Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/512 E. 2023/301 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/512 Esas – 2023/301
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/512 Esas
KARAR NO : 2023/301

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACILAR : 1- … – T.C. Kimlik No:…
2- … – ….

DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23.05.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete sigortalanmış … plakalı aracın 27.05.2017 günü sürücü …’nün sevk ve idaresinde Kayseri ilinden Kırşehir ili istikametine doğru seyir halinde iken yol çalışması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek tek yönlü kazada takla attığını, meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan 05.06.1974 doğumlu …’un hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağında tek yönlü kazada otomobil sürücüsü …’ nün kusurlu olduğu tespitinin yer aldığını, ölümlü kaza nedeniyle Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/345 Esas sayılı ceza davası dosyasından alınan Adli Tıp …Trafik İhtisas Dairesi’nin 18.08.2017 tarihli raporu ile sürücü …’nün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 27.05.2017 günlü trafik kazasında ölen 05.06.1974 doğumlu …’un 2 çocuk annesi olduğunu, kazadan önce çalıştığını, ölümüyle 2 çocuğu ve davacı anne babasının destekten yoksun kaldıklarını, …’un ölümüyle 07.06.1998 doğumlu …’un, 03.04.1949 doğumlu babası…’nün ve 01.01.1955 doğumlu annesi …’nün destekten yoksun kaldıklarını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli trafik sigortasının davalı …Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, bu nedenle müvekkillerine desteklerinin ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi gerektiğini, meydana gelen kaza sonucu ölen …’un desteğinden yoksun kalan anne/baba ve çocuğunun bu nedenle uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dâhilinde karşılanması gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatının 330.000,00-TL olduğunu, davacılar adına sigorta poliçesi kapsamında tazminat ödenmesi için davalı şirkete başvuru yapıldığını, 273204 nolu hasar dosyası açıldığını, ancak davalı sigorta şirketinin aylar geçmesine rağmen ödeme yapmadığını, ödeme yapılmaması üzerine işbu davanın açılması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin ve başkaca talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’un desteğinden yoksun kalan oğlu …için 1.000,00-TL, annesi …için 500,00-TL ve babası… için 500,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 2.000,00-TL tutarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında verdiği 05.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.000,00-TL olarak talep edilen maddi tazminat taleplerini 200.880,01-TL’ye çıkarmak suretiyle alacaklar için hak ediş tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 27.05.2017 tarihli tek taraflı trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 26.05.2017/2018 vadeli 41525486 no.lu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin tanzim edildiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete dava açılmadan önce yapılan 05.10.2017 tarihli başvuru sonrası destekten yoksun kalma tazminatı alma hakkı bulunan …adına 8.786,52-TL tazminatın ödenmesine yönelik davacı vekiline bildirimde bulunulduğunu, ancak bu ödemenin kabul edilmeyeceği ve dava yoluna gidileceğine dair 29.11.2017 tarihinde bildirim yapılmış olduğunu, dava tarihi itibari ile davacı …adına tahakkuk eden tutarın davacı tarafça kabul edilmediğini ve ödeme yapılamadığını, davacı anne/baba yönünden ölenin desteğinden yararlandıklarına dair ispata yarar bir belge sunulmamadığını, bu nedenle davacı anne/baba yönünden ödeme yapılamadığını, kazada vefat eden müteveffa için tanzim edilen aktüerya raporu doğrultusunda müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne kazanın oluşumunda atfedilen % 100 kusur oranına