileyeceği, ancak dahili dava yoluyla davaya katılamayacağı, bu şekliyle davalı sıfatını kazanamayacağı anlaşılmakla, dahili davalı sıfatının kaldırılmasına ilişkin 01/03/2023 tarihli oturum 2 nolu ara kararı oluşturulmuştur.
Davacılar vekili 12/03/2023 tarihli davayı tamamen ıslah ettiğine ilişkin dilekçe sunmuş, işbu dilekçesinde, davanın başında, taşınmazın 3.şahsa devrinden önce istenen tedbir talebi konu edilmeden devrin gerçekleştiğini, taşınmazın satışının usulsüz, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacıların vefa hakkı kapsamında 2018 yılında devrettiği bu taşınmazın geri alımı için 07/08/2018 tarihinde bankaya başvurulduğunu, 2022 yılının 8.ayına kadar müvekkilinin taşınmazda ikamet ettiğini, iddialarının dava konusu taşınmazın vefa hakkı kapsamında devredildiği, vefa hakkı sürelerinin günümüze kadar uzatıldığı, diğer taraftan taşınmazın vefa hakkı süresi içinde düşük meblağla devredildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere bir an için vefa hakkı bittikten sonra devredildiğinin varsayılması halinde dahi, bunun ihtarla müvekkiline bildirilmesi ve müvekkilinin de taşınmazı boşaltması ve ihaleye katılım için haberdar edilmesi gerektiğini, taşınmazın 3.kişiye düşük bedelle satıldığını, satış bedelinin nereye kullanıldığı bilinmemekle birlikte hiç bir şekilde müvekkiline yansıtılmadığını, vefa hakkı ile devredilen miktarın satış bedelinden düşürülüp kalanının müvekkilinin risklerinden düşülmesi veya iade edilmesi gerektiğini, işbu tam ıslah dilekçesi ile davalarına zarardan kaynaklı maddi tazminat davası olarak devam edilmesine, davaya konu taşınmazın vefa hakkı süresinde ve usulüne uygun satılıp satılmadığının tespitine, davaya konu olan taşınmaz için yapıldığı iddia edilen ihalenin usulüne göre yapılıp yapılmadığının tespitine, dava konusu taşınmazın, hukuka aykırı ve düşük bedelle 3.şahsa devredilmesinden kaynaklı zararlarının bilirkişice hesaplanmasına, ihale edilen bedelden vefa hakkı başlangıcındaki devir bedelinin düşülüp kalan miktarın hesaplanmasına, hukuka aykırı devirden kaynaklı tüm zararlara karşılık 4.905.000,00 TL maddi zararın taşınmaz devir tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte karşı taraftan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili ıslaha cevap dilekçesinde; davanın 12/03/2023 tarihli dilekçe ile 3.kez ıslahını asla kabul etmediklerini, taleplerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın davacı tarafın borçlarına karşılık müvekkili bankaya tapuda devrinin 17/01/2018 tarihinde gerçekleştiğini, vefa hakkının 17/01/2019 tarihinde sona erdiğini, vefa hakkı süresi içerisinde kullanılmadığından taşınmazın 3.kişiye satılmasına ilişkin tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, dava konusu taşınmazın, davacıların, davalı bankaya borçlarına karşılık/mahsuben 17/01/2018 tarihinde bankaya devredildiğini, devir bedeli olan 760.000,00 TL’nin 18/01/2018 tarihinde protokole istinaden borçlarından mahsup edildiğini, 17/01/2019 tarihinde 1 yıllık vefa hakkının sona erdiğini, sonrasında 29/08/2022 tarihinde banka mülkiyetindeki taşınmazın 3.şahsa satıldığını, protokol koşullarına uymadığı için vefa hakkını süresinde kullanmayan davacının, taşınmazın 3.şahsa değerinin altında satıldığı veya kendilerine ihale ilgili bilgi verilmediğinden bahisle zarar iddiasının yerinde olmadığını bildirmiştir.
Dosya kapsamından; davalı bankanın Başkent Şubesi ile davacı şirket arasında kredi sözleşmesi düzenlendiği, 19/12/2016 tarihli yapılandırma kararı alındığı, 3 adet ipotekli taşınmazın eksper değerleri toplamının %80’i oranında (1.692.000,00 TL) grup firma risklerine mahsuben, takyidatsız olarak devir alınması ve sonrasında aşağıdaki şartlarda vefa hakkı tanınmasına karar verildiği, taşınmazlardan birinin işbu dava konusu taşınmaz olduğu ve vefa hakkı süresinin taşınmazların bankaya tescil tarihinden başlamak üzere 1 yıl olarak belirlendiği, taşınmazın davacılardan … adına kayıtlı olup, 17/01/2018 tarihinde yapılandırma kapsamında …
T.A.Ş.’ye devredildiği, 29/08/2022 tarihinde … ‘ya banka tarafından satıldığı hususları sabittir.
