Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/597 E. 2022/429 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/597
KARAR NO : 2022/429

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ……
DAVALI : … – … …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 32. İcra Müdürlüğü’nün 2022/5137 esas sayılı dosya üzerinden müvekkili …’e 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili tarafından haciz ihbarnamelerine 1. haciz ihba namesine itiraz edilmiş olup süresinde yapılmadığı için, 2. haciz ihbar namesine itiraz süresi içinde covid 19 olması sebebiyle süresi içinde devlet hastanesinin vermiş olduğu sağlık raporu ile 2. haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, ancak 32. İcra müdürlüğü süre içinde itiraz edilmediği yönünde ki taleplerinin reddedildiğini, bu sebeple 89/3 gereğince işlemler yapıldığını, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, icra takibinde belirtilen borcu kabul etmelerinin mümkün olmadığını ayrıca müvekkilinin bu dosya ile hiçbir ilgi ve alakası olmadığını, asıl borçlu ile müvekkilinin sadece kan bağı bulunduğunu, alacaklı …’ın asıl borçlu İsmail Sedef ‘in ve tüm kan bağı olan şahıslara 1. Ve 2. haciz ihbarnameleri göndererek borçlu tutmaya çalıştığını, müvekkilinin alacaklı …la hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkili …’ı şahsen tanımadığını, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, müvekkilinin covit 19 olması ve evde karantinada olması sebebiyle süresi içinde itiraz edemediğini, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin … 32. İcra Müdürlüğü’nün 2022/5137 esas sayılı dosya icra takibinden kaynaklı olarak davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ile menfi tespit davasının kabulüne, müvekkilinin telafisi imkansız zararlarının önüne geçilmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icranın durdurulmasını mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK’nın 89. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, … 2013, sh:476)Bu nedenle 6100 Salıyı HMK. 2. Maddesi uyarınca; davada bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan mahkememizce görev yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
Karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak başvurulmuş ise kararın kesinleştiği tarihinden itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, şayet belirtilen süreler geçtikten sonra başvurulur veya hiç başvurulmaz ise mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince esas hükümle birlikte nazara alınmasına,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.