göre ve poliçede belirtilen teminat limitiyle sınırlı olarak müteveffanın oğlu olan ve destekten yoksun kalma tazminatı hakkı bulunan …için 8.766,52-TL destekten yoksun kalma tazminat miktarı hesaplandığını, bu tutarın ödenebilmesi için davacı vekili ile iletişime geçildiği halde anne ve baba için hesaplama yapılmadığı, belirlenen tutarın yeterli olmadığı belirtilerek dava açma yoluna gidileceğinin beyan edildiğini ve dava açıldığını, davalı şirketin …için 8.766,52-TL ödemekle yükümlü olduğunu tespit ettiği tazminatı ödemeye hazır olduğu halde, davacı tarafça almaktan imtina edildiğini ve alacaklının temerrüdüne düşüldüğünü, kazada davalı şirkete sigortalı aracın kusur oranı, davacıların ölenin desteğinden gerçekten mahrum kalıp kalmadığının, davacıların murislerin ölümünden doğan gerçek zararının ehil ve uzman bilirkişilerce saptanmasına ve herhalükarda davalı şirketin sorumluluğunun azami olarak poliçe teminatı ile sınırlı olacağının dikkate alınmasını, müvekkili şirketin aktüer hesabına dayalı olarak poliçe teminatı kapsamında ödenmesi gereken ve kabulünde olan 8.766,52-TL tazminatı yatırabilmesi için “tevdi mahalli tayini” hakkında karar verilmesine, faiz talebinin reddine, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 27.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’un yakınlarının bu nedenle uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Mahkememizce yapılan yargılama sonucu verilen 01.11.2019 tarihli, 2018/28 Esas-2019/919 sayılı Kararda özetle; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, somut olayda müteveffa yolcu …’un dava konusu trafik kazası meydana geldiği sırada kazaya karışan aracın arka koltuğunda yolcu konumunda olup olayın oluşumu ile illiyetli herhangi bir dikkatsizlik ve tedbirsizliğinin bulunmadığı, ancak olayda kusursuz bulunmasına rağmen düzenlenen bilirkişi raporunda olay anında emniyet kemeri takmamasının araç dışına düşmesine dolayısıyla ölümünde etkisi bulunduğunun belirtildiği, 6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesi ile zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş ya da zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir demekte olup, somut olayda davacıların desteğinin emniyet kemerinin takılı olmadığı ve kaza anında araçtan dışarı fırladığı, kendi ölümü olayında bu şekilde tali kusurlu olduğu ve araçta fırlama durumu dikkate alındığında emniyet kemerinin takılmamış olmasının müterafik kusur olmasının teşkil edeceği değerlendirilmiş, kusura ilişkin bilirkişi raporunda araç sürücüsü …’nün olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davacılar yakını mütevvefa yolcunun araç dışına düştüğü, mütevvefa …’un SGK hizmet dökümü incelenmesinde bürüt ücreti hesap alınarak aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosunda yaşa göre bakiye ömürler hesap alınarak inceleme yapılarak düzenlenen rapora göre davacı …için 100.720,38-TL, davacı… için 48.041,28-TL ve davacı … için 39.103,51-TL destekten yoksun kalma tazminatları olduğu kabul edilmiş ve yukarıda belirtildiği şekilde TBK 52. Madde değerlendirilerek, müterafik kusur yönünden %20 oranında indirim yapılarak davanın 24.11.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği düşünülerek, davanın kısmen kabulü ile, davacı …yönünden 80.576,30 TL, davacı… yönünden 38.433,02 TL, davacı …yönünden 31.282,81 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının davalı …Sigorta A.Ş.’den 24.11.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile belirtilen miktarlar yönünden ayrı ayrı tahsili ile davacılar …, … ve …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde karar verildiği, söz konusu kararın davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edildiği, yapılan istinaf incelemesi sonucu kararın …Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesince verilen 03.06.2022 tarihli, 2020/69 Esas-2022/1485 sayılı Karar ile kaldırıldığı görülmüştür.
…Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin Kaldırma Kararında Özetle; “Somut olayda, incelenen nüfus kayıt örneğinden davacı…’nün ilk derece mahkemesince karar verildikten sonra 04.01.2022 tarihinde; davacı …’un da 14.07.2020 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, adı geçen davacıların davada taraf olma ehliyetinin son bulduğu, adı geçen davacıların mal varlığına ilişkin olan tazminat haklarının mirasçılarına geçtiği, ölüm ile kişilik hakları ve vekillik ilişkisinin son bulduğu, ölü kişi lehine hüküm kurulamayacağı anlaşılmakla; mahkemece öncelikle, müteveffa …ve…’nün yasal mirasçılarının tespiti ile davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, … destekten yoksun kalma tazminatının ölüm tarihine kadar hesaplattırılması gerekmekte olduğundan, hükme esas alınan 04.07.2019 tarihli hesap raporu verilerine göre ve davacılar vekilinin 03.10.2018 tarihli beyan dilekçesinin davalı sigorta şirketi yönünden usulü kazanılmış hak olduğu da değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınarak, davacılar … ölüm tarihine kadar oluşan gerçek zararının belirlenmesi ve buna göre yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf isteminin kabulüne, sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Kaldırma Kararı sonrası mahkememizce yapılan yargılamada; Dosyanın yeniden esasa kaydı ile yargılamaya devam olunmuş, kaldırma kararı sonrasında yapılan 08.11.2022 tarihli ilk celsede; kaldırma kararı okunmuş, davacılar vekilince kaldırma kararında belirtilen taraf teşkiline ilişkin eksik hususlar yerine getirilerek, vefat eden davacılar …ve…’ye ait mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgeleri ile mirasçılar tarafından verilen vekaletnamelerin dosyaya sunulduğu, mirasçı … tarafından verilen vekaletnamenin dava dilekçesinin ekinde olduğu görülmekle, davada vefat eden davacıların mirasçıları yönünden taraf teşkilinin tamamlandığı, mahkememizce yargılamaya …Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 03.06.2022 tarihli 2020/69 Esas-2022/1485 sayılı kaldırma kararı doğrultusunda devam olunmasına karar verilerek, kaldırma kararında belirtilen 04.07.2019 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi … ‘e dosyanın tevdi ile kaldırma kararındaki esaslar uyarınca hesaplama yapılarak rapor düzenlenmesinin istendiği, verilen ara karar uyarınca dosyanın bilirkişi … ‘e tevdi edildiği ve anılan bilirkişi tarafından 04.04.2023 tarihli raporun düzenlendiği, düzenlenen raporun taraflara tebliğ ile rapora karşı ve davaya karşı beyanların da sunulduğu görülmekle, tahkikat tamamlanmıştır.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, mahkememizce verilen karar ile bu karara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararına, kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamaya, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu 27.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu …’un vefat ettiği, …’un içinde yolcu olarak bulunduğu ve kaza sırasında dava dışı … tarafından kullanılan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı bulunduğu, kazada sigortalı araç sürücüsü …’nün %100 oranında kusurlu bulunduğu, müteveffa yolcu …’un kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, ancak emniyet kemeri kullanmamasının araç dışına düşmesinde, dolayısıyla ölümünde etkisinin bulunduğunun belirlendiği, …’un vefatı nedeniyle oğlu olan …ile anne ve babası olan Elif ve…’nün müteveffa …’un desteğinden yoksun kaldıkları, bu nedenle davalı sigorta şirketinden poliçesi kapsamında destekten yoksun kalma zararını talep etme haklarının bulunduğu hususlarının mahkememizce verilen ilk kararda da belirlenerek, 04.07.2019 tarihli ıslah dilekçesindeki tutarlar nazara alınarak ve bu tutarlar üzerinden vefat eden …’un emniyet kemerinin takılı olmamasının müterafik kusur kabul edilerek, TBK 52. Maddesi uyarınca hesaplanan tazminat tutarları üzerinden %20 oranında indirim yapılarak, belirlenen tutarlara hükmedilmiş ise de davacılardan…’nün 04.01.2022, …’un 14.07.2020 tarihinde vefat etmesi üzerine fiili gerçeklik uygulanarak hesaplama yapılması ve davacılar vekilinin 03.10.2018 tarihli beyan