Davacı taraf, vefa hakkı kapsamında dava konusu taşınmazın bankaya devredildiği, vefa hakkı kullanımı için bankaya başvurulduğu, vefa hakkı tanınmadan davacının rızası dışında kötü niyetli olarak 3.şahsa satıldığı iddiasında bulunmakta, davalı taraf vefa hakkının 1 yıl olarak yapılandırma kararında kararlaştırıldığı ve süre dolduktan 2.5 yıl sonra 24/06/2021 tarihli dilekçe ile vefa hakkı kullanılmak istendiğinin belirtildiği, sürenin dolduğu, 3.şahsa satılma işleminin hukuka uygun olduğu, bankaya 17/01/2018 tarihinde borçlarına karşılık taşınmazın devredildiği, devir bedelinin borçlarından mahsup edildiği savunmasında bulunmaktadır.
Davada uyuşmazlık; davalının vefa hakkına konu taşınmazı 3.kişiye devrinin yerinde olup olmadığı, davacının süresinde vefa hakkını kullanıp kullanmadığı, taşınmazın 3.kişiye devri sonrası tamamen ıslahla tazminata dönüştürülen işbu davada vefa hakkı tanınmaksızın taşınmazın devri nedeniyle zarara uğranılıp uğranılmadığı, varsa ne miktarda olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Medeni Kanunun alım ve geri alım hakları başlıklı 736. Maddesi “Tapu kütüğüne şerh verilen alım ve geri alım hakları, şerhde belirtilen süre içinde her malike karşı kullanılabilir. Şerhin etkisi, her durumda, şerhin verildiği tarihin üzerinden on yıl geçmekle sona erer.” hükmünü haizdir.
TBK’nın 237.maddesi “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.”
238. maddesi “Önalım, geri alım ve alım hakları en çok on yıllık süre için kararlaştırılabilir ve kanunlarda belirlenen süreyle tapu siciline şerh edilebilir.” hükmünü haizdir.
Davanın dayanağı 19/12/2016 tarihli yapılandırma kararında asıl borçlusu Alemdar … Ltd. Şti., olan ve kararda bahsi geçen 3 adet ipotekli taşınmazın eksper değerleri toplamı 1.692.000,00 TL değerinden grup firma risklerine mahsuben takyidatsız olarak devir alınması ve sonrasında vefa hakkı tanınmasına karar verildiği, dava konusu taşınmazın malikinin … olduğu, vefa hakkı süresinin bankaya tescil tarihinden başlamak üzere 1 yıl olarak belirlendiği, TBK’nın 237.maddesi uyarınca …taşınmaz satış vaadi, geri alım ve alım sözleşmelerinin resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olamayacağı, işbu davada resmi şekilde düzenlenmiş vefa hakkı tanıyan sözleşme bulunmadığı, resmi şeklin tapu sicil müdürlüğü tarafından düzenlenmesi olduğu, ayrıca Yargıtay kararlarına göre noterler tarafından da düzenlenebileceğinin öngörüldüğü, dava konusu vefa hakkının belirtildiği sözleşmenin tapu sicil müdürlüğü veya noterden düzenlenmediği, bu nedenle geçerli olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Bir an için vefa hakkı tanıyan sözleşmenin geçerli olduğunun kabul edilecek olması halinde de tescil tarihinden başlamak üzere 1 yıl olarak sürenin belirlendiği, bankaya devir tarihinin 17/01/2018 tarihi olduğu, 07/08/2018 tarihli dilekçede süre bitmeden satışların yapılması istenilmiş ise de, yazının içeriği itibariyle vefa hakkının kullanılmasını içerir net bir talep olmadığı gibi, 17/02/2019 tarihli talepte sürenin 1 yıl uzatılmasının istenildiği, 24/06/2021 tarihli dilekçe ile tekraren geri alım teklifinde bulunulduğu, kül halinde tüm dilekçelerin değerlendirilmesinde, süresinde vefa hakkının kullanılmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle vefa hakkı geçersiz olmakla, taşınmazın bankaca 3.kişiye devrinin hukuka aykırı sayılamayacağı, yapılandırma kararı kapsamında devir bedelinin belirlenip borçlara mahsubunun yapıldığı, devrin iptali talebinin ve tamamen ıslahla tazminata dönüştürülen talep ile ilgili olarak geçersiz hakka dayalı olarak tazminat koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 170,78 TL ile tamamlanan 83.595,00 TL toplamı 83.765,78 TL’den mahsubu ile artan 83.585,88 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet tasdik harcından ibaret yargılama giderinin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 286.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacılar vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/04/2023

Başkan …

Katip …