Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/495 E. 2022/629 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/495 Esas – 2022/629
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/495
KARAR NO : 2022/629

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …
DAVALI :….
DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/07/2016
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yurt dışından çelik hammaddeleri ithalatı , imalatı ve satışı işiyle iştigal ettiğini, davalı kurumun üretim yapmak üzere çelik hammadde ihtiyacı için ihale açtığını ve bu ihalenin müvekkili şirketin uhdesinde kaldığını, bu nedenle 13.05.2015 tarih ve 2128 sayılı sözleşmenin imzalandığın. Sözleşme konusunun idarenin ihtiyacı olan ABD’de yerleşik Carpenter Tecnology Corparation firmasının ürünü olan ve özellikleri belirtilen 10.000 Kg çelik malzemesi , işin teslim yerinin Kırıkkale, teslim tarihinin ise 10.12.2015 olduğunu. Sözleşme uyarınca müvekkili firmanın ABD’deki firmaya sipariş verdiğini ve ürünlerin hazırlanmaya başlandığını, bu arada 05.07.2015 tarih ve 29407 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 2015/7749 numaralı kararına göre ülkeye ithal edilecek çelik ürünlere % 25 ilave gümrük vergisi konulması üzerine , zorunlu olarak ilave 264.473,55 TL gümrük vergisinin ödenip teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini. Bu ek vergi yükünün taraflar arasında imzalanan ihale sözleşmesinin 7.1. maddesinin ” yurtdışından yapılan mal alımı ihale işlemlerinde sözleşmenin yürürlük süresi zarfında doğacak, vergi, resim, harçlar ve ödemeler ile ilgili banka komisyon ve masraflarından Türkiye içinde tahakkuk edenler idare tarafından, Türkiye dışında tahakkuk edenler Yüklenici tarafından ödenecektir” hükmü ile idari şartnamenin 24. maddesi gereğince Türkiye içinde tahhakkuk ettiği ve davalı idare tarafından ödenmesi gerektiğinden bahisle ödedikleri bu ek vergi bedeli 264.473,55 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesiyle ; taraflarınca açılan ihalenin davalı uhdesinde kaldığını, söz konusu malzemenin temini için 348.500.00 USD Bedel ile 13.05.2015 tarih 2128 sayılı sözleşme ve 2.231 KG artış içinde 77.750,35 USD tutarlı ek protokol imzalandığını, söz konusu malzemelerin geldiğini, uygun bulunup teslimin gerçekleşerek ihale dosyasının kapatıldığını.Dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacak İdari şartnamenin 24.2. maddesinde ” istekliye ait olan gider kalemlerinde artış olması yada benzeri yeni gider kalemleri oluşması hallerinde, teklif edilen fiyatın bu tür artış yada farkları karşılayacak payı içerdiği kabul edilecektir” dendiğini, sözleşmenin fiyat farkı başlıklı 15. Maddesinde ise “yüklenici varsa süre uzatımı da dahil olmak üzere sözleşme süresince, sözleşmenin tamamen ifasına kadar vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı talebinde bulunamaz” dendiğini. Davacının dayandığı sözleşmenin yapılmasına ait giderler başlıklı 7.1 . maddesinin yurtdışından yapılan mal alımı ihale işlemleri sırasında sözleşmenin yürürlük süresi zarfında doğacak, vergi, resim, harçlar ve ödemeler ile ilgili banka komisyon ve masraflarından (Alım sözleşmesine ait bu sözleşmenin 7.1.2. maddesinde belirtilen %09,48 (binde dokuz,kırksekiz) oranındaki damga vergisi bedeli hariç) Türkiye içinde tahakkuk edenler idare tarafından, Türkiye dışında tahakkuk edenler Yüklenici tarafından ödenecektir” dendiğini. Sözleşmenin 15. ve idari şartnamenin 24. maddesine göre davacının hiçbir şekilde talep ettiği alacağı isteyemeyeceğini , davacının ileri sürdüğü 7.1.1 maddesinde kastedilenin yurt dışından yapılan mal alım