dilekçesinin davalı sigorta şirketi yönünden usuli kazanılmış hak olduğu da değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmış olup, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda, davacılardan …’nün hesaplama unsurları ve hesaplanan tazminatından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşması nedeniyle …bakımından yeniden hesaplama yapılmadığı, vefat eden davacılar yönünden yapılan hesaplamada ise müteveffa davacı… yönünden 26.421,44 TL, müteveffa davacı …yönünden ise 14.155,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, vefat eden davacıların mirasçılarının bu tazminatlarda miras payları oranında hak sahibi olduklarının belirtildiği görülmekle, vefat eden …’un yakınları olan ve meydana gelen ölüm olayı nedeniyle onun desteğinden yoksun kalan davacı hak sahiplerinden annesi …’nün bu nedenle uğradığı destek zararının 03.10.2018 tarihli davacılar vekilince sunulan artırım dilekçesi ile talep edilen 58.771,29 TL, müteveffa davacı … yönünden 26.421,44 TL, müteveffa davacı …yönünden ise 14.155,80 TL olarak belirlenmesine, belirlenen bu tutarlardan vefat eden …’un emniyet kemerinin takılı olmamasının müterafik kusur olarak kabulü ile TBK 52. Maddesi uyarınca %20 oranında indirim yapılmasına, bu durumda davacı …yönünden 47.017,04 TL, müteveffa davacı… yönünden 21.137,16 TL, müteveffa davacı …yönünden 11.324,64 TL olarak belirlenen nihai destekten yoksun kalma tazminatlarının, davalı şirketten temerrüt tarihi olan 24.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile söz konusu tutarların davacı …ile müteveffa davacılar… ve …’un mirasçıları olan ve davaya dahil edilen mirasçılarına mirasçılık belgelerindeki payları oranında ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin istemlerin reddine, ancak davacılardan … … ‘ın mahkememizce verilen ilk karardan sonra vefat etmiş olmaları ile TBK 52. Maddesi uyarınca hakim tarafından yapılacak indirimin ve indirim oranının davacı taraflarca bilinemeyecek olgulardan olması nedeniyle davacıların 200.880,01 TL olan taleplerinden kabul edilen kısmın hüküm altına alınan miktarlar değil, 03.10.2018 tarihli artırım dilekçesinde gösterilen tutarlar toplamı olan 122.982,14 TL olarak kabulü ile taraflar yararına hükmedilecek yargılama giderinin ve vekalet ücretlerinin hesabının söz konusu miktarlar gözetilerek hesaplanmasına karar vermek gerekmekle, yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacıların davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davacı …yönünden 47.017,04 TL, müteveffa davacı… yönünden 21.137,16 TL, müteveffa davacı …yönünden 11.324,64 TL olarak belirlenen destekten yoksun kalma tazminatlarının davalı şirketten temerrüt tarihi olan 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile söz konusu tutarların davacı …ile müteveffa davacılar… ve …’un mirasçıları olan ve davaya dahil edilen mirasçılara mirasçılık belgelerindeki payları oranında ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan 79.478,84‬-TL üzerinden hesaplanan 5.429,19-TL harçtan, davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 35,90-TL harç ile yapılan talep artırımı sonucu ıslah harcı 267,00-TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 413,21-TL harcın mahsubu sonucu kalan 4.713,08‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 16,7‬0-TL vekalet harcı, 680,21‬-TL ıslah ve tamamlama harcı olmak üzere toplam ‬‬‬768,71‬‬‬-TL‬ harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 372,7‬0-TL posta ve tebligat gideri, 2.000,00‬-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.372,7‬0‬-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre 1.452,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılmış olan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı gideri ile 62,70-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 184,00-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre 71,36-TL’nin davacılardan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacılar davalarını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 19.447,32-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 12.463,65-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.