ihale işlemleri sırasında ibaresinden de anlaşılacağı üzere yurt dışı firmaları kapsadığını, davacının yurt dışı menşeli malı yabancı para birimi ile teklif eden yerli istekli konumunda olduğunu, başka bir deyişle ihalenin yerli ve yabancı isteklilere açık olarak yurt içinde gerçekleştirildiği ve yurt dışından mal alımı yapılmadığından , sözleşmenin tüm lafzı dikkate alındığında gümrük vergisine ait ödemenin talep edilemeyeceğinin açık olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan yurtdışı malzeme temini işine ilişkin sözleşme gereğince alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce 11/05/2017 tarih 2016/623 esas 2017/353 karar sayılı ilam ile; ^”Davacının davasının kabulü ile , 264.473,55 TL’nin dava tarihi olan 04.07.2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 2/2 md kapsamında avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verildiği, davalı vekilinin istinafı üzerine dosya Ankara BAM 22. Hukuk Dairesinin 09/10/2020 tarih 2018/762 esas 2020/1234 karar sayılı ilamı ile davanın esastan reddine karar verildiği, davalı vekilinin bu kararı temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/04/2022 tarih 2020/8442 esas 2022/3376 karar sayılı ilamı ile; “Dava, yurtdışı mal alım ihalesinden kaynaklanan gümrük vergisi artış farkının ihale makamı olan davalıdan geri alınması istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin 7.1.1. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmişse de, gerek dosyada alınan bilirkişi raporunda saptanan olgular gerekse sözleşmenin 15. maddesi ve İdari Şartnamenin 24. maddesi ile sözleşmenin yürürlüğü sırasında vergi yükümlülüğünden kaynaklanan artışlarda davacı yüklenicinin sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Davanın her iki tarafı da tacir olmakla, sözleşme özgürlüğü kapsamında karşılıklı yükümlülüklerin açıkça belirlendiği durumlarda sözleşmenin aksine bir yorumla sonuca gidilmesi mümkün değildir.
Her ne kadar mahkemece sözleşmenin 7. 1. 1. maddesinin yine sözleşmenin 15. maddesinin istisnası olduğu belirtilerek sonuca gidilmişse de, 15. maddede açıkça 7.1.1. maddesinin istisna olduğu belirtilmediği gibi, eldeki dava açısından açıkça bir düzenleme olması nedeniyle bu hükmün uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” mahkeme kararının bozulmasına karar verilmekle mahkememizin 2022/495 esas numarasını almıştır.
25/11/2022 tarihli duruşmada bozma ilamına mahkememizce uyulmuştur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 15. maddesi ve idari şartnamenin 24. maddesi ile, sözleşmenin yürürlüğü sırasında vergi yükümlülüğünden kaynaklanan artışlardan davacı yüklenicinin sorumlu olduğu açıkça belirtilmiştir. Davacının dayandığı sözleşmenin 7.1.1. maddesi ise “yurt dışından yapılan mal alım ihale işlemleri” ile ilgili olup, taraflar arasında uygulanma olasılığı bulunmamaktadır. Çünkü dava konusu ihale yurt dışından mal alımı konulu değildir. Davacı firma yerli bir firmadır. Bunun yanında sözleşmenin 15. Maddesi çok açık olup, herhangi bir istisna tanınmadığı gibi sözleşmenin 7.1.1. maddesine de açıkça atıf bulunmamaktadır. Uyulan Yargıtay bozma ilamı da gözetilerek davanın bu nedenlerle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 4.516,55 TL ’nin mahsubu ile artan 4.435,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 40.026,30 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Bozmadan önce davalı tarafından yatırılan 13.549,65 TL karar ilam harcının talep halinde davalıya iadesine
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 41,50 TL tebligat posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.